Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/259 E. 2023/287 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/259 Esas – 2023/287
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/259 Esas
KARAR NO : 2023/287

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2021

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2021/594 E.-2021/975 K. SAYILI DAVA DOSYASI
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ: 07/03/2023
K.YAZIM TARİHİ: 04/04/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Asıl davada davacı vekili; müvekkili ile davalının 29.05.2020 tarihli sözleşmeye istinaden toplam 6 kalem ve 28 parçadan oluşan ürünün 47.650 USD’nin ödenmesi karşılığında teslimi hususunda anlaştığını, sözleşme konusu bu tutarın dört ay içinde toplam 150.000 TL’sinin ödeneceği, kalanının da güncel kur üzerinden USD olarak ödeneceği, ancak 150.000 TL olarak kararlaştırılan bu rakamın 142.200 TL’sinin müvekkiline ödendiğini, kalan 7.800 TL ile 47.650 USD tutardan bu rakam düşüldükten sonra güncel kur üzerinden hesaplanacak bakiye USD miktarın müvekkiline ödenmediğini, bir miktar avans mahiyetinde ödeme alan müvekkilinin kendi bütçesinden de ayırdığı hedel karşılığında, sözleşme konusu ürünlere dair sipariş verdiğini ve gerekli ödemeleri yaparak ürünleri teslime hazır hale getirdiğini, geçen uzun süreye Tağmen bakiye borcun davalı firma tarafından ödenmediğini, dolayısıyla müvekkilinin de ürünleri tesliminin mümkün olmadığını, sözleşmeye konu ürünlerin tedarik edilmesi için yapılan ödemeler, ürünlerin yurt içinde piyasasının olmaması, yurt dışı kullanımda ihtiyaç duyulan isteğe özel ürünler olması, sözleşme ve sipariş ardından geçen süre, artan döviz kuru, ürünlerin depolama ve muhafaza maliyeti nedeniyle söz konusu ürünlerin satışı, iadesi ve kullanımının mümkün olmadığını, müvekkili açısından zarara sebebiyet verdiğini, 17.12.2020 tarihinde gönderilen ihtar ile davalıya ödeme yapması için tanınan 3 iş günü süre içerisinde de davalı tarafça müvekkiline ödeme yapılmadığını, müvekkilinin sözleşme gereği davalmın ödemesi gereken bakiye alacağını, işleyecek faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını beyan ederek; davanın kabulü ile müvekkilinin sözleşmeye konu toplam alacağından kendisine davalı tarafından yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra bakiye kısım yönünden, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00TL’lik kısmi alacağın dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; Müvekkili şirket ile davalı şirketin, 142.200,00TL bedel mukabilinde müvekkili şirkete trafo teslim edilmesi hususunda mutabakata vardıklarını, davalı şirketin ücretin peşin ödenmesi talebi üzerine 03.07.2020 tarihinde müvekkili şirket yetkilisinin şahsi hesabından davalı şirket yetkilisi …’ın şahsi hesabına “trafo için avans ödemesi” açıklaması ile 47.200,00-TL gönderildiğini ve müvekkili şirketçe davalı şirkete 05.09.2020 vadeli 95.000,00-TL avans çekin teslim edildiğini, çekin davalı şirket tarafından tahsil edildiğini, ancak müvekkili şirket tarafından bütün yükümlülükler yerine getirilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından mutabakat konusu trafoların müvekkili şirkete teslim edilmediğini ve müvekkili şirket tarafından ödenen paranın da iade edilmediğini, müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı icra takibi başlatıldığını işbu icra takibine davalı şirket tarafından yetki itirazında bulunulması üzerine dosya yetkili icra müdürlüğüne taşınarak Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibine davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğundan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, davalı şirket yetkilisinin açıkça müvekkili şirkete borçlu olduğunu kabul ettiğini, iade edilecek tutarda farklılık olduğunu iddia ettiğini, davalı şirket tarafından eksik de olsa müvekkili şirkete 73.000,00TL iade edileceğinin kabul edilmiş olmasına rağmen, bu ödemenin dahi yapılmadığını, müvekkil şirket tarafından edimler yerine getirilmesine rağmen davalı şirketçe yerine getirilmediğinden, ödenen bedelin iadesi noktasındaki taahhütlere rağmen herhangi bir ödeme de yapılmadığından, müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı, davalı şirket yetkilisi aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı icra takipleri başlatıldığını, icra takibinin başlatılması sonrasında ise hiç bir dönemde ürünleri teslime hazır hale getirmeyen, müvekkili şirkete borçlu olduğunu açıkça kabul eden, ödemeleri iade edeceğini taahhüt eden, buna rağmen borçlu olduğunu kabul ettiği tutarı dahi müvekkil şirkete iade etmeyen davalı şirket tarafından, kötüniyetli olarak müvekkili şirkete … … noterliği’nin, 17 aralık 2020 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini sanki hazır edilmesine rağmen müvekkili şirketin ürünleri teslim almamış gibi bir kurgu yapılarak borçtan kurtulma çabası içine girildiğini, işbu ihtarnameye karşı taraflarınca keşide edilen … … Noterliği’nin, 28 Aralık 2020 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarmamesi ile de açıkça, malların defaatle teslim edilmesinin talep edildiği ancak teslimin gerçekleşmemesi ve müvekkil şirket tarafından ödenen bedelin iadesinin de yapılmaması üzerine davalı şirket ve yetkilisi aleyhine icra takipleri başlatıldığını, ihtarnamedeki iddiaların bu nedenlerle kabul edilmediğinin davalı şirkete ihtar edildiğini, davalının amacının borçtan kurtulmak olduğu ve davalı şirketin kötüniyetli olduğunu, davalı şirket tarafından verilen taahhütlerin yerine getirilmemesi neticesinde hem parasını ödemiş olduğu ürünleri teslim alamayan hem de ödemiş olduğu parayı iade alamayan müvekkili şirketin mağdur olduğunu ve davalı şirketin sebepsiz zenginleştiğini; tüm bu nedenlerle davalı şirket aleyhine başlatılan Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ilamsız icra takibine davalı şirket tarafından yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirket aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Asıl davada davalı vekili; yetki itirazında bulunduklarını belirterek, taraflar arasında davacının iddia ettiği şartlarda bir sözleşmenin bulunmadığını, herhangi bir sözleşmenin imzalanmadığını, müvekkili tarafından proforma fatura imzalanmadığını, müvekkilince imzalanmayan proforma faturanın hukuki olarak da bir dayanağı bulunmadığından davasını sadece gerçeğe aykırı ve hiçbir hükmü bulunmayan bir proforma faturaya dayandıran davacının davasınımı reddedilmesi gerektiğini ve davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirket ile davacı arasındaki tek ticari ilişkinin müvekkili şirket tarafından tüm ödemesi peşin olarak yapılan trafoların müvekkili şirkete teslimine ilişkin olduğunu, taraflar arasında 142.000,00TL bedel mukabilinde müvekkili şirkete trafo teslim edilmesi hususunda mutabakata varıldığını, ücretin peşin ödenmesi talebi üzerine müvekkilince davacıya 05.09.2020 vadeli 95.000,00TL avans çeki teslim edildiğini ve çekin davacı tarafça tahsil edildiğini, ayrıca müvekkili şirket yetkilisi …’nın hesabından davacı taraf yetkilisi …’ın hesabına “trafo için avans ödemesi” açıklaması ile 47.200,00TL ödeme yapıldığını, mutabakata varılan bedelin müvekkili tarafından peşin ödenmesine rağmen trafoların müvekkili şirkete teslim hale getirilmediğini ve teslim edilmediğini, bu kapsamda müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını aksine müvekkilinin davacıdan yüklü miktarda alacaklı olduğunu, öncelikle bir süre ürünlerin teslim edileceği belirtilerek müvekkilinin davacı tarafından oyalandığını, bu konuda … yazışmalarını sunduklarını, ürünlerin teslim edilmemesi üzerine müvekkilinin ödediği bedelin iadesini talep ettiğini, davacının da ürünleri tedarik ve teslim edemeyeceğini kabul ederek müvekkiline ödenen bedelin iade edileceğini taahhüt ettiğini, …yazışmalarında da görüleceği üzere davacı şirket yetkilisinin açıkça müvekkiline borçlu olduğunu kabul ettiğini, iade edilecek tutarda farklılık olduğunu iddia ettiğini, ayrıca bu yazışmaların 2020 yılı Kasım ayında dahi trafoların hazır edilmesi veya teslim edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacınımı açıkça gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu da ispatladığını, davacı tarafından eksik de olsa müvekkiline 73.000,00TL iade edileceğini kabul etmiş olmasına rağmen, bu ödemenin dahi yapılmadığını, alacaklının temerrüdü koşullarının oluşabilmesi için yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklının, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınması gerektiğini, dolayısıyla trafoları hazır ettiğini ancak müvekkili şirket tarafından teslim alınmadığını iddia eden davacı şirketin müvekkili şirketten herhangi bir talepte bulunabilmesi için bu hususu ispat etmesinin şart olduğunu, Yargıtay 15. H.D.’nin 2014/594 E., 2014/7018 K. Sayılı 23.10.2014 tarihli ilamındaki ifadelerle, ürünün hazır edildiği ancak teslim alınmadığı şeklinde soyut iddialar ile dava ikame edilemeyeceği, teslim yükümlülüğünün satıcıda olduğunu, öncelikle bu hususu ispatlaması gerektiğini, teslim bususu ispatlanamaz ise malların hazır edildiğinin bunun alacaklıya bildirildiğinin ancak alacaklı tarafından teslim alınmadığının ispat edilmesinin zorunlu olduğunun açıkça belirtildiğini, somut olayda hazır edilmesine rağmen müvekkili şirketin malları teslim almadığı iddiasına dayanan davacının bırakın bu hususu ispata yarayacak bir delil sunması, bu hususta dilekçesinde tek bir somut iddiada dahi bulunmamasının davacının müvekkilinden hiçbir şekilde talepte bulunamayacağını tek başına ortaya koyduğunu, soyut iddialar nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından müvekkilie verilen taahhütlerin yerine getirilmemesi neticesinde hem parasını ödemiş olduğu ürünleri teslim alamayan hem de ödemiş olduğu parayı iade alamayan müvekkilinin somut olaydaki tek mağdur olduğunu ve davacı şirketin sebepsiz zenginleştiğinin kuşkusuz okluğunu, müvekkilinin ödediği bedelin iadesi noktasındaki taahhütlere rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığının müvekkilince davacı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı davalı şirket yetkilisi aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takipleri başlatıldığını, başlatılan icra takiplerinden sonra davacı kötü niyetli olarak müvekkiline … … Naterliğinin 17.12.2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettiğini ve sanki hazır edilmesine rağmen müvekkilinin ürünleri teslim almamış gibi bir kurgu ile borçtan kurtulma çabası içerisine girdiğini, bu ihtarnameye karşı … … Notertliğinin 28.12.2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile açıkça mallarırı defaatle teslim edilmesinin talep edildiği ancak teslimin gerçekleşmemesi ve müvekkili şirket tarafından ödenen bedelin iadesinin de yapılmaması üzerine davacı şirket ve yetkilisi aleyhine icra takibi başlatıldığını, ihtarnamedeki iddiaların bu nedenlerle kabul edilmediğinin davacı şirkete ihtar edildiğini, davacının uğradığını iddia ettiği zararı ispat edemediğine ilişkin olarak, davacı tarafça ürünlerin hiçbir zaman tedarik edilmemiş olduğunu, ürünlerin teslime hazır olduğuna ilişkin yazılı bir bildirimde de bulunulmadığını, tam aksine ürünleri soran müvekkilinin sürekli olarak oyalandığını, müvekkili tarafından ödenen bedelin iadesinin talep edildiği icra takiplerinin başlatıldığı güne kadar ürünlerin hazır olduğuna ve teslim almabileceğine ilişkin bir iddiada dahi bulunulmadığnı, bu nedenle davacı tarafın hiçbir zaman tedarik etmediği ürünlerin tedariki, depolaması için bir zarara uğramasınım mümkün olmadığını, zira bu hususta somut bir delil, somut bir iddia dahi öne sürülemediğini, iddia eden tarafın iddiasını ispatla mükellef olduğunu, zarara uğradığını ispat edemeyen davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek; fazlaya ilişkin her türlü talep hakkı saklı kalmak kaydıyla; Mahkemenin yetkisizliğine, haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili; müvekkili davalı şirket ile davacı şirket arasında 29.05.2020 tarihinde akdedilen trafo teslimi hakkındaki sözleşmenin; 142.000,00TL mukabilinde değil, 47.650 USD mukabilinde davacı şirkete trafo teslim edilmesi şeklinde hazırlandığını, sözleşme konusu bu tutarın 4 ay vadeli toplam 150.000 TL’lik çek ile ödenmesi, kalan tutarında güncel kur üzerinden USD olarak nakit ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşme tarihinde 1 USD’nin 6,81TL’ye tekabül ettiğini, sözleşme bedelinin o dönem için TL olarak 324.495,50TL’ye denk geldiğini, dava dilekçesinde belirtildiği gibi 142.200,00TL’lik bir anlaşma bulunmadığını, sundukları sözleşmede görüleceği üzere sipariş onayı için verilecek olan 150.000,00TL tutarındaki çek dahi 142.200,00TL olarak verilmiş, zarara uğramasına rağmen müvekkili kalan kısmın ödeneceği düşüncesiyle siparişi geçtiğini ancak davacı tarafın 7.800,00TL’lik ön ödemenin kalan kısmını da ödemediği gibi müvekkiline alacaklı temerrüdü iddiasında bulunduğunu, bu ödenen miktarın sözleşmede kararlaştırılan trafo bedeli 47.650 USD’nin 20.881 USD’lik kısmını oluşturduğunu, ifa zamanı gelmesine rağmen ödenmeyen 26.769 USD bulunduğunu, 17.12.2020 tarihinde ihtar göndermelerine rağmen geri kalan tutarın ödemesinin yapılmadığını, 150.000,00TL değerinde yapılması gereken ön ödemeyi 142.200,00TL olarak yaptığını ve hazırlık fiillerinden kaçındığını, bu sebeple iddia edildiği gibi olayda müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, aksine davacı tarafın hazırlıklarını gereği gibi gerçekleştirmemesi sebebiyle gerekli teslimatı yapmadığını, bir miktar avans mahiyetinde ödeme alan müvekkilinin kendi bütçesinden de ayırdığı bedel karşılığında, sözleşme konusu ürünlere dair siparişler verdiğini ve gerekli ödemeler yapılarak ürünlerin teslime hazır edildiğini, sözleşme ardından geçen uzunca süreye rağmen süre içerisinde bakiye borç davalı firma tarafından ödenmediğinden müvekkilinin de ürünleri tesliminin mümkün olmadığını, sözleşmeye konu ürünlerin tedarik edilmesi için yapılan ödemelerin; ürünlerin yurt içinde piyasasının olmaması, yurt dışı kullanımda ihtiyaç duyulan, isteğe özel ürünler olması, sözleşme ve sipariş ardından geçen süre, artan döviz kuru, ürünlerin depolama ve muhafaza maliyeti nedeniyle söz konusu ürünlerin satışı, iadesi ve kullanımı mümkün olmadığından müvekkili açısından zarara sebebiyet verildiğini, müvekkilinin, tarafları sözleşmenin ifa edilmesine çağırırken davacı tarafın sözleşmeden dönülmüş gibi davrandığını, zira davacı tarafından başlatılan takibin sözleşmeden doğan alacağı almaya yönelik olmadığını, aksine sözleşme kurulurken ödediği miktarı geri talep ettiğini, bu taleplerle; açılan icra takibinin haksız, haksız takibe itirazlarının ise haklı olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali talebiyle açılan davanın reddine, alacağın yüzde 20’sinden az olmamak kaydıyla, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, davaya konu proforma fatura aslı, banka kayıtları, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas ve … esas sayılı takip dosyaları, tarafların ticari defter ve kayıtları, tanık beyanları, talimat mahkemesi aracılığıyla alınan 31/03/2022 tarihli bilirkişi raporu, mahkememizce alınan 02/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Tanık … 09/06/2022 tarihli duruşmadaki beyanında: “Ben davacı şirkette patronun şoförlüğünü yaparım ayrıca ofis kısmında siparişlerle ve müşterilerle ilgilenirim davalı şirketten iki kişi gelerek uyuşmazlığa konu siparişi verdiler, siparişe ilişkin bedelin bir kısmını avans olarak ödediler bunun üzerine biz de siparişi hazırladık çalışma stilimiz bu şekildedir önce sipariş alırız siparişin akabinde bir kısım avans alırız, daha sonra siparişi hazırlarız, sipariş hazırlandıktan sonra bakiye kalan sipariş bedelini alırız daha sonra siparişi alıcıya teslim ederiz bu her zaman böyledir davalı yan da hazırlanan siparişe rağmen geriye kalan bedeli ödemediği için siparişlerini davalıya teslim etmedik, hazırlanan siparişin şuan nerede olduğunu bilmiyorum. Sipariş için davalı taraftan gelen iki kişiden birinin … isminde biri olduğunu biliyorum diğerini tanımıyorum ismini bilmiyorum bu kişilerin davalı şirketteki yetkilerini bilmiyorum bu iki kişiyi de daha önce tanımıyordum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … talimat mahkemesince alınan beyanında: “Ben 2017 yılından itibaren davalı … şirketinde ön muhasebe elemanı olarak ssklı çalışıyorum. Davacı şirket ile 2020 yılı yaz ayları gibi (hatırladığım kadarı ile) davacı şirket ile trafo tedariki konusunda anlaşma yapılmıştı. Onlar mal teslim edeceklerdi. Davalı … şirketide ödeme yapacaktı. Bildiğim kadarı ile anlaşma sonrası 47 bin küsür lirayı ön ödeme şeklinde davalı şirket ödedi. 95.000,00 TL için de davacıya çek verildi. 3-4 hafta kadar sonra trafolar hala teslim edilmeyince davalı şirketin müşterileri ile ilişkileri bozulmaya başladı. Bu sebep ile davacıdan ödemeler geri istendi. Trafo alanından vazgeçildiği de bildirildi. Davacı şirket yapılan ödemeyi iade etmedi ve çeki de geri vermediği için davalı şirketin icra takibi başlattığını biliyorum. Tarafıma gösterdiğiniz 29/05/2020 tarihli proforma faturası suretini daha önce hiç görmedim. Muhasebe ile uğraştığım için şirket yetkilisinin imzalarını biliyorum. Proforma faturası altında davalı … şirketi kaşesi üzerinde atılı bulunan imzanın davalı şirket yetkilisi …’ya ait olduğunu zannetmiyorum. Ayrıca tarafıma şuan gene gösterilen … Enerji Elektrik şirketi tarafından düzenlenmiş malzeme listesi hakkında da bu husus teknik ve konu olduğundan ve benim görevim ile ilgisi bulunmadığından bilgim yoktur, beyanda bulunamayacağım. Trafoların teslimi konusunda yapılan anlaşmadan sonra şirket ödemeleri gerçekleştirdikten sonra trafolar hala gelmeyince bizzat ben davacı şirketin yetkilisi olduğunu bildiğim … ile telefonda defalarca görüştüm. İlk zamanlar trafoların teslim edileceğini söylediler. Ancak trafolar teslim edilmedi, teslim edilmeyince bu kez … bey yapılan ödemenin iade edileceğini söyledi ancak oda iade edilmedi diye biliyorum, trafo teslimi için anlaşma bedelinin 142 bin küsür şeklinde hatırlıyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Talimat mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafın bildirilen adreste yerinde inceleme yetkisi yapılarak bu inceleme sonuçlarına bağlı olarak ve dava dosyasındaki tüm bilgi belge ve tarafların iddia ve savunmaları dikkate alınarak; Davalı … Şti.’nin ticari defter tasdiklerinin, ticari defter açılış ve kapanış tastiklerinin VUK ve TTK’nın ilgili hükümleri gereğince usulüne uygun olarak tastik ettirilmiş olduğu dolayısıyla delil niteliği taşıdığı, dava dosyasına sunulan davalı tarafça davacı adına düzenlenen davalı ve davacı tarafça imzalı ve kaşelenmiş olan 29/05/2020 tarihli ‘Proforma Fatura’ nın davalı tarafın ticari defterlerine kayıtlı olmadığı, iddia ve savunma kapsamında davalı defter ve kayıtlarına göre davacı tarafın davalıdan alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, dosya kapsamı ve davacı kayıtlarının incelenmesi neticesinde; esas dava yönünden: dava konusunun tarafların kaşe imzasını taşıyan 29.05.2020 tarihli 47.650 USD tutarlı proforma fatura kapsamında davalıdan alınan sipariş onayı mukabili davalıdan 142.200,00TL tutarında alman avansın 20.881 USD olduğu, bakiye 26.769 USD bakiye alacağını dava konusu edildiği, davacı tarafından bakiye tutar tahsil edilemediği için teslimatın yapılmadığının iddia edildiği, davalının proforma faturayı reddettiği, siparişin tutarının 142.000,00TL olduğu ve peşin ödendiği, ne teslimatın yapıldığını ne de avansın iade edildiğini savunduğu, Proforma faturarım yasal zorunluluk kapsamında düzenlenmesi gereken bir belge olmaması nedeniyle muhasebe kayıtlarında yer almamasının doğal olduğu, proforma faturanın alıcı tarafından kabul edilip satış işlemi yapıldıktan sonra düzenlenecek olan satış faturasının yasal defterlere kayıt edileceği, ortada teslimi gerçekleşmiş ve ticari faturası düzenlenmiş bir işlemin bulunmadığı, nitekim hem davacının herm de (dosya kapsamındaki bilirkişi raporu ile tespit edilen) davalının kayıtlarında dava konusu ile ilgili bir fatura kaydının yer almadığı, sipariş avansı ödemelerine ilişkin olarak davacının kayıtlarında herhangi bir kaydın yer almadığı, ancak dosya kapsamından 142.200,00TL avansın alındığının davacının kabulünde olduğu, davalının kayıtlarında da 95.000,00TL tutarında avansın kayıtlı olduğunun rapor edildiği, siparişin teslimatı gerçekleşmediğinden bu tutar kadar davalının davacıdan alacaklı olduğu, esas davada davacının iddiası ile proforma fatura geçerli kabul edilir ise siparişin teslimatı gerçekleştirilmek suretiyle davacının davalıdan 26.769 USD bakiye alacaklı olacağı, proforma fatura geçerli kabul edilmez ise teslimat gerçekleşmediği için davatının davacıdan verilen avans miktarı olan 142.200,00TL tutarında alacaklı olacağı, davalı tarafından bu tutarın iki ayrı icra takibine konu edildiği, davalı kayıtlarında da 95.000,00TL sipariş avansının kayıtlı olması bağlamında 95.000,00TL sipariş avansından kaynaklı alacaklı olacağı, Birleşen dava yönünden; davacının davalıya peşin olarak ödediği (95.000,00TL 4 47.200,00TL) 142.200,00TL sipariş avansından kaynaklı siparişin teslimatının gerçekleşmemesi nedeniyle davacının kayıtlarında yer alan 95.000,00TL sipariş avansının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında 03.12.2020 tarihli ilamsız takiplerde ödeme emri ile talep edilmesi ve yetki itirazı ile Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyaşı ile devam eden takip dosyasma itiraz nedeni ile takibin durması nedeni ile işbu birleşen itirazın iptali davasının açıldığı, Dosya kapsamındaki bilirkişi raporuna göre davacınm davalıdan verilen sipariş avansı kapsamında 95.000,00TL alacaklı olduğu, davalının incelenen kayıtlarında alınan sipariş avansının kayıtlı olmadığı, ancak dosya kapsamına göre davacının ödediği tutarların davalının kabulünde olduğu, Esas davanın kabulü halinde siparişin teslimatının gerçekleşmesi koşulu ile birleşen davada talep edilen sipariş avansı tutarı hesaplamada dikkate alınacağından, birleşen davadaki talebin reddedileceği, esas davanm reddi ile siparişin teslimatı da gerçekleşmediğinden birleşen davada davacının davalıdan kayıtlarında yer alan ve birleşen dava ile talep edilen 95.000,00TL tutarında sipariş avansından kaynaklı davalıdan alacaklı olacağı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Aslı dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye konu alacağın davalı tarafında yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra bakiye kısım yönünden şimdilik 3.000,00TL’lik kısmi alacağın davalıdan tahsili; birleşen dava, taraflar arasında düzenlenen ürün ve hizmet anlaşması kapsamında alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asıl davada davacı, birleşen davada davalı … Şirketi, sözleşme bedelinin 47.650 USD olduğunu, sözleşme bedelinin 150.000,00TL’sinin ilk dört ayda, kalan bakiye tutarın ise güncel kur üzerinden USD olarak ödeneceğini, ilk dört ayda ödenmesi gereken 150.000,00TL’nin 142.200,00TL’sinin ödendiğini, bakiye 7.800,00TL kaldığını, 7.800,00TL ile 47.650 USD tutardan bu rakam düşüldükten sonra güncel kur üzerinden hesaplanacak bakiye USD tutarın tarafına ödenmediğini, bu sebeple ürünlerin taraflarınca alıcıya teslim edilmediğini iddia ederek alacak talepli işbu davayı açmıştır. Asıl davada davalı birleşen davada davacı … Şirketi ise, sözleşme bedelinin 142.000,00TL olduğunu, peşin ödeme talep edildiğini ve bu sebeple … … Ltd. Şti.’nin yetkilisinin hesabından … … Ltd. Şti.’nin yetkilisinin hesabına avans ödemesi olarak 47.200,00TL gönderildiğini ve 05/09/2020 keşide tarihli 95.000,00TL bedelli çek verildiğini, çekin tahsil edildiğini, yükümlülüklerin yerine getirilmesine rağmen trafoların teslim edilmediğini iddia ederek 95.000,00TL’in iadesi için başlatılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmiştir.
Taraflar … Şirketi ile … Şirketi arasında 6 kalem 28 parçadan oluşan Hücreler ve Trafonun alımına ilişkin anlaşma bulunduğu tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık sözleşme bedeli ve ödeme yükümlülükleri hususundadır.
Dosyaya sunulan proforma fatura suretinin incelenmesinde; sözleşme bedelinin KDV hariç 47.650,00 USD olarak belirlendiği, sipariş onayında 150.000,00TL çek ile ödeme, bakiye kalan tutarın ise USD olarak nakit ödeneceğinin düzenlendiği görülmüştür. Asıl davada davalı … … Ltd. Şti. Vekili proforma faturayı kabul etmediklerini, böyle bir proforma faturanın imzalanmadığını beyan ettiği, bunun üzerine proforma faturanın düzenlendiği tarihte … … Ltd. Şti. Yetkilisi olan …’nın isticvabına karar verildiği ve İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, şirket yetkilisinin talimat ile alınan beyanında proforma faturadaki şirket kaşesi üzerine atılı imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiği, bu doğrultuda imza incelemesine esas olmak üzere asıl davada davacı … … Ltd. Şti. vekiline proforma faturasının aslını sunması için kesin süre verildiği ve sonuçlarının ihtar edildiği, kesin süreye rağmen proforma fatura aslı sunulmadığından bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, bu doğrultuda asıl davada davacı yanın sunulan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre iddia ettiği şekilde anlaşma yapıldığı hususunu ispatlayamadığı, dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmadığı, bu itibarla sözleşme bedelinin davalının da kabulünde olduğu üzere 142.000,00TL olduğu ve bu bedelin davalı tarafça ödendiği, ancak trafoların teslim edilmemiş olduğu, bu itibarla asıl davada davacının bakiye alacağının bulunmadığı, birleşen davada avans ödemesinin yapılmasına rağmen trafoların teslim edilmemesi sebebiyle ödenilen avans bedelinin iadesi talebinin haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca 3.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2021/594 E. SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
1-DAVANIN KABULÜNE, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak likit olduğundan ve davalı haksız itiraz ettiğinden alacağın %20’si olan 19.000,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 6.489,45TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.622,3 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.867,08TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.622,37TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.690,17TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 69,30TL tebligat ve posta yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 15.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/03/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı