Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/181 E. 2021/363 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/181 Esas – 2021/363

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/181
KARAR NO : 2021/363

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 09/03/2021
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
K.YAZIM TARİHİ : 31/05/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; …nün … sicil no ile kayıtlı olup, Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesi … esasta müvekkili şirket aleyhine açılan esas ve karşılık davanın yargılama süreci içinde 6552 sayılı Kanunun 134. maddesi ile 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 10. maddede belirtilen süre içinde müvekkili şirket sermayesini asgari tutar ile yükseltmediği için davalı … tarafından TTK 7. maddesine göre 03.2.2015 tarihinde ticaret sicilden resen silinmiş olduğunu, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas ve 2021/150 karar sayılı bozma Kararı ile anlaşıldığından ve dava devam ettiğini belirterek, müvekkili şirketin ihyasına ve ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı kurum mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen şirketin 6102 sayılı TTK’nuun geçici 10. maddesi kapsamında sermayesinini arttırmadığı için geçici 7. maddenin b bendi uyarınca usulüne uygun resen terkin edildiğini, 03/07/2014 tarihinde şirket adresine tebliğ yapıldığını, ancak 05/08/2014 tarihinde müdürlüğe iade edildiğini, aynı zamanda 07/07/2014 tarihli ve … sayılı TTSG’de şirkete 2 ay içindi bildirimde bulunmadığı takdirde mühfesih sayılacağının ilanen tebliğ edildiği, şirketlerin 6102 sayılı TTK’nun 31. Maddesi uyarınca, tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliği tescil ettirmesi gerektiğini, ancak şirketler adres değişikliğinin tescili zorunluluklarını yerine getirmediğinden bu konudaki sorumluluğun…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…şirket yetkililerine ait olduğunu, şirketin kendisine bildirilen 2 aylık sürede münfesih olmadığını belgeleyen hiçbir evrak ibraz etmediğinden, 06/02/2015 tarih ve … sayılı TTSG’de yapılan ilan ile sicilden resin terkin edildiğini, şirketin borç ve alacak durumunun kurumca bilinmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden taraflarına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, davalı şirketin sicil özeti bilgileri ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Talep, Ticaret Sicilinden terkin edilen şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
… tarafından verilen cevapla, talebe konu edilen şirketin TTK’nun hükümlerince münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen kendilerine yapılan ihtar ve 07/10/2013 tarih ve 8420 sayılı ile 07/04/2014 tarihli ve … sayılı nüshalarında yayınlanan ilan ile yapılan ihtara rağmen ve 6552 sayılı kanunun 134. maddesi ile 6102 sayılı kanunun geçici 10. maddesinde belirlenen sürede sermayelerini asgari tutara yükseltmedikleri tespit edilen ve 03/02/2015 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiği tescil edilerek TTSG’nin 06/02/2015 tarih ve … sayısında ilan edildiğini bildirilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup, anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Dava ehliyeti; 6100 sayılı HMK 51. maddede açıkça düzenlenmiş olup kişinin kendisi veya yetkili kılacağı bir temsilci aracılığı ile bir davayı takip etme ve usul işlemlerini yapma ehliyetini ifade eder. Dava ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki TMK’nın 9. maddesinde düzenlenen medeni hakları kullanma (fiil) ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır. Buna göre; medeni hakları kullanma ehliyeti bulunan her gerçek ya da tüzel kişi dava ehliyetine sahip kabul edilmelidir. 6100 sayılı HMK 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Dava şartları davanın başlangıcından sonuna kadar bulunması gereken şartlardır. Bir başka deyişle dava açan ve davalı konumunda bulunan her gerçek yada tüzel kişi davanın devamı ve hüküm kesinleşinceye kadar bu ehliyetini korumuş olmalıdır.
Bu hükümler ve açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davanın açıldığı tarih itibariyle davacı şirketin sicilden resen terkin edildiği anlaşılmakla dava ehliyeti ortadan kalkmış durumdadır. Bu husus taraf teşkiline ve dava şartlarına ilişkin bulunduğundan davanın her aşamasında resen nazara alınması gereken bir durumdur. Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında mevcut Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 22/01/2021 tarihli ve … esas, 2021/150 karar sayılı ilamında bu husus belirtilerek, davacı/karşı davalılar … ve … vekiline davalı/karşı davalı şirketin…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…ihyasını sağlamak üzere makul ve kesin bir süre verilip ihyasını sağladıktan sonra yargılamaya devam ederek sonucuna uygun bir karar verilmesi istenilmesine rağmen, somut olayda dava, dava ehliyeti ortadan kalkmış olan …. Tes. Teks. Gıda Paz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından açıldığından ve davacı şirketin dava ehliyeti bulunmadığından davacının açtığı şirketin ihyası davasının aktif husumet ehliyeti olmadığından reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı şirketin ihyası davasının AKTİF HUSUMET EHLİYETİ OLMADIĞINDAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı İstinaf kanun yolu açık olmak üzere ( kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle İstinaf kanun yoluna başvurabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı ) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/05/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza