Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/395 E. 2022/637 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/395 Esas – 2022/637
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/395
KARAR NO : 2022/637
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Banka Teminat Mektubuna İlişkin Bedelin İadesi
DAVA TARİHİ : 13/03/2018
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı idareyle davacı şirketin de dahil olduğu … A.Ş.- …, … Tic. Ltd. Şti. Ortak Girişimi arasında “… İKN 01/01/2013 – 30/09/2014 tarihleri arası … Belediyesi Sınırları Dahilinde bulunan meskun alanların Evsel Atıklarının Toplanması, Nakli, Cadde, Sokak, Meydan ve Pazar Yerlerinin İnsan ve Makine marifetiyle Süpürülmesi” hizmet alımı sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşme süre bitimi nedeniyle sona erdiğini, sözleşme konusu tüm yükümlülüklerin eksiksiz ifa edildiğinden, süre sonunda verilen teminat mektubunun geri alındığını, Akabinde, Davalı idare ile … A.Ş arasında bu defa “… İKN 01/10/2014-30/09/2017 tarihleri arası 36 ay süre ile … Belediyesi Sınırları Dahilinde bulunan meskun alanların Evsel Atıklarının Toplanması, Nakli, Cadde, Sokak, Meydan ve Pazar Yerlerinin Süpürülmesi” hizmet alımı sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşme süre bitimi nedeniyle sona erdiğini, sözleşme konusu tüm yükümlülüklerin eksiksiz ifa edildiği, SGK dan ilişiksiz yazısı alındığı halde, bu iş ile ilgili olarak verilen 2 adet teminat mektubunun iade edilmediğini, davalı İdarenin 17/01/2018 Tarihli İhtarname ile; Her iki sözleşme döneminde çalışan işçilere 4857 sayılı yasayla, ihaleye ait idari şartname ve sözleşmeye aykırı olarak işçilere ait kıdem tazminatlarının
e-imza e-imza e-imza e-imza

ödenmediği tespit edildiğinden, iş akitleri sonlandırılan personellerin kıdem tazminatı tutarları olan toplam 3,496,494,90TLnin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde ödemesini aksi halde şirkete ait teminat mektuplarının nakde çevrilerek tazmin ve mahsup edileceğini ihtaren bildirdiğini, davalı idarenin ihtamamesindeki teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ilk sözleşmenin feshi sonrası iş akdi feshedilen tüm personele kanuni haklarının ödendiğini, iş akdi feshedilmeyen personelin ise, yeni ihaleyi alan şirkette çalışmaya devam ettiklerini, kıdem tazminatına hak kazanmadıklarından ödeme yapılmadığını, teminat mektubunu da iade aldıklarını, ikinci sözleşme kapsamında istihdam edilen ve kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde iş akidleri sona eren personellerin kıdem tazminatı ve diğer ücret haklarının ödendiğini, iş akdi feshedilmeyen personelin ise, yeni ihaleyi alan şirkette çalışmaya devam ettiklerini, kıdem tazminatına hak kazanmadıklarından ödeme yapılmadığını, personellere ödemelerin bir kısmının banka kanalı ile bir kısmının icra takip dosyalarına yapıldığını, icra dosyasına yapılan ödemelerin büyük çoğunluğunun şirket hak edişinden kesilerek doğrudan davalı idare tarafından yapıldığını, öte yandan 696 sayılı KHK ile idarenin kadrosuna geçecek olan personelleri davalı idarenin tüm hakları ile devralacağından ve söz konusu personellerin “aynı işyerinde” çalışmaya devam edeceklerinden kıdem tazminatı haklarının doğmayacağı gibi müvekkili şirketten talep edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olacağını belirterek, dava konusu teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin önlenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yüklenicinin çalışan personelinin İş Kanunu’ndan doğacak her türlü Tazminat ve Alacaklarından sorumlu olduğu ve kesin hesap döneminde yüklenici personel alacağının bulunması halinde Yüklenici Teminatlarının protesto çekmeden paraya çevrilebileceği hususuna ihale dokümanı olarak idari sözleşme içerisinde ihaleden önce yer verilmiş olup, yüklenicinin bu şartları kabul ederek ihaleye girdiğini ve ihale sonrasında da bu şartları taşıyan sözleşmeyi imzaladığını, davacı şirketin sözleşmeye aykırı olarak, 01/10/2014-30/09/2017 tarihleri arası 36 aylık hizmet alımı işine ait yükümlülüğünü yerine getirmeyerek çalıştırmış olduğu işçilere ait kıdem tazminatlarının ödenmediğinin tespit edildiğini, davacı şirketin kesin hesap raporunda “işçi tazminat alacakları olduğunun şerh edildiğini, bu itibarla davacı şirket nezdinde iş akitleri sona eren 403 işçi tarafından kıdem tazminatları ve yıllık izin alacaklarının ödenmesi talebi ile yazılı olarak başvurulduğunu, 403 işçiden 35’inin kıdeminin bir yıldan az olması nedeniyle kıdem tazminatı hesaplanmadığını, geriye kalan işçilerin 4857 s. Yasa gereği kıdem tazminatlarının hesaplanarak söz konusu işçilerine ait kıdem tazminatı yükümlülüklerini yerine getirmesi için 08/02/2018 tebliğ tarihli ihtamame gönderildiğini, 4735 sayılı K.İ.K.’nun 13. Maddesinin 2. Fıkrasında;”Yüklenicinin bu iş nedeniyle idareye ve SSK’na olan borçları ile ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılan kanuni vergi kesintilerinin yapım işlerinde kesin kabul tarihine, diğer işlerde kabul tarihine veya varsa garanti süresinin bitimine kadar ödenmemesi halinde, protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin teminatlar paraya çevrilerek borçlarına karşılık mahsup edilir, varsa kalanı yükleniciye geri verilir” denildiğini, aynı konuya ilişkin davalı belediye aleyhine açılan davanın reddine karar verildiğini, “Ankara Batı Tic. Mhk. 26/04/2017 tarih ve …E. …K.sayılı kararı”, her türlü cevap ve delil ikamesi haklarını saklı tutarak açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz olaeak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememiz gönderilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; mahkememizin 11/03/2020 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı ile; “Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,” karar verilmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Mahkememizce verilen karara karşı yapılan itiraz neticesinde İstinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 22/03/2021 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamında; “Taşıma işleri hakkındaki maddi hukuk normları ile ilgili düzenlemeler de TTK.’nın 4. Kitabında yer aldığından, taşıma sözleşmelerden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklar, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari iş ve ticari dava sayılır. Bu durum karşısında, içinde taşıma işinin de yer aldığı karma nitelikteki dava konusu sözleşmeden kaynaklanan somut uyuşmazlığı görüp incelemeye de asliye ticaret mahkemesi görevlidir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince, davaya konu çöp toplama ve nakli işinin TTK’nın 850 vd. maddelerinde düzenlenen taşıma sözleşmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, çöp nakil işinin, temizlik ve çöp toplama faaliyetinin devamı niteliğinde bulunduğu gerekçesine yer verilmiş ise de yukarıda belirtildiği üzere taraflar arasındaki sözleşmenin taşıma ve hizmet edimlerini içerir karma nitelikte bir sözleşme olduğu, sözleşme kapsamında taşıma işinin de bulunduğu, taşıma işleri hakkındaki düzenlemelerin ise TTK’da düzenlendiği gözetildiğinde, ilk derece mahkemesi gerekçesi yerinde görülmemiştir. Nitekim, Yargıtay … HD’nin 02/07/2020 tarih, …-… E.K. sayılı ilamı da bu yöndedir. O halde mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde bulunduğu ve davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu gözetilerek, işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesine ait kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” şeklinde hüküm kurmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, taşıma ve hizmet edimlerini bir arada içeren karma nitelikteki, evsel atıkların toplanması, nakli, cadde, sokak, meydan ve pazar yerlerinin insan ve makine marifeti ile süpürülmesi sözleşmesi kapsamında verilen teminat mektubunun davalı tarafından haksız olarak nakde çevrildiği iddiasına dayalı teminat mektubu bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı taraf, dava dışı işçilerin kıdem tazminatına hak kazanmadığından bahisle teminatın haksız yere nakde çevrildiğini belirterek bu işlemin tedbiren durdurulmasını ve teminat mektuplarının iadesini istemiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişki – kıdem tazminatı bakımından- alt işveren-işveren ilişkisidir. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2.maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü düzenlenirken ,6. maddesinde (İşyerinin veya bir bölümünün devri) İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür. Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır” düzenlemesi yer almaktadır.
Davacı şirket bünyesinde çalışan bir kısım işçinin kıdem tazminatının davalı tarafça ödendiği bu kapsamda rücu istemli bir çok davanın Mahkememizde derdest olarak görüldüğü bir kısmının karara çıktığı yapılan incelemelerde anlaşılmaktadır. Dolayısıyla taraflar arasındaki Sözleşmenin 36.1. maddesinde “ Yüklenici iş bitiminde ihale konusu işte
e-imza e-imza e-imza e-imza

çalıştırdığı personelin İş Kanunu ve İş güvencesi kapsamında doğan tüm haklarını ödemek suretiyle tasfiye etmekle ve buna ilişkin belgeleri idareye tevsik etmekle yükümlüdür. Şartname gereği bu yükümlülüğün ifa edilmemesi halinde, taahhüdün ihale dokümanı hükümlerine uygun yerine getirilmediği kabul edilir. Kesin ve Ek kesin teminatın iadesi yapılmaz. Kesin hesap raporunun hazırlanmasında, yüklenici personelinin, iş kanunu ve iş güvencesi kapsamında alacağının bulunduğunun tespit edilmesi halinde, bu borç miktarı yüklenici teminatları protesto çekmeye ve hüküm altına almaya gerek kalmaksızın paraya çevrilerek mahsup edilir.” yer alan düzenleme de dikkate alındığında davalı Belediyenin teminat mektubunu nakde çevirme işleminin haklı olduğu kabul edilmelidir.
Nitekim benzer bir olayda Yargıtay 11.Hukuk Dairesi ; Bölge Adliye Mahkemesince “… taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre işçi alacak ve tazminatlarından kaynaklanan sorumluluğun davacı yükleniciye bırakıldığı, o halde, davacı yüklenici/alt işverenin çalıştırdığı işçilerin, işçilik alacak ve tazminatlarından davacı alt işveren sorumlu olduğu, öte yandan her ne kadar davacı tarafça, bünyesinde çalışan işçilerin çalışmaya devam ettikleri, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanmadıkları, kıdem tazminatını talep hakkının davalı Belediye’ye değil, işçilere ait olduğu da iddia edilmiş ise de, İdari Şartnamenin diğer hususlar başlıklı bölümünün 8. maddesinde, “Yüklenici iş bitiminde ihale konusu işte çalıştırdığı personelin iş kanunu ve iş güvencesi kapsamında doğan tüm haklarını ödemek suretiyle tasfiye etmekle ve buna ilişkin belgeleri idareye tevsik etmekle yükümlüdür. Şartname gereği bu yükümlülüğün ifa edilmemesi halinde, taahhüdün ihale dokümanın hükümlerine uygun yerine getirilmediği kabul edilir. Kesin ve ek kesin teminatın iadesi yapılmaz.” şeklinde düzenleme bulunmakta olup, davacı tarafça bu nitelikte bir belgenin sunulmadığı oysa, anılan hüküm karşısında davacının, kendi çalıştırdığı işçilerin iş kanunu ve iş güvencesi kapsamında doğan tüm haklarını ödemesi ve buna ilişkin belgeleri sunması gerektiği, aksi halde davacının sözleşmeden kaynaklanan taahhüdünü yerine getirdiğini kabul etmenin mümkün olmadığı, işçiye çeşitli sebeplerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemelerin avans niteliğinde sayılmaları gerekmekte olup, bir an için sözleşme kapsamında çalışan tüm işçilerin kıdem tazminatına henüz hak kazanmadıkları düşünülse dahi davalının kıdem tazminatı adı altında işçilere ödediği miktarların avans niteliğinde olacağı ayrıca, davacı, çalıştırdığı işçilere yıllık izinlerini kullandırdığını da ispat edemediğinden yıllık izin ücretinden de sorumlu olduğu, dolayısıyla davalının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti adı altında ödediği miktarları sözleşme hükümleri kapsamında davacıdan isteyebileceği…” gerekçesiyle verdiği istinaf isteminin esastan reddine ilişkin kararı onamıştır(Yargıtay … HD.nin .02.07.2020 Tarih ve … Esas , … Karar sayılı ilamı ). Yüksek Mahkeme benzer başka bir olayda da aynı gerekçe ile teminat mektubunun iadesi için sadece SSK’dan alınacak ilişiksiz belgenin sunulması yeterli olmayıp, yüklenici davacı tarafından işçilere işçi alacaklarının ödenmesi de gerekmekte olduğunu belirterek davacı tarafın benzer talebinin reddedilmesi gerektiğine değinmiştir (Yargıtay …HD.nin .20.03.2018 Tarih ve … Esas , … Karar sayılı ilamı ).
Açıklanan bu nedenlerle davalı tarafın teminat mektubunun paraya çevrilmesi yönündeki işlemi taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu anlaşıldığından davacı tarafın davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcın, peşin alınan 60.035,90TL harçtan mahsubu ile bakiye 59.955,20TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 123.125,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/06/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza