Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/30 E. 2021/189 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/30 Esas – 2021/189
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/30
KARAR NO : 2021/189

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Yargılanmanın Yenilenmesi
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ: 24/03/2021
K.YAZIM TARİHİ : 30/03/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; mahkememizin 2019/450 esas, 2020/366 karar sayılı dosyasında bilirkişinin ve dolayısıyla mahkememizin yanıltıldığının tespit edilmesini, yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabul edilmesini, kesinleşmiş mahkeme kararının kaldırılarak anılan davadaki tüm taleplerinin incelenmesi için özel denetçiler atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava konusu mahkememizin 2019/450 esas sayılı dosyasına ilişkin HMK’nun 375. Maddesi hükmü uyarınca yargılamanın yenilenmesini gerektirecek bir sebep bulunmadığından, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/450 Esas, 2020/366 Karar sayılı davanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
HMK’nun 374. maddesinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi kurumu, kesin hükme bağlanmış bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur. Şüphesiz ki Kanun Koyucunun böylesine bir kurumu işlevsel kılmaktaki amacı, birtakım ağır yargılama hataları ve noksanları sebebiyle yanlış olarak verilen hükmün değiştirilebilmesine imkân tanımaktır. Lakin yargılamanın yenilenmesinin olağanüstü bir kanun yolu oluşu ve bu yola başvuruda keyfiyetin önüne geçmek amacıyla, yargılamanın yenilenmesini gerektirecek sebepler HMK’nun 375. maddesi kapsamında tahdidi olarak sayılmış olup, yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan tarafın işbu talebinin kabul görmesi için ileri sürmüş olduğu sebeplerin HMK’nun 375. maddesi hükmü kapsamında sayılan sebeplerden biri olması ve bu sebep veya sebeplerin gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Bu bağlamda, somut uyuşmazlıkta davacı tarafın ileri sürdüğü yargılamanın yenilenmesi sebepleri, aşağıda yer verilen, HMK m. 375/1-(ç), (h) hükümleridir.
“… ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması..
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması…”
Davacı mahkememizin 2020/203 esas sayılı ve 2019/450 esas sayılı dava dosyaları kapsamında sunulan ticari defter ve kayıtlarının usulsüz olduğunu, davalı firmanın, yanıltıcı, hileli şekilde hazırlayıp sunduğu ticari defterler nedeniyle, bilirkişinin ve mahkemenin yanıltıldığını ve yanlış karar verildiğini bu nedenle yargılamının iadesi şartlarının oluştuğunu belirtmiştir.
Mahkememizin 2019/450 esas sayılı dosyasında, bilirkişinin ve özel denetçinin …A.Ş.’nin defter ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yaparak raporlarını hazırladıkları, davacının …A.Ş.’nin ortağı olduğu ve bu şirkete ait defter ve belgelere her zaman erişmesinin mümkün olduğu dikkate alındığında 6100 sayılı HMK’nun 375/ç maddesi bağlamında yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması şeklinde değerlendirilmesi ve yargılamanın yenilenmesi sebebinin kabul edilmesi mümkün olmadığı, öte yandan lehine karar verilen tarafın karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olduğu tespit ve ispat edilmediğinden davacının yargılanmanın yenilenmesi davasının mesmu olmadığından reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının mesmu olmadığından REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilleri ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.24/03/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza