Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/219 E. 2022/271 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/219 Esas – 2022/271
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/219
KARAR NO : 2022/271
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2016
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 30/03/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Santralinden almış olduğu ihale neticesinde kendisine ihale edilen ürünü temin amacı ile davalı şirketten 22/02/2016 tarihinde iki adet … cinsi ürün için talepte bulunduğunu, davalı şirketin 25/02/2016 tarihinde istenilen ürünlere ilişkin teklif formunu müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkili şirketin formu imzalayıp gönderdiğini ve bu işleme müteakip ürün bedeli banka kanalı ile davalı şirkete ödendiğini, davalı şirketin ürünleri ambara gönderdiğini ve teslim alındığını, ürünlerin dikişli tip olduğu, giriş-çıkış iç çaplarının istenilen ölçülerde olmadığı, giriş çıkışların dairesel olmadığına dair tutanak tutulduğunu ve ayıplı ürünlerin kabulünün yapılmadığını, ürünlerin reddedildiğini, bu durumun resmi olarak davalı şirkete bildirildiğini, müvekkili şirketin kendisine gönderilen dikişli tip ürün olduğunu 10/05/2016 tarihli tutanaktan öğrendiğini, müvekkili şirketin talebinin açıkça belli olmasına rağmen davalı tarafın göndermiş olduğu teklif formuna “…” ibaresi yazmak suretiyle müvekkili şirketi hataya düşürdüğünü, davalının göndermiş olduğu teklif formundaki diğer unsurların tamamının Türkçe-İngilizce şeklinde yazıldığı halde, “…” ibaresinin sadece İngilizce yazılmasının davalı şirketin kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu beyan ederek, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin boru, flanş, ve fittings imal eden ve hem iç hem dış piyasaya satmakla iştigal eden bir şirket olduğunu, bahsedilen bu ticari faaliyet kapsamında davacının müvekkili ile çalışmak istediğini, tarafların tüm hususlarda anlaşmalarını takiben onaylı siparişin taraflarına bildirildiğini ve imalata başlandığını, imal edilen ürünlerin yapılan anlaşma uyarınca tam ve eksiksiz olarak 09/05/2016 tarihinde davacıya teslim edildiğini, davacı tarafından ürünün istenilen özellikleri taşımadığı iddia edilerek tutulan tutanağın e-posta vasıtası ile gönderildiğini, müvekkili şirketin ticari etik açısından eğer ki ayıplı bir mal teslim etmiş ise bu durumu ivedilikle düzeltmek için malı geri kabul ettiğini, incelemeler devam ederken 17/05/2016 tarihinde iki adet iade faturasının taraflarına tebliğ edildiğini, ürünlerin teslimi üzerine 8 gün geçmişken ve mal üzerindeki incelemeler devam ederken davacının hareketi üzerine taraflarına tebliğ edilen faturalara itiraz edildiğini ve iade edildiğini, mamul üzerindeki incelemelerin 26/05/2016 tarihinde neticelendiğini ve ürünlerin sipariş formunda belirtilen nitelikleri tamamı ile taşıdığı, herhangi bir ayıbının bulunmadığının tespit edildiğini, bu sebeple karşı tarafa herhangi bir ödeme iadesinin yapılmayacağını, dava konusu takibin dayanağı olmadığını, üretilen malda herhangi bir ayıp bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesinin … sayılı icra dosyası, tarafların ticaret sicil özeti bilgileri, 23/06/2017 tarihli bilirkişi raporu, 14/07/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 02/02/2022 tarihli bilirkişi kurul ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; mahkememizin 26/09/2017 tarihli ve … esas, … sayılı kararı ile; “Davanın kısmen kabulü ile, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında 44.988,20 TL asıl alacak, 220,01 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.208,21 TL üzerinden itirazın iptali ile asıl alacağa avans faizi işletilmek üzere takibin devamına, 2-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine, 3-Asıl alacak 44.988,20 TL’nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 17/02/2021 tarihli ve … esas, … sayılı ilamında; “Davacının 22.02.2016 günlü davalıya gönderilen e posta da alım yapılacak redüksüyonların dikişsiz olacağı belirtilmiş ise de, davalı tarafça 25.02.2016 günlü teklifinde yapılacak imalatların nitelikleri de belirtilerek dikişli imalata ilişkin fiyat teklifinde bulunulduğu ve taraflar arasındaki akdi ilişkinin davalının bu teklifine davacının onay vermesiyle kurulduğu tarafların kabulünde olup, davalının teklifinde Türkçe olarak dikişsiz yazılması gerekirken İngilizce olarak … ibaresini yazarak hataya düşüldüğünü iddia etmiştir. Taraflar tacir olup mahkemece alınan bilirkişi raporunda … kelimesi “…” imalatı ifade ettiği belirtilmiştir. Davacı ürünün dikişli veya dikişsiz olması hususunda hataya düşüldüğü iddiasının başka bir delille de ispatlayamamıştır. Tüm bu açıklamalar kapsamında taraflar arasındaki akdi ilişkinin davalının 25.02.2016 tarihli tebliğ ile kurulduğunun kabulü ile davacı tarafça sözleşmeye konu ürünlerde giriş çıkış çarpanlarının istenilen ölçülerde olmadığı, ayrıca giriş çıkıların dairesel olmadığı yönündeki ayıp iddiasının davalı teklifindeki yükümlülüklerden olup olmadığı ve bu yükümlülüğünde ise söz konusu hususların işin bütününe etkisi konusunda uzman teknik bilirkişilerden oluşturulacak yeni bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi hatalı değerlendirme ve yorumlanması ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak Dairemiz kararına uygun inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” denilerek mahkememiz hükmünün kaldırılmasına karar verilmiştir.
e-imza e-imza

GEREKÇE :Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirketin, davalı şirketten almış olduğu ürünlerin talep edilen ürünler olmaması, yapılan iade talebinin kabul edilmemesi sebebiyle davalı şirket aleyhine başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 17/02/2021 tarihli ve … esas, … sayılı ilamında belirtilen eksiklikler giderilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
02/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Davalı vekili itirazında ürünlerin incelenmeden ve sadece davalı tarafın sunmuş olduğu tutanağa bağlı kalınarak bilirkişi heyeti tarafından tek taraflı oluşturulduğu şeklinde itirazda bulunmuş olsa da bilirkişi kök raporunda esasen davalının kendi kalite kontrol heyeti tarafından da tutulmuş ölçüm sonuçları değerlendirilerek rapor hazırlanmıştır. Nitekim yukarıdaki bölümde verilen ölçüm sonuçları incelendiğinde davalının 23.05.2016 tarih ve … nolu Kontrol Raporu’ndaki ölçüler ile benzerlik gösterdiği, ölçüm yerlerinin farklılığı gibi sebepler ile çok küçük sapmalar olduğu tespit edilmiştir.
Kök raporda da belirtildiği üzere; talebe ilişkin 22.02.2016 tarihli e-posta ekinde açıkça ifade edildiği üzere söz konusu redüksiyonların dikişsiz olması talep edilmiştir. Fakat teslim edilen redüksiyonlar taraflar, tarafların da ikrar ettiği ve yerinde incelendiği üzere, dikişlidir. Dolayısıyla kök raporumuzda söz konusu ürünlerin ayıplı olduğu görüş ve kanaatleri sunulmuştur. Fakat dosyadaki 25.02.2016 tarihli davalı … tarafından gönderilmiş teklif altına davacı … tarafından “siparişimizdir” açıklamasıyla kaşelenen ve imzalanan evrakta İngilizce olarak “…” yani Türkçe olarak “…” ifadesi yer almaktadır. Söz konusu İngilizce ifade sebebi ile taraflar arasında bir çekişme bulunmaktadır. Mahkeme tarafından siparişe esas olarak bu belge kabul edilir ise söz konusu ürünlerin (redüksiyonlar) dikişli olması sebebi ile ayıplı kabul edilemez.
Redüksiyonların ölçüleri bakımından incelendiğinde kök raporda ifade edildiği üzere talepte geniş ve dar tarafın iç çapları sırasıyla 1050 mm ve 914,5 mm ve et kalınlığı 9,5 mm verildiği halde üretilmiş ürünlerde bu ölçülerin dış çap alınması sebebi ile ölçü yönünden de söz konusu iki redüksiyonun ayıplı olduğu görüş ve kanaatleri sunulmuştu. Talepte bu ölçülerin iç ölçüler olduğu açık olduğu halde … “Siparişimizdir” şeklinde kaşeleyip imzaladığı 25.02.2016 tarihli evrakta işin tanımı Ölçü: 1050 mm 914,5 mm ve et kalınlığı 9,5 mm olarak verilmiştir. Bu Teklifte söz konusu ölçülerin dış çap (dıştan dışa ölçüm) olduğu yönünde bir açıklama
da yoktur. Dolayısıyla, Mahkemece 25.02.2016 tarihli bu evrak sipariş olarak kabul edilse bile talebe karşı hazırlanmış bu evrakta iç ölçü olarak verilmiş taleplerin dış ölçü olarak alınması şeklindeki teklifin de işi tanımlamak için uygun olmayacağı, diğer bir deyişle iç çap ölçülerinin dış çap ölçüleri alınarak imalat yapıldığından dolayı ürünlerin ayıplı olduğu görüş ve kanaati tekrarlanmıştır.
Davalı tarafça söz konusu redüksiyonların … standardına göre uygun olduğu yönünde hem dilekçelerde beyanlar hem de yerinde inceleme sırasında standartlar tekrar gözden geçirilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere söz konusu ölçülerdeki uygunsuzluk üretim toleransları içerisinde olup olmadığı yönünde değerlendirilmemiştir. Bir önceki paragrafta açıklandığı üzere ayıp konusundaki
değerlendirme talep ile teklif arasındaki farklılıklar göz önüne alınarak anma ölçüleri arısındaki farklar değerlendirilerek yapılmıştır. Toleransa uygunluk bu uyuşmazlığın doğrudan konusu değildir.
SONUÇ:
Yukarıda arz ve izah edilen gerekçeler nezdinde; mevcut bilgi ve belgelere ait inceleme sonuçları, sayın mahkemenin nihai takdirine sunulmuştur. Davacı …. Şti. ile davalı …. A.Ş. arasında görülen … E. sayılı itirazın iptali davasında; 45.455,95 TL değerindeki alacağın 27.06.2016 tarihli Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası kapsamında;
e-imza e-imza

1. Talep edilen ile gönderilen ürünün ölçülerinin uyuşmadığı, 25.02.2016 tarihli imzalanmış teklif formunda da söz konusu redüksiyon ölçülerinin tanımlanmasının yetersiz olduğu
2. Söz konusu redüksiyonun dikişli olması konusunda 25.02.2016 tarihli imzalanmış teklif formunun Mahkemece esas alınması durumunda herhangi bir ayıptan söz edilemeyeceği
3. Davalının imalatlarının ölçü uyuşmazlığı sebebi ile ayıplı olduğu,
4. Davalı tarafından yapılan imalatların talep edilen iş için kullanılacak nitelikte Olmadığı
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasının incelenmesinden; davacının davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 44.988,20 TL’si asıl alacak, 467,75 TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 45,455,95 TL tutarında ilamsız icra takibi başlattığı, davalının herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ederek icra takibine itiraz ettiği ve yetki itirazında bulunduğu, dosyanın Ankara Batı İcra Müdürlüğüne geldiği ve … esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; BAM kararı doğrultusunda taraflar arasındaki akdi ilişkinin 25/02/2016 tarihli davalı tarafça yapılan tebliğ ile kurulduğu kabul edilmiş, önceki kararın aksine BAM kararı doğrultusunda ürünün dikişli olmasından dolayı ayıplı olmadığı ancak davacının dava dilekçesinde ”hem giriş çıkış iç çapları tutmayan hem de giriş çıkışları dairesel olmayan ayıplı ürün” şeklinde belirttiği üzere söz konusu bu ayıbın varlığının olup olmadığı noktasında yapılan araştırmada ise, bilirkişi raporunda bahsedildiği şekilde, 25.02.2016 tarihli evrak sipariş olarak kabul edilse dahi, talebe karşı hazırlanmış bu evrakta iç ölçü olarak verilmiş taleplerin dış ölçü olarak alınması şeklindeki teklifin de işi tanımlamak için uygun olmayacağı, iç çap ölçülerinin dış çap ölçüleri alınarak imalat yapıldığından söz konusu üründen beklenen fayda hiçbir şekilde sağlanamayacağından bunun davalının söz konusu teklifindeki yükümlülüklerinden olduğu ve bu haliyle söz konusu ürünlerin ayıplı olduğu ve kullanılamayacağından işin bütününe doğrudan etkisi olduğu anlaşılmış, bam kararında belirtilen araştırmalar ve incelemeler yapıldığından önceki yargılamadaki hesaplamaya ilişkin bilirkişi raporu da hükme esas alınmış; davacı tarafın 30.05.2016 tarihli ihtarnamesine davalı tarafça 10.06.2016 tarihli ihtarname ile cevap verildiği dikkate alınarak, davalı şirketin 10.06.2016 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü ve bu tarih itibariyle avans faizinin işlemesi gerektiği değerlendirilmiş, davanın kısmen kabulü ile Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında 44.988,20 TL asıl alacak, 220,01 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.208,21 TL üzerinden itirazın iptali ile asıl alacağa avans faizi işletilmek üzere takibin devamına, alacak miktarı likit ve itirazın haksız olduğu gözetilerek asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında 44.988,20 TL asıl alacak, 220,01 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.208,21 TL üzerinden itirazın iptali ile asıl alacağa avans faizi işletilmek üzere takibin devamına,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
Asıl alacak 44.988,20 TL’nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 3.073,14 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 776,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.296,86 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 776,28 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 809,78 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
e-imza e-imza

3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 6.677,07TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 247,74TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 2.300,00TL bilirkişi ücreti, 189,90TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.489,90TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 2.476,33TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen 31,00TL posta giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 0,17TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, artan kısmın davalı üzeride bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/03/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza