Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/422 E. 2021/669 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/422 Esas – 2021/669
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/422 Esas
KARAR NO : 2021/669
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/10/2020
KARAR TARİHİ:21/09/2021
K.YAZIM TARİHİ:07/10/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili ve eşi … ile yakın arkadaşlık ilişkisi kuran davalının, zaman zaman kredi borçlarını ödeyemediğini, maddi sıkıntılar yaşadığını belirttiğini, bunun üzerine gerek davacı gerekse eşi … tarafından zaman zaman davalının kredi borçları ve kredi kartı borçları ve üçüncü kişilerden aldığı borçları ödendiğini, davalı …’ in bu borçların bir kısmı için müvekkili … lehine 15.06.2018 tanzim, 15.12.2018 vade tarihli 25.000,00 TL bedelli bono düzenleyip müvekkiline verdiğini, daha sonra tarafların iradelerine uygun olarak senet bedeli 25.000,00 TL’den 125.000,00 TL’ye çıkarılmışsa da davalı tarafından bu husus kabul edilmediğini, senette yazılı 25.000,00 TL’nin başına 1 eklemek suretiyle 125.000,00 TL yapıldığını, bundan haberdar olmadığını, müvekkilinin ve eşinin tek başına senetteki bedeli değiştirdikleri iddiasıyla yapılan şikayet sonucunda müvekkili … ve eşi … haklarında açılan kamu davası neticesinde yargılandıklarını, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosya ile yapılan yargılama neticesinde müvekkil … ve eşi … hakkında HABG kararı verildiğini, taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisi kapsamında, senede bağlanmış olan ve yukarıda belirtildiği gibi davalı tarafından Kolluk kuvvetleri önünde ikrar edilmiş olan 25.000,00 TL hakkında genel hükümlere dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, senet aslının ceza dosyasında verilen karar delil olarak saklanılmasına karar verildiğinden ve dahi kambiyo vasfı bozulmuş olduğundan dolayı davalı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile talep edilmediğini, temel borç ilişkisine dayalı olarak ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı tarafından Ankara Batı İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, borçlu-davalının daha önce adli makamlar önünde borcunu ikrar etmesine alacaklı olan müvekkilini zor durumda bırakmak amacıyla kötü niyetle borca itiraz ettiğinden alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; huzurdaki davada, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte zamanaşımı, takas ve ödemezlik def’ilerini öne sürerek davanın reddini talep ettiklerini, borcun temelinde bonoya dayanıldığından, mahkeme görevsiz olup, dosyada görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkilinin, davacı ile ticari ilişkisi bulunmadığından davanın aktif husumet sebebiyle reddi gerektiğini, dava, sahteliği ceza mahkemesi kararı ile sabit hale gelen bonoya istinaden ikame olunduğunu, Hukuk hakiminin, kesinleşen ceza mahkemesindeki olgular ile HGK’nın yerleşik içtihatları doğrultusunda bağlı olduğunu, müvekkilinin karşı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, her ne kadar dava dilekçesinde, müvekkilinin borcunu ikrar ettiği iddiasında bulunulmuşsa da 17.04.2020 tarihli müvekkilinin beyanına bakıldığında, müvekkilinin karşı yandan alacaklı olduğunun görüleceğini, müvekkilinin karşı yandan borç almadığını bilakis karşı yana borç verdiğini, sahte bonoyu kabul anlamına gelmemekle birlikte, bononun teminat senedi hükmünde olduğunu, yine borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte, taraflar tacir olmadığından, adi alacaklarda yasal faizin işletilmesi gerektiğini, müvekkilinin, karşı yana arabasını vermesi sebebiyle kiralama bedelini tahsil etmesi gerekeceğini, gerek kiralama bedelini gerekse karşı yanın aracı kullanmış olduğu süreçte müvekkilinin vergi ve ceza borçlarını ödemesini ve sair hususları takas olarak öne sürdüklerini beyan ederek, haksız ve kötü niyetli davanın ve fazlaya ilişkin taleplerin reddine, % 10 kötü niyet tazminatının karşı yandan tahsiline, müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dava dosyası mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları ve vergi dairesi kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki ilişki nedeniyle mevcut olduğu iddia olunan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yanın 25.000,00TL asıl alacak ve 6.583,57TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.583,57TL alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında Ankara Batı İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğe çıkartıldığı ancak bila tebliğ iade döndüğü, davalı borçlunun vekili aracılığıyla 03/07/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, tebliğ yapılamadığından itirazın süresinde olduğu kabul edilerek takibin durdurulduğu, işbu davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Dava öncelikli olarak Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında açılmış, mahkemece 01/04/2021 tarih ve … Karar sayılı karar ile uyuşmazlığın zamanaşımına uğramamış takibe konu bonodan kaynaklandığı ve davanın mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle mahkememizce görevsizlik kararı verilmiştir.
Mahkememizce bildirilen deliller toplanmış ve yapılan incelemede, takibin ilamsız icra takibi olduğu, alacağın dayanağı olduğu belirtilen 15/06/2018 tanzim tarihli, 15/12/2018 vade tarihli 125.000,00TL bedelli bononun Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasında yargılamaya konu resmi belgede sahtecilik suçunun unsuru olduğu, yapılan yargılama neticesinde senet miktarı olarak belirtilen 125.000,00TL’nin başındaki 1’in sonradan eklendiğinin tespit edildiği ve sanıklar … ve …’nın resmi belgede sahtecilik suçu sabit görülerek hapis cezasına mahkum edildikleri ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itirazın reddi ile 28/02/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza mahkemesinin kararları kural olarak hukuk mahkemesini bağlamamakta ise de ceza yargılamasında tespit edilen maddi olgularla ile hukuk mahkemesi bağıl olacaktır.Söz konusu mahkumiyet kararında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu hükmün maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği, ancak senedin geçersizliğine ilişkin tespitler ile mahkememizin bağlı olacağı açıktır. Buna göre alacağın dayanağı olan senet kambiyo vasfını haiz değildir.
Mahkememizce, ilgili ticaret sicil müdürlüğüne ve vergi dairesi ile yapılan yazışma sonucunda davacının ve davalının ticari faaliyetinin bulunmadığına yönelik olarak verilen cevap ile tarafların tacir sıfatının olmadığı anlaşılmıştır.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Yapılan açıklamalara göre, takibin ilamsız takip oluşu, alacağın kambiyo senedi vasfına haiz bonoya dayanmaması, tarafların tacir olmaması ve eldeki davanın mutlak ticari dava olmaması karşısında somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. Mahkememiz eldeki davaya bakmakta görevli olmadığından 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Karar istinaf edilmeksizin kesinleştiği takdirde mahkememiz ile Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden görevli mahkemenin belirlenmesi (mercii tayini) için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/09/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı