Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/377 E. 2022/160 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/377 Esas – 2022/160
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/377 Esas
KARAR NO : 2022/160
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
K.YAZIM TARİHİ : 15/03/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davalı şirket vekilince, müvekkilinin borçlusu olarak göründüğü 4 adet 4.500,00 TL bedelli senede müsteniden müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu takipte ödeme emrinin muhtara tebliğ edilmiş olması sebebiyle müvekkilinin icra takibine itiraz edemediğini ve takibin kesinleştiğini, Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine haciz işlemlerine geçildiğini, ev adresinde haciz ve muhafaza işlemleri yapılarak ev eşyalarının yediemin deposuna kaldırıldığını, almakta olduğu maaşının üzerine de haciz konulduğunu, davalı şirket tarafından alacaklı oldukları iddiası ile icra takibine konu edilmiş olan senetlerin davalı şirkete müvekkili tarafından verilmediğini, senetlerde lehtar olarak gözükmekte olan diğer takip borçlusu … tarafından cirolanmak suretiyle davalı şirkete verildiğini, davalı şirket tarafından icra takibine konu edilmiş olan 4 adet 4.500,00 TL bedelli senet üzerindeki keşideci imzalarının müvekkiline ait olmayıp, söz konusu senetlerin müvekkili tarafından tanzim edilmediğini, davalı şirketin icra takibine devam konusundaki ısrarı üzerine taraflarınca davalı şirket ile senetlerde lehtar olarak görünüp … sıfatı ile imzası bulunan … hakkında resmi evrakta sahtecilik isnadı ile suç duyurusunda bulunulduğunu, zira icra takibine konu edilen senetlerin müvekkilinin imzası olmaksızın sahte olarak tanzim edildiği gibi, sahte haliyle kullanılarak icra takibine de konu edildiğini, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Hz. sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturma kapsamında şüphelilerin ifadesinin alınmasını müteakip, müvekkilinin yazı ve imza örnekleri alınarak incelemeye tabi tutulduğunu, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde tanzim olunan 07.01.2019 tarihli raporda icra takibine konu edilmiş olan senetlerdeki keşideci yazı ve imzalarının müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini, müvekkilinin söz konusu icra takibi, takibe konu senetler sebebiyle davalı şirkete borçlu olmadığını, davalı şirketin söz konusu icra takibine konu senetlerdeki keşideci imzalarının müvekkiline ait olmadığının anlaşılmasına rağmen icra takip ve cebri icra işlemlerine devam ederek kötüniyetli davrandığını ve müvekkilini mağdur ettiğini, söz konusu süreçte müvekkilinin ailevi problemler yaşayarak eşinden ayrıldığını, işyerinde de çok zor durumda kaldığını beyan ederek, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkilinin davalı şirkete Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ve takibe konu edilmiş olan 4 adet 4.500,00 TL bedelli senetler sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, haksız ve mesnetsiz icra takibinin iptaline, icra takibi kapsamında var ise cebri icra tehdidi ile yapılmış olan tahsilatların, haczolunan eşyaların veya bedellerinin tahsilat veya muhafazanın yapıldığı tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte müvekkile iade veya istirdadına, icra takibinde ve haciz işlemlerinde haksız ve kötü niyetli olan davalı şirketin takibe konu asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkili şirketin … bölgesinde inşaat malzemeleri alım satım işleri ile uğraşmakta olduğunu, müvekkilinin … ticari işletmesine inşaat malzemesi satışı yaptığını ve bu satışlar karşılığında ödeme için ilgili uyuşmazlığa konu senetler ve daha bir çok senedin … tarafından müvekkiline ciro ile devredildiğini, … ile işbirliği halinde hareket edip müvekkili firmayı maddi zarara uğratan davacının davasının hukuka aykırı olup esastan reddi gerektiğini, müvekkilinin …’e yapmış olduğu satış sonrasında elindeki senetlere dayanarak …’tan ödeme talep ettiğini, …’ın ödemeleri yapacağını söylerek müvekkili şirketi oldukça uzun süre oyaladığını, ödemelerin gerçekleşmemesi üzerine müvekkili şirketin Ankara Batı İcra Dairesinde … E. Sayılı dosyası ile toplam 18.000 TL bedelli senetlere ilişkin, … E. Sayılı dosyası ile toplam 3.000 TL bedelli senetlere ilişkin, sonrasında 2019 yılında … E. Sayılı dosyası ile 1.000 TL bedelli senetlere ilişkin, icra takiplerini başlattığını, 2018 esaslı icra takiplerinin başlaması üzerine borçlu …’ın, takipteki diğer borçlu … ile birlikte müvekkilinin ofisine gelerek; haciz işlemlerine geçilmemesi için süre talep ettiklerini, ortak iş yaptıklarını ve kısa süre içinde borçlarını ödeyeceklerini bu süreçte haciz işlemleri yapılmamasını talep ettiklerini, bu görüşme sırasında …’ın hiç bir şekilde imzanın kendisine ait olmadığı yolunda bir beyanı olmadığını, aksine borcu en kısa süre içinde ödemeye çalışacağını belirttiğini, süre talebinde bulunduğunu, borçlunun borcumu kısa sürede ödeyeceğim tarzındaki ifadeleri ile borcu ödemek için süre istemesinin borcu kabul anlamına geleceğini ve bu halde imzaya itiraz talebinde haklı bulunamayacağını, …’a talep ettiği sürenin verildiğini ancak süre sonunda herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine … E. Sayılı dosya ile haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını, davacının her ne kadar kötüniyet tazminatı talebi bulunsa da müvekkilin kötüniyetli olarak hareket ettiğini ispat yükümlülüğünün davacı tarafta olduğunu; süresinde itirazda bulunmamış olan ve borcu ödeme vaadi ile sürekli müvekkili oyalamış bulunan davacının kabul anlamına gelmemek üzere mevcut bir zararı varsa da bunun kendi kusuru ile oluşmuş olduğunun kabulü gerektiğini, müvekkilinin kendisine ciro yolu ile devredilmiş olan bir kıymetli evrakta bulunan tüm imzalara ilişkin orjinallik kontrolü yapamayacağını ve 3. iyiniyetli kişi konumunda bulunduğunu, bu hususlar doğrultusunda müvekkili aleyhine kötüniyet tazminatı talebinin de hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …- … ve … esas sayılı takip dosyası, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının …soruşturma sayılı dosyası, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, davalı şirketin ticaret sicil kaydı, dava konusu olan senet örnekleri,10/01/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, 14/11/2017 düzenleme tarihli, 20/01/2018, 20/02/2018, 20/03/2018 ve 20/04/2018 ödeme tarihli, keşidecisi … olarak gözüken lehtarı … olan her biri 4.500,00TL bedelli senetler yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı yan, isminin yazılı olduğu dava konusu senetleri keşide etmediğini imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmektedir.
Dava konusu edilen senetlerle ilgili olarak, Ankara Batı ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında imza incelemesi için bilirkişi raporu alınmış ve davacı … ismi altındaki imzaların bu şahsa ait olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde esasa dair verilen 26/11/2020 tarihli karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….HD’nin 19/04/2021 tarih …E.-… K. sayılı ilamı ile; “Mahkemece imza incelemesi yönünden delil toplanmamış, ayrıca toplanan deliller de açıklanan yönlerden karar yerinde tartışılmamıştır. 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplanmadan veya gösterilen deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır. Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili/esaslı nitelikteki deliller sözedilmekte olup bu özellikte delillerin toplanmaması tahkikatın büyük ölçüde yeniden yapılmasını gerektirir nitelikte ise HMK’nin 353/I-a-6.maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira somut olayda olduğu gibi davacının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi için yukarıda açıklanan yönlerden tahkikat yapılması zorunlu olup anılan araştırma ile delil toplanmaması ve bu delillerin değerlendirilmemiş olması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır. Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delillerin toplanmaması ve bu delillere ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından tarafların istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına, kaldırma sebeplerine göre tarafların sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği” belirtilerek mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı uyarınca mahkememizce davacı yana talebi açıklattırılmış, davacı vekili 06/07/2021 tarihli duruşmada icra dosyasındaki takip çıkışı olan 18.338,92TL yönünden menfi tespit taleplerinin bulunduğunu beyan etmiş ve bildirilen harca esas değere göre eksik kalan harcı tamamlamış, imza incelemesine esas olmak üzere davacının imza örneklerinin bulunduğu yerleri bildirmiş, mahkememizce bildirilen yerlerden davacıya ait imza örneklerinin bulunduğu evrak asılları ilgili yerlerden istenilmiş, davacının huzurda alınan imza örnekleri ile birlikte dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Düzenlenen 10/01/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda, incelemeye konu alacaklısı …, borçlusu … olarak düzenlenmiş olan 14/11/2017 tanzim tarihli, 20/01/2018 vade tarihli, 14/11/2017 tanzim tarihli, 20/02/2018 vade tarihli, 14/11/2017 tanzim tarihli, 20/03/2018 vade tarihli, 14/11/2017 tanzim tarihli, 20/04/2018 vade tarihli olan her biri 4.500,00 TL bedelli senetler üzerindeki … adına atılı bulunan imzaların dava dosyasındaki mevcut huzurda alınmış ve samimi mukayese imzalarına kıyasen … elinden çıkmadığı rapor edilmiştir.
Ceza dosyasında alınan 20/09/2019 tanzim tarihli rapor ile mahkememiz dosyasında alınan 10/01/2022 tanzim tarihli raporların birbiriyle örtüştüğü, raporlar arasında çelişki bulunmadığı, her iki rapora göre de uyuşmazlık konusu dört adet senetteki keşideci adına atılı imzaların davacı eli ürünü olmadığı, bu itibarla davacının dört adet senet sebebiyle borçlu olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası ve takibe konu 14/11/2017 tanzim tarihli, 20/01/2018 vade tarihli, 14/11/2017 tanzim tarihli, 20/02/2018 vade tarihli, 14/11/2017 tanzim tarihli, 20/03/2018 vade tarihli, 14/11/2017 tanzim tarihli, 20/04/2018 vade tarihli, keşidecisi … olarak görünen Lehtarı … olan her biri 4.500,00 TL bedelli senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Davacı yan kötüniyet tazminatı talep etmişse de, davalının ciro yoluyla senet alacaklısı olduğu, davacının imzalarının sahte olduğunu bilebilecek durumda olmadığı, davalının kötüniyetli olduğu yönünde ispatlanmış bir iddianın bulunmadığı, bu itibarla koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası ve takibe konu 14/11/2017 tanzim tarihli, 20/01/2018 vade tarihli, 14/11/2017 tanzim tarihli, 20/02/2018 vade tarihli, 14/11/2017 tanzim tarihli, 20/03/2018 vade tarihli, 14/11/2017 tanzim tarihli, 20/04/2018 vade tarihli, keşidecisi … olarak görünen Lehtarı … olan her biri 4.500,00 TL bedelli senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 1.252,73TL karar ve ilam harcından peşin alınan 307,40TL ile daha sonra tamamlanan 5,78TL harcın mahsubu ile bakiye 939,55TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Mahkememizin 12/02/2021 tarih ve … esas, … karar, … harç nolu harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iade edilmesinin istenilmesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.096,27 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 307,40TL peşin harç, 5,78TL tamamlama harcı 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 363,98TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 100,10TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 700,10TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen 48,50TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye kalan 101,50TL delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının üzerinde bırakılmasına,
7-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/02/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı