Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/208 E. 2021/300 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/208 Esas – 2021/300
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/208
KARAR NO : 2021/300

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 08/10/2018
KARAR TARİHİ : 28/04/2021
K.YAZIM TARİHİ : 11/05/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Rusya’da ticaretle uğraştığını, Taraflar 2008 yılında yurt dışında faaliyet gösteren bir firmada birlikte çalışırlarken tanıştıklarını, akabinde bu vesile ile davalı yan …‘dan müvekkiline Türkiye’de yeni bir firma kurarak ortak iş yapılması teklifi geldiğini, bu teklif üzerine davalı taraf müvekkili …’a yeni kurulacak şirketin sermayesi olması için bir takım ödemeler yapması gerektiğini defalarca kez gerek şifaen gerekse de e-mail yoluyla bildirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin davalı tarafın istediği bedelleri davalı tarafa ödediğini, bu ödemelerin dekontlarının tamamında ödemelerin ‘’… firmasının ortaklık bedeli’’ olduğu açık bir şekilde yazdığını, ancak geçen zaman içinde müvekkilinin defalarca kez dile getirmiş olmasına karşın yasal olarak şirket ortağı yapılmamış ve 6102 s. Türk Ticaret Kanunu’nun kendisine vermiş olduğu ortaklık hakları kullandırılmamış, ortalıktan dolayı ortaya çıkan semerelerden yararlandırılmadığını, davalı yan … Türkiye’ye döndükten sonra 2008 yılında tam adı ve Ticaret ünvanı … … Limited Şirketi olan … Mersis Numaralı, … Sicil Numaralı, … vergi numaralı firmayı açtığını, müvekkilinin …’a ortaklık bedeli adı altında 17.02.2009 tarihinde 40.000 TL, 12.05.2009 Tarihinde 10.000 TL, 14.05.2009 Tarihinde 10.000 TL, 19.08.2009 Tarihinde 50.000 TL ödeme yaptığını, yaşanan bu mağduriyet üzerine taraflar../…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…arasında yapılmış olan bu ödemelerin geri verilmesiyle alakalı karşılıklı görüşmeler, tartışmalar 2017 haziran ayına kadar kesintisiz ve sürekli olarak devam ettiğini, karşı yan şirketin işleyişiyle alakalı olarak defalarca kez fikir danışmak için yahut soru sormak için müvekkili ile e-mail yazışmaları yaptığını, ancak yasal olarak müvekkilini ortaklığa dahil edilmemiş ve sürekli olarak yasal gelişmelerin dışında tutulmak istediğini, 2017 Hazirandan önce müvekkilinin davalı yana mevcut çalıştığı firmadan ayrıldığını ve paraya ihtiyacı olduğunu bildirmiş ve kendisine vermiş olduğu kapitallerin geri ödemesini talep ettiğini, Aradan geçen bu 1 yıllık süreç içerisinde de kendisi çeşitli nedenlerle bir çok kere müvekkili ile görüşmeyi ve bu konuyu kendisiyle konuşmayı reddettiğini, en son olarak 2018 Haziran ayı başında bu maille ilgili olumsuz bir dönüş yaptığını, dosyada görülen hesap üzerinden davalı yana verilmiş olan ve ödenmesinde yapılmış olan bu keyfi gecikmelerle pek çok mağduriyet yaratmış olan bu kapitalin bugünkü şartlarda gecikme tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile güncel tutarının Türk Lirası üzerinden ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkta bahsi geçen … … Limited Şirketi (“… Ltd. Şti.”) 21.04.2008 tarihinde kurulmuş ve 22.04.2008 tarihinde Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil edildiğini, Davacı ise uyuşmazlıkta bahsi geçen ödemeleri şirket kurulduktan neredeyse bir sene sonra gerçekleştirdiğni, bu kapsamda, davacının, şirket kurulmadan önce ödemeleri gerçekleştirdiği, davalı müvekkilin şirket kurmak için bu ödemeleri aldığı yönündeki iddiaları gerçeğe aykırı olduğunu, bununla birlikte, davacının sunmuş olduğu dekontlar ve dava dışı … Ltd. Şti’nin ticari defter ve kayıtları ile hesap hareketleri incelendiğinde davacının ödemeleri davalı müvekkilinin değil, dava dışı … Ltd. Şti.’nin hesabına yapıldığını, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili sair mevzuat hükümleri kapsamında, pay devirlerinde pay bedellerinin şirkete değil, pay devrini gerçekleştirecek olan ortağa ödenmesi gerektiğini, Oysa ki, davacı tarafından davalı müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu kapsamda, davacının ödemelerin davalı müvekkilin hesabına yapıldığına ilişkin iddiaları gerçeğe aykırı ve mesnetsiz olduğunu, davanın görev, zamanaşımı ve husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Dava dışı şirkete ait ticaret sicil kayıtları, banka kayıtları, 13/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Davanın açıldığı Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, 2020/242 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
GEREKÇE :Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Sebepsiz zenginleşme haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının mal varlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanmaktadır. Sebepsiz zenginleşme için; bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, fakirleşme ile zenginleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme kurumunun temel özelliklerinden biri “şahsilik” prensibidir. Bu ilke gereğince kime karşı ödeme yapılmış ise sadece o kişiden talepte bulunulmalıdır.
Somut olayda davacı yan, … … Limited Şirketi’ne ortak olmak amacıyla davalı yan ile yapmış olduğu sözlü anlaşma neticesinde 17/02/2009 tarihli dekont ile …ndaki hesabından davadışı … Ltd. Şti.’nin … hesabına … ortaklık bedeli açıklaması ile 40.000,00TL, 12/05/2009 tarihli dekont ile …ndaki hesabından davadışı … Ltd. Şti.’nin … hesabına … ortaklık bedeli açıklaması ile 10.000,00TL, 14/05/2009 tarihli dekont ile …ndaki hesabından davadışı … Ltd. Şti.’nin … hesabına … ortaklık bedeli açıklaması ile 10.000,00TL,…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…19/08/2009 tarihli dekont ile …ndaki hesabından davadışı … Ltd. Şti.’nin … hesabına … ortaklık bedeli açıklaması ile 50.000,00TL olmak üzere toplamda 110.000,00TL para gönderdiği, bu meblağların davadışı şirketin muhasebe kaydında 336 diğer çeşitli borçlar adı altında kayıtlı olduğu, davada husumetin …’a yöneltildiği anlaşılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasının şahsilik ilkesi gereğince kime ödeme yapılmış ise, eş söyleyişle sebepsiz olarak kim zenginleşmiş ise ona karşı açılması gerekmektedir. Davalının şirket ortağı olması kendisine husumet yöneltilebileceğini göstermemektedir. Çünkü söz konusu şirket limited şirket olup tacir sıfatı şirketin kendisine aittir. Şirketin borçlarından ortaklar şahsen sorumlu değillerdir. Bu sebeple davalı …’a husumet yöneltilemeyecektir.
Açıklanan sebeplerle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının davalının pasif husumet ehliyeti olmadığından REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereği alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcının 1.878,53TL harçtan mahsubu ile 1.819,23TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 14.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.28/04/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza