Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/186 E. 2022/156 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/186 Esas – 2022/156
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/186 Esas
KARAR NO : 2022/156
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
K. YAZIM TARİHİ: 03/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalı/borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu yanın, müvekkiline ticari defterler ve icra dosyasında mevcut mutabakat metninden anlaşılacağı üzere 23.816,64 TL borçlu olduğunu, ancak müvekkilince talep edilmesine rağmen borçlu yanın işbu 23.816,64 TL’lik borcunu ödemediğini, bunun üzerine … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takip dosyasıyla ilamsız icra takibine başlanıldığını, ancak davalı/borçlu tarafın yetki itirazında bulunmuş olduğundan, talepleri üzerine dosyanın, yetkili icra müdürlüğü olarak gösterilen Ankara Batı İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasından davalı/borçlu yana ödeme emri tebliğe çıkarılmışsa da, borçlu yan tekrardan haksız ve yersiz olarak işbu icra takip dosyasına itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, halihazırda davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali için işbu davayı ikame etme zarureti doğduğunu, tüm bu nedenlerle her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulü ile davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket’in davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin davacıya davaya konu icra takibi nedeniyle borcu bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafından başlatılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, tarafların ticari defterleri incelendiğinde davalının davacıya borçlu olmadığının anlaşılacağını, uyuşmazlığa konu alacağın likit bir alacak olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden somut olayda %20 oranında icra inkâr tazminatı talep edilemeyeceğini, davaya konu olayda –borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla- yargı kararlarında nitelendirildiği üzere, kendi başına belirlenebilecek nitelikte bir borç olmadığından ortada likit nitelikte bir alacak mevcut olmadığını, bu bağlamda hiçbir şekilde davayı ve borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafından borcu olmayan davalı şirkete karşı haksız yere icra takibine geçildiği gibi bir de icra inkâr tazminatı talep edilmesinin yapılacak yargılama neticesinde hukuka aykırı olduğunun açıkça anlaşılacağını, bu nedenlerle talep edilen icra inkâr tazminatı hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının somut olayda kötü niyetli olduğundan müvekkili şirket lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılan Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibine Müvekkil Şirket tarafından yapılan itirazın kabulü ile iş bu davanın reddine, somut olayda kötü niyet tazminatının şartları oluştuğundan icra takibine konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, BA-BS Formları, tarafların vergi kayıtları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi bakımından talimat yolu ile aldırılan bilirkişi 31/10/2021 tarihli raporu ile özetle; Davacı … … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … Vergi Kimlik Numaralı Gelir Vergisi Mükellefi iken 31.12.2018 tarihinde ticari faaliyetine son verdiğini, davalı … Tic.AŞ … Vergi Dairesi Müdürlüğünun … Vergi Kimlik Numaralı Kurumlar Vergisi Mükellefi olduğu, davacıya ait 2017/2018 yılı ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; 2016 yılından devreden 24.494,75.-TL bakiye kaydına göre davacı ve davalı arasındaki ticari ilişkinin öteden beri devam ettiğinin tespit edildiği, davacı …’in ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde, davacı … tarafından 2017 ve 2018 yılı içerisinde davalı … Tic.AŞ adına düzenlenen 5 adet iade faturası 38.949,19.-TL, Verilen Çek 500.000.-TL, Nakit Ödeme 62.431,42.-TL Toplam 601.380,60.-TL borç kaydedildiği, davalı … Tic.AŞ’nin … nolu hesaba 2016 yılından devreden 24.494,75.-TL alacak bakiyesi ile 2017 yılı içerisinde davacı adına düzenlenen 37 Adet fatura tutarı 560.889.17.-TL Toplam 585.383,92.-TL alacak kaydı yapıldığı, davacı ticari defter kayıtlarına göre davacı alacağının 20.014,14.-TL olduğunun hesap edildiği, … Vergi Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 16.03.2021 tarih … sayılı yazıları ekinde gönderilen davalı … Tic.AŞ’nin Form BA/BS raporunda kayıtlı bulunan BA Formu fatura adet ve tutarı ile BS Formu fatura adet ve tutarlarının dava konusu alacakla ilgili olduğu görüldüğü, davacı …’in ticari defterlerinin gerek 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, Gerekse 2013 sayılı VUK tasdik hükümleri gereğince açılış ve kapanış tasdiklerini kanuni süresinde yapılmış ve Ticari defterler Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine uygun tutulduğu, ticari defterlerin delil kabul edilip edilmemesinin mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi yapılan bilirkişi incelemesinde sonunda bilirkişi 27/01/2022 tarihli raporu ile özetle; yapılan inceleme sonucunda; 19.07.2019 takip tarihi itibariyle davalının davacı tarafa 20.014,14 borcu bulunduğu, davacının söz konusu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede avans faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep edebileceği, icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıları temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi ihtarname ya da iadeli taahhütlü mektuba rastlanmadığından işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, ticari satımdan kaynaklı bakiye alacağının tahsiline yönelik başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili iddiasında davalı/borçlu yanın, ticari defterler ve icra dosyasında mevcut mutabakat metninden anlaşılacağı üzere 23.816,64 TL borçlu olduğunu iddia ettiği, davalı vekili savunmasında borcu olmadığına yönelik savunmada bulunmuştur.
Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, BA-BS Formları, tarafların vergi kayıtları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davalı tarafın 2020 ve 2021 yılları sonu itibariyle 20.414,12 TL bakiye borcu bulunmaktadır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ticari defter kaydı üzerinden yapılan BA/BS karşılaştırmasında davalı tarafından davacı adına düzenlenen ve defter kayıtlarına işlenen toplam fatura adedi 37 adet fatura 475.909,80 TL olup 21.12.2017 tarih … nolu fatura tutarı 3802,50 TL BA/BS formu bildirim yükümlülüğü kapsamında bulunmadığından davacı BS bildirimine dahil edilmediği ve 2017 yılı 36 adet 472.103,00 TL davalı tarafından beyan edilen BS formu ile uyumlu olduğu, yine 2017 yılı içerisinde Davacı … tarafından Davalı adına düzenlenen 5 adet satış fatura tutarı 36.412,41 TL +KDV olup, 03.01.2017 tarih … nolu fatura tutarı 3.404,62 TL BA/BS formu bildirim yükümlülüğü kapsamında bulunmadığından davacı BA bildirimine dahil edilmediği ve 2017 yılı 4 adet 33.007,00 TL davalı tarafından beyan edilen BA formu ile uyumlu olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. İş bu kapsamda Tarafların BA/BS beyannamelerine yansıyan belge sayısı ve tutarlarına bakıldığında da ticari defterlerle uyumlu olduğu nitekim davalının ticari ilişkiden kaynaklı malı teslim almadığına yönelik bir iddiasının bulunmadığı, ba-bs formları ile mal alış satış yapıldığının ispatlandığı, davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması nedeniyle kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı ,kayıtlarına işlediği fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek ispat yükü davalıda olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı ve Davacı ticari defter kayıtlarına göre 19.07.2019 takip tarihi itibariyle davalının davacı tarafa 20.014,14 borcu bulunduğu tespit edilmiştir. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında da ödeme günü kararlaştırılmadığı gibi davalıyı temerrüte düşürmek için ihtar gönderildiği de iddia ve ispat olunmadığından davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamayacağından işlemiş faiz talebinin de reddine karar verilerek taraf ticari defterleri ile tespit edilen bakiye asıl alacak talebinin 20.014,14 TL olduğu bu kapsamda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek borçlunun takibe itirazının 20.014,14 TL üzerinden iptaline ve takibin devamına karar verildiği, asıl alacak miktarının likit ve borçlusu tarafından belirlenebilir olması sebebiyle bakiye asıl alacak talebi olan 20.014,14 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe itirazın 20.014,14 TL üzerinden iptaline, takibin devamına,
Fazlaya dair istemin reddine,
2-20.014,14 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.367,17 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 333,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.033,80 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 333,37 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 401,17 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliği ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın kabul-red oranına belirlenen 957,12 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 362,88 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 115,80 TL tebligat ve posta gideri, 1.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.315,80 TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre belirlenen 954,07 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/02/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.