Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/346 E. 2021/986 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/346 Esas – 2021/986
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/346 Esas
KARAR NO : 2021/986
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
K.YAZIM TARİHİ: 06/01/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili sigorta şirketinin hasar yönetimi ve risk değerlendirmedeki uzmanlığı ile banka sigortacılığında lider konumda bulunan uluslararası bir sigorta şirketi olduğunu, müvekkili şirketin, maddi olay kapsamında dava dışı … A.Ş.’nin sigortalı olduğunu, … Tic. Ltd. Şti.’nin sigorta ettiren ve prim ödeyen olduğunu, … plakalı araç için 30.03.2020 – 17.03.2021 tarihlerini kapsayan ve … numaralı “Kasko + Filo Plus Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi”ni ve eki”ni düzenlediğini, 13.05.2020 tarihinde, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … adına kayıtlı … plakalı aracın … ili, … ilçesi, … mahallesi, … caddesi üzerinde seyir halinde iken, park halinde bulunan …plakalı sigortalı araca ve … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, bahse konusu olay nedeniyle müvekkili şirket tarafından sigortalı araçta meydana gelen hasara dair … Ltd. Şti. tarafından teknik inceleme gerçekleştirildiğini ve 26.06.2020 tarihli Kasko Kesin Ekspertiz Raporu ile sigortalı aracın uğradığı hasar bedeli 24.780,00 TL olarak tespit edildiğini, söz konusu raporda tespit edilen hasar bedeline istinaden; 21.000,00 TL 02.07.2020 tarihinde, 3.780,00 TL 07.07.2020 tarihinde olmak üzere toplam 24.780,00 TL araç hasar bedelinin, müvekkili şirket tarafından sigortalı araç için ödendiğini, bu kapsamda sigortalının zarar sorumlularına karşı sahip olduğu dava hakkı kanuni halefiyet ilkesi gereği müvekkili Şirkete geçtiğini, ayrıca, Sigortalı araca çarpan … plakalı karşı aracın, kaza tarihi olan 13.05.2020 tarihi itibariyle zorunlu trafik sigortasının … A.Ş. nezdinde olduğu kaza tespit tutanağı ve tramer kayıtları ile tespit edildiğini, müvekkili Şirket’in … A.Ş.’ye yaptığı başvuru üzerine, 24.780,00 TL’lik ödemenin yalnızca 23.852,27 TL’lik kısmı, … plakalı karşı aracın trafik sigortacısı … A.Ş. tarafından müvekkili şirket’e ödendiğini, Türkiye Sigorta Birliği tarafından düzenlenen “Sigorta Şirketlerinin Birbirlerine Olan Rücu Taleplerinin Hızlandırılması Hakkında Protokol” gereğince, protokole katılan ve söz konusu protokole tabi olan sigorta şirketlerinin, talep eden sigorta şirketinin rücu talep tutarını eksiksiz bir şekilde ödemesi gerektiğini, ancak Davalı … A.Ş. Protokole taraf olmasına rağmen, protokole aykırı olarak eksik ödeme yapmış olup, bakiye 927,73 TL’nin davalıdan rücuen tahsilini talep etme zarureti hasıl olduğunu beyan ederek, davanın kabulü ile bu doğrultuda fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, sigortalı araç için yapılan toplam 24.780,00-TL tutarındaki ödemeden, davalı tarafından ödenen 23.852,27 TL’nin düşülmesiyle bakiye 927,73 TL’nin ödeme tarihi olan 07.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; yetki ve görev itirazlarının bulunduğu belirterek, davaya konu kazaya ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından … numaralı dosya açılmış olup; yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde 28/08/2020 tarihinde toplam 23,852.27 TL ödeme davacı … A.Ş. ve ödendiğini, yapılan ödeme neticesinde müvekkili şirket tarafından sorumluluk fazlasıyla yerine getirilmiş olduğundan dolayısıyla borç, sigortacılık mevzuatı gereği eksiksiz olarak ödendiğinden üzerine düşen edimi ifa eden müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, işbu sebeple talebin reddi gerektiğini, davacının tazminat ödemesine dayanak bilirkişi raporu fahiş olduğunu, müvekkilinin sorumluluğu gerçek zarar olduğunu, iş bu sebeple fark hasar açısından müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, öncelikle kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, kazanın meydana geliş şekli, hava ve yol durumu, trafik ışıkları vs. kazaya etki eden tüm faktörler değerlendirilerek kazanın meydana gelmesinde sürücülerin var ise kusurları ve kusur oranlarının tespiti gerektiğini, ayrıca müvekkili şirket başvuruya konu kaza sonucunda yürürlükte bulunan yasa ve mevzuatlara ve objektif kriterlere uygun olarak … numaralı dosya açılmış olup: yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde 28/08/2020 tarihinde toplam 23,852.27 TL ödeme davacı … A.Ş. ye tazminat ödemiş olması nedeni ile bakiye herhangi bir zararının kabulü mümkün olmadığını beyan etmekle birlikte müvekkili şirketin başvuru öncesi ödemiş olduğu tazminatın bilirkişice takdir edilen miktardan karar tarihine dek işlemiş olan faizi ile tenzili gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı her ne kadar avans faiz talep etmekte ise de müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, iş bu sebeple faiz talebinin reddi gerektiğini, kazaya karışan araç ile müvekkili şirkette sigortalı olan aracın kullanım tarzı hususi ve ticari amaçlı kullanılmadığını, ayrıca alacak haksız fiilden doğup zarar görenler arasında da sözleşme ilişkisi bulunmadığından istenebilecek faiz türünün sadece yasal faiz olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, ödeme dekontları, 25/10/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya ödenen tutarın davacı tarafça davalı sigorta şirketine rücu edilmesi üzerine davalı sigorta şirketince yapılan ödemeden bakiye kaldığı iddiasına dayalı bakiye tutarın davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
13/05/2020 tarihinde, dava dışı …’in maliki olduğu, dava dışı … sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketince sigortalı olan … plakalı araç ile park halinde bulunan … ve … plaka sayılı araçlar arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Kaza neticesinde davacı sigorta şirketince kasko sigorta poliçesiyle sigortalı olan … plakalı araç hasar görmüştür.
Dosya arasına alınan bilgi ve belgelerden; … plakalı aracın, davacı sigorta şirketince 30/03/2020 – 17/03/2021 tarihleri arasında kasko + filo plus genişletilmiş kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, kaza tarihi ve poliçe içeriği gözetildiğinde söz konusu … plakalı araçta oluşan hasarın poliçe kapsamında olduğu, davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalıya 02/07/2020 tarihinde 21.000,00TL ve 07/07/2020 tarihinde 3.780,00TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. … plakalı aracın ise 16/03/2020 – 16/03/2021 tarihleri arasında davalı sigorta şirketince karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, poliçe limitinin 41.000,00TL olduğu, kaza tarihi ve poliçe içeriği gözetildiğinde davalı yanın oluşan zarardan rücu kapsamında sorumlu olduğu, davacı sigorta şirketince, davalı sigorta şirketine başvurulması üzerine 28/08/2020 tarihinde 23.852,27TL rücu ödemesi yapıldığı tespit edilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık davacı tarafça dava dışı sigortalıya yapılan ödeme tutarı olan 24.780,00TL’den davalı tarafça yapılan ödeme olan 23.852,27TL’nin eksiltimi ile bakiye 927,73TL’nin davalıdan rücu kapsamında tahsilinin gerekip gerekmediği hususundadır.
Davalı yan görev ve yetki itirazında bulunduğundan görev ve yetki itirazı öncelikli olarak değerlendirilmiştir.
Sigorta hukuku 6102 sayılı TTK’nın 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda zorunlu trafik sigorta poliçesinden dolayı oluşacak ihtilafın çözümünde Türk Ticaret Kanunu’ndaki hükümler uygulanacağından başka bir ifadeyle ihtilafın TTK’da düzenlenen hususlardan olması nedeniyle mutlak ticari bir dava söz konusu olup görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 27/03/2017 gün ve 2014/19001E. – 2017/3223K. sayılı; 30/03/2017 gün ve 2015/5763E. – 2017/3414K. sayılı; yine 21/03/2017 gün 2014/20096E. – 2017/3049K. sayılı kararları).
Somut olayda davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigorta ettiren … Tic. Ltd. Şti. Arasında … plakalı araç için kasko sigorta poliçesi imzalanmıştır. Davalı sigorta şirketinin ise kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında sigortacısı olduğundan 6102 sayılı TTK’nın 4/1 ve 5. Maddesi gereğince ihtilafın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. (İstanbul BAM .. HD. . Esas . Karar) Bu nedenle davalı yanın görev itirazının yerinde olmadığı kabul edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Genel Yetkili Mahkeme” başlıklı 6/1. maddesi hükmüne göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Haksız fiilden doğan davalarda yetki” başlıklı 16. maddesinde ise, haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu öngörülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta kaza …’da meydana geldiğinden HMK madde 16. kapsamında davaya bakmakta mahkememizin yetkili olduğu değerlendirilmekle davalı yanın yetki ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
Meydana gelen kazadaki tarafların kusur durumunun tespiti ile oluşan hasarın kazayla uyumlu olup olmadığının denetlenmesi ve bakiye zararın bulunup bulunmadığının tespiti için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu raporunda, meydana gelen trafik kazasında; … plakalı aracın sürücüsü …’in %100 oranında tamamen kusurlu olduğunu, … plakalı park halindeki aracın sürücü …’in tamamen kusursuz olduğunu,… plakalı aracın sürücüsü …’ın tamamen kusursuz olduğunu, … plakalı araçta oluşan hasar niteliğinin meydana gelen kaza ile uyumlu olduğu ve hasar bedeli olarak tespit edilmiş olan KDV Dahil 24.780,00 TL, (KDV hariç 21.000,00 TL) bedelin ise kaza tarihi itibariyle uygun olduğu davacı sigorta şirketinin, davalı sigorta şirketince karşılanmayan zararının 927,73TL olduğu belirtilmiştir.
Gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Buna göre dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyir halindeyken dosya kapsamında tespit edilemeyen bir sebeple kontrolünü kaybederek kurallara uygun şekilde park edilmiş park halindeki … ve … plaka sayılı araçlara çarparak durduğu, bu şekilde meydana gelen kazada, … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, park halindeki araç sürücülerine atfı kabil bir kusurun tespit edilemediği, kaza neticesinde … plakalı aracın sol yanından aldığı darbe sonucu kaporta, mekanik ve elektrik aksamında hasar meydana geldiği, bu hasarın ise onarım bedelinin KDV dahil 24.780,00TL olduğu, davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın zmms sigortacısı olması, araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olması ve kaza tarihi ve poliçe limiti gözetildiğinde zararın tamamından sorumlu olduğu, buna göre davalı tarafça yapılan 23.852,27TL’nin mahsubu ile bakiye 927,73TL yönünden davalının sorumluluğunun devam ettiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE,
1-927,73 TL nin ödeme tarihi olan 07/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 63,37TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 4,07TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.129,49TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 127,10TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 60,90TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.060,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince takdir ve hesap edilen 927,73TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.07/12/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı