Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/366 E. 2021/794 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/366 Esas – 2021/794
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/366 Esas
KARAR NO : 2021/794
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2020
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
K. YAZIM TARİHİ: 05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı şirketin inşaat iskele malzemeleri alımı ticaretinden dolayı 2016- 2019 yıllarında almış olduğu malzeme ve alımlarının fatura bedellerini eft, çek, kredi kartı ile ödediğini, davacı şirketin bu yıllara ait cari hesabında alacaklı olduğu 51.205.96 TL alacağına ait olan malzemenin, davacı şirkete davalı firmaca teslim edilmediğini, davacı şirketin, davalı şirkete cari hesabında alacaklı olduğu 51.205,96 TL borcunu ödemesi için defalarca sözlü uyarılarına rağmen davalı-borçlu şirketin cari hesap borcunu ödemediğinden dolayı, aleyhine Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esasında ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı-borçlu şirketin icra takibine yasal süresi içinde itiraz ederek, icra takibini durdurduğunu, itirazında haksız olduğunu, bu nedenle haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, tüm bu nedenlerle davalı şirketin Kahramankazan İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, icra takibinin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle davalı şirketin %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; İcra Müdürlüğüne sunmuş oldukları itiraz dilekçesinden de anlaşılacağı üzere davacı yandan alacakları olduğunu, bu alacakları sebebiyle takas definde bulunduklarını, tarafların alacakları karşılıklı olup, aynı cinsten (para alacağı) ve muaccel olduğunu, takas defilerinin kanunda belirtilen şartları içerdiğini, davacı yanın her ne kadar ticari defterlerde alacaklı görünse bile, bu alacağı gerçek bir durumun tespitini içermediğini, davacı ile davalının ticari ilişkiden kaynaklanan alacak ve borçlarının 2014-2019 yılları arasında süre gelen ticari ilişkiden doğduğunu, davacı yandan takas etmek istedikleri alacaklarının kaynağının, 10.05.2014 tarihli kiralık iskele ve kalıp sözleşmesine dayandığını, icra takibine yapmış oldukları itirazlarında da davacıdan alacakları olduğunun belirtildiğini, davacı yanın anılan kiralama sözleşmesi ile müvekkilinden aylık 1.250,00 TL. bedel karşılığında iskele kiraladığını, müvekkili firmanın, 10.05.2014 – 20.11.2019 tarihleri arasında bu sözleşmeden doğan kira alacağı bulunduğunu, davacı tarafın bu sözleşmeden kaynaklanan kira borcu için 14.06.2018 tarihinde banka havalesi ile birikmiş kira borcuna mahsuben 10.000,00 TL ödeme yaptığını bunun dışında başkaca bir ödeme yapmadığını, davacı yanın 20.11.2019 tarihinde kiralamış olduğu iskeleleri müvekkili firmaya teslim etmesi üzerine malzeme bedelinin teminatı olarak kendisinden alınan senetin tarafına iade edildiğini, kiralık malzemeler iade edilmesine rağmen, davacıdan teslim tarihine kadar işlemiş ve ödenmemiş bakiye kira borcu alacakları olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan bakiye kira borcunun halen ödenmediğini, davacı yanın müvekkilinin mahsuplaşma taleplerine olumsuz yanıt verdiğini, davacı tarafından alacak-verecek ilişkisinin sürüncemede bırakıldığını, davacı ile davalının resmi olan ticari ilişkilerinin dışında birde gayriresmi olarak kira sözleşmelerine dayalı alacak-borç ilişkileri olduğunu, davacının müvekkiline borcu olduğunu bildiği halde haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlattığını, anılan kira sözleşmesinden kaynaklı olarak, davacı tarafından ödenen 10.000,00 TL. geçmiş kira borçlarından(10.05.2014-10.12.2015 arası borçtan) düşüldüğünde, zamanaşımına uğramamış geriye dönük 5 yıllık kira alacakları (10.12.2015-20.11.2019 tarihleri arası) takas defi ileri sürüldüğü tarih itibariyle 60.000,00 TL olduğunu, açıklanan sebeplerden ötürü haksız ve kötüniyetli olarak açılmış olan davanın takas defileri de göz önüne alınarak yapılacak inceleme sonucunda reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının kötü niyet tazminatı talebinin de haksız olduğunu, davacının alacağının çekişmesiz ve likit olmadığını, itirazlarının haklı olduğunu, davacının icra-inkar tazminatı talebinin de yersiz olduğunu, haksız ve yersiz açılan davanın Borçlar Kanunu 139. Maddesince takas defilerinin ileri sürülmesi nedeniyle reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Kahramankazan İcra Müdürlüğü ….. sayılı icra dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları ile BA-BS formları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişinin 03/09/2021 tarihli raporunda özetle; Davalı ….. Ltd. Şti.’nin davacı … Tic. Ltd. Şti’ne 2014, 2015, 2016 ve 2018 yıllarında 673.044,04 TL tutarında mal sattığı, buna karşılık 2014, 2015, 2016 2017, 2018 ve 2019 yıllarında 724.250,00 TL tahsilat yaptığı, davalı firmanın davacı şirketten fazladan 51.205,96 TL tahsilat yaptığı, diğer bir ifade ile davacı şirketin davalı firmaya fazladan 51.205,96 TL ödeme yaptığı, fazladan yapılan 51.205,96 TL tahsilatın davalı firmanın davacı şirkete borcu olduğu, bu tutarın davacı şirketin davalı firmadan alacağı olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava; teslim edilmediği iddia edilen malın bedelinin iadesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı iddiasında; inşaat iskele malzemeleri alımı ticaretinden dolayı 2016- 2019 yıllarında almış olduğu malzeme ve alımlarının fatura bedellerini eft, çek, kredi kartı ile ödediğini, davacı şirketin bu yıllara ait cari hesabında alacaklı olduğu 51.205.96 TL alacağına ait olan malzemenin, davacı şirkete davalı firmaca teslim edilmediğini iddiasında bulunduğu, davalı taraf ise teslim edilmediğini kabul ederek fazla alınan bedelin davacı ile davalının ticari ilişkiden kaynaklanan alacak ve borçlarının 2014-2019 yılları arasında süre gelen ticari ilişkiden doğduğunu, davacı yandan takas etmek istedikleri alacaklarının kaynağının, 10.05.2014 tarihli kiralık iskele ve kalıp sözleşmesine dayandığını,davacı ile davalının resmi olan ticari ilişkilerinin dışında birde gayriresmi olarak kira sözleşmelerine dayalı alacak-borç ilişkileri olduğunu, davacının müvekkiline borcu olduğunu bildiği halde haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlattığını, anılan kira sözleşmesinden kaynaklı olarak, davacı tarafından ödenen 10.000,00 TL. geçmiş kira borçlarından(10.05.2014-10.12.2015 arası borçtan) düşüldüğünde, zamanaşımına uğramamış geriye dönük 5 yıllık kira alacakları (10.12.2015-20.11.2019 tarihleri arası) takas defi ileri sürüldüğü tarih itibariyle 60.000,00 TL olduğunu, açıklanan sebeplerden ötürü haksız ve kötüniyetli olarak açılmış olan davanın takas definde bulunmuştur.
Teslim edilmeyen malın bedelinin davalı tarafından alındığı hususu ile ilgili uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tarafların ticari defterleri incelendiğinde Bilirkişinin 03/09/2021 tarihli raporunda özetle; Davalı ….. Ltd. Şti.’nin davacı …. Tic. Ltd. Şti’ne 2014, 2015, 2016 ve 2018 yıllarında 673.044,04 TL tutarında mal sattığı, buna karşılık 2014, 2015, 2016 2017, 2018 ve 2019 yıllarında 724.250,00 TL tahsilat yaptığı, davalı firmanın davacı şirketten fazladan 51.205,96 TL tahsilat yaptığı, diğer bir ifade ile davacı şirketin davalı firmaya fazladan 51.205,96 TL ödeme yaptığı, fazladan yapılan 51.205,96 TL tahsilatın davalı firmanın davacı şirkete borcu olduğu, bu tutarın davacı şirketin davalı firmadan alacağı olduğu bildirilmiştir.
Bu kapsamda ispat yükü ile ilgili yapılan değerlendirmede ; davalı bağlantısız birleşik ikrarda bulunmuştur.Bağlantısız bileşik ikrarda ise, ikrar edenin ikrarına eklediği vakıa ile ikrar edilen vakıa arasında hiçbir bağlantı yoktur.Yani, ikrara eklenen ikinci vakıa, ikrar edilen vakıa olmadan da mevcuttur (Baki Kuru,5.Baskı,1990,2.cilt syf 1401 vd.).Öğreti ve uygulamada, ağırlıklı olarak, bağlantısız bileşik ikrarda ikrar edenin ispat yükü altında olduğu kabul edilmektedir. Bu kapsamda davalının takas olarak ileri sürdüğü kira ilişkisinden kaynaklı alacağı olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Takastan bahsedilmek için, her şeyden önce iki ayrı kimsenin karşılıklı olarak birbirlerinden alacaklı olmaları gerekir. Henüz doğmamış veya takas anında sone ermiş alacaklar takas edilemez. Takas edilecek alacaklar aynı nitelikte, aynı türden olmalıdır. Borçlar doğdukları anda aynı türden olabileceği gibi, sonradan da aynı türden olabilirler. Ancak takas hakkının kullanıldığı anda, mutlaka aynı türden olmaları zorunludur. Bir alacağın takası için gerekli olan bir diğer şartta alacağını muaccel olmasıdır. Alacaklı tarafından zaman itibarıyla ifası istenebilir bir borç olması gerekir. Takas edilecek alacağın muaccel olması, buna karşılık asıl alacağın(karşı taraf asıl alacağının) sadece ifa edilebilir bulunması yeterlidir. Takas hakkını ileri sürenin alacağı, dava edilebilir bir alacak olmalıdır. Davalının takas olarak ileri sürdüğü talebi kira alacağı bulunduğu iddiasında bulunduğundan ihtilaf konusu olduğu bu kapsamda ispat yükü davalıdadır. Dosya kapsamında kira ilişkisi bulunduğuna yönelik alacağı olduğuna yönelik açılmış dava bulunmadığı ve dava sırasında da ileri sürebileceği kira alacağından kaynaklı alacağı bulunduğuna yönelik ispat külfetini yerine getirmediğinden buna ilişkin alacağını iş bu dosya kapsamında ispatlayamadığından takas definin reddine karar verilerek ticari defterler hükme esas alınarak yapılan değerlendirmede her iki tarafın defterlerinin de usulüne uygun olduğu,davalı firmanın davacı şirketten fazladan 51.205,96 TL tahsilat yaptığı, diğer bir ifade ile davacı şirketin davalı firmaya fazladan 51.205,96 TL ödeme yaptığı, fazladan yapılan 51.205,96 TL tahsilatın davalı firmanın davacı şirkete borcu olduğu, bu tutarın davacı şirketin davalı firmadan alacağı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Kahramankazan İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasında vaki itirazın iptaline, takibin 51.205,96 TL üzerinden devamına,
2-Alacağın likit ve borçlu tarafından bilinebilir olduğundan 51.205,96 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3.497,88 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 618,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.879,44TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2019 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 618,44 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 680,64 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 94,25 TL tebligat ve posta gideri ile 800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 894,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 7.456,77 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/10/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍