Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/247 E. 2022/538 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/247 Esas – 2022/538
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/247
KARAR NO : 2022/538
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …ın profesyonel futbol kariyerini tamamladıktan sonra, davalı şirket yetkilileri … ve … isimli kişileri kendi arkadaşı … aracılığıyla tanıdığını, davalı şirketin … Stadı civarında yeni bir şube açacaklarını ancak maddi anlamda kaynağa ihtiyaçlarının bulunduğunu, isterse müvekkilini yeni açılacak restorana ortak yapabileceklerini belirtmeleri üzerine müvekkilinin bu hususu kabul ettiğini ve söz konusu şahıslara çeşitli zamanlarda maddi anlamda ödemeler yaptığını, bu ödemelerin bir kısmının direkt olarak davalı şirket hesabına havale edildiğini, bir kısmının ise demirbaş ihtiyacını karşılamak amacıyla müvekkilinin alacaklı olduğu bazı kıymetli evrakı ciro yoluyla davalı şirkete vermesi, senet borçlusunun ödememesi üzerine müvekkili tarafından bu senetlerin ödenmesi için davalı şirkete gönderilmesi şeklinde gerçekleştiğini, bu şekilde yapılan ödemelerin toplamda 51.450,00TL tutarında olduğunu, müvekkilinin gerek davalı yana ve gerekse şirket yetkililerine defalarca yaptığı ödemelere ve karşı taraftan müteaddit defalar talepte bulunmasına rağmen resmi ortaklığı gerçekleştiremediğini, konu ne zaman açılırsa açılsın davalı şirket yetkililerinin çeşitli bahanelerle durumu geçiştirdiğini, geçen zaman içinde müvekkilinin adı geçen taraflardan başkaca alacaklarını da tahsil edemediğini, ortağı olmayı beklediği ve ortaklık bedelini ödediği “…” isimli işletmenin … Şubesinin kendisine haber dahi verilmeden kapatıldığını, işletmenin
e-imza e-imza e-imza e-imza

içindeki tüm eşyaların boşaltıldığını, hatta o eşyalarla … başka bir Şubenin açıldığını öğrendiğini, bunun üzerine zarar dahi olsa bu zararların düşülerek ortaklık için ödediği paraların iade edilmesini defalarca talep ettiğini, davalı şirket yetkililerinin bu süreçte müvekkilinin arkadaşı … de benzer yolla mağdur ettiğinin öğrenildiğini, bugüne kadar ileri sürülen haklı taleplerin yerine getirilmediğini, bunun üzerine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalı taraf borçlu olduğunu bilmesine rağmen icra takibini zaman kazanmak amacıyla itiraz ederek durdurduğunu, talep edilen alacak likit olduğu için %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği beyan ederek, davalı tarafın Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki haksız itirazının iptaline, takip konusu alacağın %20’den az olmamak üzere takdir edilecek İcra İnkar Tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf dava dilekçesinde dava dışı …, … ve … ile adi ortaklık konusunda görüştüklerini, bir kısım ödemeleri müvekkil şirket hesabına gönderdiğini ve bir kısmını kıymetli evrak ile ödediğini, şirket ile ortaklığın gerçekleştirilemediğini, icra takibi yaptığını ve takibe itiraz edildiğini, devamında bu davanın açıldığını ifade ettiğini, davayı açabilmek için dava konusu şey üzerinde hak sahibi olmak gerektiğini, bu davada taraf olarak gösterilen kişilerin o davada davacı yada davalı sıfatı yoksa davanın esası hakkında karar verilemeyeceğini, iş bu davanın üçüncü kişilere yöneltilmesi gerekirken müvekkil şirkete açılmasının hatalı olduğunu, davanın husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, dava konusu ortaklık ile ilgili taraflar arasında herhangi bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığını, sıkı şekil şartlarına tabi tutulan Anonim Şirket ortaklığına dair dosya kapsamına bir kayıt yada belge sunulmadığını, ne sözleşme, ne de şirket pay defterinde kaydı bulunmayan davacının ortaklık söylemlerinin mesnetsiz iddia olmaktan öteye geçmediğini, davacı tarafın borçlarına ilişkin ödemelerden haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, bu ödemelerin almış olduğu borçların geri ödemesi olduğunu, aksini davacının ispatlaması gerektiğini, ispat yükünün kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için taraf sıfatının olduğu düşünülse dahi davacı tarafın yine de adi ortaklığa ilişkin şekil şartlarını sağlayamadığını, adi ortaklığı her iki tarafın kabul etmemesi halinde yazılı olarak ispatlanması gerektiğini, dosyada bu anlamda mevcut bir belgenin olmadığını beyanla, öncelikle davanın husumet yönünden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde esastan reddine ve Ankara Batı İcra Müdürlüğünün E…. sayılı dosyası ile yapılan icra takibinin iptaline, davacı aleyhine alacağın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı şirketi ait ticaret sicil özeti bilgileri, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tanık beyanları, 18/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında başlatılan icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamı ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı … A.Ş.’nden tahsili istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu lehine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında 51.450,00TL asıl alacak, 58,15TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.508,15TL üzerinden haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin 04/12/2020 tarihli dilekçesi ile borca ve fer’ilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu görülmüş, itirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu davanın hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Davacı yan, davalı şirketin açacağı şubeye ortak olmak üzere yapmış olduğu ödemelerin, şubenin açılmamasından dolayı iadesi talebiyle başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiş, davalı yan ise davacı tarafın borçlarına ilişkin ödemelerden haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, bu ödemelerin almış olduğu borçların geri ödemesi olduğunu, aksini davacının ispatlaması gerektiğini savunmuştur.
Davalı tarafın bu beyanı vasıflı ikrar niteliğindedir. Davalı taraf bu beyanı ile ispat yükümü üzerine almıştır. Ancak davacı tarafça yapılan ödemelerin almış olduğu borçların geri ödemesine ilişkin yazılı herhangi bir delil sunmamıştır. Bunun üzerine davalı tarafın cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanması nedeniyle HMK.’nun 225 vd. maddeleri gereğince davalı tarafa yemin delili hatırlatılmıştır.
Kendisine yemin delili hatırlatılan davalı taraf davacı tarafa yemin teklif edileceğini beyan etmiş ve yemin metnini hazırlayarak mahkememize sunmuştur. Davacı asil …a ihtaratlı yemin metni usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmiştir. Ancak karar duruşmasına davacı asil katılmamış, davacı vekili duruşma günü müvekkiline ulaşamadığını beyan etmiştir.
Bu durumda HMK’nın 228. maddesine göre davacı taraf usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya katılmaması ve geçerli bir mazeret sunmaması nedeniyle HMK’nun 229/1. Maddesi gereğince yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacaktır. Dolayısıyla davalı taraf yemine icap etmeyen davacının yemin konusu vakıaları ikrar etmesi nedeniyle savunmasını kanıtlamış sayılacağından, davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 621,10TL harçtan mahsubu ile bakiye 540,40TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan toplam 7.488,50TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/06/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza