Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/162 E. 2022/56 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/162 Esas – 2022/56
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/162 Esas
KARAR NO : 2022/56
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 02/03/2021
KARAR TARİHİ: 13/01/2022
K. YAZIM TARİHİ: 03/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;müvekkili hakkında davalılardan … tarafından Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile yine diğer davalı … tarafından da Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığını, müvekkilinin davalılara herhangi bir borcu bulunmadığını, başlatılan icra takiplerine konu bonoların hukuki dayanağı bulunmadığını, müvekkilinin eşinin vefat ettiğini, müvekkilinin davalılardan … ile evlenmek için tanıştırıldığını ve birkez görüştüğünü, müvekkilinin davalı ile 2. görüşmeye gittiğinde icra takiplerine konu bonolarında olduğu bir kısım evraklar diğer davalı ile birlikte zorla imzalattırıldığını, ayrıca müvekkilinin bu görüşmede maaş kartı, telefonu ve kimlik kartının davalılar tarafından zorla alıkonulduğunu, davalıların bu süreçten sonra telefonlarına internet bankacılığı kurarak müvekkilinin maaşının bir kısmını nakit olarak çektiğini bir kısmını da kendi ve yakınlarının hesaplarına aktardıklarını, davalıların müvekkiline sadece boş olarak imzalattıkları bonoları kendileri rakam, düzenleme ve vade tarihini doldurarak icra takibine koyduklarını, takibe konu bonoların müvekkili tarafından doldurulmadığının senet metinlerinden açıkca gözüktüğünü, müvekkilinin davalılar hakkında Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunmuş olup bu şikayet halen Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numarası ile devam ettiğini, davalılar ile müvekkili arasında herhangi bir akrabalık, tanışıklık , alışveriş söz konusu olmadığını, bu nedenle davaya konu bonolardaki miktarı davalıların müvekkiline vermesinin söz konusu olmadığını, ayrıca davalıların bu miktar yüksek meblağ borç verecek maddi durumları bulunmadığı davalıların ekonomik sosyal durum araştırması yapıldığında ortaya çıkacağını, davalılar tarafından verilmiş nakit bir paranın da söz konusu olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E, … E. Sayılı icra takiplerinden kaynaklı müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve ücreti vekalerin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının iddialarının borçtan kurtulmak, müvekkillerinin alacaklarına kavuşmalarını engellemek amacıyla yapılan, soyut ve gerçeklikten uzak bir iddia olduğunu, davacı tarafından Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyası ile yapmış olduğu şikayet incelendiğinde de soyut iddialarla müvekkillerine ithamda bulunduğu, iddia ettiği vakaları ispata yarar herhangi somut bir delil ibraz etmediğini, ayrıca, her ne kadar davacının, takiplere konu senetlerin kendisinden zorla alındığını iddia etmekteyse de icra takipleri başlatılıncaya kadar şikayette bulunmadığını, senetlerin kendisinden cebri icra yoluyla tahsili tehdidi hissettiğinde ise gerçeğe aykırı iddialarla borca itiraz ettiğini, sırf bu hususun dahi davacının kötü niyetli hareket ettiğinin kanıtı niteliğinde olduğunu, davacı, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ve … Esas sayılı icra dosyalarının dayanağı senetlerde bulunan imzasını inkar etmemiş, imzası ikrar edilmiş resmi senetlerde yazılı borcu ödediğine dair ise herhangi bir iddiada bulunmadığı gibi, ödemeye ilişkin belge de ibraz etmemiş olduğunu, dava konusu olayda iddiaların yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle, usul ve yasaya aykırı davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, İİK 72 maddeye göre açılmış menfi tespit davasıdır. Dava irade bozukluğuna ve bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddialarına dayalıdır.Davalılardan … tarafından Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile yine diğer davalı … tarafından da Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip dosyalarına esas 10.000,00TL miktarlı 08/12/2020 tanzim tarihli 08/12/2020 vade tarihli senette davalı …’nin lehtar davacının keşideci olduğu, 75.000,00TL Miktarlı 05/08/2020 tanzim tarihli 09/09/2020 vade tarihli senetten kaynaklı da davacının keşideci davalı …’in lehtar olduğu görülmüştür. Davacının bono altındaki imzanın kendisine ait olmakla birlikte bononun kendisine zorla imzalattırıldığını ve bono üzerindeki imzadan başka hiçbir rakam ve yazının kendisine ait olmadığını beyan etmiş, davalı ise iddiaların gerçeği yansıtmadığını, senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğini ve unsurlarının tam olduğunu açıklamıştır.
Gerek öğretide ve gerekse Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hâkiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hâkiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.1.975 tarihli, 1971/T-406 E. ve 1975/1 K; 23.1.1985 tarihli, 1983/10-372 E. ve 1985/21 K.; 27.04.2011 tarihli, 2011/17-50 E. ve 2011/231 K.; 03.04.2013 tarihli, 2012/19-873 E.,2013/433 K. sayılı kararları). Bu kapsamda yapılan değerlendirme ile irade bozukluğu olduğuna yönelik iddiaya yönelik soruşturma dosyası incelendiğinde soyut beyan dışında maddi olguyu ispata yarar delil bulunmadığından, senet üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde de senede irade fesada uğratılarak imzalandırıldığına yönelik maddi olgu tespit edilemediği imzanın davacının el ürünü olduğundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. İş bu kapsamda senedin zorla imzalatıldığına yönelik delil bulunmadığından TBK 37 gereği korkutma hükümleri değerlendirilmemiştir.
TTK’nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bononun tedavüle çıkarken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı vade, tanzim gibi tarihler gerçekliğini ve varlığını korur. Bu durumda borçlunun, bonoyu kendisinin doldurmadığı yönündeki iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İspat yükü davacıdadır. Davacı senetteki imzasını inkar etmemiştir. (Yargıtay HGK. 26.02.2003 tarih ve 2003/19-135 E. 2003/105 K. sayılı kararı, 12. Hukuk dairesinin 13/03/2018 tarih 2016/29248 esas 2018/2442 karar). Bu durumda senet tedavüle çıktığında tüm unsurlarının bulunmasının zorunlu olduğunu, görünüşe itimat prensibi gereği boş bono veren borçlunun sonuçlarına katlanması gerektiği, uyuşmazlık konusu senette 6102 sayılı TTK’nın 776. maddesinde belirtilen tüm yasal zorunlu unsurlar bulunduğundan senedin bono vasfında olduğu, Bu durumda takibe konu belgenin hata, hile vs. ile alındığı ve imza tarihinde hukuki ehliyete sahip olunmadığı kanıtlanamadığına göre senet davacı için bağlayıcıdır. Senede karşı ileri sürülen iddiaların senetle ispat zorunluluğu vardır. Davaya konu senedin aksinin yazılı delil ile ispatı gerekirken, davacının geçerli bir delil ibraz etmemesi nedeni ile kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.451,59 TL harçtan mahsubu ile artan 1.370,89 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 11.850,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/01/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.