Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/187 E. 2022/777 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/187 Esas – 2022/777
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/187 Esas
KARAR NO : 2022/777
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
İHBAR OLUNANLAR: 1-
VEKİLİ :
2-
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
K.YAZIM TARİHİ: 18/10/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirkete … ve ona tekaddüm eden … hükümleri kapsamında, … adına sigortalı bir set/50 parçadan oluşar … Tesisini oluşturan parçalar, makinalar, motorlar, silo, yedek parça emtiası 1 no.lu davalı akdi taşıyıcının (forwarder) aşıma taahhüdü altında 2 no.lu davalı fiili taşıyıcı tarafından … – …’ya taşınmak üzere tam ve sağlam teslim edildiğini, 22.12.2019 tarihinde, sevkiyatın … ayağında … plakalı dorsede yüklü 100 m3 kapasitesindeki Filler Sitonun ön üst köşe kısmının köprüye çarpması sonucu, tankın ezilmek suretiyle ağır hasarlanması neticesinde zarar meydana gelmiş, Gümrük Beyannamesi’nin halihazırda tanzim edilmiş, …ya yapılacak yüklemeyle ilgili alarak beyannamenin düzeltilmesiyle ilgili yeterli zaman kalmaması ve araçların beklemesinden doğan park giderlerinden kaynaklı oluşacak yüksek maliyet göz önünde bulundurularak hasarlı tank, diğer 11 TIR ile birlikte, mevcut halde …’ya sevk edilmiş olduğu, 22.12.2019 tarihinde alıcı firma tesisine varış yapan … plaka sayılı dorsede yüklü filler tankın hasarıyla ilgili olarak, CMR üzerine “Tahliye esnasında siloda hasar (uzunluk 2 metre, genişlik 1,5 metre ve derinlik 0,3 metre) ve valfinde deformasyon olduğunun belirlendiği” şeklinde not düşülmek suretiyle hasar kayıt altına alınmış olduğu, hasar ihbarı sonrasında yapılan Ekspertiz çalışmasında silonun …’ye getirilerek onarımının daha ekonomik olduğu değertendirilmiş, bu çerçevede malzeme, işçilik, gümrük vd (ayrıntısı Ekspertiz raporunda yazılı) masraflar ile birtikte taplam hasar tutarı 97.025,39 TL tespit edilmiş, 410 kar ilavesi ve hurda düşümü neticesinde hasar tutarının 105.743,93 TL’ye ulaştığı tespit edilmiş, 105.743,93 TL sigorta tazminatı 04.05.2020 tarihinde sigortalıya tediye edilmiş olduğu, davalı taşıyıcılar CMR konvansiyonu Md.23-25 hükürmleri uyarınca 410 ilave kardan sorumlu olmadıklarından rücu tutarı 96.041,39 TL tespit edilmiş, taşıma ilişkisinde 1 no.lu davalı akdi taşıyıcı (forwarder) 2 no.lu davalı fiili taşıyıcı olup TTK Md.882 hükümleri çerçevesinde sınırlı sorumluluk Jimitini aşmamak üzere meydana gelen zarardan müteselsilen sorumlu oldukları, sigortalı ile müvekkili şirket arasında münakit ve bir delil anlaşması mahiyetinde olan Sigorta Poliçesi Genel Şartları ve T.T.K.’nın 1472 maddesinin amir hükmüne göre sigorta tazminatı ödediğinden sigortalısının haklarına halef olmuş aynı zamanda temlik alan sıfatıyla TTK Md.890 uyarınca yetkili mahkemelerden biri olan mahkemenizde işbu dava ikame edilmiş olduğu, sigortalıları ile davalı taraflar tacir olup aynı zamanda aralarındaki uyuşmazlık taşıma sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu, taşıma ilişkisine ilişkin hükümler Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş olmakla işbu dava ticari dava ve ticari dava olması hasebiyle “Zorunlu Arabuluculuk”a tabi olup arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlanması sebebiyle anlaşmamaya ilişkin “son tutanak” düzenlendiği, 96.041,39 TL sigorta tazminatının (Taşıyıcı CMR Konvansiyonu hükümlerine göre, sınırlı sorumlu olmak üzere) 04.05.2020 üdeme tarihinden itibaren işleyecek TCMB avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Ltd. Şti. vekili; müvekkili şirket dava dışı … A.Ş. İle yapılar anlaşma doğrultusunda ilgili envanterin taşınması hususunda anlaşmaya varmış ve söz konusu bu taşıma işi müvekkili firma tarafından … Şti. adlı şirkete verilmiş, … Ltd. Şti ise taşıma işini diğer davalı … Şti’ne vererek söz konusu taşıma işini yerine getirmiş, … Şti ile müvekkili arasında akdedilmiş olan sözleşme dilekçesi öncelikle huzurdaki iş bu davanın … Ştine ihbar edilmesini talep ettiklerini, meydana gelen olayda müvekkili şirketin herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığı, … AŞ tarafından gönderilen 09 Ocak 2020 tarihli Noter ihtarname ile ”100 m3 filler silo” da meydana gelen hasarin taraflarına karşılanması ihtar edilmiş, müvekkili şirket taşıma işinde görevli olan … Şti ne Noter ihtamame ile iş sahibi … A.Ş. zararlarının karşılanması talep edilmiş, kabul anlamına gelmemekle birlikte meydana gelen olayda herhangi bir zarar kaleminin tespit edilmesi halinde söz konusu zarardan … Şti ile … Şti birlikte sorumlu olacağı, müvekkili şirketin meydana gelen olayda herhangi bir kusur ve ihmali söz konusu olmadığı, bu nedenlerle husumet hatalı olarak müvekkili şirkete yönlendirilmiş, yine kabul anlarmına gelmemekle birlikte zaman aşımı itirazımızda söz konusu olduğu, bu nedenlerle müvekkili aleyhine açılmış olan iş bu davanın reddine karar verilmesi talep etme gereği hasıl olduğu, … Şti ne ihbar edilmesi ile davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili; açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, reddedilmesi gerektiğini, hasar ihbarının süresi içerisinde yapılmadığını, halefiyet hakkına sahip olduğunu iddia eden davacı tarafın emtianın hasarlı olarak teslim edildiğini yasanın öngördüğü hak düşürücü süre içerisinde usulüne uygun olarak ihbarda bulunduğunu ispat etmekle yükümlü olduğunu, meydana gelen hasarların gerçek sorumlusu dava dışı davacının sigortalısı ve diğer davalı şirket olduğunu, davacının sigortalısı tarafından yükleme ve boşaltma yapılmış tamamen kendi insiyatifleri ile taşıyıcının müdahalesine izin verilmediğini, davacının sigortalısı ve davalı şirket tarafından fiili taşıyıcıya yükleme ve boşaltma için müdahale şansı dahi bırakılmadığını, bundan dolayı müvekkili şirketin oluşan hasarlardan sorumlu tutulmasının düşünülemeyeceğini, davacının sigortalısınca yapılan yüklemelerde taşımaya konu emtianın üzerinde taşıyıcıyı yönlendirmesi gereken işaret veya numaralar da mevcut olmadığını ve mevcut olduğuna dair de hiçbir delile rastlanmadığını, davacı yanca sigorta kapsamı içerisinde olmadığı halde ödeme yapılmış olup davacının rücu edebileceği bir alacak bulunmadığını, davacının halefiyet şartını taşıması için öncelikle dava dışı sigortalı ile davacı arasındaki … kapsamında olması gerektiğini, fakat davacı şirket ile sigortalısı arasında da bir örneği mevcut olan Nakliyat Sigorta Poliçeleri, nitelikleri gereğince; riziko altına alınan emtia taşınması işlemi esnasında gönderici konumunda olan sigortalının aracın ve yükün türüne, özelliklerine has yükleme yapmak, istifleme yapmak, ambalajlama yapmak gibi yükümlülüklerini ihtiva ettiğini, bu tarz sözleşmelere göre, gönderici konumunda olan sigortalının, sıralanan yükümlülüklerinden herhangi birisinin ihlal etmesi neticesinde gerçekleşen riziko teminat kapsamı dışında kaldığını, davacının teminat kapsamında olmayan bir ödeme yaptığını, bundan kaynaklı olarak rücu/halefiyet hakkına sahip olmadığını, hasarın tamamen davacının sigortalısının kusurundan kaynaklandığını, müvekkili şirket’in gıyabında ve tamamen tek taraflı olarak hazırlatılmış olan ekspertiz raporlarında hatalı şekilde hesaplanan hasar bedellerini hiç bir şekilde kabul etmediklerini, hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere iddia olunan hasar miktarının fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davalı şirketlere ait ticaret sicil kayıtları, dava dışı … AŞ kayıtları, taraflar arasında düzenlenen taşıma sigorta sözleşmesi, hasar dosyası, 01/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi kurulu raporunda, işbu dosyaya konu uyuşmazlığa CMR Konvansiyonunun uygularma şartlarının mevcut olduğu, CMR Senedi’nin düzenlendiği, hem dava dışı gönderen … hem de taşıyıcı … tarafından imzalarıdığı, dolayısıyla, dava dışı gönderen … ile davalılardan taşıyıcı … arasında geçerli bir taşıma sözleşmesinin var olduğu sonucuna varıldığı, taraflar arasında ayrıca yapılmış bir taşıma sözleşmesi olmadığı için, yükleme, istilleme ve boşaltmaya ilişkin yükümlülükler hususunda taraflar arasında bir düzenleme yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, her ne kadar, davalılardan … tarafından yükte meydana gelen hasarın yükün yanlış yüklenmesinden kaynaklandığını iddia etmiş ise de, yükte oluşan hasarın yükleme veya istiflemeden meydana geldiğini sübuta erdirecek bir belge sunulmadığının tespit edildiği, yanlış yükleme ve istiflemeye dair herhangi bir belge sunmayan veya yanlış yükleme ve istilleme nedeniyle taşımayı kabul etmekten imtina imkanını kullanmayan taşıyıcının sorumlunun söz konusu olacağı, trafik zabıtasına veya genel kolluğa haber vermeden olay yerini terk eden …’nın çalıştırdığı kişi veya ifa yardımcısının ihmal suretiyle hareket ettiği sonucuna varıldığı, kusurun normatif takdirinin münhasıran mahkemeye ait olduğu, …’a karşı yöneltilen talebin sözleşmeye, …’ya karşı yöneltilen talebin haksız fiil hükümlerine, …’ya karşı yöneltilen talebin kanuna dayanacağı, … ile …’nın kanunun açık düzenlemesi gereği davacıya karşı müteselsilen sorumlu olacağı, buna mukabil …’nun ise TBK m. 61 genel düzenlemesine göre … ve … ile davacıya karşı müteselsiler sorumlu olacağı, davacı, dava dilekçesinin talep kısmında davasına konu talebi “96.041 39 TL sigorta tazminatı” şeklinde ifade etmiş olmakla, bu ifadenin, sigortacının (kanuni) halefiyete dayanıp dayanmadığı, kanuni halefiyete dayanıyor olduğu sonucuna varılacak olur ise geçerli fakat hukuki sonuç doğurması mümkün olmayan sigorta sözleşmesine dayalı ödemeden kaynaklı kanuni halefiyet iddiasının dinlenip dinlenemeyeceği, veya Yargıtay içtihatlarında işaret edilen “sigortacının hatır ödemesine dayalı olarak talepte bulunabilmesi için, bu ödemeyi sigortalısının zararının sigorta teminatı kapsamında olduğunu sanarak yapmasından kaynaklanması şartı’nın gerçekleştiğini göstermeye yarayan bir unsur olmakla davacı sigortacının hatır ödemesi temelli alacağın devri hükümlerine dayanıp dayanmadığı bakımından yorumlanması hususunda takdirin münhasıran mahkemeye ait olduğu, davacı’nın sigortalısı … tarafından davalılardan …’a 09.01.2020 tarihinde Ankara … Noterliğinin 09.01.2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderildiği; bu ihtarnamenin tebliğ edildiği tarih itibariyle feri alacak olan gecikme faizinin talep edilebilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda takdiriri münhasıran mahkemeye ait olacağı, alt taşıyıcı olan … bakımından ancak haksız fiil hükümlerine dayalı olarak talepte bulunulacağından, … bakımından faiz talebinin başlangıcının kaza tarihi olacağı, Kanuni halefiyet kabul edilecek olur ise, tahsilde mükerreriyete sebep vermemek kaydıyla, davalılardan …, sigorta teminatları kapsamında talep edilen 96.041,39 TL’den CMR m. 1771 ve TTK m. 875 gereğince, ve TTK m. 888/1/1 ve 3 gereği … ile müteselsilen, davalılardan … ise, sigorta teminatları kapsamında talep edilen 96.041,39 TL’den, TBK’da düzenlenen haksız ftil hükümleri gereğince, TBK m. 61’e göre … ve … ile teselsül teşkil etmek suretiyle, İhbar olunan …, sigorta teminatları kapsamında talep edilen 96.041,39 TL’den, CMR m. 17/3 ve TTK m. 879 gereğince, ve TTK m. 888/1/1 ve 3 gereği … ile müteselsilen, TTK m. 1472 gereği Davacıya karşı sorumlu olacağı, ihbar olunan …, sigorta teminatları kapsamında talep edilen 96.041,39 TL’den, hasar tarihi itibariyle geçerli EUR kuru esas alınmak suretiyle 500 EUR’un tenzili suretiyle bulunacak miktardan, TFK m. 1478 gereğince … ife birlikte sorumlu olacağı, ancak gerçekleştiği iddia edilen kazanın tarihi bilinmediği için, 500 EUR’un Türk Lirasına çevrilmesine esas alınabilecek tarih de tespit edilemediğinden muafiyet miktarı konusunda Heyetimizce bir hesaplama yapılamadığı, hatır ödemesi kabul edilecek olur ise, tahsilde mükerreriyete sebep vermemek kaydıyla, davalılardan …, taşıma sözleşmesinin kötü ifası nedeniyle, kar kaybı da dahit olacak, fakat sovtaj bedeli düşülecek şekilde, 105.743,93 TL’den, … ile müteselsilen, davalılardan …, haksız flil nedeniyle, kar kaybı da dahil olacak, sovtaj bedeli düşülecek şekilde, 105.,743,93 TL’den, … ve … ile müteselsilen, ihbar olunan …, kanunun açık düzenlemesi (TTK m, 888/1.1) gereğince, kar kaybı da dahil olacak, fakat sovtaj bedeli düşülecek şekilde, 105.743,93 TL’den, … ile müteselsilen sorumlu olacağı, ihbar olunan …, sigorta teminatları kapsamında talep edilen 105.743,93 TL’den, hasar tarihi itibariyle geçerli EUR kuru esas alınmak suretiyle 500 EUR’un tenzili suretiyle bulunacak miktardan, TTK m. 1478 gereğince … ile birlikte sorumlu olacağı, ancak gerçekleştiği iddia edilen kazanın tarihi bilinmediği için, 500 EUR’un Türk Lirasına çevrilmesine esas alınabilecek tarih de tespit edilemediğinden muafiyet miktarı konusunda heyetçe bir hesaplama yapılamadığı, rücuen tazminat davalarında faizin işlemeye başladığı gün olarak, sigortacının kendi sigortalısına ödeme yaptığı gün esas alınmakla, davacı tarafından, dava dışı sigortalısı …’ye yapılan 96.041,39 TL’ye, ödeme tarihi olan 04.05.2020’den işbu davanım açıldığı 10.03.2021 tarihine kadar CMR m. 27/1’de belirtilen %5 oran üzerinden işlemiş faiz taplamının 4.135,12 TL olacağı, bu durumda, davacı tarafından talep edilen Asıl Alacak 96.041,39 TL ile İşlemiş Faiz Miktarı olan 4.135,12 TL’nin toplamının 100,176,51 TL olacağı, Sayın Mahkeme tarafından, davacının işbu davadaki taleplerine alacağın temliki hükümlerinin uygulanmasına karar verilecek olur ise, Davacının, işbu dava tarihi olan 10.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %5 faize hak kazanacağı, bu hususurn ilam sonrasındaki icra aşamasını ilgilendirmesi nedeniyle Heyetçe herhangi bir hesaplama yapılmadığı, taşıyıcının sorumluluğunun üst sınırının 95.970,00 TL olduğu, davacının asıl alacak talebinin sorumluluk üst sınırı denetimine takıldığı, Kanuni Halafiyet’e göre: 96.041,39 TL— 95.970,00- — 71,39 TL’lik, Hatır Ödemesi’ne göre: 105.743,93 TL — 95.970,00 – 9.773,93 TL’lik kısımlar, sorumluluk sınırının üstünde kaldığından Davacı talep edilemeyeceği, davacının talebi sorumluluk sınırının üstüne kaldığından, CMR m. 29 ve TTK m. 886’da düzenlenen sorumluluğu sınırlama hakkı düzenlemelerine bakılmasının icap edeceği, dosya münderecatından, 81FL994 nolu dorsenin sürücüsünün filler silo’daki zarara CMR gereğince kendi fena hareketinden veya kasti fena harekete muadil addedilen kusurundan, TTK gereğince kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiil veya ihmalinin neticesinde sebep olduğunu gösterecek bir bilgi veya belgeye rastlanılmamış olmakla, bu hususta nihai takdirin mahkemeye ait olacağı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, davacının taşıma sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödediği tazminatın zarar sorumlularından rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Davacı yan, … ve ona tekaddüm eden JCC (A) Klozu hükümleri kapsamında, dava dışı … A.Ş. adına sigortalı bir set/50 parçadan oluşan … oluşturan parçalar, makinalar, motorlar, silo, yedek parça emtiasını, akdi taşıyıcı davalı … Şti.’nin taşıma taahhüdü altında, fiili taşıyıcı davalı … tarafından … – …’ya taşınmak üzere tam ve sağlam teslim edildiğini, 22.12.2019 tarihinde, sevkiyatın … ayağında … plakalı dorsede yüklü 100 m3 kapasitesindeki … Sitonun ön üst köşe kısmının köprüye çarpması sonucu, tankın ezilmek suretiyle ağır hasarlanması neticesinde zarar meydana geldiğini, zararın 105.743,93TL olarak tespit edildiğini ve bu tutarın sigortalıya ödendiğini, davalıların %10 ilave kardan sorumlu olmadıklarını iddia ederek ödenen bedelden 96.041,39TL’nin davalılardan rücuen tazminini talep etmiştir.
Taşımaya konu emtiaların davacı tarafından 12/12/2019 tanzim tarihli Nakliyat … ile sigortalandığı, sigortalının … A.Ş. olduğu dosyada mübrez poliçe suretinden tespit edilmiştir.
Dava dışı sigortalı … A.Ş. tarafından dava dışı … – … isimli firma adına tanzim edilen 11/12/2019 tarihli faturanın CIP teslim şartlı olduğu görülmüştür.
CIP satış türü, taşıma ve sigorta bedeli ödenmiş olarak yapılan satış ve teslim şeklini ifade etmektedir. Buna göre, taşıma sözleşmesi satıcı-gönderici tarafından yapılıp, alıcının taşıma sırasındaki hasar riskini karşılayacak sigorta poliçesinin de alıcı nam ve hesabına satıcı tarafından yaptırılması gerekmektedir. CIP satışta hasarın alıcıya geçmesi nedeniyle rizikodan sonra sigortacının sigortalı konumundaki alıcıya ödemede bulunması gerekmekte olup, bu koşullar altında sigortacının halefiyet hakkı doğacaktır. CIP satışa konu poliçede sigortalı, satıcı-gönderici olması durumunda satış yapan sigortalıya sigorta bedelinin ödenmesi, sigortalının mal bedelini tahsil edememiş olmasına bağlıdır(Yargıtay 11. H.D.’nin 23.05.2019 tarih ve 2017/3866 E.- 2019/4119 K.).
Somut olayda, davaya dayanak poliçede sigortalı, satıcı-gönderici … A.Ş. olup böyle bir durumda satış yapan sigortalıya sigorta bedelinin ödenmesi, sigortalının mal bedelini tahsil edememiş olmasına bağlıdır. Bu kapsamda dava dışı … A.Ş.’ne müzekkere yazılarak 11/12/2019 tarihli, CIP teslim şartlı fatura bedelinin dava dışı … – … isimli firmadan tahsil edilip edilmediği sorulmuş ve buna ilişkin kayıtların bir suretinin gönderilmesi istenmiştir. Müzekkereye verilen 08/06/2022 tarihli cevabı yazı ve ekindeki 30/09/2019, 02/12/2019 ve 03/12/2019 tarihli defter kayıtlarından fatura bedelinin … – … isimli firmadan tahsil edildiği tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.
Alıcı … – … isimli firma tarafından yapılan ödeme neticesinde sigortalı … A.Ş.’nin satılan mal üzerindeki menfaatinin sona ermesine göre davacı sigorta şirketinin sigortalıya sigorta bedelini ödeme koşulları ve TTK 1472. maddesinde düzenlenen sigortalının haklarına halef olarak rücu edebilmenin yasal koşulları oluşmadığı, taşıma süresince hasar ve zayi oluşması halinde tazminat alacaklısının satıcı değil alıcı olması gerektiği anlaşılmakla halefiyete dayalı olarak açılan işbu davada davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/13695 E. 2018/4957 K. ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2018/942 E. 2019/1492 K. Sayılı kararı)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN AKTİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.640,15TL harçtan mahsubu ile artan 1.559,45TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.129,49TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı … Şti. tarafından yatırılan 150,00TL delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 7/2 uyarınca 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.20/09/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı