Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/232 E. 2021/1028 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/232 Esas – 2021/1028
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/232 Esas
KARAR NO : 2021/1028
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ: 14/12/2021
K. YAZIM TARİHİ: 24/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davaya konu olayın, 09.02.2019 tarihinde … İl Emniyet Müdürlüğü’ne ait emniyet aracının görev sırasında şüpheli araç kovalarken, davacı müvekkilleri … ve …’in oğlu; … ve …’in abisi olan polis memuru …’in sevk ve idaresinde bulunduğu esnada meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu sürücü polis memuru …’in şehit olmasından dolayı ailesinin destekten yoksun kaldığını, davalı şirket nezdinde … poliçe no, … acente kodlu, 15/06/2019 bitiş tarihli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesiyle kayıtlı bulunan … İl Emniyet Müdürlüğü’nün maliki olduğu … resmi plakalı … kod numaralı Resmi polis ekip aracı ile araç …’in sevk ve idaresinde iken 09.02.2019 tarihinde orta yol ayıracı olarak kullanılan sabit plastik dubalara çarpmamak için sola sert manevra yaptığı esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırım üzerindeki ağaca aracın sol yan sürücü kapı kısımları ile çarpması sonucunda gerçekleştiğini ve neticesinde de …’in şehit olduğunu, kaza sırasında … resmi plakalı araç sürücüsü …’in kural ihlal ettiğinin tespit edildiğini, ancak Yargıtay kararları doğrultusunda tek taraflı trafik kazalarında araç sürücüsünün tam kusurlu olması hali dahi desteğinden yoksun kalan kişileri etkilemediğini, söz konusu destekten yoksun kalan kişilerin mirasçılık hakkından ayrı olarak, üçüncü kişi sıfatıyla asli ve bağımsız hak olarak destekten yoksun kalma tazminatına başvurabileceklerini, araç işletenin yakınlarının bedensel, psikolojik veya destekten yoksun kalma tazminatının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında olacağını, araç sürücüsünün yakınlarının talepleri ise 2918 sayılı KTK’nun 92. maddesi kapsamında yer almayacağı ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası muhatabı olan sigortacının sorumluluğu kapsamında kabul edildiğini, …’in ölümü sonucunda geride bıraktığı annesi …, babası …, bekar kardeşleri …ve … murisin desteğinden yoksun kaldıklarını, ailenin söz konusu kaza nedeniyle büyük mağduriyetler yaşadıklarını, sigortacının üçüncü kişilerin zararlarından sorumlu olacağının açıkça hükme bağlandığını, Yargıtay kararlarına göre tam kusurlu araç sürücüsünün ölümünden kaynaklı olarak yakınlarının üçüncü kişi sıfatıyla destekten yoksun kalma tazminatı talebini sigorta şirketine karşı yöneltebilecekleri ve sigorta şirketinin de destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu olacağını, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, tüm bu nedenlerle 09.02.2019 tarihinde davalının sigortalısı olan aracın sevk ve idaresinde bulunan sürücü …’in ölümü sebebiyle, davacıların destekten yoksun kalmaları anlamında uğradıkları zararın telafisini teminen her türlü fazlaya ilişkin hak ve ek dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 400,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı tarafından tazmin edilmesi ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 11/11/2021 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkillerinin destekten yoksun kalmaları anlamında uğradıkları zararın telafisini teminen her türlü fazlaya ilişkin hak ve alacakları ile ek dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 25.200,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı tarafından tazmin edilmesi ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın yetkili mahkeme olan …Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini, SGK Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 13.10.2014 tarih …sayılı yazısında da 657 sayılı kanuna tabi olarak çalışan devlet memurlarının geçirmiş olduğu iş kazası ve meslek hastalıklarının kuruma bildirilmesi gerektiğini, bildirilmediği takdirde idari para cezası uygulanacağının açıklandığını, dosyada kamu görevlileri emeklilik daire başkanlığı’na başvuru yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun bu aşamada bulunmadığını, müvekkili şirkete başvuru şartının gerçekleşmediğini, bu yönüyle davanın usulden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde müteveffanın sürücü olduğu ve tam kusurlu olduğunun belirtildiği, kaza tarihi itibariyle müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, bir kimsenin ölümüne veya sakat kalmasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı meydana gelen bedeni zararları söz konusu sigorta mevzuatı çerçevesinde araç sürücüsünün kusuru nispetinde ve kaza anında geçerli limitler dahilinde karşılanabileceğini;, müteveffanın trafik kazası esnasında araçta emniyet kemersiz seyahat etmiş olması durumunda müterafik kusur indirimi dikkate alınması gerektiğini, zararın tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, müvekkili kurumun temerrüdünün bulunmadığını, muaccel bir alacak olmadığını, bu yüzden de bir an için, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının alacağına faiz yürütüleceği düşünülse bile faizin ancak aleyhlerine dava tarihinden itibaren yürütülmesi gerektiğini, beyan hakları saklı kalmak kaydıyla, usule yönelik itirazlarının karara bağlanmasına, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Trafik kazası tespit tutanağı, sigorta poliçesi, trafik kayıtları, sosyal ve ekonomik durum araştırması, mirasçılık belgesi, … C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, SGK kayıtları, Emniyet Müdürlüğü kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı,
Bilirkişi kurulu 12/10/2021 tarihli raporu ile özetle; Meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü olan davacılar desteği müteveffa …’in yeterli sürücü belgesine sahip olduğu ve seyri esnasında emniyet kemerinin de takılı olduğunun değerlendirildiği gibi, araç kullanırken alkollü de olmadığı, ancak olay yeri yerleşim yeri içi ıslak zeminli yol durumuna göre yüksek seyir hızından dolayı aracının kontrolünü kaybederek aracının yoldan çıkması şeklindeki tek taraflı kazanın meydana gelmesinde ise, 2918 sayılı KTK.nun 47/b. ve 52/b. maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %100 oranında kusurlu olduğu, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 360.000,00-TL olduğu, Mahkemece davalı sigorta şirketinin tazmin sorumluluğunun bulunduğunun kabulü halinde; davalı sigorta şirketinin 22.02.2021 ret tarihinde temerrüdünün oluştuğu, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında tazmin sorumluluğu yönünden hukuki değerlendirmenin Mahkemenin takdirine ait olmak üzere; Müteveffanın hak sahibi davacılardan ;…’in 257.443,45-TL, …in 368.644,66-TL olmak üzere toplam 626.088,11 TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararlarının bulunduğu tespit edilmekle birlikte, anılan miktarın, poliçe teminat limitini (360.000,00 TL.) aştığı dikkate alınarak, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilindeki sorumluluğunun; … Yönünden 148.029,71-TL, … Yönünden 211.970,29-TL olduğu, müteveffanın hayatta iken, davacı kardeşlerine fiili ve düzenli şekilde destek olduğunun ispat edilmediği, bir başka ifade ile, somut olayda davacı kardeşler yönünden destekten yoksun kalma tazminatının şartlarının oluşmadığı bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ( destekten yoksun kalma) tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olay, 09/02/2019 tarihinde müteveffa polis memuru …’in sevk ve idaresindeki davalı sigortalı … plakalı araç ile şüpheli yakalamak için aracının hızını yol ve zemin koşullarına göre ayarlamayarak gereğinden süratli şekilde seyri esnasında aracının kontrolünü kaybetmesi ve yoldan çıkması şeklinde trafik kazası meydana gelmiş ve … plakalı araç sürücüsü müteveffa polis memuru … hayatını kaybetmiştir. Kusur yönünden yapılan değerlendirmede 2918 sayılı KTK.nun Madde 47 ve Madde 52/b gereğince hızını yol, hava ve trafik durumuna göre ayarlamadığından %100 kusurlu kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Müteveffanın anne, babası ve kardeşleri olan davacıların zarar gören olarak, anılan yasa hükümleri gereği davalıdan talepte bulunmuştur. Davalı sigorta şirketi … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen firmadır. Davacılar tarafından davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce başvuruda bulunulduğu, herhangi bir ödeme yapılmadığı görülmüştür.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları; yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepler bakımından sigortacının sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe kapsamında ve sigorta limitleri dahilinde üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin etmekle sınırlıdır. Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve 26/04/2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92.maddesinin (a) ve (c) bentleri ile (i) bendi, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 ve A.3 maddesi, A.5 maddesinin (ç) bendi ve yine A.6 maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde; bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen ölüm olayına bağlı olarak destekten yoksun kalma halinde, destekten yoksun kalınan zararın ZMM sorumluluk kapsamında olması için ölenin üçüncü kişi olması ve desteğin kusursuz bulunması gerekmektedir.
Davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemeler açıklanan şekildeyken Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli ve E.:2019/40; K.:2020/40 sayılı Kararı ile Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinin (i) bendinin iptali ile Trafik Sigortası Genel Şartlarına yapılan atıf iptal edilmiştir.Yargılama devam ederken 19/06/2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İcra Ve İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 19. Maddesiyle 2918 sayılı Kanunun 92. maddesinin birinci fıkrasına “j) Destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat talepleri,” fıkrası eklenmiştir. Böylelikle mevcut yasal düzenlemeye göre destekten yoksun kalan hak sahiplerinin destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin ZMM sorumluluk kapsamı dışında kaldığı fakat yürürlük tarihinin19/06/2021 olduğu, bu tarihten sonra meydana gelecek kazalar ile ilgili uygulanacağından davaya konu somut olayın ise 09/02/2019 tarihinde meydana geldiğinden kaza tarihinde yürürlükte olmayan yeni yasal düzenleme uygulanmamıştır. Önceki düzenlemeler kapsamında desteğin tam kusurlu olması sebebiyle davacıların tazminat haklarının bulunmadığı değerlendirilmişse de Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli iptal kararı üzerine davacıların tazminat talep edebilecekleri değerlendirilerek tazminat hesabı yapılmıştır.
Davacılar … ve … yönünden yapılan değerlendirmede Davacılar … ve … yönünden dosya kapsamına göre müteveffanın hayatta iken kardeşlerine fiilen ve düzenli olarak baktığına ilişkin herhangi bir bilgi, belge, tanık beyanı bulunmadığı desteğin vefat etmeden önce davacı kardeşlere aktif bir desteğinin, düzenli ve eylemli olarak maddi anlamda bir katkısının ispat olunamadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacılar anne …ve baba …’in oğullarının vefatıyla desteğinden mahrum kalacakları değerlendirilmekle tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Müteveffanın hak sahibi davacılardan ;…’in 257.443,45-TL, …’in 368.644,66-TL olmak üzere toplam 626.088,11 TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararlarının bulunduğu tespit edilmekle birlikte, anılan miktarın, poliçe teminat limitini (360.000,00 TL.) aştığı dikkate alınarak, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilindeki sorumluluğunun; … Yönünden 148.029,71-TL, … Yönünden 211.970,29-TL olduğu bedel artırım dilekçesi doğrultusunda davacı … için 12.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı … yönünden 12.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplamda 25.000,00 TL’nin davalı sigorta şirketinin 22.02.2021 ret tarihinde temerrüdünün oluştuğu kabul edilerek; 25.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 22/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın; Davacılar … ve … yönünden REDDİNE,
2-Davacılar … ve … yönünden KABULÜNE, davacı … için 12.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı … yönünden 12.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplamda 25.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 22/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine, (sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına),
Fazlaya dair istemin saklı tutulmasına,
3-Alınması gereken 1.707,75 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 86,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.562,45 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı ile 86,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 213,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacılar … ve …’e verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 60,30 TL tebligat ve posta gideri ile 1.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.260,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılar …ve …’e ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacılar … ve …’in kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılar … ve …’e ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten, 100,00 TL vekalet ücretinin …’ten alınarak davalıya ödenmesine,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/12/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.