Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/359 E. 2021/732 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/359 Esas – 2021/732
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/359 Esas
KARAR NO : 2021/732
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2021
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 20/10/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı aleyhine müvekkili şirkete olan elektrik tüketimine ilişkin borcundan dolayı Ankara Batı Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının (borçlu) icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazında takibe ve müvekkiline borcu bulunmadığından bahisle de asıl alacağa ve faize itirazda bulunulduğunu, ancak davalının itirazının haksız olduğunu, bu nedenle borca itirazının yersiz olduğunu, yine ayrıca borcu ödediğine dair bir belge de sunmadığını, bunun da itirazının haksız ve yersiz olduğu göstermekte olduğunu beyan ederek, davanın kabulü ile borçlunun takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; görev, yetki ve zamanaşımı yönünden itirazlarını belirterek, ödenmemiş aylara ilişkin faturaların hiçbirisi müvekkilinin kullanımından olmadığını; kendisinin kira akdi son bulduktan hemen sonra yeni kiracıların kullanımından kaynaklanmakta olduğunu, bu bağlamda müvekkiline karşı icra takibi başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin 01/01/2017 tarihinde … adresindeki taşınmazı, 1 yıllığına kiraladığını ve aboneliğini başlattığını, Ancak 31/12/2017 tarihinde kira akdini sonlandırarak kiralamış olduğu taşınmazı boşaltmak zorunda kaldığını, müvekkilinin, kira akdini sonlandırdıktan hemen sonra aboneliğini de sonlandırmak üzere Enerjisa’ya başvurduğunu ve ödenmemiş bulunan faturalarını ödemek için kendisine taksitlendirme işlemi yapıldığını, halihazırda bulunan ve kendi kullanımından kaynaklı bütün borçlarını ödemeden aboneliğinin son bulmayacağını öğrenen müvekkilinin 4 eşit taksitle bütün borçlarını ödediğini ve bunu müteakiben aboneliğini sonlandırmak üzere tekrar Enerjisa’ya gittiğini, kendi kullanımından kaynaklı olmayan borç nedeniyle müvekkilinin, aboneliğini ikinci gidişinde de kapatamadığını, bunun üzerine Müvekkilinin, … adresindeki taşınmaz maliki …. isimli şahısla görüştüğünü ve kullanmadığı taşınmazdaki elektrik borcunun nedenini sorduğunu, taşınmaz maliki ….’ın ise anılan taşınmazı …. isimli başka bir şahsa iş yeri olarak kiraladığını ve kiraladığı şahıs tarafından elektriğin kullanılmaya devam edildiğini bildirdiğini, davacı kurumun, müvekkilinin aboneliğini sonlandırmayarak müvekkilini her geçen gün daha fazla zarara uğramasına sebebiyet vermekte ve kullanmadığı elektriğin borcunu müvekkilinden tahsil etmeye çalışmakta olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davacı şirkete ait ticaret sicil kaydı, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, davalının ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtları, davacı şirket kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; Taraflar arasında imzalanan elektrik enerjisi satış sözleşmesine istinaden ödenmeyen fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında imzalanan elektrik enerjisi satış sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 08.05.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 14.05.2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davalı vekili süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin davalının adresinin bulunduğu Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyan etmiştir.
Davanın esasına girilmeden önce davalı yanın yetki ilk itirazı öncelikli olarak incelenmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 6/1 madde ve fıkrasında “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. HMK’nın 6.maddesinde düzenlenen genel yetki kuralının yanında aynı yasanın 10. maddesinde “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmü düzenlenmiş olup öte yandan 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinde para borcunun, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Tarafların sözleşmenin yerine getirileceği yer hakkındaki açık ve örtülü iradelerinin anlaşılamadığı hallerde, sözleşmenin yerine getirileceği yer TBK’nun 89. maddesine göre belirlenir. Buna göre davanın konusu sözleşmeden doğan bir para borcu olup, sözleşmede aksine bir anlaşma yoksa bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir (TBK 89/1) (Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Legal Yayıncılık, İstanbul 2016, Sayfa 110).
Bu açıklamalara göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın elektrik enerjisi satış sözleşmesinden kaynaklandığı, davalının sözleşme kapsamında düzenlenen fatura borcunu ödemediğinden bahisle fatura alacağının tahsilinin işbu dava ile talep edildiği, uyuşmazlığın para borcundan kaynaklanması sebebiyle yetkinin TBK’nın 89. Maddesine göre belirlenmesi gerektiği, sözleşmenin devam eden arşiv çalışmaları nedeniyle gönderilememesi ve dava dilekçesi ekinde de sunulmaması karşısında sözleşmede yetkiye ilişkin aksine bir düzenlemenin bulunup bulunmadığının denetlenemediği, buna göre davacı alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinin yetkili olduğu, davacının yerleşim yerinin …olduğu, davalının yerleşim yerinin … olduğu, ancak davanın mahkememizde açıldığı, buna göre davacı yanın gerek HMK madde 6’daki genel yetkili mahkeme, gerekse HMK madde 10 ve TBK madde 89’daki özel yetkili mahkemede davasını açmadığından seçim hakkının davalıya geçtiği, davalı da cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin yerleşim yeri adresine göre Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyan ettiğinden davalının yetki ilk itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.05/10/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı