Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/261 E. 2022/899 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/261 Esas – 2022/899
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/261 Esas
KARAR NO : 2022/899

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2020
KARAR TARİHİ: 13/10/2022
K.YAZIM TARİHİ: 14/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davacı …’nun, 2016 yılının Mart ayında sanat atölyesi olarak kullanmak üzere taşınmazı maliki …’den kiraladığını, imzalanan kira akdine istinaden …’ye kira bedeline karşılık sıralı senetleri numaralandırılarak verildiğini, senet üzerindeki ödeme günü , senet bedeli, sıra no, düzenleme tarihi … tarafından yazıldığını, senetlerde, senet borçlusu olarak …’nun adı, soyadı ve TC Kimlik numarasının yazıldığını, adres kısmının boş bırakıldığını, kira sözleşmesinde ve senetlerde kefil olarak … ad, soyad, TC Kimlik numarası ve adresi yazıldığını, kefil … asıl borçlu ile senetleri imzaladığını, …’nun bir dizide rol alması için teklif alınca apar topar geçici olarak …’a taşındığını, ancak müvekkilinin kira bedelini her ay düzenli olarak elden …nin ailesi ve yakınları aracılığıyla teslim ettiğini ve karşılığında bedellerin ödendiğine dair imzalı kâğıt aldığını, aynı zamanda kira sözleşmesinin son sayfasının yapılan ödemeler karşılığında … tarafından imzalandığını, kira sözleşmesinin Aralık 2016’da sonlandığını, taraflar arasında alacak verecek ilişkisinin kalmadığını, …’da bulunan müvekkilinin senetleri alamadığını, …nin amcası … tarafından senetlerin icraya konduğunu, …’nin iddiasına göre sıralı senetleri bilgisi dışında ve haksız olarak ele geçirdiğini, davalının senet üzerinde boş olan ödenecek kişi kısmına kendi adını yazdığını, ödeyecek kişi olarak …’nu yazarak doldurduğunu, müvekkilinin aleyhine Ankara Batı Adliyesi İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayısı ile takip yapıldığını tesadüfen öğrendiğini, dava konusu senetlerin taraflar arasındaki kira sözleşmesine binaen verilen teminat niteliğinde senetler olduğunu, dava konusu senetlerin kambiyo vasfı bulunmadığını, takip konusu senetlerin ödeme günlerinin sırasıyla 25/07/2016, 25/08/2016, 25/09/2016, 25/10/2016, 25/11/2016 tarihleri olduğunu, dava konusu sözleşme kapsamında kiralanan taşınmazın karşılığı olarak tarafların 16.800,00 TL tutarında anlaştığını, bedelin taksitler hâlinde senet karşılığı ve her bir senet bedeli 1.400,00TL olacak şekilde aydan aya ödenmesi hususunda mutabık kalındığını, İİK ‘nun 72 maddesi gereğince takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek müvekkilinin Davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, takibe konu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davacının aleyhine açmış olduğu davanın kambiyo takibine karşı menfi tespit davası olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi uyarınca somut davada arabuluculuk yoluna başvuru dava şartı olarak zorunlu tutulduğunu, bu nedenle arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu kambiyo senedine dayalı yapılan takibe karşı menfi tespit talepli olmasına rağmen davacı tarafın davayı Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açtığını, kambiyo işlemlerinin tamamını yasa gereği ticari iş sayıldığından davanın görevli olan Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerektiğini, bu yönüyle davanın görevsiz mahkemede açılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, icra takibinin Ankara Batı İcra Dairesi’nde açıldığını, müvekkilinin adresinin ” …’ da bulunması nedeniyle yetkili mahkemenin Ankara Batı Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple yetki itirazımızın kabulüne karar verilerek yetkisizlik yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından 23/07/2019 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı olarak davacı borçluya karşı icra takibi başlatıldığını, Borçlu tarafından takibe itiraz edilmeden takibin kesinleştiğini, takip konusu kambiyo senedi niteliğine haiz bono olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddi ile haksız olarak açılan bu dava nedeniyle davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, dava konusu senet asılları, tarafların imza incelemesine esas imza ve yazı örnekleri, banka kayıtları, 21/09/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, incelemeye konu alacaklısı …, borçlusu … ve kefili … olarak düzenlenmiş olan; 10,03.2016 tanzim ve 25.07.2016 Ödeme tarihli “1.400”TL değerinde bir adet, 10.03.2016 tanzim ve 25.08,2016 Ödeme tarihli “1.400“TL değerinde bir adet, 10,03.2016 tanzim ve 25.09.2016 Ödeme tarihli “1.400”TL değerinde bir adet, 10,03.2016 tanzim ve 25.10.2016 Ödeme tarihli “1.400”TL değerinde bir adet, 10.03.2016 tanzim ve 25.11.2016 Ödeme tarihli “1.400”TL değerinde bir adet olmak üzere toplam beş (5) adet senedin ön yüzlerinde yazılı bulunan; “…”, “…”, “m”, “m”, “m”, 10/03/2016“ ve senetlerin “Üdeyecek Adres”” bölümlerinde yazılı bulunan; “…” yazı ve rakamların, dava dosyasındaki mevcut mukayese yazı ve rakamlarına kıyasen; … ve … elinden çıkmadığı; incelemeye konu beş (5) adet senet üzerindeki “lehtar”, “yazıyla değer”, “düzenleme tarihi” ve “Ödeyecek Adres:” bölümlerinin yer aldığı kısımların sonradan doldurulup doldurulmadığı hususu mürekkep/yazı yaşının tespitine girdiği, mürekkepli kalem yazılarının ne zaman yazıldıklarının belirlenebilmesi için günümüz teknolojileri kapsamında mürekkep/yazı yaşı analizi bilimsel ve teknik analizlere dayalı olarak yapılamadığı, Ancak, mürekkep/yazı yaşı tayini ile ilgili olarak, mürekkebin kimyasal yapısına bağlı olarak sınırlı bazı tespitlere ulaşılabildiği ve deneysel çalışmaların devam ettiği bilinmekle birlikte, henüz bu çalışmaların doğruluğu kanıtlanmış metotlara dayalı olarak tüm gerçek vakalar üzerinde yürütülebilmesi mümkün olamadığı, ancak, inceleme konusu beş (5) adet senedin ön yüzlerinde yazılı bulunan; “25.,07.,2016”, “25.,08.2016”, “25.09.2016”, 25.10.,2016”, “25,11.2016”, “#1.400#” ve söz konusu senetlerin “Ödeyecek İsim/Unvan:, T.C. Kimlik No:” ve “KEFİL T.C. Kimlik No: Vergi Dairesi Hes. No:” bölümlerinde yazılı bulunan; “…”, “…” ve “… … …” yazı ve rakamların, aynı/benzer siyah mürekkepli bir kalemle ve aynı/bir şahıs tarafından söz konusu senetlere yazılıp, yine aynı/benzer siyah — mürekkepli bir kalemle borçlu … ve kefil … adına imzaların da atılarak düzenlenmiş olmalarına rağmen, inceleme konusu beş (5) adet senedin “lehtar”, “yazıyla değer”, “düzenleme —tarihi” ve “Ödeyecek Adres:” bölümlerine farklı siyah mürekkepli bir kalemle ve ikinci bir şahıs tarafından; “…”, “…”, “m”, “m”, “m”, 10/03/2016“ ve senetlerin “Ödeyecek Adres” bölümlerine de; “…” yazı ve rakamların yazılmış olmaları, Ayrıca, Söz konusu — beş (5) adet senette yazılı — bulunan; “…”, “…”, “m”, “m”, “m”, “10/03/2016”, “…” yazı ve rakamların fulaj izlerinin f(fkalemin kağıt yüzeyinde bıraktığı yazılan zemin ve baskıdan kaynaklanan izler), söz konusu senetlerde yazılı bulunan diğer yazı ve O rakamlara göre de farklılık göstermeleri hususları birlikte değerlendirildiklerinde; inceleme konusu beş (15) adet senedin “lehtar”, “yazıyla değer”, “düzenleme tarihi” ve “Ödeyecek Adres:” bölümlerinde yazılı bulunan; “… —…”, “…”, “m”, “m”, “m”, — “10/03/2016” ve “…” yazı ve rakamların;, söz konusu Ssenetlere sonradan yazıldıkları/dolduruldukları yönünde kanaat oluştuğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında davacılar aleyhine başlatılmış olan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Ankara Batı … SHM’nin … E. -… K. sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır. Senet aslı dosyaya kazandırılarak incelenmiş, senedin kambiyo senedi vasfını haiz olduğu görülmekle mahkememizin görevli olduğu kabul edilerek uyuşmazlığın esasına geçilmiştir.
Davacılar açmış oldukları dava ile, takibe konu edilen; 10/03/2016 tanzim, 25/07/2016 vade tarihli 1.400,00TL bedelli, 10/03/2016 tanzim, 25/08/2016 vade tarihli 1.400,00TL bedelli, 10/03/2016 tanzim, 25/09/2016 vade tarihli 1.400,00TL bedelli, 10/03/2016 tanzim, 25/10/2016 vade tarihli 1.400,00TL bedelli, 10/03/2016 tanzim, 25/11/2016 vade tarihli 1.400,00TL bedelli senetlerden kaynaklı olarak davalıya borçlu olmadıklarını, takibe konu edilen senetlerin davacı … ile dava dışı … arasında 2016 yılının Mart ayında akdedilen kira sözleşmesine istinaden aylık kira bedellerinin teminatı amacıyla sıralı olarak verildiğini, senetlerde, senet borçlusu olarak …’nun adı, soyadı ve T.C. Kimlik numarası yazılarak adres kısmının boş bırakıldığını, davacı …nın kira sözleşmesini ve senetleri kefil sıfatıyla imzaladığını, senetlerde …nın adı, soyadı, T.C. Kimlik numarası ve adresinin yazılı olduğu, ancak lehtar kısmının boş bırakıldığını, davalının …’nin amcası olduğunu ve uyuşmazlık konusu senetleri ele geçirerek davacı …’nun senetteki boş olan adres kısımını doldurarak ve lehtar kısmına kendi ismini yazarak senetleri icraya konu ettiğini iddia ederek senetler sebebiyle borçlu olmadıklarının tespitini talep etmişlerdir.
Mahkememizce senet aslı dosyaya kazandırılarak incelenmiş, borçlu … ismi altındaki adresin senet üzerindeki diğer yazılardan farklı bir kalem ile yazılı olduğu, lehtar kısmında yazılı olan … ve senet bedeline ilişkin bindörtyüz yazan kısmında yine farklı bir kalem ile yazılmış olduğu tespit edilmiştir.
Dosyada bulunan kira akdinin incelenmesinde, kira sözleşmesinin taraflarının kiraya veren davadışı … ile kiracı davacı … olduğu, kiranın başlangıç tarihinin 10/03/2016 tarihi olduğu, kira süresinin 1 yıl olduğu, kira bedelinin 1.400,00TL olduğu, davacı …’nın kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, kira bedeli olarak her ay için bir senet verildiğinin yazılı olduğu, ancak senetlerin detaylarının yazılı olmadığı görülmüştür. Dava dilekçesi ekinde ayrıca birtakım adi yazılı belgeler sunulmuş, bu belgelerden; aylık kira ödemelerinin davadışı …ye ödendiği anlaşılmıştır. Takibe konu senetlerin incelenmesinde de, teminat senedi olduklarına ilişkin bir ibarenin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı yan iddialarının ispatı yönünden tanık dinletmek istemişse de, takibe konu senetlerin kambiyo vasfında olduğu ve HMK’nun 201. Maddesi uyarınca senede karşı tanıkla ispat yasağı kapsamında dava değeri gözetilerek(dava değeri 7.000,00TL olup 2020 yılı için senetle ispat zorunluluğu ve senede karşı tanıkla ispat yasağına ilişkin parasal sınır 4.480,00TL olduğundan) tanık dinlenemeyeceğinden tanık dinlenilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
İmza yönünden davacı yanın bir itirazının bulunmadığı, dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş şeklinden anlaşılmış olup bilirkişi incelemesinin yazı yönünden yapılmasına karar verilmiş, taraflara ait yazı örnekleri toplanmış, usulünce yazı örnekleri alınmış ve dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Düzenlenen 21/09/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davacı yan senedin davalı tarafça ele geçirilerek lehtar kısmının ve adres kısmının sonradan doldurulduğunu, senedin kira bedellerinin teminatı için düzenlendiğini iddia etmektedir. Mahkememizce yapılan tespit ile borçlu … ismi altındaki adresin senet üzerindeki diğer yazılardan farklı bir kalem ile yazılı olduğu, lehtar kısmında yazılı olan … ve senet bedeline ilişkin bindörtyüz yazan kısmında yine farklı bir kalem ile yazılmış olduğu tespit edilmiştir. Yine alınan bilirkişi raporuyla, borçlu … ismi altındaki ‘…’ yazan adresin, lehtar kısmında yazılı olan ‘…’ isminin, senet bedeline ilişkin ‘…’ yazan kısmın ve tanzim tarihinin yazılı olduğu ’10/03/2016′ tarihin tarafların mukayese edilen yazı örneklerine göre … ve … elinden çıkmadığı tespit edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 778. maddesi yollamasıyla 680. maddesinde; “Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğer ki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.” hükmü bulunduğu, Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, bu hüküm uyarınca açığa senet düzenlenmesinin mümkün olduğu, senedin boş olan kısımlarının sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerektiği(Yargıtay … H.D. … E. … K.), davacının bu hususta yazılı delil sunamadığı, sunulan kira sözleşmesinde takip konusu senetlerin ayrıca ve açıkça belirtilmediği, yalnızca senet verildiğinin belirtildiği, takibe konu senetlerdeki lehtar kısmında kiraya verenin değil davalının isminin yazılı olduğu, senedin davalı tarafça doldurulduğu iddiasının da yapılan bilirkişi incelemesi ile ispatlanamadığı, bu doğrultuda davacıların teminat senedi iddiasının dosya kapsamındaki mevcut delillerle ispatlanamadığı, dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmadığı, bu itibarla davacı yanın davasını ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı yanın tedbir talebi kabul edildiğinden koşulları oluşan kötü niyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ve davalı lehine alacak miktarının %20’si olan 1.400,00TL kötüniyet tazminatının davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar kararın miktar itibariyle kesin olacağı düşünülmekteyse de 15/04/2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24/02/2022 tarih 2021/34 Esas 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı HMK’nın 341. Maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi iptal edildiğinden hak kaybına sebebiyet vermemek için istinaf kanun yolu açık olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alacak miktarının %20’si olan 1.400,00TL kötüniyet tazminatının davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 119,55TL harçtan mahsubu ile artan 38,85TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca 7.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/10/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı