Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/397 E. 2021/548 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/397 Esas – 2021/548
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/397
KARAR NO : 2021/548

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Bağımsız Denetçi Atanması
DAVA TARİHİ: 25/05/2021
KARAR TARİHİ: 07/07/2021
K.YAZIM TARİHİ: 09/07/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin geçen dönem bağımsız denetim seçilen … A.Ş.ne karşı yaptıkları itirazlara, bu konuda Mahkememizde açtıkları … esas sayılı davaya rağmen, 2020 yılı genel kurulunda aynı şirketi yeniden bağımsız denetici olarak seçildiğini, anılan dosyada, … A.Ş. nde önce ortak sonra sorumlu denetçi olarak görev yapan …’ın 2014 yılından bu yana davalı şirkette YMM olarak görev yaptığını, görev süresince görevini “tarafsız” olarak yapmadığı için görevden alınmasını talep ettiklerini, adı geçenin tarafsız olmadığını, uzun yıllar hem şirketin karının, sermayesinin ilişkili firmalara aktarılarak, davacı azınlığa hem de vergi kaybına neden olduğu için devlete zarar verdiğini, çoğunluğun ticari sır perdesi ardına sığınarak yaptığı usulsüzlükleri gizlemeyi görev edinmeyecek bir bağımsız denetçi istemelerinin azınlığın hakkı olduğunu, karşı tarafın yıllardır müvekkilleri haklarını almak, hatta tasfiye edilmemek için dava açmak durumunda bıraktıklarını belirterek, 18.05.2021 tarihli olağan genel kurulda seçilen bağımsız denetçinin görevden alınmasına, yerine yeni Bağımsız Denetçinin Mahkemece seçilerek atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın huzurdaki dava kapsamındaki iddialarının tamamen hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yine herhangi bir somut ispat faaliyetinde bulunmadan iddia etmiş olduğu her hususunun kendiliğinden maddi hakikati yansıttığı varsayımı ile yapıldığını, dolayısıyla, davacı tarafın müvekkili şirket aleyhine TTK’nın 399. maddesi hükmü uyarınca ikame etmiş olduğu huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

DELİLLER :Davalı şirketin ticaret sicil özeti bilgileri, dava konusu edilen olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli ve gündeme ilişkin belgeler ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davalı … AŞ’nin olağanüstü Genel Kurulunda seçilen bağımsız denetçinin TTK md.399/5 uyarınca görevden alınarak yerine mahkemece yeni bağımsız denetçi atanması istemine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Davacılar vekili 07/07/2021 tarihli duruşmada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasındaki deliller ve beyanların dikkate alınmasını, beyanların yeniden alınmasına gerek bulunmadığını beyan ettiğinden ve davalı şirkete yeniden … A.Ş.’nin bağımsız denetçi olarak seçilmesine karar verildiğinden, bağımsız denetçilerin ve yöneticilerin yeniden beyanı alınmaksızın, mahkememizin … esas sayılı dosyasındaki beyanları dikkate alınarak karar verilmiştir.
Davalı … A.Ş. 18/05/2021 tarihli 2020 yılına ait olağan genel kurul toplantısında 26.05.2018 tarihli ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2018/11597 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı’nda yayınlanan bağımsız denetim hadlerinden ikisini sağlamış olması nedeniyle Şirketin gelecek hesap döneminden itibaren bağımsız denetime tabi olduğunun tespit edildiği dikkate alınarak, Genel Kurul’un onayına sunulmak üzere, … VD.nde … sicil numarası ile kayıtlı … A.Ş.nin bağımsız denetçi olarak seçilmesine karar vererek, şirket genel kurulunun onayına sunulmak üzere 18/05/2021 tarihinde olağan genel kurul toplantısı yapılmasına karar verildiği, olağan toplantı belirlenen tarihte yapılmış olup, anılan firma seçimine ilişkin davalı itirazları dikkate alınmayarak, … A.Ş.’nin Bağımsız Denetçi olarak seçilmesine karar verildiği, karara davacıların muhalefetinin zapta geçirildiği, anılan firmanın bağımsız denetçi olarak seçimine davacılar tarafından itiraz edildiği hususları tartışmasızdır.
TTK’nın somut uyuşmazlığa ilişkin 399/4 maddesi şu şekildedir; “(4) Ş̧irketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi; a) Yö̈netim kurulunun,b) Sermayenin yüzde onunu, halka açık şirketlerde esas veya çıkarılmış sermayenin yüzde beşini oluşturan pay sahiplerinin, istemi üzerine, ilgilileri ve seçilmiş denetçiyi dinleyerek, seçilmiş denetçinin şahsına ilişkin haklı bir sebebin gerektirmesi, özellikle de onun taraflı davrandığ̆ı yönünde bir kuşkunun varlığı halinde, başka bir denetçi atayabilir.”
Yukarıda yer verilen hükümden anlaşılacağı üzere, seçilen bağımsız denetçinin görevden alınmasına ilişkin uyuşmazlıklarda, ilgili taraflar dinlendikten sonra, yalnızca seçilen denetçinin şahsına ilişkin haklı bir sebebin gerektirmesi durumunda söz konusu bağımsız denetçi görevden alınıp, yerine Mahkemece seçilecek başka bir bağımsız denetçi atanabilecektir. Kanun, haklı sebebi tanımlamamış, fakat niteliğine ilişkin iki işaret vermiştir. Birincisi haklı sebep denetçinin kişiliğinden doğmalıdır. Devamlı hastalık, kaza veya benzer bir sebeple denetçinin çalışamaması, ehliyetini yitirmesi ile görevini ifa etmemesi, geçimsizlik bu kategoriye girer. İkincisi denetçinin yansız olmadığı ve yansız davranmadığı kuşkusudur. Öte yandan, haklı nedene ilişkin ilgili madde gerekçesinde de belirtildiği üzere; Bu terim ile önce denetçinin kişiliğinden kaynaklanan sebepler kastedilmiştir. Mesleki yetersizlik (denetleme elemanlarının bilgilerindeki, okul sonrası uyum eğitimlerindeki noksanlık, yardımcı eleman, uzman, cihaz donanımı eksikliği), itibar kaybı vs. gibi. Denetçinin çalışma tarzı, şirkete zaman ayırmaması, bilgi sızdırması, taraf tutması da haklı sebep sayılır. Buna karşılık, görüş aykırılıkları haklı sebep olarak, ancak somut olay destekliyorsa kabul edilebilir.
Bu itibarla, seçilen bir bağımsız denetçinin görevden alınmasına dayanak olarak gösterilebilecek haklı neden veya nedenler, her somut olayın şart ve koşullarına göre ayrıca değerlendirilmekte olup, Kanun Koyucu tarafından kapsamı dar tutulmuştur. Bunun…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…amacı da, haliyle denetçi teminatı ilkesi gereği, seçilen bağımsız denetçinin kolayca görevden alınmasını önleyebilmektir.
Davacı taraf dava dilekçesinde, Şirkette hukuka aykırı faaliyetler gerçekleştirilmesine rağmen bunları gizleyen YMM …’ın tarafsız olmadığını iddia etmektedir. Ancak, YMM … yaklaşık 5 yıldır davalı şirkete vergi danışmanlığı ve vergi denetimi kapsamında yeminli mali müşavirlik hizmeti sunduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde, kanunda denetçi olmaya engel haller arasında gösterilen; TTK m. 400/b kapsamında belirtilen, “Denetlenecek şirketin yöneticisi veya çalışanıysa veya denetçi olarak atanmasından önceki üç yıl içinde bu sıfatı taşımışsa”, TTK m. 400/e kapsamında belirtilen, “Denetlenecek şirketin defterlerinin tutulmasında veya finansal tabloların düzenlenmesinde denetleme dışında faaliyette veya katkıda bulunmuşsa” ve TTK m. 400/h kapsamında belirtilen “Son beş yıl içinde denetçiliğe ilişkim mesleki faaliyetinden kaynaklanan gelirin tamamının yüzde otuzundan fazlasının denetlenecek şirkete veya ona yüzde yirmiden fazla pay ile iştirak etmiş bulunan şirketlere verilen denetleme ve danışmanlık faaliyetinden elde etmişse ve bunu cari yılda da elde etmesi bekleniyorsa” hükümlerine dayanarak, YMM …’ın yukarıda belirtilen hükümler kapsamına girdiğini, bu nedenle görevlisi olduğu … A.Ş.’nin, davalı şirkete bağımsız denetçi olarak seçilemeyeceği belirtilmiştir.
18/05/2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında Şirkete bağımsız denetçi olarak YMM … değil, YMM …’ın bünyesinde çalıştığı … A.Ş. seçilmiştir. Anılan firmanın bağımsız denetçiliğe engel bir hali bulunmadığı gibi davacı taraf da böyle bir iddia ileri sürmemiştir. Dolayısıyla, şahıs ve şirket ayrımı dikkate alındığında davacıların iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Somut olayda, davalı şirkete … A.Ş.’nin 18/05/2021 tarihli genel kurulda bağımsız denetçi olarak seçildiği, bu tarihten önce davalı şirket ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen …’ın … A.Ş.’nde son bir yıldır şirket müdürü olarak görev yaptığı, …’ın bağımsız denetçi olmadığı dikkate alındığında davacıların iddialarının değerlendirilmediği gibi …’ında kanunen denetçiliğe engel bir halinin bulunmadığı ispat edilemediğinden hukuki dayanaktan yoksun davacıların davasının reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı 6102 sayılı TTK.nun 399/6. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/07/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza