Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/338 E. 2021/313 K. 03.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/338 Esas – 2021/313
T.C.
Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/338 Esas
KARAR NO : 2021/313

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2020
KARAR TARİHİ: 03/05/2021
K. YAZIM TARİHİ: 17/05/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin 07.01.2003-09.07.2019 tarihleri arasında kesintisiz olarak davalı iş yerinde çalıştığını, 2004 yılına kadar reyon görevlisi olarak çalıştığını 2004 yılında Yenimahalle 2 Şubesinde mağaza şefi, 2005 – 2014 yılı Mayıs ayına kadar da aynı şubede mağaza müdürü olarak çalıştığını, 09.07.2019 tarihinde ise müvekkiliinin herhangi bir şekilde bilgisi olmadan kendisine bildirimde de bulunulmadan çalışmakta olduğu davalı iş yerinden çıkışı yapıldığını bir sonraki gün 10.07.2019 tarihinde … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nde bilgi işlem uzmanı olarak girişi yapıldığını, Müvekkilinin davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. nezdinde 03.03.2020 tarihine kadar çalıştığını iş akdi yine davalı işveren tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin haksız nedenle feshedildiğini, Müvekkilinin son maaşı 2.520 TL olduğunu bu ücretin asgari ücret kısmı banka aracılığıyla ödendiğini kalan kısım müvekkilime elden ödendiğini, müvekkilinin %40 oranında engelli olması nedeniyle davalı işverenler tarafından gelir vergisi indiriminden faydalanmak üzere gerekli başvurular yapılmış olmasına rağmen engelli vergi indirimi uygulanmak suretiyle müvekkilimin normal çalışana göre daha fazla maaş alması gerektiğini , işbu aradaki fark ücret müvekkiline ödenmediğini, bu nedenle de müvekkilinin davalı şirketlerden ücret alacağı mevcut olduğunu belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, UBGT ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı müflis şirket iflas idare memuru vekili; davalı şirket iflas halinde olduğundan davacının alacağı olsa dahi iflas idaresi karar almadan, iflas kararı kesinleşmeden ve ikinci alacaklılar toplantısı yapılmadan davacıya ödeme yapılması kanunen davalı şirketten beklenemeyeceğini, ikinci alacaklılar toplantısının sonuna kadar yargılamanın durdurulmasını ve davanın kabulü halinde arabulucu ücretinin davalı iflas idare üzerinde bırakılmamasına karar verilmesini istemiş, iş akdinin davacının 4 gün üst üste işe gelmemesi nedeniyle işten ayrılış bildirgesinin verildiğini, ödenmemiş maaş alacağı bulunmadığını, asgari ücret ile çalıştığını, yıllık izinlerini kullandığını, fazla mesai ve UBGT alacağı da bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, iş akdinin işveren tarafından haklı sebebe dayanmaksızın feshedildiği iddiasıyla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil günleri ücret alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Ankara …. İş Mahkemesinin 23/12/2020 tarih, … esas, …karar sayılı görevsizlik kararı uyarınca işçi alacaklarına yönelik dava sırasında işverenin iflası halinde dahi 2004 sayılı Kanunun 194. Maddesi uyarınca davaya İş Mahkemesinde devam edileceği, işverenin işçi alacaklarına ilişkin dava açmadan önce iflası halinde ise davanın kayıt kabul davası niteliğinde olacağı ve bu davanın iflasa karar veren yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği, mevcut olayda müflis şirketin iflasına Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından karar verildiği, bundan dolayı mevcut davaya bakma yetkisinin de Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nde olduğu belirtilerek mahkememize gönderilen dava dosyası mahkememiz 2021/338 esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin 25/10/2017 tarih, 2015/336 esas, 2017/703 karar sayılı kararının incelenmesinde, davalı şirketin 25/10/2017 tarihinde iflasına karar verildiği, verilen kararın 22/12/2020 tarihinde onandığı ancak henüz kesinleşmemiş olduğu, iflas işlemlerinin Ankara ….İcra (İflas) Müdürlüğü’nün … sayılı dosya üzerinden yürütülmekte olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 23.HD’nin yerleşik içtihatlarına göre; alacak, iflastan sonra doğmuş ve masa borcu da değilse, sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK’nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan bir alacak niteliğindedir. İflas tarihinden sonra doğan böyle bir alacağın varlığı ve miktarı alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda iflas masası aleyhine açılan davada genel mahkemelerce tespit edilecektir. Böyle bir davada davacı, davalı müflisten alacaklı olduğunu iddia eden alacaklı olup, davalı ise iflas idaresidir. İflastan sonra oluşan alacağın masaya kaydı istenemez, tasfiyede bakiye kalırsa nazara alınır.
Somut olayda; davacının 07/01/2003-09/07/2019 ve 10/07/2019-03/03/2020 tarihleri arasında davalı müflis şirkete ait iş yerinde iş akdine bağlı olarak çalıştığı, iş akdinin haklı bir nedene dayanmaksızın işveren tarafından önce 09/07/2019 tarihinde, sonra da 03/03/2020 tarihinde feshedildiğinin iddia edildiği, işbu dava ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacağının tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı ve yıllık izin ücreti iş akdinin sona ermesi ile talep edilebileceğinden bu alacakların son işten çıkarılış tarihi olan 03/03/2020 tarihinde doğduğunun kabulü gerekir. İflasın açılmasıyla sonuçlarını doğuracağı, davalı müflis şirketin iflasına 25/10/2017 tarihinde karar verildiği ve işbu davaya konu alacağın iflas tarihinden sonra doğduğu anlaşılmakla davanın kayıt kabul davası olarak görülemeyeceği bu nedenle genel hükümlere göre davanın görülüp sonuçlandırılması gerektiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın iş akdinden kaynaklandığı bu sebeple davanın İş mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatiyle mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Ankara …. İş Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin Ankara … İş Mahkemesi olduğuna,
3-Mahkememiz ve Ankara … İş Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden, Kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde HMK’nun 21. maddesi uyarınca görevli mahkemenin belirlenmesi (mercii tayini) için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince süresi içinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerinin gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/05/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza