Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/387 E. 2021/553 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/387 Esas – 2021/553
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/387 Esas
KARAR NO : 2021/553

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2017
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
K. YAZIM TARİHİ: 28/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;iş sahibi olan davacılardan SS … Konut Yapı Kooperatifine ait binaların dış cephe boyaması işi için yüklenici şirket olan davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin (Mahkememizin 2017/294 Esas sayılı dosyasında davacılardan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi), davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin üretimi olan … renk kodlu ürünü aracı firma olan davalı … İnş. ve Tic. Ltd. Şti.’den 2010 ile 2011 yıllarında satın aldığını, satılan alınan bu malzemelerin davacı kooperatife ait toplamda 10.000 m2 olan 4 binanın dış cephelerinin boyama işinde kullanıldığını, malzemelere toplamda yaklaşık 40.000,00 TL harcama yapıldığını, işçilerin boyama işini gerçekleştirmeleri için binaların dış cephelerine yapılan iskele için toplamda 110.000,00 TL harcama yapıldığını, ilerleyen zamanda dış cephe boyasında akma ve renk solmalarının meydana geldiğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından (Mahkememizin 2017/294 Esas sayılı dosyasında davacılardan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi) davalı … Ltd. Şti.ne defalarca zararının giderilmesi amacıyla şikayette bulunulduğunu, diğer davalı şirketin şikayetleri üzerine incelemeler yaparak şirkete 13/06/2016 tarihinde cevap verdiğini, söz konusu cevapta uygulama yapılan bazı bölgelerde ve cephenin açık ve boyalı kısımlarında akma olduğunun, ancak bu akma izlerinin boyalı alanların tamamında olmadığının, sıva yüzeyinde dağınık vaziyette kılcal çatlaklar, yüzeylerde solma ve renkte açılmaların olduğunun belirtildiğini, ancak görülen akma izlerinin uygulama sonrasındaki boya filminin tam olarak kurumadan, olumsuz hava şartlarından dolayı yağan yağmurun boya yüzeyi üzerinden aşağıya doğru akma sonucunda ortaya çıktığının net olarak görülmekte olup, yaşanan problemin boya kaynaklı olmadığının ifade edildiğini, dış cephede beyazlama olan bölgelerde sıva yüzeyinde dağınık halde sıva çatlakları olduğu, bu kısımlardaki beyazların da solma değil, sıva kusması olduğunun belirtildiğini, bu nedenlerle dava konusu boyalarda üretim sürecinden kaynaklanan herhangi bir kusur olmadığı neticesine varıldığını, davalı şirketin üretimi olan dava konusu boyalarda gizli ayıp olduğunun aşikar olduğu, malzemede imalat hatası bulunduğunu, ayıplı malda ve ayıplı mal dolayısıyla meydana gelen zarardan satıcı ve üreticinin sorumluluğunun olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik malın ayıplı çıkması sebebiyle 40.000,00 TL malzeme bedeli ile 110.000,00 TL işçilik ücreti ve iskele yapım bedeli olmak üzere toplam 150.000,00 TL nin şimdilik malzeme bedeli için 2.000,00 TL, ve işçilik ücreti ile iskele yapım bedeli için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL nin ayıbın meydana geldiği ve satıcıya başvurulan tarihten itibaren işlemiş olan ve bu günden sonra da işleyecek yasal faizi ile birlikte taraflarına iadesine ve sözleşmenin iptaline karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.
CEVAP : Davalı … İnş. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; Ayıplı mal iddiasında olan tacirin seçimlik haklarını kullanabilmesi için süresinde ve usulüne uygun bir şekilde ayıp ihbarında bulunması gerektiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 23. Maddesinde, teslim sırasında açıkça belli olan ayıplar yönünden ayıbın 2 gün içinde satıcıya bildirilmesi gerektiğinin düzenlendiğini, düzenlemenin devamında, malda açık ayıp söz konusu olmasa bile, malı satım ve teslim alan tacirin 8 gün içinde malı inceleme veya incelettirmekle yükümlü olduğunun düzenlendiğini, yapılan inceleme neticesinde malın ayıplı olduğunun tespit edilmesi halinde bu ayıbın aynı süre içinde yani 8 günlük süre içinde satıcıya bildirilmesi gerektiğini, sekiz günlük süre malın alıcı tarafından satım ve teslim alındığı tarih itibariyle başladığını, anılan Kanunun aynı maddesinde diğer durumlarda Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 223. Maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağını, bu nedenle açık ayıp niteliğinde olmayan ve 8 günlük inceleme süresinde tespit edilemeyen yani kullanımla ortaya çıkan ayıplar yönünden TBK’nın ilgili düzenlemelerinin uygulama alanı bulacağını, TBK’nın 223. Maddesinin ikinci fıkrasında, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, ayıbın hemen satıcıya bildirilmesi gerektiğinin düzenlendiğini, diğer yandan TTK’nın 18. Maddesi tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarların veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılacağının düzenlendiğini, davalı … İnş.ve Tic.Ltd.Şti.’ne davacı tarafından yapılan bir ayıp ihbarı bulunmadığını, bu nedenle müvekkili yönünden başkaca bir husus aranmaksızın davanın reddini talep ettiklerini, zamanaşımı yönünden ise; 23. maddenin 1.fıkra/1. cümlesindeki:”Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır…” atfından TBK 231 Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, davacı vekilinin de dilekçesinde açık olarak ikrar ettiği üzere davaya konu malın teslim tarihi 2010-2011 yılı olup üzerinden yaklaşık 6 yıl yani dava zamanaşımı süresinin geçtiğini, davanın zamanaşımı nedeni ile reddini talep ettiklerini, davacı yönünden; Ayıplı olduğu iddia ve dava edilen malın satıcısı müvekkili ….Ltd.Şti., üreticisi diğer davalı … A.Ş, alıcısı da davacı … San.Tic.Ltd.Şti. olup,alım/satıma dayalı bu davada SS … Konut Yapı Kooperatifinin davacı sıfatı olamayacağını, davacı … Ltd.Şti. vekilinin beyanlarından, işin eser sözleşmesi kapsamında SS … K.Y.K’ne yapıldığının anlaşıldığını, bu durumda SS … K.Y.K bir hak ve alacak iddiasında ise husumeti ancak sözleşme yaptığı … San. Tic. Ltd. Şti.’ne yöneltmesi gerektiğini, aralarında hukuki çatışma olan kişilerin birlikte davacı olmasının yasal olarak mümkün olmadığını, müvekkili yönünden;
Davacının, davalı … A.Ş’nin üretimi olan boyalarda ayıp olduğu iddiası ile dava açıldığını, “Üretim hatasına” dayalı somut davanın münhasıran üreticiye karşı açılması gerektiğini, bu yönü ile de müvekkili yönünden husumet itirazları mevcut olup davanın reddini talep ettiklerini, diğer davalı üretici … Mad.San.ve Tic. A.Ş’nin davacı tarafından yapılan başvuru neticesinde konu ile ilgili bir araştırma yaparak rapor tanzim ettiğinin davacı beyanlarından anlaşıldığını, üreticinin ise yaptığı araştırmada akma izlerinin boya filmi tam kurumadan olumsuz hava şartlarından dolayı yağan yağmurun boya yüzeyi üzerinden aşağıya doğru akması neticesinde ortaya çıktığı, beyazlama olan bölgelerde ise sıva yüzeyinde dağınık halde sıva çatlakları olduğu ,bu kısımdaki beyazlamaların da solma değil sıvı kusması olduğunu belirterek, davacı iddialarının aksine boyaların üretiminde herhangi bir kusur olmadığının belirtildiğini, söz konusu boyaların üreticisinin müvekkili olmayıp, üretim problemi iddiası ile açılan davada müvekkilinin bir kusuru ve dolayısı ile tazmin edeceği bir zararın olmadığını, belirtilen ve resen dikkate alınacak nedenlerle, müvekkili yönünden davanın reddine, dava masraf ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; davacı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin bu ürünün … İnş. ve Tic. Ltd. Şti’den satın aldığını, tacirler arasında yapılmış bir satım akdi bulunduğunu, davacı Kooperatifin sözleşmenin tarafı olmadığını, aktif dava ehliyeti bulunmadığını, Ankara Batı Mahkemelerinin yetkili olmadığından, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Ankara yetkili Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, ayıplı mal iddiasında olan tacirin seçimlik haklarını kullanabilmesi için süresinde ve usulüne uygun bir şekilde ayıp ihbarında bulunması gerektiğini, TTK’nun 23.maddesi, TBK’nun 22/2 maddesi, TBK 231 .maddeleri de nazara alınarak, dava dilekçesinde açıkça davaya konu malın 210-2011 yıllarında teslim edildiği belirtilmiş olduğundan olup, 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, malların tesliminden 6 yıl geçtikten sonra açılan davanın öncelikle zamanaşımı nedeni ile reddini talep ettiklerini, Türk Ticaret Kanununda da satım sözleşmesi nedeniyle üreticinin satıcı ile müştereken sorumlu olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığını, bu nedenle davanın müvekkili Şirket yönünden husumet nedeniyle dava şartı yokluğundan reddini talep ettiklerini, davacı Şirket tarafından 07.06.2016 tarihinde müvekkili Şirkete şikâyette bulunduğunu, müvekkili Şirket tarafından 08.06.2016 tarihinde mahallinde inceleme yaptırıldığını, müvekkili tarafından davacı şirkete gönderilen 13/06/2016 tarihli yazı ile; durumun boya filmi tam kurumadan, olumsuz hava şartlarından dolayı yağan yağmurun boya yüzeyi üzerinden aşağı doğru akması neticesinde ortaya çıktığı, beyazlama olan bölgelerde ise sıva yüzeyinde dağınık halde sıva çatlakları bulunduğu, bu kısımda görülen beyazlamaların da solma değil tuzkusması olduğu, bu sorunun da elverişsiz iklim ve hava şartlarından dolayı uygulama sonrası kuruma süresi uzayan sıva ve boya filminin üzerine yağan yağmur sularının boya alt yüzeyindeki çimentoya ilerlemesi ve çimento sıva bünyesinde bulunan alkali tuzların yüzeyde kuruması sonucu meydana geldiği, bu durumun boya kusurundan kaynaklanmadığının belirtildiğini, müvekkili Şirketin ürünlerinde herhangi bir üretim hatası bulunmadığını, bu nedenle davanın esastan reddini talep ettiklerini, bu nedenlerle, davanın görev yönünden reddine karar verilmesini ve dosyanın görevli Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, yetkisizlik kararı verilmesini ve dosyanın Ankara yetkili Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davanın öncelikle zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesini, müvekkili Şirket yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmesini, davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Ankara Batı … Tüketici Mahkemesinin 2017/294 esas sayılı dosyası, Ankara İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel tapu kayıtları, sözleşme örnekleri, faturalar, ticari kayıtlar, keşif, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Ankara Batı … Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yapılan keşfe katılan bilirkişi heyeti 26/07/2018 tarihli raporları ile özetle; iş bu davaya konu olan dış cephe boyasının yerine sürülmeden önce teknik olarak altına astar çekilmesi gerektiği halde davacı kooperatifin bu uygulamayı yapmadığı/ yaptırmadığı, bu nedenle dış cephe uygulamasında kullanılan silikonlu dış cephe boyasının istenen randımanı vermediği, ilerleyen zaman dilimi içinde de bu silikonlu boyanın kendisini bırakarak-akarak-sızarak birtakım istenmeyen durumlara sebebiyet verdiği/verebileceği, bu nedenle de davalı üretici şirketin boya malzemesinin uretiminde hata var şeklindeki davacı yan beyanının-talebinin yerinde olmadığı, bu ayıplı duruma-zarara davacı kooperatifin kendi uygulamalarının sebebiyet verdiği, ayrıca bu durumun fazlası ile oluşmasına, sıva yüzeylerindeki kılcal çatlakların sebebiyet verdiği, boya altına uygulanan sıvanın kılcal çatlaklara sahip olmaması gerektiği halde çıplak gözle bile rahatsız edebilecek boyutta silikonlu boya altında kılcal çatlağın var olduğu, bundan da silikonlu boya malzemesinin hiçbir alakasının bulunmadığı,( Dış sıva üzerine silikonlu boyadan önce kalın bir astar çekilmiş olsa idi bu kılcal çatlakların olmaması kapanmış olması gerekir idi), ayrıca davacı kooperatifin olası üretim hatasından kaynaklı ayıplı durumu 6502 sayılı yasa gereği ortaya çıkar çıkmaz en kısa zamanda davalı yana ihbar etmediği, 2-3 yıl gibi zaman geçirdiği bu durumun doğan zararında kendi hatasından kaynaklandığı bildirilmiştir.
Ankara Batı …Tüketici Mahkemesince yapılan keşfe katılan farklı bilirkişi heyeti 28/08/2019 tarihli raporları ile özetle; Site içerisinde bulunan 4 blokta da aynı problemin bulunduğu, inşa açısından yapılan imalatta olumsuz bir durumun bulunmadığı, kimyasal açıdan dış cephe boyasında, boyanın kimyasal yapısında var olan ve bağlayıcı özelliği olan kimyasalların bazılarının dış ortamdaki; başta morötesi ışınları, UV ışınları, rüzgâr, yağmur, dış ortamdaki sıcaklık değişimi ve oksijen (havanın oksitlemesi) etkisiyle parçalanarak, teknik manada, toz haline dönüşmüş, bu hal yüzeyi kaplayan boyanın, yüzeyi kaplayan boya film tabakasının özelliğini kaybetmesine ve koyu kahve renkli boyanın beyaz/bej boya üzerine akarak iz bırakmasına sebep olduğu, sonuç olarak, dış yüzeyde kullanılan boyanın kimyasal yapısının dış ortam şartlarına karşı istenilen şekilde dayanamadığı ve dış cepheye uygulanan boyanın yukarıda izahı yapılan sebeplere bağlı olarak, kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Ankara Batı … Tüketici Mahkemesinin 2017/294 esas sayılı dosyasında dosyamız davacısı yönünden yapılan tefrik ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
GEREKÇE :Dava, malın ayıplı olması iddiasından kaynaklı meydana gelen zararın tazmin talebine ilişkindir.
Yetki itirazı yönünden yapılan değerlendirmede taraflar arasında eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlık olduğu sözleşmenin ifa edileceği işin teslim yerinin Temelli ilçesi olduğu bu kapsamda Mahkememizin yargı çevresinde bulunması sebebiyle yetki itirazının reddine HMK 10. Maddesi gereğince karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre; davacı kooperatife ait Ankara İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, 2 Parsel üzerinde inşa edilmiş 4 bloktan oluşan ve inşaatı devam eden kooperatifin 2010-2011 yıllarında blok dış cephe boyama işi için satın alınan boya malzemesinin üretiminin davalı … A.Ş. tarafından, satışının diğer davalı şirket tarafından yapıldığı, davacı siteye ait 4 binanın boya işinin 2010-2011 yılları arasında tamamlandığı, Tüketici Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporu ve tanık beyanları hükme esas alınarak yapılan değerlendirme ile 2012 yılı ağustos- Eylül aylarında yağmurlar başlayınca boyaların renklerinin birbirine karışmaya başladığının belirtildiği bu kapsamda davalıların ağır kusuru ya da hile ile gizlenmiş ayıp tespitinin bulunmadığı, iş bu sebeple ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu taraflar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisi kapsamındaki işlerle ilgili teslimin 2011 yılında tamamlandığının taraflarca kabul edildiği,Eser sözleşmesinden kaynaklanan dava konusu taleple ilgili olarak 6098 Sayılı TBK’nun 147/6. maddesi (818 Sayılı BK’nun 126/4. maddesi) uyarınca, teslim veya fesih tarihinden başlamak üzere 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği açık olup, , dava tarihi 20/07/2017 itibariyle işin teslim tarihinden 5yıl sonra davanın açıldığı, davalı vekillerinin davanın zamanaşımına yönelik savunmalarının süresinde yapıldığı anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın her iki davalı yönünden zamanaşımı nedeni ile REDDİNE,
2-Dava nedeni ile alınması gereken 59,30 TL başvuru harcı ile 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/07/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍