Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/323 E. 2022/109 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/323 Esas – 2022/109
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/323 Esas
KARAR NO : 2022/109
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
K. YAZIM TARİHİ: 21/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle Müvekkili davacının, kimyasal maddelerin üretim ve ticareti işi ile iştigal ettiğini, davalının, müvekkili davacıya faturalara müstenit açık hesaptan kaynaklanan 144.069,87 TL borcu bulunduğunu, müvekkili ile arasındaki ticari ilişki neticesinde müvekkili davacıya borcu bulunan davalı borçlunun; faturalara müstenit açık hesap alacağından kaynaklanan işbu borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için borçlu hakkında yukarıda belirtilen dosya ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz edildiğini, işbu itirazın haksız ve hukuka aykırı olup, müvekkilinin alacağını tahsil etmesine engel olmak çabasından ibaret olduğunu, zaten ticari ilişkinin varlığı ve müvekkilinin alacaklı olduğu tarafların ticari defter kayıtları ile ve davalının vergi dairesi kayıtları (müvekkil davacıdan aldığı ürünlerin faturalarının kayıtları) ile sabit olduğunu, müvekkilinin alacağının likit olduğunu, davalı, borçlunun borçtan haberdar olduğunu, ödeyeceği meblağın likit ve belirli olduğunu, alacak likit (belirlenebilir, belirtilebilir, hesap edilebilir) olduğundan hükmedilen miktar üzerinden İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı borçlunun yukarıda belirtilen icra dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli borca itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin ve arabuluculuk sürecinde vekilliğimiz nedeniyle arabuluculuk yasal vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra dairesinin … esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil gazetesi içeriği, ticari defter ve kayıtları, tarafların BA-BS Formları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 23/11/2021 tarihli raporu ile özetle; Davacı şirkete ait 2020 ve 2021 yılına ait ticari defterlerin; TTK. Hükümlerine göre, usulüne uygun tutulmuş olduğu, tarafların karşılıklı, 2020 ve 2021 yılı BS-BA form ile bildirdikleri fatura adet ve tutarı konusunda mutabakatın bulunduğu, herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, davacının salt fatura düzenlenmesi mal /hizmetin teslimini göstermeyeceği, ancak icra takibine konu edilen cari hesap bakiye alacağına dayanak davacı faturalarının, davalı tarafından bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne BA formları ile bildirilmiş ise faturalar kapsamındaki mal / hizmetin davalı tarafından teslim alınmış olduğunun kabulü gerekeceği, incelenen davacı cari hesap ekstrelerine göre; davacının, davalı yandan, 19/01/2021 takip tarihi itibariyle 143.542,89.-TL Alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra, davalı tarafından, cari hesaba karşılık 2020 yılında verilen 97.500,00.-TL (Çek No : … Çek Tarihi : 18/04/2021) ve 84.000,00.-TL (Çek No : … Çek Tarihi : 28/02/2021) bedelli çeklerin karşılıksız çıktığı, takip tarihinden sonra davalı tarafından yapılan 200,00.-TL ödeme ve 2 adet karşılıksız çek yaprak bedellerinin (2 X 2.670,00.-TL) 5.340,00.-TL’ nin infaz aşamasında dikkate alınabileceği, tarafların diğer talepleri sayın mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen ticari satım sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İspat hususu ile ilgili yapılan değerlendirmede davacının malı teslim ettiğini, davalının da teslimden kaynaklı malın bedelini ödediğini ispat etmesi gerekmektedir.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır ( Yargıtay 15. HD’nin 13/06/2017 tarih ve 2/16/2310 E.2017/2537 K sayılı ilamı).
Davacının defter ve kayıtları, mevcut deliller ve mahkememizce HMK nın 221.maddesi kapsamında resen istenen BA-BS formlarının incelenmesine yönelik olarak alınan bilirkişi EK Raporunda Dava dışı şirket ticari defter kayıtları, BA-BS Formları ile birlikte değerlendirildiğinde tarafların karşılıklı 2020 ve 2021 yılı BA-BS form ile bildirdikleri fatura adet ve tutarı konusunda mutabakatın bulunduğu, herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, ba-bs formları ile mal alış satış yapıldığının ispatlandığı, davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması nedeniyle kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı ,kayıtlarına işlediği fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek ispat yükü davalıda olduğu kanaatine varılmıştır. Davalının satım konusu bedeli ödediğini ispatlayamadığı HMK 220/3 maddesi de nazara alınarak satım konusu bedelin ödenmesi gerektiğinden davacının alacak talebinin yerinde olduğu, davalının takipten sonra, davadan önce davalı tarafından, cari hesaba karşılık 2020 yılında verilen 97.500,00.-TL (Çek No : … Çek Tarihi : 18/04/2021) ve 84.000,00.-TL (Çek No : … Çek Tarihi : 28/02/2021) bedelli çeklerin karşılıksız çıktığı, takip tarihinden sonra davalı tarafından yapılan 200,00.-TL ödeme ve 2 adet karşılıksız çek yaprak bedellerinin (2 X 2.670,00.-TL) 5.340,00.-TL toplam 5.540,00TL yönünden dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından 5.540,00TL nin tenzili ile bakiye 138.002,89 TL alacağının bulunduğu, İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında da ödeme günü kararlaştırılmadığı gibi davalıyı temerrüte düşürmek için ihtar gönderildiği de iddia ve ispat olunmadığından davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamayacağından işlemiş faiz talebinin de reddine karar verilerek bakiye alacak talebi olan 138.002,89 TL yönünden itirazın iptaline karar verilerek , alacağın likit olduğu ve borçlusu tarafından bilinebilir olduğundan 138.002,89 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına davalı borçlu itirazının 138.002,89 TL yönünden iptali ile takibin devamına,
2-138.002,89 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
3-Alınması gereken 9.426,98 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.740,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.686,97 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2021 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.050,10 TL’sinin davalıdan, 46,17 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.740,01 TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.807,81 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 120,70 TL tebligat ve posta gideri ile 800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 920,70 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 881,93 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 17.060,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/02/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.