Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/221 E. 2023/374 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/221 Esas – 2023/374
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/221 Esas
KARAR NO : 2023/374

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2016
KARAR TARİHİ: 23/03/2023
K.YAZIM TARİHİ: 19/04/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davalı şirketin 29/03/2016 tarihli cari hesap ekstresinden kaynaklanan borcunu mükerrer defalar şifahi talepler yapılmasına rağmen ödemediği için Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından icra takibine başlandığını, davalının başlatılan takibe itiraz etmesi sonucu icra takibinin durdurulduğunu beyan ederek, davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; alacaklı olduğunu iddia eden şirketin, alacağının doğduğunu belirttiği “… ili … ilçesi … Yapım İşi’nin yüklenicisinin müvekkili şirket olmadığını, yüklenicisinin dava dışı … Şti. olduğunu, bu hususun alacaklı olduğunu iddia eden tarafça da bilindiğini, dolayısıyla alacaklı olduğunu iddia eden tarafın bu alacak iddiasını imalatlarını gerçekleştirdiği işin yüklenicisi olan … Şti.’ne karşı ileri sürmesi gerektiğini, … Şti.’nin iflas ettiğini ve işlerinin … tarafından feshedildiğini öğrendiğinden ekonomik olarak tahsil edebileceği kişi olarak müvekkili şirkete yöneldiğini ve aleyhine takip başlattığını, bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında kurulmuş bir ticari ilişki bulunmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasındaki ilişkinin …. Şti. adına çek vermekten öteye gitmediğini, davacının cari hesap ekstresine dayalı alacak iddiasında bulunmakta ise de bu iddianın haksız ve kötüniyetli olduğunu, iddia edilen cari hesap ekstresi mevcut olsa dahi davacı şirketin kendi ticari defterine yapmış olduğu kayıtların mutlak anlamda alacağın varlığına delil teşkil edemeyeceğini, davacının vergisini ödememek amacıyla fatura düzenlemekten dahi imtina ettiği için kendisine noter kanalıyla ihtar gönderildiğini ve kesmesi gereken faturaların ihtar yoluyla kestirilmek zorunda kalındığını, gerçekten bir alacağı olan şirketin ihtar üzerine fatura düzenlemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyan ederek, davacının davasının öncelikle dava şartı olan “hukuki yarar yokluğundan” reddine, hasız davanın husumet yönünden reddine, haksız davanın esastan reddine, haksız olarak başlatılan Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibinin iptaline, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesi’nin … sayılı icra dosyası, ihale sözleşme dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu, talimat mahkemesi aracılığıyla yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu, toki kayıtları, mimari proje, talimat mahkemesi aracılığıyla yeniden yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu, tarafların 2015 ve 2016 yıllarına ait BA-BS formları ile tüm dosya kapsamı.
Talimat mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi raporunda, dava konusu … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi NO:… adresinde buluna … İlçe … Hastanesi ve tapuda … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı, 6.002,11 m2 alanlı arsa üzerine yapılmış 3 katlı 10 yataklı Devlet Hastanesi ile 23it yapı ve çevre düzenlemesi inşaatı ile ilgili olarak; davacı şirket tarafından kesilen 4 adet faturada 1.376,00 m2 alçı levhadan asma tavan, 2.930,00 m2 CLİP-İN 60X60 Alüminyum asma tavan, 601,00m2 CLİP-İN 30X30 Alüminyum asma tavan yapılmış ve fatura edildiği, … İli … İlçesi 10 Yataklı Devlet Hastanesi ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İnşaatı İkmal İşi 26.04.2016 tarihinde davalı … Şti tarafından taahhüt edildiği, dosya kapsamında; inşaatı yapan ve fesih edilen … Şti.’in ile İdare arasında düzenlenmiş dosya kapsamında “Fesih ile Tespit Tutanağı ve kesin İstihkakının” bulunmadığı ve buna göre davaya konusu asma tavan işlerinin ne kadarının yapılıp, kimler tarafından yapılmadığı tespit edilemediği, dava konusu taşınamaza ait Belediyeden Onaylı Mimari Projesi, alanları, mahal Jisteleri ve yerinde yapılan tespitlere göre değerlendirme sonucunda; takip tarihi itibariyle faturalardaki asama tavanı işinin 1.496,16 m2 alçı fevhadan asma tavan, 850,85 m2 CLİP-İN 60X60 Alüminyum asma tavan, 148,23 m2 CLİP-İN 30X30 Alüminyum asma tavan yapılmış olduğu ve eksiğinin bulunmadığı, ancak faturada belirtilen B84,00 m2 alanın olmadığı, yapılan işin 850,86 m2 olduğu, tade edilen faturadan 33,14 m2 alan eksik olduğu, dava konusu asam tavan işinin tesliminin yapılmış ve imalatın kullanılır vaziyette olup eksik iş bulunmadığı tespit edildiği, dava konusu işin takip tarihi itibariyle KDV dâhil toplam bedeli 38.152,56TL olduğu tespit edildiği belirtilmiştir.
Talimat mahkemesi aracılığıyla alınan ikinci bilirkişi raporunda, dosyadaki mevcut verilerle çıkarılan metrajlar neticesinde; Alçıpan alanı toplam ;798,81 m2, Alçıpan alanı bant mtül;1283,59 mtül, 60×60 asmatavan alanı ;1002,47 m2, 30×30 asmatavan alanı;144,80 m2 bu alanlar yapılı olduğu, tamamlandığı, yapılan tüm bu iş ve işlemler neticesinde işi yapan davacı şirketin yaptığı işin bedelini dökümanları sunulan davacının verdiği çekler ile aldığı, iade faturası ödenen çek bedellerine göre 3.TL eksik düzenlendiğinden sadece 3.-TL alacağı olduğu, haricen davalı ve davacı arasında bir iş yapılması veya yaptırılması ve bir alacak verecek hesabı tespit edilemediği belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirket tarafından başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; davacı şirketin, davalı şirket aleyhine asıl alacak 40.716,36TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı şirkete 01/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin 06/04/2016 tarihinde yapmış olduğu itirazı üzerine takibin 07/04/2016 tarihinde durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde esasa dair verilen 19/10/2017 tarihli davanın reddine dair karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27.HD’nin 04/03/2021 tarih 2020/847E.-2021/227 K. sayılı ilamı ile; “…Taraflar arasında yazılı bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı gibi cari hesap kapsamında oluşmuş bir mutabakat da yoksa da davacı tarafça kesildiği ve davalı defterine de kaydedildiği anlaşılan 4 adet toplam 262.641,56TL’lik bedele ilişkin sözleşme ilişkisinin olduğu anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut bilirkişi raporundan da görüldüğü üzere 4 adet faturadan son kesilen fatura 16/03/2016 tarihli ve 99.641,56TL bedellidir. Davalı bu faturanın düzenlenme tarihi öncesi 11/03/2016 tarihli yapılan iş ve ödemelere yönelik eksik fatura düzenlendiğini belirterek 2 gün içinde fatura düzenlenmesini talep etmiş, davacının 16/03/2016 tarihli yukarıda belirtilen faturasının düzenlenerek davalıya gönderilmesi üzerine davalı tarafça 18/03/2016 tarihli 39.638,56TL bedelli iade faturasının düzenlendiği ve davacıya teslim edildiği anlaşılmıştır. Tüm bu tespitler doğrultusunda taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı gibi cari hesap mutabakatı / sözleşmesi de bulunmadığından taraf defterlerinde kayıtlı 4 adet faturadaki miktar işin davalının iade faturasının da bulunduğu görülmüş olmakla, davacıya teslim edilip edilmediği, iade faturasında belirtilen miktar kadar eksik bulunup bulunmadığı değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve değerlendirmeyle hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği” belirtilerek mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce kaldırma kararı uyarınca mahal mahkemesine talimat yazılarak davacının tanzim ettiği faturalara konu işin yapılıp yapılmadığı, davalının düzenlediği iade faturası kadar davacının eksik işinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla mahallinde keşif yapılarak rapor alınması istenilmiş, talimat mahkemesince yapılan keşif sonucu alınan raporda, keşif tarihi itibariyle faturalardaki asma tavan işinin tesliminin yapılmış ve imalatın kullanılır vaziyette olduğu, eksik işin bulunmadığı rapor edilmiştir.
Davacı yan faturalara konu işin taraflarınca yapılıp teslim edildiğini iddia etmekte davalı yan ise iade faturası kadar davacının eksik iş yaptığını savunmaktadır. Yapılan bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamına göre, davacının düzenlediği dört adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça düzenlenen iade faturasının ise davacı defterinde kayıtlı olmadığı ve Ba/Bs formuyla vergi dairesine bildirilmediği anlaşılmıştır. Davalı tacir olup basiretli bir tacir gibi davranması gerekmektedir. Davalı yanın davacının tanzim ettiği dört adet faturaya süresi içerisinde itiraz etmeyerek defterlerine işlemesi sebebiyle faturanın ve içeriğinin kesinleştiği kanaatine varılmıştır. Her ne kadar 16/03/2016 tarihli 99.641,6TL bedelli faturaya istinaden davalıya iade faturası düzenlemişse de, iade faturasının düzenlenmesinin tek başına iadeyi ispat için yeterli olmadığı, zira iade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının iade hususunu ve iade faturasına ilişkin eksik işi ispat etmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Tüm dosya kapsamına göre davalı yan iade faturasına konu işin eksik yapıldığını ispat edemediği gibi mevcut durumda tamamen bitmiş işin davacı dışında 3. Kişi tarafından yapıldığını da ispatlayamamıştır. Uyuşmazlık konusunun HMK madde 226/1-b uyarınca yemin deliline konu olamayacak vakıalardan kaynaklandığı değerlendirildiğinden davalı yana yemin delili hatırlatılmamıştır. Davacı tarafından yapılan iş karşılığı 15.04.2015 tarih, … seri numaralı ve 10.000,00 TL tutarlı, 20.07.2015 tarih, … seri numaralı ve 93.000,00TL tutarlı, 31.08.2015 tarih, … seri numaralı ve 60.000,00TL tutarlı, 16.03.2016 tarih,… seri numaralı ve 99.641,56TL tutarlı toplam 262.641,56TL tutarında 4 adet fatura kesildiği, buna karşılık; davalı yanın, 30.01.2015 tarih, … seri numaralı, 25.05.2015 Vadeli ve 25.000,00TL tutarlı, 30.01.2015 tarih, … seri numaralı, 25.06.2015 Vadeli ve 25.000,00TL tutarlı, 15.04.2015 tarih, … seri numaralı, 28.07.2015 Vadeli ve 10.000,00TL tutarlı, 29.06.2015 tarih, … seri numaralı, 30.09.2015 Vadeli ve 20.000,00TL tutarlı, 29.06.2015 tarih, … seri numaralı, 30.10.2015 Vadeli ve 20.000,00TL tutarlı, 29.06.2015 tarih, … seri numaralı, 30.11.2015 Vadeli ve 20.000,00TL tutarlı, 20.07.2015 tarih, … seri numaralı, 30.09.2015 Vadeli ve 20.000,00TL tutarlı, 20.07.2015 tarih, … seri numaralı, 30.10.2015 Vadeli ve 23.000,00TL tutarlı, 30.07.2015 tarih, … seri numaralı, 30.11.2015 Vadeli ve 20.000,00TL tutarlı, 30.07.2015 tarih, … seri numaralı, 30.12.2015 Vadeli ve 20.000,00TL tutarlı, 18.09.2015 tarih, … seri numaralı, 25.01.2016 Vadeli ve 20.000,00TL tutarlı toplam 223.000,00TL tutarında çek verdiği, toplam fatura tutarına göre yapılan ödemenin (262.641,56TL – 223.000,00TL=) 39.641,56TL eksik kaldığı ve bu itibarla davacı yanın takip tarihi itibariyle 39.641,56TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davalı yanın haksız itirazının iptali ile takibin devamına yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Ankara Batı ( Sincan) İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 39.641,56TL yönünden iptali ile takibin 39.641,56TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacak tutarının %20’si olan 7.928,31TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.707,91TL karar ve ilam harcından peşin alınan 491,76TL harcın mahsubu ile bakiye 2.216,15TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 491,76TL peşin harç, 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 525,26TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 723,55TL tebligat ve posta gideri, 3.200,00TL bilirkişi ücreti, 991,80TL keşif harcı, 4.456,00TL keşif araç ücreti, 85,70TL kaldırma kararı öncesi yatırılan istinaf başvurma harcı olmak üzere toplam 9.457,05TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 9.207,40TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 1.074,80TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.23/03/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı