Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/315 E. 2022/387 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/315 Esas – 2022/387
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/315 Esas
KARAR NO : 2022/387
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
K. YAZIM TARİHİ: 28/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;15/02/2021 tarihinde kendi idaresindeki Müvekkiline ait … Ptakalı aracın, … idaresindeki … AŞ ‘ye ait … plakalı araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını ve bu kaza sonucu müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü, davaya konu kazada, davalı … AŞ tarafından ZMMS kapsamında … poliçe numarası ile teminat altıda alınan … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, … Tic.AŞ’ye ait … plakalı aracın ZMMS poliçesi ile teminat altına alınan davalı Sigorta şirketinin , müvekkiline ait … plakalı aracın uğramış olduğu zararını tamamından sorumlu olduğunu, kaza nedeniyle hazırlanılan ekspertiz raporu ile aracın değişim ve onarımı yapılan parça bedelleri, işçilik bedelleri ve piyasa rayiç bedellerinin dikkate alındığında müvekkilinin aracında 14.663,72 TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, sigorta eksperine KDV dahil 500,00 TL ödeme yapıldığını, ekspertiz taporu için ödenen ücretin de davalı tarafça karşılanması gerektiğini, avans faizinin uygulanmasını talep ettiklerini, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, tüm bu nedenlerle fazla haklarıın saklı kalması kaydıyla şimdilik; Davanın kabulü ile müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve eksper ücreti için şimdilik 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile tarafımıza ödenmesine karar verilmesini, (poliçe limitleri dahilinde), yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ıslah taleplerinin kabulüne, hasar bedeli ve ekspertiz ücreti için toplam 3.661,87 TL’nin (3.161,87 TL hasar bedeli – 500,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere) davalı sigorta şirketinden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini, (Poliçe üst limiti ile sınırlı kalmak üzere ), yargılama giderleri ve vekalet ücretinin (ilam vekalet ücreti ve arabuluculuk vekalet ücreti olmak üzere) davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın ,müvekkili şirket tarafından … vadeli … no.luTrafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacı yana 07.04.2021 tarihinde 3.995,87 TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, ayrıca yine başvurucu tarafa 10.05.2021 tarihinde 299,81-TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, bu ödemeler ile müvekkilinin sorumluluğu sona erdiğinden ve davacının zararı karşılandığından davanın reddini talep ettiklerini, bu nedenle öncelikle müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihindeki verilere göre yeterli olup olmadığının tespitini; ödenen ile ödenmesi gereken arasında “bir misline yakın bir fark” olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini sigorta şirketinin ancak sigortalı araç kusuru oranında zarardan sorumlu olacağını, kusur unsurunun mevcut olmaması karşısında ise müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu doğmayacağından, davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davalı kabul etmemek kaydıyla davacı yan tarafından iddia edilen hasar tutarının fahiş olduğunu, davacının kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davacı yan tarafından talep edilen eksper ve bilirkişi ücretlerinin kabulünün mümkün olmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte temerrüt süresinin, kaza tarihinden itibaren değil; delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başladığını, Yargıtay yerleşik içtihatları ve Trafik Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi gereği, hasarın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığının, kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce Sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleşmediğini, davanın dayanağının ticari olmadığını, müvekkili şirketin sigortalıya halef olduğundan; haksız fiil kaynaklı dava nedeniyle ticari faiz taleplerinin de reddine karar verilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle; aleyhe tüm hususlara itirazlarının kabulüne; Davacı yana 07.04.2021 tarihinde 3.995,87 TL hasar tazminatı ve 10.05.2021 tarihinde 299,81-TL değer kaybı ödemesi yapılmış olduğundan müvekkili şirketin sorumluluğu kalmadığından, bu nedenle huzurdaki davanın reddine, kusur ve hasara yönelik itirazların kabulü ile kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından huzurdaki davanın reddine, fahiş tamirat bedeli taleplerinin reddine, aracın dava konusu kazadan önceki hasarlarının tespitine, ekspertiz ücreti talebinin reddine, her halükarda ticari faiz taleplerinin reddine, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, mahkeme Masraf ve Vekalet Ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kayıtları, trafik kazası tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 18/10/2021 tarihli raporu ile özetle; Maddi hasarlı trafik kazası olayının oluşumunda etken olan … plakalı araç sürücüsünün; olaydaki kendi sorumluluğunu kapsayan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun kusur yönleriyle (52/b) ve (56/c) maddeleri ile aynı kanunun asli kusurlardan (84/d) maddesini kural ihlali neticesinde, Asli ve Tam Kusurlu (%100 oranında) olduğu, meydana gelen aynı bu kazada olaya karışan, diğer … plakalı araç (arkadan çarpılan) sürücüsünün herhangi bir kusur ihlali olmadığı, 24.03.2021 ekspertiz raporuna göre, söz konusu bu aracın hasara uğrayan tüm parçalarının (arka bagaj kapağı dahil) tamamının orijinal yenisi ile değişimi ile (tampon, stop lambaları, farlar vb. orijinali ile değişiminde değer kaybı olmamaktadır) araç bu yönüyle yenilenmiş olduğundan 2.el piyasasında değer kaybına uğramayacağı, ancak 17.03.2021 tarihli Oto Mecburi Mali Mesuliyet Ekspertiz Raporu’nda ise, arka bagaj kapağının değişim yapılmadan onarımla düzeltilmesi ve diğer parçaları orijinal değişimi olmak üzere, bagaj kapağının boya ve onarım işlemlerinden dolayı aracın durumu itibariyle, bu araç için 3.000,00 TL takdiriyle değer kaybına uğrayacağı, davaya konu bu aracın hasarıyla ilgili belirlenen değer kaybı durumları ve açıklanan diğer hususlarla birlikte teknik bilirkişi olması nedeniyle faizle ilgili hususların takdirinin mahkemeye bırakıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişinin 22/11/2021 tarihli ek raporunda ise; takdiri mahkemeye ait olmak üzere, Kök raporunda açıklandığı şekilde maddi hasarlı trafik kazası olayının oluşumunda etken olan … plakalı araç sürücüsünün; Asli ve Tam Kusurlu (%100 oranında) olduğu, meydana gelen aynı bu kazada olaya karışan, diğer … plakalı araç farkadan çarpılan) sürücüsünün herhangi bir kusur ihlali olmadığı, davaya konu aracın hasarıyla ilgili olarak; 17.03.2021 tarihli ekspertize göre; KDV dahil 5.039,04 TL (hasar tutarı)+ 3.000,00 TL (kıymet azalması) olmak üzere toplam KDV dahil 8.039,04 TL tutardan, davalı sigorta şirketinin davacıya ödemiş olduğu 3.995,87 TL (hasar tazminatı) ve 299,81 TL (değer kaybı) ödemeleri çıkarıldığında; 3.743,36 TL bedelin, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olacağı bildirilmiştir.
Tarafların itirazı üzerine yeni bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi 17/01/2022 tarihli raporu ile özetle; meydana gelen trafik kazasında; … plakalı aracın sürücüsü …’nin %100 (yüzde yüz) oranında tamamen kusurlu olduğunu, … plakalı aracın sürücüsü …’ın ise tamamen kusursuz olduğunu, … plakalı araçta oluşan toplam hasar bedelinin KDV hariç olmak üzere 6.065,88 TL, (AlfıbinaltmışbeşLiraseksensekiz Kuruş) KDV dahil olmak üzere ise 7.157,74 TL (YedibinyüzelliyediLirayetmişdörtKuruş) olduğunu bildirmiştir.
GEREKÇE :
Dava; maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar bedeli tazminatı istemine ilişkindir.
Kusur yönünden yapılan değerlendirmede 15/02/2021 tarihinde dava dışı sürücü …’nin yönetimindeki … plakalı araç ile seyri esnasında yolun kaygan olması nedeniyle ön ilerisinde kurallara uygun olarak seyreden davacı sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın arka tarafına yönetimindeki aracın ön kısmı ile çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Dava konusu kazanın meydana gelmesine sebep olan arkadan çarpma eylemi aşamasında davacı sürücü …’nin KTK’nun 52. Ve 56. Maddeleri ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 107.maddesinde belirlenen kurallar ve zorunluluklara muhalefet gösterdiği bu kapsamda davalı sigortalı araç sürücüsünün KTK 84.Maddesi gereği dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde asli ve tamamen kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda davacı, aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden talepte bulunmuştur.Davalı yan ıslah dilekçesiyle zamanaşımı definde bulunmuş ve hasarın teminat dışı kaldığını savunmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinin birinci fıkrasında; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” şeklinde zamanaşımına ilişkin yasal düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda kaza tarihi … olup dava tarihi ise … tarihidir. Dava tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından davalı yanın ıslah dilekçesiyle yapmış olduğu zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Hasar Bedeli Tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede; Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre Hasar miktarı tespit edilirken, aracın kaza tarihindeki 2.el piyasa rayiç değerine göre, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise tamir bedelinin, ekonomik değilse aracın kaza tarihi itibariyle 2. el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedelinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplanması ve raporda bu miktarların kalem kalem belirtilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda Denetime elverişli ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ile yapılan değerlendirme ile KDV dahil olmak üzere ise 7.157,74 TL (YedibinyüzelliyediLirayetmişdörtKuruş) olduğu bu kapsamda davalı sigorta şirketinin davacıya ödemiş olduğu 3.995,87 TL (hasar tazminatı) mahsup edildiğinde bakiye talep edebileceği tazminat miktarının 3.161,87 TL olduğu kısmi ödeme tarihinde temerrüte düştüğünden temerrüt tarihi olan 07/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 3.161,87 TL hasar bedeli tazminatının 07/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına,
2-Ekspertiz ücretinin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine,
3-Alınması gereken 215,99 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harç ile 63,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 93,69 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2021 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı ile 63,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 190,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 68,20 TL tebligat ve posta gideri, 1.200,00TL bilirkişi ücreti ile 500,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.768,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.161,87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/04/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.