Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/403 E. 2021/1068 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/403 Esas – 2021/1068
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/403 Esas
KARAR NO : 2021/1068
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2016
KARAR TARİHİ: 28/12/2021
K.YAZIM TARİHİ : 10/01/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 10.000,00 TL asıl alacak tutarı üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin borca ve imzaya itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini, icra takibine konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borçlulardan …’nun bina yöneticisi olan müvekkilinin imzasını ve bina yönetiminin kaşesini taklit ederek kendisinin alacaklı, müvekkilinin ve bina yönetiminin borçlu olduğu, müvekkilinin bilgisi dışında birçok senet tanzim ederek ciro edip inşaat malzemesi satan muhtelif firmalara verdiğini, bu senetlerin bedeli ödenmediğinden müvekkili aleyhine dava konusu takip gibi birçok icra takibi başlatıldığını, … hakkında Ankara Batı C. Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosya ile suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın devam ettiğini, müvekkili …’in imza örneklerinin alındığını, bina yönetiminin kaşesinin Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiğini, müvekkiline ait senet düzenleme tarihinden önceki dönemde imzalarının bulunduğu yerlerin listesini dava dilekçesinde sunduğunu, gerektiğinde imza örneklerinin celbi ile takip konusu senetteki imzaların müvekkile ait olup olmadığına dair bilirkişi incelemesi yaptırılmasın talep ettiklerini, alacaklı/davalı tarafın borçlu olmadıklarını bilmesine rağmen kötü niyetle müvekkili aleyhine icra takibi ve haciz işlemi yaptığını, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini ve yapılan icra takibinin durdurulmasını istediğini, mahkemenin uygun gördüğü teminatı ve dosya borcu tutarını mahkeme ve icra veznesine yatıracağını, bu nedenler ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava neticesinde müvekkilinin mağdur olmaması açısından icra dosyasına yatıracağı paranın alacaklı davalı tarafından çekilmemesi, dosyanın üçüncü şahıslara temlik edilmemesi açısından uygun görülecek teminat karşığında tedbir kararı verilmesini, kötü niyetli davalının % 20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; tahsil için icra takibine konulan senetin dava dilekçesinde belirtildiğinin aksine 10.000,00TL’lik değil 7.500,00TL’lik olduğunu, senedin tahsili amacıyla davalı … aleyhine taraflarınca yapılan Ankara Batı İcra Müdürlüğü … Esas numarası ile yürütülen icra takibinde borçluya ödeme emri gönderildiğini ve borçlu/davacı …’in süresi içinde imzaya ve borca itiraz etmediğini ve imzayı kabul ettiğini, kabul edilen imzanın sonradan inkarının mümkün olmadığını ve icra aşamasında kabul edilmiş bulunan imzanın sonradan inkarının mahkemece dinlenemeyeceğini, borçlunun evine hacze gidildiğini, kendisine ödeme imkanı verildiğini ancak ödeme yapılmaması üzerine borçlu/davacının tapuda adına kayıtlı … ili … İlçesi … Mah. … Ada …Parselde bulunan … arsa paylı … Blok … Numaralı gayrimenkulu üzerine haciz konulduğunu ve bu hacze de süresi içinde itiraz edilmediğini, 103 davetiyesi ile verilen süre geçtikten sonra açılan ve taraflarınca kabulü mümkün olmayan meskeniyet iddiası konulu davanın Ankara Batı İcra Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyasında devam ettiğini, borçlunun borç ödemeden kaçınma amacında olduğunu, davacı tarafın diğer takip borçlusu …’nun bina yöneticisi …’in imzasını taklit ettiğini ve senetleri inşaat malzemesi satan muhtelif firmalara verdiğini ifade ettiğini, böylece davacının yöneticisi olduğu binada bir inşaat/tamirat işi yaptırıldığı ve alınan malzemelerin karşılığı olarak senet kullanıldığını itiraf ettiğini, hukuki ilişkinin varlığının kabul edildiğini, dava konusu senedin kendisi de inşaat işleriyle uğraşan müvekkiline ciro yoluyla geçtiğini, imza inkarının gerçeğe aykırı olduğunu ve gereken sürelerde yapılmadığından usule ve yasaya da aykırı olduğunu, davacı …’in yöneticisi olduğu binanın yahut sitenin mantolama/tamirat işlerine ilişkin kararın bulunduğu karar defteri, mantolama/tamirat işinin yapılması içirı düzenlenen sözleşme, peşin veya senetle yaptığı tüm ödemeler ve bu ödemelerin kimlere yapıldığı konusunda bilgi içeren apartman/site evraklarının dosyaya sunulmadığını beyan ederek, davanın reddine, haksız ve borç ödemeden kaçınma amaçlı davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip konusu yapılan bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasıyla bu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; mahkememizin 27/03/2018 tarihli ve … esas, … sayılı kararı ile; “davanın kabulüne ” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi 13/04/2021 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamında; “Hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, mukayeseye esas olarak sadece davacının mahkeme huzurunda alınan imzaları ile davacı tarafından düzenlenen 16/11/2015 tarihli vekaletnamenin esas alındığı görülmektedir. Dolayısıyla hükme esas alınan bilirkişi raporunun davaya konu bononun düzenleme tarihinden önce davacı tarafça atılmış yeteri kadar imza örneği mukayese alınarak düzenlendiği söylenemez. Mahkemece söz konusu rapor alınırken yukarıda belirtildiği gibi davacının davaya konu bononun tanzim tarihinden önce atılmış olan imza örnekleri getirtilerek bilirkişi raporunun bu belgeler mukayese edilerek düzenlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, bu yöndeki davalı istinafları yerindedir. Açıklanan bu nedenlerle, mahkemece yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda yeniden davacıya ait imza örneklerinin getirtilip bilirkişiden rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararı kaldırılmış ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle mahkememizce verilen hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı doğrultusunda senedin tanzim tarihi olan 08/08/2015 tarihinden öncesine ait davacının imza örneklerinin bulunduğu belge asılları toplanmış ve bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda, incelemeye konu alacaklısı … ( … İnş.), borçlusu … olarak düzenlenmiş olan 08/08/2015 tanzim ve 10/09/2015 ödeme tarihli 7.500,00 TL değerindeki senet üzerinde basılı bulunan …No … Blok Yönetimi içerikli kaşe izi üzerinde … adına atılı bulunan imzaların, dava dosyasındaki mevcut mukayese imzalarına kıyasen … elinden çıkmadığı rapor edilmiştir.
İddia ve savunma, mahkememizce yapılan yargılama, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, takibe konu alacağın dayanağı olan 08/08/2015 tanzim ve 10/09/2015 vade tarihli 7.500,00TL bedelli senet altındaki davacı … adı altına atılan imzanın dosya arasına alınan davacının samimi imza örnekleriyle uyuşmadığı, imzaların genel şekli, imza hatlarının inşa’a tarz ve hareketleri, imzaların başlangıç noktaları ile devamlarında yapılan el hareketlerinin ebat ve tersim şekli, imzaları oluşturan hatların birbirlerine olan açısal durum ve pozisyonları, meyil ve işleklik vasıfları, imzaların nihayete erdiriliş biçimleri, kaligrafik ve itiyadi hususiyetler yönünden farklılıklar bulunduğu, bu itibarla senet altındaki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edildiğinden davacının davasının kabulü ile, davacının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu 08/08/2015 keşide tarihli, 10/09/2015 ödeme tarihli, 7.500,00TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının takibe konu senedi …dan ciro yoluyla edindiğinden senet altındaki imzanın davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda olmadığı, davalının kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı, bu nedenle davacı yanın kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
27/11/2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No: 533 ile 2021 yılı için yeniden değerleme oranı %36,20 olarak tespit edilmiş ve ilan edilmiştir. Buna göre bu oran esas alınarak 2022 yılı için Yerel Mahkeme kesinlik sınırı 8.000,00TL olarak belirlenmiştir. Mahkememizce bu oran gözetilerek karar kesin olarak verilmişse de karar tarihi itibariyle 2021 yılı kesinlik sınırı olan 5.881,00TL uygulanması gerektiği sehven gözden kaçırılmış olup verilen karara karşı 2021 yılı kesinlik sınırına göre gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf kanun yolunun açık olduğunun taraflarca bilinmesine, hükmün dair kısmının bu şekilde gerekçe ile düzeltilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davacının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu 08/08/2015 keşide tarihli, 10/09/2015 ödeme tarihli, 7.500,00TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Koşulları oluşmadığından davacı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 512,32TL karar ve ilam harcından peşin alınan 128,09TL harcın mahsubu ile bakiye 384,23 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Mahkememizin 10/06/2019 tarih ve … esas, … karar, … harç nolu harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iade edilmesinin istenilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 128,09TL peşin harç, 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 161,59TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 237,70TL tebligat ve posta gideri ile 650,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 887,70TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.28/12/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı