Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/343 E. 2021/1067 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/343 Esas – 2021/1067
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/343 Esas
KARAR NO : 2021/1067
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ: 28/12/2021
K.YAZIM TARİHİ : 10/01/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin davalıya “… Kurulumu ve … Tesisatı Yapımı” hizmeti verdiğini ve iş bu sebeple de 21/01/2020 tarihli fatura düzenlendiğini, verilen hizmet karşılığında davalının müvekkiline toplam 4.789,88 TL borcu doğduğunu, davalının ise toplam borcundan ancak 2.400,00 TL’sini ödediğini, davalının kalan 2.389,88 TL’lik borcunu ödemediğini ve müvekkilinin telefonlarına da cevap vermediğini, bunun sonucunda davalı aleyhine Ankara …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının başlatılan icra takibine haksız bir şekilde itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun sorumluluktan kaçmak ve kalan az miktardaki borcunu ödememek amacıyla yapmış olduğu söz konusu itirazın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve tamamen takibi durdurmaya yönelik olduğunu beyan ederek, davalının yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle davalının toplam alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2020 yılına ait BA-BS formları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasında düzenlenen faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 20/08/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 26/08/2020 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan 21/01/2020 tarihli KDV dahil 4.789,88TL bedelli, “… Kurulumu ve … Tesisatı Yapımı” açıklamalı bir adet faturadan bakiye kalan 2.389,88TL alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalı yanın haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptalini talep etmiş, davalı yan ise usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermediğinden savunmaları tespit edilememiş, ancak borca itiraz dilekçesinden davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Uyuşmazlık konusu takibe konu alacağın dayanağı olan fatura sebebiyle davacı yanın davalıdan takip çıkışı kadar alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2020 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde takip konusu faturaya ilişkin bildirimin bulunmadığı tespit edilmiştir. KDV hariç 5.000,00TL altındaki mal alım – satımına ilişkin bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır. Takip konusu faturanın da 5.000,00TL’nin altında olduğu görüldüğünden bildirim zorunluluğu bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan iddiasının dayanağı olarak 21/01/2020 tarihli KDV dahil 4.789,88TL bedelli faturayı, …na ait 20/01/2020 tarihli 2.400,00TL tutarlı dekontu göstermiş ve delil olarak tarafların ticari defter ve kayıtlarına dayanmıştır.
Davacı yan, ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu adresi bildirmiş, ancak usulüne uygun tebliğe rağmen davalı yan ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu adresi bildirmemiştir. Mahkememizce 14/10/2021 tarihli celse 3 nolu ara kararında davanın niteliği gereği, iddia ve savunmalar kapsamında uyuşmazlık konusuna göre davacı tarafın takip tarihi itibariyle varsa alacağının tespiti ve hesaplanması gerektiğinden dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilerek, bilirkişi için 700,00TL ücret takdir edilmiş ve davacı vekiline bu ücretin yatırılması aksi halde bu delilden vazgeçmiş sayılacağı yönünde iki haftalık kesin süre verilerek usulüne uygun olarak hazırlanan ihtarlı davetiye kendisine 19.10.2021 tarihi itibariyle tebliğ edilmiş ancak belirtilen ücretin sürenin geçmesine rağmen yatırılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemizce istenen bu miktar HMK’nun 324. maddesi kapsamında delil ikame avansı niteliğinde olup, bu avansın kesin sürede yatırılmamasının hukuki sonucu, delile dayanan tarafın delilden vazgeçmiş sayılmasıdır. Bu nedenle davacının bilirkişi delilinden vazgeçtiği, davanın niteliği gereği bilirkişi incelemesi olmaksızın davacının iddialarının kanıtlanamayacağı değerlendirilmiştir. Davacı yanın ticari defter ve kayıtları incelenemediğinden, sunulan fatura tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata elverişli olmadığından ve dekonttaki açıklamadan da yapılan ödemenin avans ödemesi mahiyetinde olması sebebiyle hizmetin ifa edildiğini ispata elverişli olmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Peşin alınan 157,00TL harçtan alınması gereken 59,30TL’nin mahsubu ile artan 97,70TL’nin talep halinde davacı yana iadesine,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderinden sayıldığından ve davalı ilk oturuma katılmadığından tamamının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 100,20TL tebligat ve posta yargılama giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca davalı ilk oturuma katılmadığından tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 28/12/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı