Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/38 E. 2022/1070 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/38 Esas – 2022/1070
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/38 Esas
KARAR NO : 2022/1070

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN:
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2020
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
K. YAZIM TARİHİ: 05/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri adına Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden muris … tarafından imzalandığı ileri sürülen 30.000,00TL bedelli bono nedeniyle mirasçı sıfatıyla icra takibi başlatıldığı, müvekkilleri her ne kadar takibe itiraz etmiş olsalar da itirazı İcra Müdürlüğüne yapması nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olması nedeniyle kabul görmediğini, takibin kesinleşmesi nedeniyle müvekkillerin taşınır ve taşınmazlarına haciz şerhi işlendiğini, ancak borca ilişkin olarak 3 farklı itirazı olduğu, muris …’ın vefat ettiği tarih 04/08/2019 olduğu, muris vefat ettiği tarihte annesi … sağ, babası … ise muristen evvel 23/03/2016 tarihinde vefat ettiği, muris bekar olarak vefat ettiği halde alt soyu bulunmaması nedeniyle mirasçısı üst soy olan anne ve babası olduğunu, anne veya babadan birinin sağ olması halinde tüm miras kendisine kalacağını, bu nedenle murisin bekar olarak vefat ettiğinide sadce annesinin sağ olması nedeniyle kendisi tek mirasçı olduğunu, murisin trafik kazasında vefat ettiğinden …dan vefat nedeniyle tazminatın tamamı da murisin annesi … tarafından tahsil edildiği, hasar dosyası … olup … plakalı araç ile kaza yaptığını, davalının veraset ilamı almaksızın icra takibi nedeniyle müvekkillerinin maddi durumunu etkilediğini, bono imzalarının araştırılması gerektiği, imzalar karşılaştırıldığında aynı kişinin imzaları olduğunun açık olduğu, davalının elinde birden fazla bono olduğunu düşündüklerini, davalının kötü niyetli olduğunu, bu nedenle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davanın kabulü ile müvekkilinin söz konusu senedin borçlusu olmadığının tespitine, teminat karşılığında vezneye yatan paranın davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafın davasının haksız olduğunu, zorunlu arabuluculuğa başvurmadan bu dava açıldığından, dava şartı yokluğu nedeniyle dava usulden reddedilmesi gerektiğini, işbu davada davacı taraf mirasçılık sıfatı bulunmadığını bildirdiğini, bu haliyle davacıların mirasçı sıfatları ortadan kalktığında diğer mirasçı borçlu dava dışı …’un durumu değişecek, borcu ağırlaşacağını, yine sözkonusu davalı muris …’ın annesi olup, sözkonusu senet ve diğer senetler sebebiyle ortaya çıkan borç konusunda bilgi sahibi olduklarını, burada verilecek karar icra dosyasının ve dava dışı borçlunun durumunu doğrudan etkileyeceğinden davanın dava dışı borçluya ihbar edilmesi talep ettiklerini, dava konusu bononun geçerli bir bono olduğunu, davacı tarafın yazılı belge sunamadığını, davacının yazılı olmayan delillerine ve tanık deliline ve iddialarına itiraz ettiklerini, kabul etmediklerini, dava konusu yazılı belge olan bir bono olduğunu, bu bono yazılı belge olup, davacının borçlu olduğunun açık olduğunu bu nedenle de icra takibinin de haklı olduğunu, bono yazılı belge olduğundan bu yazılı belgeye karşı ancak ve ancak yazılı ödeme belgesi vs. ile ispat mümkün olduğunu, davacı tarafın bu bonoya karşı ödeme vs. hakkında yazılı belge sunamadığını, davacının davasının haksız olduğunu, ayrıca, davacı aleyhine bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının ispatı yükünün davacı tarafa ait olduğunu, HMK. 200 Md. gereğince, 3.660 TL.’yi geçen miktar ve değerlerin senetle, ispat edilmesi zorunlu olduğunu, davacı tarafın ödemeye ilişkin herhangi bir yazılı belge sunamadığını, davacıların borçlu muris …’ ın maddi durumuna ilişkin söylemlerinin haksız ve gerçek dışı olduğunu, … ölmeden önce …/…’ de mandıra kurduğunu, bu borcun da o mandıra kurulum masraflarından doğduğunu, kambiyo senedinin kayıtsız şartsız bir borç ikrarı olduğunu, kambiyo senedinin illetten mücerret olduğunu, kambiyo senedinin temel ilişkiden bağımsız olduğunu, kambiyo senedi hatır için, borç için, teminat için verilebileceğini, zira, soyutluk ilkesinin gereği olarak kambiyo senedinin doğumuna sebep olan ilişkinin sonradan veya baştan beri geçersiz olması senedin geçerliliğini etkilemeyeceğini, kambiyo senedinin hukuki sonuçlarını doğurmaya devam edeceğini, davacının diğer iddia ve beyanları da haksız ve gerçek dışı olduğunu, tüm bu nedenlerle zorunlu dava şartı arabuluculuğa başvurmadan açılan bu davanın usul yönünden reddine, davanın diğer borçlu mirasçı …’a ihbar edilmesine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının müvekkili davalıya ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası, murisin nüfus aile kayıt örnekleri, murisin imzalarının bulunduğu evrak asılları, mirasçılık belgesi, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Grafoloji uzmanı bilirkişi 06/06/2022 tarihli raporu ile özetle; inceleme konusu alacaklısı …, borçlusu … olarak düzenlenmiş olan 20/01/2019 tanzim ve 15/12/2019 ödeme tarihli 30.000 TL değerindeki senet üzerinde … adına atılı bulunan imzaların dava dosyasındaki mevcut mukayese imzalarına kıyasen … elinden çıkmadığı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, takip konusu bonodaki muris …’a ait olduğu iddia edilen imzanın sahte olduğu iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Davaya konu senet incelendiğinde muris …’ın keşideci olduğu, lehtarın davalı olduğu görülmüştür. Bir senette yer alan yazının veya imzanın inkâr edilmesi durumunda, 6100 sayılı HMK’nın 208. maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası anlamında bir “sahtelik iddiası” söz konusu olur. 6100 sayılı HMK’nın 208. maddesine ilişkin gerekçede bu husus maddenin kenar başlığında “Yazı veya imza inkârı” ibaresi birlikte kullanılmıştır. Her iki husus uygulamada sahtelik iddiası olarak adlandırılan durumu ifade etmektedir” şeklinde belirtilmiştir (Pekcanıtez H./ Özekes M./ Akkan M./ Korkmaz H.T.: Pekcanıtez Usul Medeni Usul Hukuku, Cilt II, İstanbul 2017, s. 1792).Kambiyo senedindeki imzanın keşideciye ait olduğu yönündeki ispat yükü, senedi elinde bulundurup icra takibine girişen ve senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden davalı alacaklıya düşmektedir.Dava konusu bonodaki imzanın muris …’ın eli ürünü olup olmadığının tespiti amacıyla dosyaya kazandırılan 06/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; incelemeye konu, alacaklısı …, Borçlusu davacıların murisi … olarak düzenlenmiş olan 20/01/2019 tanzim ve 15/12/2019 ödeme tarihli 30.000,00TL bedelli bono üzerinde, muris … adına atılı bulunan imzaların, dava dosyasındaki mevcut mukayese imzalarına kıyasen, muris … elinden çıkmadığı tespit edildiğinden; icra takibine konu senetlerden dolayı davacıların borçlu olmadığı, menfi tespit talebinin yerinde olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Davacıların Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına konu alacağın dayanağı olan 30.000,00 TL miktarlı 15/12/2019 vade tarihli senet nedeni ile davalıya borçlu olmadıklarının TESPİTİNE,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.049,30 TL harçtan peşin alınan 530,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.518,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 54,40TL başvurma harcı, 7,80TL vekalet harcı, 530,65 TL peşin harç olmak üzere toplam 592,85TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yargılamada yapmış olduğu 700,00TL bilirkişi ücreti, 286,80TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 986,80TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/11/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.