Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/358 E. 2023/584 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/358 Esas – 2023/584
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/358 Esas
KARAR NO : 2023/584

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2021
KARAR TARİHİ: 18/05/2023
K. YAZIM TARİHİ: 31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında yapılan anlaşma kapsamında … şasi, … motor ve … şasi, … motor numaralı 2 adet ticari aracın toplamda 219.000 Euro bedelle satın alındığını ve her iki aracın renk kodlarının da “…” olduğunu, davacının yerine getirdiği ticari faaliyet nedeniyle araçlar satın aldığını ve bu araçların tırların asıl ön (kupa) kısımları olduğunu, araçların arka kısımlarına takılıp yük taşıyacak dorselerin de “… A.Ş.” isimli dava dışı şirkete sipariş edildiğini, müvekkilinin satın aldığı araçların sipariş ve anlaşmalarını “…” renk kodu üzerinden yaptığı için “… A.Ş.”den dorselerin de aynı renk koduyla üretilmesini talep ettiğini, ancak davacı şirket ilgilisinin 22.01.2021 tarihinde araçlar üzerinde yaptığı incelemede, araçların “…” rengine değil sözleşmeye aykırı olarak “…” rengine boyandığını, ancak dava dışı “… A.Ş.” tarafından araç dorselerinin “…” rengine boyandığını, dolayısıyla renk uyumsuzluğunun olduğunun anlaşılması üzerine, sözleşmeye aykırılığın giderilmesi için her türlü masrafın da davalıya ait olduğu hususunun davalı tarafa 22.01.2021 tarihinde ihtar edildiğini, davalının ihtara cevabında ise davacının şifahi olarak renk değişikliği isteminde bulunduğunun belirtildiğini, araçların dava dışı “… A.Ş.” tarafından 27.01.2021 tarihinde davacıya teslim edildiğini ve taraflarınca da İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk mahkemesinin … D.İş dosyası üzerinden tespit yaptırıldığını, davacının koyu ve açık sarı olan bu renklerden birini tercih ederek daha az boya gerektiren dorselerin ilgili kısımlarını “… A.Ş.” ne yeniden boyattığını ve bunun karşılığında ödeme yapmak zorunda kaldığını, ayrıca araçları 15 gün daha geç kullanmaya başladığını ve kar kaybına uğradığını beyan ederek, dorselerin renk değişimi için müvekkilince dava dışı “… A.Ş.’ne ödediği şimdilik 24.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yine davacının araçları geç kullanmasından dolayı uğradığı kar kaybı için de şimdilik 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların önce açık sarı renk (davacının belirttiği … kodu) üzerinde şifahen mutabakata vardıklarını ve ardından davacının davalı şirketten yine şifahi talebi üzerine … koduna denk gelen KOYU SARI renk üzerinden sözleşmenin hazırlanması konusunda anlaştıklarını, tarafların 19.06.2020 tarihinde … üzerinden 2 adet ticari aracın KOYU SARI RENGE TABİ OLACAK ŞEKİLDE toplamda 219.000,00 EURO bedelle satın alınması hususunda anlaştıklarını, araç renklerinin, …ta 19.06.2020 tarihinde görsellerle … şirketi yetkilisiyle karşılıklı paylaşıldığı ve … şirketi yetkilisinin açıkça olur cevabı vererek onaylandığını, bu rengin … koduna denk gelen KOYU SARI diye tabir edilen renk olduğunu, ancak tarafların bu irade beyanının 19.06.2020 tarihli sözleşmeye geçirilirken SEHVEN … koduna denk gelen AÇIK SARI renk olarak geçtiğini ve tarafların bu durumun farkına varmadığını, araçların yapılabilmesi için 17.07.2020 tarihinde ARAÇ YAPI RAPORU’nun hazırlandığını ve talep üzerine dava dışı … firmasına da aynı tarihte gönderildiğini, burada da KOD hatasının düzeltilerek tarafların gerçek iradelerini yansıtan … kodunun (KOYU SARI RENK) belirtildiğini ve üretime geçildiğini, davacı yanın, dava dışı … firmasından araçların arkasına taktırmış olduğu Dorselerin kendi iradesi olan ve davalı taraflarınca üretilen ön KUP’taki KOYU SARI RENK’te olmadığını görünce, … firmasına öfkelendiklerini ve bu öfkeyi davalı şirket yetkilisine yazılı ve sesli olarak ilettiklerini, bu durumun bile davacının davayı açmak için kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, düzenlenen faturada da tarafların gerçek iradelerini yansıtan … kodunun (KOYU SARI RENK) açıkça belirtildiğini ve davacı yanın buna da itiraz etmeyip ürünü kabul ettiğini, davaya konu iki aracın davalı tarafından davacı yanın isteği ile ödemesi kendilerine ait olmak üzere sözleşmede teslim yeri olarak belirtien …’nda 17.09.2020 tarihinde teslim edildiğini, teslim edildikleri yerden de yine davacının isteği üzerine 12.10.2020 tarihinde dava dışı … (…) firmasına teslim edildiğini, dolayısıyla davacının, teslimden ne 2 gün ne de 8 gün sonra davalıya herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, müvekkilinin yükümlülüğünün, söz konusu araçları sözleşmede belirlenen teslim yerine getirmekle sona erdiğini, araçların dava dışı … tarafından davacıya teslim edileceği tarihin, davacının dava dışı … firmasıyla yaptığı tamamen ayrı bir sözleşmenin konusu olduğunu ve müvekkili şirketi bağlamadığını, davacı yanın davalı şirkete tam 4 ay 5 gün sonra 22.01.2021 tarihinde, ürünün renginin istedikleri gibi olmadığını ifade eden bir ihtar gönderdiklerini, kabul anlamına gelmemek üzere, bu şartta dahi davacının açık ayıp olarak iddia edilen hususu kesin süre olan 2 gün içinde davalıya bildirmesi gerektiğini, davacının araçların istediği renkte gelmemesi gerekçesiyle araçları 15 gün geç kullandığı ve kar kaybına uğradığı yönündeki talebin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ticaret sicil kayıtları, İstanbul Anadolu … SHM nin … D. iş sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden alınan 14/12/2021 tarihli rapor, makine mühendisi bilirkişiden alınan 30/11/2022 tarihli rapor, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla talimat mahkemesince mali müşavir bilirkişiden alınan 24/02/2023 tarihli rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, sözleşme kapsamında ayıplı olarak teslim edildiği iddia olunan ürün nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce, sözleşme kapsamındaki ayıp iddiası ve sözleşmeye aykırılık konusunda davalının bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti bakımından nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden alınan 14/12/2021 tarihli raporda özetle; “…Huzurdaki davanın; sözleşme kapsamında ayıplı olarak teslim edildiği iddia olunan ürün nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, rapor içeriğinden ayrıntıları izlenip denetlenebileceği şekilde; Taraflar arasındaki 19.06.2020 tarihli sözleşme ile; davacının davalıya sipariş vermek sureti ile … Şasi, … Motor ve … Şasi, … Motor numaralı iki adet ticari aracın toplamda 219.000,-Euro bedelle satın almış olduğu, 19.06.2020 tarihli Sipariş Formu’nda araçların her ikisinin renginin renk kodu olarak … olarak belirtildiği, söz konusu kodun açık renk sarı olduğunun anlaşıldığı, yapımı ve teslimi tamamlanan söz konusu araçların ise … koduna denk gelen koyu sarı renkte olduğunun anlaşıldığı, davacının iddiasına konu renk farklılığının açık ayıp niteliğinde olduğu, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;dosya kapsamına göre;dava konusu araçların davacının isteği üzerine 12.10.2020 tarihinde dava dışı … firmasına teslim edildiğinin dosyadaki sevk irsaliyelerinde görüldüğü, Dosyada sözleşmenin tadiline ilişkin bir metne veya ek protokole rastlanmadığı, davalının bu hususta davacının şifahi isteği ile rengin koyu sarı olarak değiştirildiğini ancak sözleşmede sehven eski kodun yer aldığını belirterek … yazışmalarını sunmuş olduğu,delillerin takdir ve değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, yapılan maddi olgu tespitleri ışığı altında delillerin nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere terditli şekilde sonuca ulaşılmış olduğu;
a-)Sayın Mahkeme tarafından davacının, davalıya zamanında ve usulünce ihbarda bulunduğu, davalının sözleşmeye aykırı şekilde teslimde bulunduğu ve taraflar arasında araçların renginin değişikliği konusunda bir mutabakat oluşmadığı kanaatine varılması halinde; ayıbın varlığı söz konusu olacağından davacının talebe konu tazmin isteklerinin değerlendirilmesi gerekeceği, söz konusu teknik tespit ve hesaplamanın ise uzmanlık alanımız dışında olduğu,
b-)Sayın Mahkeme tarafından davalının, davacıya zamanında ve usulünce ihbarda bulunmadığı ve/veya davacının isteği üzerine araçların renginin değiştirildiği ve edimi bu şekliyle kabul etmiş sayılacağı kanaatine varılması halinde ise; ayıptan söz edilemeyeceğinden davacının davalıdan talep edebileceği bir zarardan söz edilemeyeceği,…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosya kapsamındaki tespit bilirkişi raporu değerlendirilerek, faturası da sunulan dorselerin renk değişimi için yapılan masrafların piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığı, uygun değilse bedelin tespiti ile varsa araçların ticari hayatta geç kullanılmasından kaynaklı zararın belirlenmesi bakımından makine mühendisi bilirkişiden alınan 30/11/2022 tarihli raporda özetle; “…Davalının davacıya ait Kamyon ve bağlı kaza metal aksamlarını ve dorsesini hatalı boyamasından dolayı davacı zararının KDV dahil toplam 60.876,83 TL olacağı, davacının 15 günlük boya tamir süresi Ticari Araç yoksunluk kaybının sayın mahkemece görevlendirilecek bir Mali Müşavir tarafından davacı gelir-gider defter kayıtlarının incelenmesi sonucu belirlenebileceği,…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Rapor doğrultusunda, davacının talep ettiği, araçların ticari hayatta geç kullanılmasından dolayı yoksun kalınan karın tespiti bakımından davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, bu hususta İstanbul Anadolu ATM ye talimat yazılmış, İstanbul Anadolu … ATM nin … Talimatına kayden alınan 23/02/2023 havale tarihli raporda özetle; “…Davacı 2021 yılı Ticari defterlerin HMK 222. Maddesine göre lehine delil kabul edilebileceği, davacının dava konusu yaptığı 2 aracın renk değişimleri OCAK-MART 2021 döneminde yapıldığı dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre, 15 günlük kar mahrumiyetinin 2 araç için 3.696,07 x 2 =7.392,14 TL olabileceği, davacının dava konusu yaptığı 2 aracın renk değişimleri 2021 yılında yapıldığı dikkate alınarak 2021 yılının tüm gelir ve giderlerine göre yapılan hesaplamada 15 günlük kar mahrumiyetinin 2 araç için 4.746,00 x 2 =9.492,00 TL olabileceği,…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 21/03/2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; dorselerin renk değişimi ve diğer işlemler nedeniyle dava dışı şirkete ödenen bedel için talep ettikleri 24.000 TL maddi tazminatı 60.876,83 TL’ye; araçların ticari hayata geç katılmasından dolayı uğranılan kar kaybı için talep ettikleri 1.000 TL maddi tazminatı ise 7.392,14 TL ye yükseltmiştir.
Davacı ile davalı arasında sözleşme konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf sözleşme konusu çekicinin renk farklılığının kimin kusurundan kaynaklandığı ile bunun ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporları birlikte değerlendirilerek; Taraflar arasındaki 19.06.2020 tarihli sözleşme ile; davacının davalıya sipariş vermek sureti ile … Şasi, … Motor ve … Şasi, … Motor numaralı iki adet ticari aracın toplamda 219.000,-Euro bedelle satın almış olduğu, 19.06.2020 tarihli Sipariş Formu’nda araçların her ikisinin renginin renk kodu olarak … olarak belirtildiği, söz konusu kodun açık renk sarı olduğunun anlaşıldığı, yapımı ve teslimi tamamlanan söz konusu araçların ise … koduna denk gelen koyu sarı renkte olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafın sözleşme hükmünü reddetmediği ancak davacının şifahi isteği ile rengin koyu sarı olarak değiştirildiğini buna ilişkin … yazışmalarını sunmuş olduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere Türk Borçlar Kanununda esas olan ilke 26.maddesinde belirtildiği üzere sözleşme özgürlüğüdür. Taraflar sözleşme hükümlerini özgür iradeleriyle serbestçe belirleyebilirler. Yine bu ilkenin sonucu olarak sözleşme şartlarında değişiklik yapmak istemeleri durumunda özellikle olayımız taraflarındaki gibi tacir kimselerden beklenen basiretli bir tacir gibi davranarak yazılı olarak yaptıkları sözleşmeye ilişkin değişiklikleri yine aynı şekilde yazılı yapmaları veya dosyada sözleşmenin tadiline ilişkin bir metne veya ek protokole rastlanmadığı görülmüş, davacının böyle bir değişikliği kabul etmediği ve davalının da bu hususu yazılı delillerle ispat edemediği, … yazışmalarının bu kapsamda yeterli olmadığı, yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu ve bu hususu yan delillerle ispat edemediği göz önüne alındığında, taraflar arasında araçların renginin değişikliği konusunda bir mutabakat oluşmadığı sonuç ve kanaatiyle davalının sözleşmeye aykırı hareketi nedeniyle ayıplı ifada bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan renkli fotoğraflar ve bilirkişi raporu mahkememizce incelendiğinde, söz konusu ayıbın (çekicinin kupasıyla dorsesi arasındaki renk farklılığının) ilk bakışta fark edilebilecek derecede olması gözetilerek açık ayıp olduğu konusunda tereddüt mahkememizce bulunmamaktadır.
Bu aşamada giderilmesi gereken bir diğer uyuşmazlık, açık ayıbın (malın ayıplı olduğunun teslim sırasında belli olması) TTK 23. Maddesi gereğince 2 günlük ihbar süresi içinde davalıya bildirilip bildirilmediğidir.
Dosya kapsamındaki belgelere göre, dava konusu araçların davacının isteği üzerine 12.10.2020 tarihinde dava dışı … firmasına teslim edildiği dosyadaki taşıma irsaliyeleri ile sabittir. …’ın ise davalı tarafa teslim ettiği tarih 22.01.2021 olup, davacı vekilinin 28/09/2022 tarihindeki dilekçe ekinden renk farklılığına ilişkin ayıbı davalı tarafa aynı gün bildirdiği ve davalı taraftan cevap verildiği görülmüştür. TTK’nın 23. maddesinin lafzından da anlaşılacağı üzere malın teslimi sırasında yani davacı aracı ilk gördüğü anda bu süre başlamaktadır. Davacının aracı görmeden teslimin kabul edilmesi aksi durumunda ise davacının davalı tarafından bir üçüncü firmaya boya için bırakılan aracının açık ayıbına katlanmak durumunda kalacağı sonucunu doğurur ki, bu hem Türk Ticaret Kanunun 23. Maddesinin konuluş amacına hem de sözleşmeye güven ilkesine aykırılık teşkil eder. Bu nedenle dava konusu aracın davacı yana tesliminin aracı ilk gördüğü an olan dava dışı … firmasından teslim almadan önce olduğu, yani 22.01.20202 tarihi esas alınmış, davacının ayıp ihbar ve süresine uyduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce bu kabule ulaşıldıktan sonra davacının ayıplı ifa nedeniyle talep ettiği zararının hesaplanması için teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmış, hükme esas alınan bilirkişilerce hesaplanan ayıplı hizmetin giderimi için ödenen 60.876,33 TL, ayıplı hizmet nedeniyle mahrum kalınan kar kaybı 7.392,14 TL olmak üzere toplam 68.268,47 TL maddi tazminatın dava tarihinden (taleple bağlı kalınarak) itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; Ayıplı hizmet nedeniyle, ayıplı hizmetin giderimi için ödenen 60.876,33 TL, ayıplı hizmet nedeniyle mahrum kalınan kar kaybı 7.392,14 TL olmak üzere toplam 68.268,47 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 4.663,41 TL harçtan, peşin alınan 426,94 TL harç ile 738,93 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.497,54 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,26 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 426,94TL peşin harç, 738,93 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.233,67 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 257,60 TL posta ve tebligat ücreti ile davacının tespit dosyası (İstanbul Anadolu … SHM nin … D. iş) kapsamında yaptığı 750,00 TL bilirkişi ücreti, 419,90 TL keşif harcı, 11,00 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 4.438,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 10.922,96 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dosyamıza konu edilen İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyasında davacının kendisini vekille temsil ettirdiği ve esas davasında haklı çıktığı görüldüğünden Yargıtay İBBGK’nın 1976/1 esas ve 1976/1 karar sayılı içtihatı gözetilerek Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısım birinci bölümüne göre takdir edilen 2.400,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/05/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza