Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/393 E. 2022/289 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/393 Esas – 2022/289
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/393 Esas
KARAR NO : 2022/289
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2019
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 22/04/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı …’ın sürücüsü, diğer davalının maliki olduğu … plakalı aracın müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu müvekkilinin aracında maddi hasar oluştuğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, oluşan hasar nedeniyle müvekkiline ait araçta değer kaybı oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00TL değer kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; araç değer kaybı zararının 1.000,00TL’si için olay tarihinden, ıslah ile 50.000,00TL’ye tamamlanan 49,000,00TL’lik kısımı için ise, ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete atfedilen kusur oranlarını kabul etmediklerini, davacı adına kayıtlı aracı süren …’in takip mesafesini korumuş olsa idi diğer araçların çarpışmayacağını ve dolayısıyla aracın ön tarafının hasar almayacağını, davacının sunduğu eksper raporu ile araçta meydana gelmiş olan değer kaybı miktarının kabul edilemeyeceğini, eksper raporunda bir çok hususun göz ardı edildiğini, değer kaybı eksper raporu hazırlanırken aracın rayiç değeri 440.000,00 TL olarak hesaplanmışsa da gerek davacının sunmuş olduğu “…” adresinde bulunan araçlar gerekse aracın sıfır değerinin 440.000,00TL değere sahip olmadığını, aracın düşük kilometrede dahi olsa ikinci el sınıfında olacağından, kazaya karışan aracı sıfır araç gibi düşünülemeyeceğini, aracın değer kaybı hesabı yapılırken, aracın gerçek rayiç değeri dikkate alınması gerektiğini, müvekkilinin meydana gelen kazada kusuru bulunmadığından araçta meydana gelen değer kaybından da sorumlu olmayacağını, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, bilirkişi rapor ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mahkememizce 04/03/2020 tarih ve … esas … karar sayılı kararı ile , dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmiş olup, kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM …. Hukuk Dairesinin 18/03/2021 tarihli … esas … karar sayılı ilamı ile özetle; “Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır.
Bu itibarla, görevli mahkeme olan ticaret mahkemesine dosya gönderilmeden önce ve böylelikle görevli mahkeme olan ticaret mahkemesinde davanın esasına girilmeden önce arabuluculuk işleminin tamamlandığı anlaşıldığından, mahkecemece davanın esasına girilerek delillerin toplanması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davalı sürücü …’a yönelik açılan davanın arabuluculuk şartına tabi olmadığı da gözetilmeden davanın dava şartı yokluğundan reddine kararı verilmesi doğru görülmemiş olup ,davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, karar vermek gerekmiştir.” denilmekle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup, dava yeni esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı tazmini istemine ilişkindir.
13/01/2019 tarihinde, maliki davalı … Şirketi, sürücüsü … olan, dava dışı …A.Ş.’nce sigortalı olan … plakalı sayılı araç ile maliki davacı … Şirketi, sürücüsü dava dışı … olan … plaka sayılı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
… plakalı sayılı aracın 28/05/2018 – 28/05/2019 tarihleri arasında, trafik sigorta poliçesi kapsamında dava dışı … A.Ş.’nce sigortalı olduğu, poliçe teminat limitinin araç başına 36.000,00TL olduğu, … plaka sayılı aracın ise 25/10/2018 – 25/10/2019 tarihleri arasında, birleşik kasko sözleşme sigorta poliçesi (genişletilmiş kasko) kapsamında dava dışı …A.Ş.’nce sigortalı olduğu, davacıya yapılan hasar ödemesinin rücusu kapsamında … A.Ş.’nce … A.Ş.’ne 36.000,00TL rücu ödemesi yapıldığı, teminat limiti tükendiğinden davacının … A.Ş.’ne başvurusu üzerine limit aşımı sebebiyle ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı yanın dava dilekçesi içeriğinde davanın niteliği hususunda bir beyan bulunmamakla birlikte, görevsizlik kararı veren Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesinde düzenlenen tensip zaptında dava kısmi dava olarak nitelendirilmiş, dava görevsizlik üzerine mahkememize geldiğinde davacı vekili tensip zaptındaki ara karara itiraz ederek davanın belirsiz alacak davası olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce bu itibarla davanın belirsiz alacak davası olduğu nitelendirmesi yapılmış ise de, Yargıtay HGK’nun … esas … Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası şeklinde açıldığına dair davacı yanın bir beyanı bulunmadığı gibi, belirsiz alacak davası niteliği gereği istisnai bir dava türü olduğundan bu şekilde dava açan kimsenin açıkça bunu dilekçesinde belirtmesi gerekmektedir. Her ne kadar davacı vekilinin duruşmadaki beyanına istinaden tensip zaptındaki ara karardan dönülmüşse de, bu şekilde dava türü değiştirilemeyeceğinden mahkememizce 1 nolu celse 1 nolu ara kararından rücu edilerek davanın kısmi dava olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
Meydana gelen kazadaki tarafların kusur durumunun tespiti ile davacının aracında oluşan değer kaybının hesaplanması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 04/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Meydana gelen bu “Maddi Hasarlı Trafik Kazası” olayında, davalı taraflara ait … plakalı araç sürücüsü olan …, olaydaki kendi sorumluluğunu kapsayan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun kusur yönleriyle (52/b) ve (56/c) maddelerini kural ihlali neticesinde, bu kaza olayına etken oluşu sebebiyle Tam Kusurlu (%100 oranında) olduğu, davaya konu … plakalı davacı tarafa ait bu aracın, meydana gelen kazada oluşan hasarları nedeniyle, 2.el piyasasında uğrayacağı değer kaybı nispi metoda göre 42.989,00 TL bedel olarak hesaplandığı, teknik bilirkişi olunması nedeniyle bu olayda faizle ilgili hususların mahkememizin takdirine bırakıldığı bildirilmiştir.
Düzenlenen kök raporda nispi metoda göre değer kaybı hesaplaması yapıldığından, reel piyasa hesabına göre hesaplama yapılmak üzere ek rapor tanzimi için dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişinin 29/12/2021 tarihli ek raporunda özetle; kök raporu tekrarla, davaya konu … plakalı davacı tarafa ait bu aracın, meydana gelen kazada oluşan hasarları nedeniyle, 2.el piyasasında uğrayacağı değer kaybı nispi metoda göre 42.989,00 TL olduğu, aracın arızalarının giderildikten sonraki 2.el piyasa rayiç fiyatı ile, araçla ilgili kazasız/problemsiz ayıpsız haldeki durumundan hemen önceki 2.el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre yapılan piyasa hesabında reel değer kaybı 50.000,00 TL olacağı belirtilmiştir.
Davacı yan tespit edilen 50.000,00TL üzerinden harcını yatırarak talep sonucunu 1.000,00TL’den 50.000,00TL’ye yükseltmiştir. Islah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Davalı … Şti. Vekilinin ıslah dilekçesine karşı iki temel itiraz bulunmaktadır. İlki davacının kök rapora itiraz etmeyerek davalılar lehine usuli müktesep hak oluştuğuna yöneliktir.
TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hâkim tarafından belirlenmesi zaruridir. Taraflarca değer kaybı hesaplamasına ilişkin alınan rapora itiraz edilmese dahi hesaplamanın hangi yönteme göre yapılacağının hakim tarafından belirlenmesi gerektiğinden ve Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarih, 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2019/40 Es. 2020/40 Karar, 17.07.2020 tarihli Kararında; “13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı KTK.nun; A.14.04.2016 tarih ve 6707 sayılı Kanunun 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin; 1.nci cümlesinde yer alan; a.“..ve bu Kanunun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda,..” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, ..OYÇOKLUĞUYLA, b.İkinci cümlesinde yer alan “..ve Genel Şartlarda ..” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,….OYÇOKLUĞUYLA, 17.07.2020 tarihinde karar verildi.” şeklindeki kararı gereği Sigorta Genel Şartları ekindeki formüle göre Değer Kaybı hesaplanması iptal edilmiş olunmakla reel piyasa hesabına göre değer kaybı hesaplaması yapılması gerektiğinden taraf itirazları aranmaksızın mahkememizce resen bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bu itibarla davalılar lehine usuli müktesep hak oluştuğu yönündeki savunma ve itiraz yerinde değildir.
Davalı yanın ikinci itirazı ise alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinin birinci fıkrasında; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” şeklinde zamanaşımına ilişkin yasal düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda kaza tarihi 13/01/2019 olup dava tarihi 10/04/2019 ve ıslah tarihi ise 18/02/2022 tarihidir. Dava tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından talep edilen 1.000,00TL yönünden her iki davalının da sorumluluğunun devam ettiği, ıslah tarihi yönünden ise 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan 49.000,00TL yönünden davalı … Şti.’nin sorumluğunun zamanaşımı nedeniyle sona erdiği kabul edilmiştir. Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan zamanaşımı definde bulunmayan … Yönünden 50.000,00TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. (Yargıtay …. HD’nin … Esas … Karar) Kazaya karışan davalının maliki olduğu aracın ticari araç olması sebebiyle hüküm altına alınan tutara avans faizi işletilmiştir.
Netice itibariyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Mahkememizce tespit edilen 50.000,00TL değer kaybından 1.000,00TL’nin olay tarihi olan 13/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 49.000,00TL’nin ise taleple bağlı kalınarak ıslah tarihi olan 18/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı yanın davalı …Ticaret Limited Şirketi yönünden fazlaya ilişkin talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Mahkememizce tespit edilen 50.000,00TL değer kaybından 1.000,00TL’nin olay tarihi olan 13/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 49.000,00TL’nin ise taleple bağlı kalınarak ıslah tarihi olan 18/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı yanın davalı …Ticaret Limited Şirketi yönünden fazlaya ilişkin talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 3.415,50TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40TL harç ile ıslah ile alınan 854,00TL harcın mahsubu ile bakiye 2.517,10TL karar ve ilam harcının 50,34TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 2.466,75TL’sinin davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.129,49TL’nin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderinden sayıldığından ve davalı … ilk oturuma katılmadığından tamamının bu davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı ile 854,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 949,20 TL harcın 18,98TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; 930,22TL’sinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 399,65TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 999,65TL yargılama giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca davalı … ilk oturuma katılmadığından tamamının bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 7.300,00TL vekalet ücretinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca davalı … ilk oturuma katılmadığından tamamının bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı … Ticaret Limited Şirketi’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 7.170,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … Ltd şti vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.24/03/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı