Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/166 E. 2022/427 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/166 Esas – 2022/427
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/166 Esas
KARAR NO : 2022/427
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ: 12/05/2022
K.YAZIM TARİHİ : 13/06/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü Karayolları Trafik Kanunu 56/1-C maddesi kuralının ihlal edildiğini, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde … araç sürücüsünün, tam ve asli (%100) kusurlu olduğunu, davacı müvekkiline ait aracın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, madde 88 “e “göre bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” şeklinde olduğunu, bu kapsamda dava konusu kazaya sebep olan … plakalı aracın ZMMS poliçesini tanzim eden … A.Ş.’nin davacı müvekkilinin sahibi olduğu … plakalı araçta ortaya çıkan maddi zararlarını tazminle yükümlü durumda olduğunu, kaza sonrası müvekkiline ait araçta oluşan hasarın onarım ve tamir masrafları, kazaya karışan diğer araç olan … plakalı aracın ZMMS poliçesini tanzim eden davalı … A.Ş.’den talep edildiğini, bu kapsamda … A.Ş. tarafından hasar dosyası açıldığını ve müvekkiline ait araçta hasar tespit edildiğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkile ait … plaka sayılı araç hasara uğradığını, müvekkiline ait … plaka sayılı aracın onarımına ve geçmiş hasar kayıtlarına ilişkin bilgilerin istenerek değer kaybı bedelinin belirlenmesi gerektiğini, Yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince, müvekkiline ait araçtaki değer kaybı zararının tespiti için aracın kazasız piyasa değeri ile kazadan sonraki onarılmış halinin piyasa değerinin tespit edilerek aradaki farka göre değer kaybı zararının tespit edilmesi için bilirkişi raporu alınmasının talep edildiğini, başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını ancak davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı belirtildiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 18.10.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyie davacıya ait … plakalı araçta oluşan maddi hasar sonucu ortaya çıkan; 100,00 TL değer kaybı zararı bedelinin davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 07/04/2022 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve değer kaybı tazminatı talebini 5.000,00 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkili şirket tarafından da yürürlükte olan kanun ve yönetmeliğe göre hesaplama yapılmış ve aracın kaza tarihindeki km’si 165.000 üzeri olduğundan davacı tarafa ait araçta değer kaybı olmadığı tespit edilmiş ve talepleri reddedildiğini, zarar gören araçta meydana gelen değer kaybının belirlenebilmesi için 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları uyarınca kriterler çerçevesinde bir hesaplama yapılması gerektiğini, öncelikle, araçların kusur durumlarının, aracın yaşının, daha önce yapmış olduğu kazaların, 2. el olup olmadığının vs. hususların tespiti gerektiğini, değer kaybına neden olan zararın dava konusu kazadan önce meydana gelmiş hasarlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti ile bu hususlarının tümüyle araştırılması gerektiğini, trafik sigorta poliçelerinde değer kaybı talepleri maddi teminat limitinin en fazla %15’ine kadar olabileceği, trafik sigortası genel şartlarında gerekli belgeler ile sigortacıya başvurulmasının akabinde sigortacının meydana gelen zararları kendisine ihbar tarihinden itibaren sekiz iş gününde ödenmesi gerektiği hükme bağlanmış olup, dava açılmadan önce müvekkilin temerrüde düşürülmesi gerektiğini, bu nedenle kaza tarihinden itibaren faiz taleplerinin reddi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine, kusur durumlarının bilirkişi marifeti ile tespitine, ekspertiz ücreti taleplerinin reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, davacıya ait aracın tramer kaydı, 14/09/2021 tarihli bilirkişi raporu, 24/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporu, 04/03/2022 tarihli ikinci bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, meydana gelen bu “Maddi Hasarlı Trafik Kazası” olayında, davalı sigorta şirketinin sigortalı … plakalı araç sürücüsü olan …; sorumluluğu itibariyle asli ve tam kusurlu (%100 oranında) olduğu, aynı bu kazada olaya karışan, diğer … plakalı araç (arkadan çarpılan) ve … plakalı araç sürücülerinin herhangi bir kusur ihlalinin olmadığı, davaya konu bu aracın meydana gelen bu kazada oluşan hasara bağlı değişen parçalara göre ve modeli, yaşı, km’si yönüyle 2.el piyasasında bir değer kaybına uğramayacağı belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda, meydana gelen bu “Maddi Haşarlı Trafik Kazası” olayında, davalı sigorta şirketinin sigortalı … plakalı araç sürücüsü olan …; sorumluluğu itibariyle asli ve tam kusurlu (%100 oranında) olduğu, aynı bu kazada olaya karışan, diğer … plakalı araç farkadan çarpılan) ve … plakalı araç sürücülerinin herhangi bir kusur ihlalinin olmadığı, davaya konu bu aracın meydana gelen bu kazada oluşan hasara bağlı değişen parçalara göre ve modeli, yaşı, km’si yönüyle 2.el piyasasında bir değer kaybına uğramayacağı belirtilmişse de, dava dosyasına bu aracın satış bedeli kazandırıldığında, belirlenen değerler dahilinde ve nispi metot uygulanarak bir değer kaybı hesabı yapılabileceği belirtilmiştir.
İkinci bilirkişi raporunda, davaya konu araçta ilgili kaza sonrası yapılan onarım nedeniyle değer kaybı oluştuğu, oluşan değer kaybı miktarının 5.000,00TL olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
18/10/2020 tarihinde, davacının maliki olduğu, dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı sigorta şirketince sigortalı olan, dava dışı … yönetimindeki … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
… plakalı aracın, 04/11/2019 – 04/11/2020 tarihleri arasında, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketince sigortalı olduğu, maddi hasarlarda poliçe teminat limitinin araç başına 39.000,00TL(kaza tarihinde 41.000,00TL) olduğu, davacı tarafça dava öncesinde davalı sigorta şirketine başvurulduğu, başvurunun 01/12/2020 tarihinde tebliğ olduğu, tebliğ tarihine 8 iş günü eklendiğinde davalının 14/12/2020 tarihinde temerrüte düştüğü, davalı sigorta şirketince 16/11/2020 tarihinde davacıya 11.235,00TL hasar ödemesi yapıldığı, ancak değer kaybına yönelik herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamına göre somut olaya ilişkin kazanın; dava dışı … yönetimindeki … plaka sayılı araçla … Caddesini takiben … istikametine seyri sırasında … girişi kavşağında önünde bulunan … plakalı araca önce, daha sonra … plakalı araca çarpması sonucu meydana geldiği anlaşılmıştır. Açıklanan şekilde meydana gelen kazada dava dışı …’un kavşağa yaklaşırken hızını azaltarak dikkatli ve tedbirli şekilde seyrine devam etmesi, seyri sırasında önündeki araçla güvenli takip mesafesini koruması gerekirken bu kurallara riayet etmediğinden kazanın meydana gelmesinde %100 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ın ise tespit edilen bir kural ihlali bulunmadığından kazanın meydana gelmesinde tarafına atfı kabil kusur bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Kusur tespiti yönünden 13/09/2021 tanzim tarihli rapora itibar edilmiştir. Davacı yanın talep etmiş olduğu değer kaybı yönünden ise 13/09/2021 tanzim tarihli kök ve 24/12/2021 tanzim tarihli ek rapor hüküm kurmaya elverişli olmayıp mahkememizce verilen talimata rağmen nispi metoda göre değer kaybı hesaplaması yapıldığından rapor değer kaybı hesaplamaları yönünden hükme esas alınmamıştır. An
Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihinde 2019/40 Esas – 202/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 03.12.2020 tarih 2019/6271E -2020/8104K). Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir. Dava tarihinden sonra 19.06.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7327 sayılı Kanunun 18. maddesiyle KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişiklikle bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı olarak dikkate alınarak…. hesaplanır” ibareleri eklenmek suretiyle Anayasa Mahkemesinin iptal kararına uygun şekilde bir düzenleme yapılmıştır. Böylelikle poliçe tarihi itibariyle ister eski genel şartlar ister yeni genel şartlar yürürlükte olsun her halükarda Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı tazminatı hesaplanması gerekmektedir. Bu nedenle yeni bir bilirkişiden açıklanan şekilde hesaplama yapılmak üzere yeni bir rapor alınmış, düzenlenen 02/03/2022 tanzim tarihli rapor, gerekçeli ve denetime elverişli, mahkememiz talimatına uygun olarak düzenlendiğinden hükme esas alınmıştır. Bu itibarla alınan ikince raporla davacının aracında oluşan değer kaybının 5.000,00TL olduğu tespit edildiğinden davacı vekilinin ıslah dilekçesi gözetilerek davanın kabulüne, 5.000,00TL araç değer kaybının temerrüt tarihi olan 14/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kararın miktar itibariyle kesin olacağı düşünülmekteyse de 15/04/2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24/02/2022 tarih 2021/34 Esas 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı HMK’nın 341. Maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi iptal edildiğinden istinaf kanun yolu açık olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 5.000,00TL araç değer kaybının temerrüt tarihi olan 14/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
2-Alınması gereken 341,55TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harç ile ıslah ile alınan 83,70TL harcın mahsubu ile bakiye 198,55TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı ile 83,70TL ıslah harcı olmak üzere toplam 210,80TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 91,80TL tebligat ve posta gideri ile 1.100,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.191,80TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince takdir ve hesap edilen 5.000,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/05/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı