Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/351 E. 2021/959 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/351 Esas – 2021/959
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/351 Esas
KARAR NO : 2021/959
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2021
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
K. YAZIM TARİHİ: 10/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davacı müvekkilinin temizlik malzemelerinin toptan satışı yapan “….” markasının sahibi olduğunu, müvekkili ile davalı arasında öteden beri temizlik malzemesi satışından kaynaklanan ticari ilişki bulunduğunu, bu satışlar nedeniyle müvekkilinin faturalar düzenlediğini, davalının bu faturaların bir kısmının bedelini ödemediğini, ödenmeyen fatura bedellerinin müteaddit defalar talep edilmesine rağmen davalının bu bedelleri ödemekten kaçındığını, 05.02.2021 tarihi itibarıyla ödenmesi gereken 1.876,35 TL tutarındaki cari hesap borcunun ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının kötü niyetli itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmesinde de taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davalının haksız ve hukuka aykırı itirazlarının iptali ile Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası kapsamında başlatılan takibin devamına, davalı yanın kötü niyetli itirazları nedeni ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının müvekkili şirketten talep edebileceği bir alacağı bulunmadığını, aksine müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, davacı ile müvekkili arasında geçerli hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, iddia edilen hususların yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan iddialardan ibaret olduğunu, ispat yükümlülüğünün davacıya ait olduğunu, dava dilekçesinde sunulan bilgi ve belgelerin hiçbirinin usul kuralları çerçevesinde iddia edilen vakayı ispata elverişli araçlar olmadığını, müvekkilinin davacı yandan alacaklı olduğundan bu hususta Ankara …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi de başlattığını, cari hesap dökümü ve belgeler bilirkişi marifetiyle incelendiğinde müvekkilinin davacı taraftan 2.002,93 TL alacaklı olduğunun tespit edilebileceğini, Arabuluculuk görüşmesinde de taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığını, davacı tarafın davalı tarafından kesilen iade faturasına itiraz etmediğini, mahkemeye iade faturasını bildirmeyerek kötü niyetli olduğunu açıkça gösterdiğini, davacının banka kanalı ile yapılan ödemelere ilişkin dekontları mahkemeye sunmadığını, ödenen paralar görmezden gelinerek iş bu davanın ikame edildiğini, tüm bu nedenlerle itirazın iptali davasının reddini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası, vergi kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, BA-BS formları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 28/10/2021 tarihli raporu ile özetle; 23.02.2021 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.165,37 TL alacaklı bulunduğu, davacının söz konusu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede yıllık kanuni faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep edebileceği bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, ticari satımdan kaynaklı bakiye alacağının olduğu iddiasıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından mal teslimi yapılmasına rağmen bedelinin ödenmediği iddiasında bulunulduğu davalının cevap dilekçesinde temel ilişkiye inkar etmekle davacı yandan alacaklı olduğu iddiasında bulunmuştur.
Davacının ve davalının defter ve kayıtları, mevcut deliller ve mahkememizce HMK nın 221.maddesi kapsamında resen istenen BA-BS formlarının incelenmesine yönelik olarak alınan bilirkişi raporunda; Davacının defter kayıtlarına bakıldığında 2020 yılı sonu itibariyle 15.244,37TL alacağı olduğu, davalı taraf muavin defterleri incelendiğinde ise davalı tarafın fatura bedeli toplamından fazla ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Ayrıca 14.02.2020 tarihli iade faturası da hesaba katınca davalı tarafın fazla ödeme ve iade işleminden kaynaklı 2.002,93TL bakiye alacağı bulunduğu, diğer taraftan davalı taraf 16.01.2020 tarihli …. nolu fatura bedeli 3.168,30TL kayıtlarına yansıtmamıştır. Bu kapsamda her iki tarafın da kayıtlarının eksik olduğu kanaatine varılmıştır. Taraflara ait BA-BS formlarında bildirilen tutarlar taraf defterlerindeki tutarlar ile birlikte değerlendirildiğinde KDV hariç 4 fatura bedeli olarak 7.795,00TL ticari alım satım yapıldığı bu kapsamda her iki tarafa ait BA-BS formlarının birbirinin teyit ettiği anlaşılmıştır. Taraflara ait ticari defterler kül halinde tarafların eksik bıraktığı hususlar birbirini teyit ederek tamamlandığında da 4 ticari faturadan kaynaklı 1.554,71 TL- 3.168,30TL-708TL-3.728,34 TL olmak üzere toplam 9.159,35 TL olduğu, BA-BS formuyla beyan edilen 7.795TLnin de kdv dahil 9.198 TL mal alış satış yapıldığı bu kapsamda davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması nedeniyle kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı, fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek, satım konusu bedelin ödenmesi gerektiğinden davacının alacak talebinin yerinde olduğu, davalının Ba formuyla bildirdiği 16/01/2020 tarihli faturayı kayıtlarına yansıtmadığından eksik kayıt tamamlanarak sonuç itibariyle davacının davalıdan 1.165,37 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, kanaatiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile davalı borçlu hakkındaki icra takibinin 1.165,37 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya dair istemin reddine,
2-Dava konusu alacak likit nitelikte borçlu tarafından bilinebilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında 233,074 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 79,61 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 20,31TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2021 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 680,88 TL sinin davalıdan, 415,39 TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 127,10TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 49,30TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 649,30TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 403,27 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/1 gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 1.165,37TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 710,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.30/11/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza