Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/392 E. 2023/196 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/392 Esas – 2023/196
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/392
KARAR NO : 2023/196

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit/İstirdat
DAVA TARİHİ : 08/10/2012
KARAR TARİHİ: 15/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkilinin 01.01.2017 tarihinde bayilik sözleşmesi akdettiklerini, bu anlaşmaya istinaden müvekkilince davalıya ait malların satışına başlandığını, bayilik sözleşmesine istinaden davalı yanca aleyhlerine üç adet icra takibi yapıldığını, toplam 675.215,87TL alacağın tahsilinin istendiğini, ayrıca davalıya muhatabı … A.Ş. … şubesi olan … adet çekin teminat amaçlı olarak verildiğini, bu çeklerden … çek nolu 18.038,64TL bedelli; … çek nolu 10.221,89TL bedelli; … çek nolu 649.955,34TL bedelli çeklerin bankaya ibrazla karşılığı olmadığından bahisle üzerlerini yazdırdığını, müvekkilinin bayilik sözleşmesinden kaynaklı tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının teminat olarak uhdesinde olan çekleri iade etmediğini, yapılacak yargılama neticesinde; davalıya borçlarının olmadığından kendisine teminat olarak verilen keşidecisi … A.Ş. … şubesi olan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … nolu … adet çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ilk defa 01.01.2006 tarihinde akdedilen bayilik sözleşmesinin 01.01.2007 tarihinde yenilendiğini, bahsi geçen sözleşmeden doğacak alacakların …/…
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

…/…teminatını teşkil etmek üzere davacıdan muhatabı … olan 21.12.2006 keşide tarihli 150.000,00TL bedelli teminat senedi alındığını, daha sonra bu senet kendisine iade edilerek teminat amaçlı ipotekler alındığını, davacının satmak amaçlı olarak müvekkilinden traktörler aldığını, ancak bedellerini ödememeye başladığını, 16.04.2008 tarihi itibariyle 679.237,02TL borcunun bulunduğunun kendisine bildirildiğini, 21.04.2008 tarihli mutabakat metni ile borçlunun bu tarih itibariyle toplam 679.231,02TL borcunun olduğu hususunda mutabakat sağlandığını, tüm bunlara rağmen ödeme yapılmaması neticesinde noterden çekilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, devamında da dava dilekçesinde bildirilen üç adet icra takibinin başlatıldığını, davalının itirazı olmaması neticesinde takiplerin kesinleştiğini, tüm bunlara rağmen açılan davanın haksız olduğunu, müvekkiline verilen çeklerin teminat amaçlı olarak verildiği iddiasını davacının ispatlamasının gerektiğini, müvekkiline borcunun bulunduğunu, bunu pek çok kez de ikrar ettiğini, müvekkiline borcunun olmadığı yazılı delillerle ispatlamasının gerektiğini bildirerek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :Taraflar arasında akdedilen 01.01.2006 ve 01.01.2007 tarihli bayilik sözleşmesi, davacı ve davalının ticari defter ve kayıtları, Ankara … İcra Müdürlüğünün …E., …E., …E., sayılı takip dosyaları, ihtarnameler, ipotek belgeleri, teminat olarak verildiği bildirilen … adet çeke ilişkin muhatap bankanın cevabı, 1. Bilirkişi kurulunun sunduğu 03.11.2010 tarihli rapor, aynı kurulun 08.08.2011 tarihli ek raporu, mahkememizin 07.11.2011T., …E., …K. sayılı ilamı, Yargıtay … HD.’in 27.06.2012T., …E., …K. sayılı bozma ilamı, 2. bilirkişi kurulunun 14.02.2013 tarihli raporu, aynı kurulun 06.06.2013 tarihli ek raporu, mahkememizin 16.07.2013TL., …E., …K. sayılı ilamı, Yargıtay … HD.’in 05.03.2014T., …E., …K. sayılı bozma ilamı, ikinci bilirkişi kurulundan alınan 12.06.2015 tarihli ikinci ek rapor, 3. bilirkişi kurulunun sunduğu 30.05.2016 tarihli rapor, üçüncü bilirkişi kurulundan alınan 12.09.2016 tarihli birinci ek rapor, 07.04.2017 tarihli ikinci ek rapor, 4. bilirkişi kurulundan alınan 06.11.2017 tarihli rapor, Yargıtay … HD.’in 19/09/2019T., …E., …K. sayılı bozma ilamı, … Bankası A.Ş. Cevabı yazısı, 18/03/2022 tarihli 4. Bilirkişi kurulu 1. ek raporu, 21/11/2022 tarihli 2. Ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mahkememizin 27/12/2017 tarihli ve … esas, … sayılı kararı ile; ” davacı tarafından keşide edilip, davalıya verilen muhatabı … … … Bankası şubesi olan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … nolu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının diğer istemlerinin reddine, ” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, temyiz incelemesini yapan Yargıtay … Hukuk Dairesinin 19/09/2019 tarihli ve … esas, … karar sayılı bozma ilamında; “Dava konusu, davacının bedelinin istirdadını talep ettiği 8 adet çekten (…,…,…,…,…,… numaralı) 6 adet çekin muhatap banka tarafından davalıya ödenmediği ancak muhatap bankaya iade edildiği mahkemece saptanmıştır. Dosya kapsamından davacının bu çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı elinde bulunan 6 adet çek davalı tarafından muhatap bankaya iade edilmiş ise mahkemenin bu çeklerle ilgili istirdat talebinin reddi kararı doğru olacaktır. Ancak bu çekler, çek keşidecisi olan davacı tarafından bankaya iade edilmiş ise, o zaman yerleşik Yargıtay uygulamaları da nazara alınarak, davacının bu çekleri davalıdan alarak bankaya iade ettiğinin ve karine olarak davacının bu çekleri davalıdan ödeyerek aldığının kabulü gerekir. Bu nedenle davalının 6 adet çeki ya kendisinin muhatap bankaya iade ettiğini ya da davacıya bedelsiz iade ettiğini kanuni delillerle ispatlaması gerekicektir, aksi halde davacının bu çeklerle ilgili istirdat talebinin de kabulü gerekir. Mahkemece, 6 adet çekin muhatap bankaya ne şekilde ve kimin tarafından iade edildiği yeteri kadar…/…
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

…/….araştırılmamış ve bu konuda taraflar açıklamaya davet edilmeden dava aydınlatılmadan karar verilmiştir.” denilerek mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
GEREKÇE :Talep, taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Yukarıda bahsedilen Yargıtay’ın bozma kararına mahkememizce uyulmuştur. İlgili bozma kararında belirtildiği üzere, çeklerin bankaya kimin tarafından ibraz edildiği hususunda gerekli araştırma yapılmış, davacı ve davalı şirket temsilcisinin beyanları alınmış ve bilirkişi kurulundan 6 adet çekin bedellerinin ödenip ödenmediği, bu çeklerin yerine yeni çekler verilip verilmediği hususunda 4. bilirkişi kurulundan birinci ve ikinci ek raporlar alınmıştır.
Davacı, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıya 25 adet çek teminat amaçlı verdiğini, davalıya borcunun bulunmadığını, bu çeklerden 8 adedinin davalı tarafından doldurulması ve işleme sokulması nedeniyle ödediği toplam: 375.102,31TL’nin davalıdan istirdadını, geri kalan çeklerden dolayı (14 adet) borçlu olunmadığının tespiti ve iptallerine karar verilmesini talep etmiş, davalı yanda, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesine istinaden davalıdan alacaklı olduklarını, 21.04.2008 tarihli mutabakata göre 675.215,87TL alacaklarının bulunduğunu, davacı yanın bugüne kadar hiç ödeme yapmadığını, istirdat isteminin yersiz olduğunu savunmuştur.
Uyuşmazlık; taraflar arasındaki 01.01.2006 ve 01.01.2007 tarihli bayilik sözleşmesine istinaden davalının alacağının bulunup bulunmadığı, nizalı çeklerin ne amaçla verildiği, davacının 8 adet çekten dolayı istirdadını talep edebileceği ödeme yapıp yapmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.
Uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda davacının elinde bulunan çeklerin ödenmeden bankaya iade edildiği, davalı tarafça usulüne uygun delillerle kanıtlanamamıştır. Başka bir deyişle davalı bu çeklerin kendisi tarafından bankaya iade edildiğini ya da davacıya bedelsiz iade edildiğini kanıtlayamamıştır. Davalı tarafın açıkça yemin deliline dayanmaması nedeniyle davalı tarafa yemin delili hatırlatılmamıştır. Davacı asil isticvap edilmiş ve kendisi çeklerin ödendiğini beyan etmiştir. Tekrarla belirtmek gerekirse davalı taraf bunun da aksini kanıtlayamamıştır. Dolayısıyla davaya konu söz konusu 6 adet çekin davacı tarafça ödendiğinin kabulü gerekmektedir.
Davalı taraf her ne kadar bu çeklerin başka çeklerle değiştirilerek tecdit yoluyla sona erdiğini iddia etmiş ise de hüküm kurmaya ve denetime elverişli olan 21/11/2022 bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere bu çeklerin diğer başka çeklerle yenilendiği hususunun ayrıca davacı taraf defterlerinde yer almadığı anlaşıldığından davalı tarafın bu itirazı yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak davaya konu çeklerden … … … Bankası olan, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … numaralı çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, …, …, …, …, … ve … numaralı çeklerin ödenen toplam bedeli olan 338.484,26TL’nin davalıdan istirdadına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı tarafından keşide edilen davalıya verilen muhatabı … … … Bankası olan, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … numaralı çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-…, …, …, …, … ve … numaralı çek bedelleri olan toplam 338.484,26TL’nin her çek için keşide tarihinden başlayacak avans faiziyle birlikte istirdatı ile davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

3-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 23.121,86TL karar ve ilam harcından peşin alınan 15,60TL, tamamlama yolu ile alınan 1.071,00TL ve 5.174,65TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 16.860,61TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 15,60TL peşin harç, 15,60TL başvuru harcı, 1.071,00TL ve 5.174,65TL tamamlama harçları olmak üzere toplam 6.276,85TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 50.387,80TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 558,40TL tebligat ve posta gideri ile 8.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.758,40TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 7.903,39TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından sarf edilen 62,50TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 6,10TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/02/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı