Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/209 E. 2021/738 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/209 Esas – 2021/738
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/209
KARAR NO : 2021/738
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında akdedilmiş eser sözleşmesi gereğince, tüm sorumluluğu davalıda olan alışveriş merkezi çelik kubbesi yapım işinin, davalı tarafından gerektiği şekilde yerine getirilmemiş olması sonrasında kubbenin, 25.06.2016 tarihinde yıkılması sebebiyle, müvekkilinin ana işverene ödemek zorunda kaldığı toplam 1.916.956,80 Euro bedelden 1.434.455,02 Euronun, fazlaya ve çökme sebebiyle müvekkilince ana işverene ödenmiş diğer alacak kalemlerine ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince, temerrüt tarihi olan 27.06.2017 tarihinden itibaren kamu bankalarının 1 yıl vadeli Euro hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı ile birlikte, davalıdan tazmin ve tahsiline, tarafları ve dava konusu alacağın doğuş sebebi aynı olan İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E sayılı dosyası ile dosya üzerinde yapılacak, inceleme sonrasında birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ve müvekkilinin davacı sıfatına sahip olduğu Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. Sayılı dosyasında görülmekte olan davada yargılamanın devam ettiğini, aldırılan raporlar ve gelinen aşamada, davacının işbu davaya konu ettiği kubbe çökmesi hususunda müvekkili şirketin sorumluluğunu yahut kusurunu kesin kanıtlar nitelikte hiçbir delil sunulmadığını ve bu yönde bir kusur saptaması da yapılamadığını, söz konusu dosyada yeterli teknik bilirkişi raporu henüz elde edilemediğini, müvekkilinin kusurlu olmadığı bir hususta kusurlu imiş gibi gösterilerek müvekkili şirkete dava yöneltilmesini kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/03/2021 tarih ve … esas sayılı cevabi yazısında birleştirmeye ilişkin muvafakatlerinin olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasında düzenlenen 17.10.2014 tarihli … ili … ilçesi … Mahallesi … ada … nolu parselde inşa edilecek …. Alışveriş Merkezi kompleksinin Yapısal Çelik İşleri Sözleşmesi uyarınca davalı tarafın imalatı sözleşmeye uygun yerine getirip getirmediği, kubbenin 25.06.2016 tarihinde yıkılmasına kimin neden olduğu, davacının ana işverene ödediği toplam 1.916.956,80 Euro bedelden;1.434.455,02 Euronun 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince, temerrüt tarihi olan 08.07.2017 tarihinden itibaren kamu bankalarının 1 yıl vadeli Euro hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı ile birlikte, davalıdan tahsiline karar verilip verilemeyeceği hususuna ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 166. maddesinin 4. fıkrasında davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının var sayılacağı düzenlenmiştir.
İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası incelendiğinde; taraflarının …Tic. A.Ş. İle … Tic. Şti. olduğu, dava konusunun iş bu dosyaya konu sözleşmeden kaynaklı olduğu, iş bu sebeple ödeme olgusu ve ayıp olgusunun birlikte değerlendirme zorunluluğu nazara alınarak dava konusunun benzer nitelikte olduğu, delillerin usül ekonomisi açısından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, her iki dosya arasında HMK’nun 166. maddesi kapsamında bağlantı bulunduğu anlaşılmıştır. Delillerin usul ekonomisi açısından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, her iki dosya arasında HMK’nun 166. maddesi kapsamında bağlantı bulunduğu ve Mahkememizin …. esas sayılı dosyasında görülen davanın daha sonra açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında dava dosyasının 6100 Sayılı HMK’nun 166/1 maddesi gereğince İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varan mahkememiz aşağıdaki şekilde karar vermiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile HMK’nun 166/1 maddesi gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE, mahkememizin esas kaydının birleştirme kaydı ile kapatılarak yargılamanın dosyanın birleştirildiği İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden SÜRDÜRÜLMESİNE,
2-Harç ve yargılama giderleri hususunun dosyanın birleştirildiği İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birlikte yapılacak yargılama sonucunda nihai kararla birlikte hüküm altına alınmasına,
3-Birleştirme kararının taraflara tebliğine, masrafın davacının gider avansından karşılanmasına,
4-Davalı tarafın zamanaşımı itirazının birleştirilen dosyada değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.06/10/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza