Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/331 E. 2022/354 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/331 Esas – 2022/354
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/331
KARAR NO : 2022/354
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
4-
DAVA : Şirket Ortaklığından Çıkmaya İzin Verilmesi
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ: 13/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 28.11.2012 tarihinden bu yana … Ltd. Şti.’nin ortağı olduğunu, ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığı gibi kar dağıtımı yapılmadığını, şirket bilançolarının gösterilmediğini, ayrıca şirketin sicilde kayıtlı gösterilen adreslerde faaliyette olmadığını, davalı şirketin, faaliyet konusundan uzaklaştığını, sürekli zarar ettiğini, malvarlığını israf ettiğini, bu durumun müvekkilinin aile birliğini tehdit eder konuma geldiğini, ayrıca limited şirketin faaliyetinin tamamen durduğunu, şirket otaklığından ayrılmak isteyen müvekkilinin diğer ortaklara bir türlü ulaşamadığını belirterek, haklı sebeplerin varlığı dikkate alınarak şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalıların usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
e-imza e-imza e-imza e-imza

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı …’ın davalı … Şirketi ortaklığından çıkma istemine ilişkindir.
Davacı, TTK’un 638. maddesinde yazılı olan haklı sebeplerin gerçekleştiğini, bu durumun ortaya çıkmasında davalı şirket müdürü diğer ortağın kusurlu olduğunu, şirketten bilgi ve kar payı alamadığını, şirket faaliyetlerinin durduğunu ileri sürmüştür. Davalılardan …’da, şirketin kapatılıp başka bir şirkete devredildiğini, 2013-2014 senesinden sonra şirketle ilgisinin kalmadığını savunmuş, davalı … ise; elinde bulunduğu ticari defterleri sunduğunu, diğer davalılarla görüşmediğini beyan etmiş, davalı şirket dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
TTK’un 638. maddesinde, “Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” denmektedir. Yasal düzenlemeye göre, limited şirket ortaklığından çıkmak isteyen her ortağın, buna ilişkin haklı sebeplerin varlığını ortaya koyması ve sunacağı delillerlede bu durumu ispat etmesi gerekir. Davacı, iddialarını ispat bakımından, tanık beyanlarına, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Davacının bildirdiği tanıkları duruşmada dinlenmişlerdir. Tanıklardan …; “davacı …’ın ablasının eşi olduğunu, kendisinin davalı şirket ortaklarından olmasına rağmen kendisini şirkete almadıklarını, toplantılara kabul etmediklerini, davalı şirketin engelli çocuklara yönelik … merkezi olarak çalıştığını, ancak faal olmadığını ve zarar ettiğini” beyan etmiş, tanık … ; “davacı …’ın arkadaşı olduğunu, kendisinin davalı şirket ortaklarından olmasına rağmen kendisini şirkete almadıklarını, toplantılara kabul etmediklerini, davalı şirketin engelli çocuklara yönelik özel eğitim merkezi olarak çalıştığını, ancak faal olmadığını ve zarar ettiğini, faal olduğu dönemde davalı …’ın şirketin parasına el koyduğunu, şirket çalışanlarının parasını ödemediğini, davacının aracını satarak şirket çalışanlarının maaşlarını ödediğini” beyan etmiştir.
Davacı bir kısım iddialarının (ticari defter ve kayıtlar üzerinde) değerlendirilmesi ve bilirkişi incelemesine dayandırmıştır. Davalılara, şirkete ait ticaret defter ve kayıtlarının yerinin bildirilmesi hususunda meşruhatlı davetiye çıkartılmış, davalı …; şirket defter ve kayıtlarının nerede olduğunu bilmediğini, davalı … ise; bir kısım defterleri sunduğunu beyan etmiştir. Davalıların ticari defter ve kayıtların yerini bilmedikleri, sunulan defter kayıtların ise bilirkişi incelemesi yapılmasına yeterli olmadığı anlaşıldığından, bilirkişi incelemesi yaptırılamamıştır.
Duruşmada dinlenen tanık beyanları ile davalı …’ın beyanı da davacının, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu iddiaları destekler nitelikte olduğu, şirketi halen faal olmadığı, şirkete ait defter ve kayıtların yerinin bilinmediği, davacı ve davalıların birbirleri ile görüşmediği, şirket ortaklığının bu aşamadan sonra sürdürmelerinin mümkün olmadığı, davalı şirketin amacını gerçekleştirmesinin imkansız hale geldiği, tüm bu durumların ortaya çıkmasında davacı …ın kusursuz olduğu anlaşıldığından, TTK’un 638/2. maddesindeki haklı sebep koşulunun davacı yararına oluştuğu kanaatine varılarak, davacının, davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın davasının KABULÜ ile, davacı …’ın davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına,
e-imza e-imza e-imza e-imza

2-Karar kesinleştiğinde karardan bir suretin … Ticaret Sicil Memurluğuna gönderilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 462,50TL tebligat ve posta giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin suçüstü ödeneğinden karşılanmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı …’ın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/04/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza