Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/268 E. 2021/703 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/268 Esas – 2021/703
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/268 Esas
KARAR NO : 2021/703

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/04/2021
KARAR TARİHİ:28/09/2021
K. YAZIM TARİHİ:05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; davalı aleyhine müvekkili şirkete olan elektrik tüketimine ilişkin borcundan dolayı … MTS sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının (borçlu) icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazında takibe ve müvekkiline borcu bulunmadığından bahisle de asıl alacağa ve faize itirazda bulunduğunu, ancak davalının itirazının haksız olduğunu, borcu ödediğine dair bir belge de sunmadığını, bunun da itirazının haksız ve yersiz olduğunu gösterdiğini, Polatlı Arabuluculuk Merkezinin… Büro no, …Arabuluculuk dosya numarasıyla dava şartı olan arabuluculuk başvurusunun yapıldığını, 25/11/2020 tarihinde anlaşma sağlanmaksızın sonuçlandığını, izah edilen nedenlerle davanın kabulü ile borçlunun takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, katıldığı ön inceleme duruşmasında ise dükkanı kapatırken tüm borcunu ödediğini, daha sonra kendisine borç çıkartıldığını, güvence bedelinin de kendi hesabına iade edildiğini, üzerine atılı borcu kabul etmediğini beyan etmiştir.
GEREKÇE :Dava, elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklı düzenlenen faturaya dayalı başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı taraf, davalının abonelik sözleşmesinden kaynaklanan fatura bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlattıkları icra takibine de davalının haksız yere itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu belirterek davalının itirazının iptalini talep etmektedir.
Ankara Ticaret Odasına yazılan müzekkere cevabı incelendiğinde davalının 6102 sayılı TTK’nun 27. ve 31. Maddelerine göre 24/02/2020 tarihinde re’sen terkin edildiği aktif ortaklık ve yetkili kaydı bulunmadığı, Sincan Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabında da davalının 20.09.2017 tarihinden itibaren tacir faaliyeti kapsamında işletme hesabına göre defter tutmaya başladığı 31.12.2018 tarihi itibari ile faaliyetinin sonlandırdığı bilgisi verilmiştir. İş bu sebeple Davalı tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. (ANKARA BAM 14.HD 2017/338 ESAS,2017/365 KARAR) Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacının yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri İlgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi. 28/09/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍