Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/144 E. 2022/962 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/144 Esas – 2022/962
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/144 Esas
KARAR NO : 2022/962

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ: 25/10/2022
K.YAZIM TARİHİ: 25/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı … Şirketi (Kısaca “… Şti.” şeklinde ifade edilecektir) arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, …’nun müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığını, kredi müşterisi şirketin kredi borcunu ödemediğini, kredi müşterisi dava dışı borçlu şirket ile kefillerine Üsküdar … Noterliği aracılığıyla 05.07.2019 tarihli ve … yevmiye no.lu hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameden olumlu sonuç alınamadığını, Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, takip borçlularından …’nun yetkiye ve borca itiraz ettiğini, dosyanın yetkili Ankara Batı İcra Müdürlüğüne gönderilerek … esas sayısını aldığını, haksız yere borca itiraz edildiğini, müvekkili bankanın alacaklarının kesin delil niteliğindeki banka kayıtlarına dayandığını, takip borçlusu kefilin de alacağın varlığını ve kaynağını bilmesine rağmen sırf takibi geciktirmeye yönelik olarak itirazda bulunduğunu, gecikme tazminatı / kâr payı mahrumiyet oranlarının sözleşmeye uygun olarak belirlendiğini beyan ederek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; takibe dayanak gösterilen sözleşmenin örneğinin müvekkiline sunulmadığını, ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, icra takibinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkilince yapılan ödemelerin borçtan düşülmediğini, uygulanan faiz oranının fahiş olduğunu, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağını, sözleşmede kefilin yükümlülüklerinin açıkça belirtilmediğini, takip konusu alacağın likit nitelik taşımadığını beyan ederek davanın reddine, takip konusu alacağın % 20,00’sinden aşağı olmamak üzere davacı takip alacaklısının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, banka kayıtları, 30/06/2021 tarihli bilirkişi raporu, 01/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporu, 01/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporu, 24/06/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, tespit edilen maddi olgular ile ortaya konulan somut verilere dayanan bilimsel gerekçelerde açıklandığı şekilde, müteselsil kefaletin Sayın Hâkimliğinizce geçerli sayılması ve müteselsil kefil hakkında takip yapılabilmesi için gerekli koşulların oluştuğunun kabul edilmesi hâlinde, gerek temerrüt olgusunun sözleşme hükümlerine göre ve gerekse ihtarnameye göre belirlenmesi ihtimaline göre; Davacı bankanın, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki takip tarihi (20.09.2019) itibarıyla davalıdan 354.858,12TL kurumsal finansmandan kaynaklı asıl alacak, 1.188,94TL kurumsal finansmandan kaynaklı kâr mahrumiyeti, 2.030,00TL tazmin edilen çekten kaynaklı asıl alacak, 29,25TL tazmin edilen çekten kaynaklı kâr mahrumiyeti, 10.005,24TL ticari kredi kartından kaynaklı asıl alacak, 128,07TL ticari kredi kartından kaynaklı kâr mahrumiyeti ve 81.200,00TL gayrinakdi çek kredisi alacağı olmak üzere toplam 449.439,62TL tutarında (nakdi ve gayrinakdi) alacağı bulunduğu, Hesaplanan 354.858,12 TL kurumsal finansmandan kaynaklı asıl alacak miktarına takip tarihinden (20.09.2019) itibaren yıllık % 25,05 ve davacı bankanın dönemlere göre değişken ticari kredi kâr payı oranları üzerinden işleyecek kâr payı ve kâr payının % 5,00’i oranında BSMV; hesaplanan 2.030,00 TL tazmin edilen çekten kaynaklı asıl alacak miktarına takip tarihinden (20.09.2019) itibaren yıllık % 7,86 ve davacı bankanın dönemlere göre değişken nakdi çek kredisi kâr payı oranları üzerinden işleyecek kâr payı ve kâr payının % 5,00’i oranında BSMV; 10.005,24TL ticari kredi kartından kaynaklı asıl alacak miktarına takip tarihinden (20.09.2019) itibaren yıllık %28,80 ve TCMB’nin dönemlere göre değişken kredi kartı azami gecikme faizi (gecikme tazminatı) oranları üzerinden işleyecek kâr payı ve kâr payının % 5,00’i oranında BSMV ile birlikte takibe devam edilebileceği, Talep edilen nakdi alacak miktarının 394.302,90TL, hesaplanan nakdi alacak miktarının 368.239,62TL ve fazladan talep edilen nakdi alacak miktarının 26.063,28TL (394.302,90TL – 368.239,62TL = 26.063,28TL) olduğu, Davacı takip alacaklısı bankanın ve davalı takip borçlusunun tazminat talebinin bulunduğu, takip ve dava konusu yapılan nakdi alacak kalemlerinin likit (hesaplanabilir) nitelik taşıdığı gözetilmek suretiyle davacı takip alacaklısı banka lehine tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde Sayın Hâkimliğinizce kanaat edinilmesi halinde, hesaplanan 368.239,62TL tutarındaki toplam nakdi alacağın % 20,00’sinin 73.647,92TL’ye tekabül ettiği, davalı takip borçlusu lehine tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde Hâkimliğinizce kanaat edinilmesi halinde, fazladan talep edilen 26.063,28TL tutarındaki nakdi alacağın %20,00’sinin 5.212,66TL’ye tekabül ettiği, tazminat konusundaki değerlendirmelerin tümüyle Sayın Hâkimliğinizin takdirinde olduğu, Davacının takip tarihi itibarıyla 81.200,00TL’nin nakden depo edilmesini talep edebileceği, Takip tarihinden (20.09.2019) sonra gerçekleştirilen tahsilatın takip tarihi (20.09.2019) itibarıyla alacak hesaplamasına dahil edilemeyeceği ve takip dosyasının tahsil aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınabileceği belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi kapsamında alacağın tahsili için başlatılan icra takiplerine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi kapsamında davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 21.07.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 21.07.2020 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davadışı … Şti. İle davacı banka arasında 09/10/2017 tarihli ve 300.000,00TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalı …’nun bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla 09/10/2017 tarihinde imzaladığı, kefalet limitinin 300.000,00TL olduğu, kredi limitinin 22/11/2017 tarihinde 1.000.000,00TL’ye yükseltildiği, aynı şekilde kefalet limitinin de 22/11/2017 tarihinde 1.000.000,00TL’ye yükseltildiği, davadışı … Şti. İle davacı banka arasında 27/02/2017 tarihli ve 10.000,00TL limitli … Card Sözleşmesi akdedildiği, davalıya bu karta bağlı olarak 27/12/2017 tarihinde 10.000,00TL limitli ek kart çıkartıldığı, takibe konu alacağın nakdi krediler(işletme kredisi, tazmin edilen çek kredisi ve ticari kredi kartı kredisi) ile gayrinakdi kredilere(çek asgari sorumluluk bedeli) dayandığı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında, uyuşmazlığın çözümü için teknik bilirkişiden alınmış bir adet kök, iki adet ek rapor bulunmakta ise de alınan kök ve ek raporlar uyuşmazlığın çözümü için yeterli görülmemiş, taraf itirazlarını karşılamadığından hükme esas alacak mahiyette olmadığı değerlendirilmiştir. Bu itibarla dosyada tek bilirkişi tarafından hazırlanan bir adet kök ve iki adet ek rapor hükme esas alınmamış, bilirkişi heyetine dosya tevdi edilerek bilirkişi heyetinden 22/06/2022 tanzim tarihli rapor alınmıştır. Alınan raporun hükme esas almak için gerekçeli ve denetime elverişli olduğu kabul edilerek rapor hükme esas alınmıştır.
Gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kefalet sözleşmesinde, kefalet tarihinin, kefalet limitinin, kefalet türünün yazılı olduğu, davalının kredi kullanan dava dışı şirketin yetkilisi olduğu, bu suretle de eş rızasının aranmayacağı, sözleşmenin akdedilmesinden 1 gün önce davalının sözleşme hükümleri hakkında bilgilendirildiğine dair yazılı beyanının bulunduğu, tüm bu sebeplerle davalının kefaletinin geçerli bir kefalet olduğu ve davalının müteselsil kefil sıfatıyla varsa davacı alacağından sorumlu olduğu, bu sorumluluğun dayanağının ise genel kredi sözleşmesi madde 27.1.1. olduğu, bu suretle bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davalının ödenmeyen krediler sebebiyle hesap edilen kredi borcu ve ferilerinden sorumlu olduğu, talep edilen çek sorumluluk bedeline ilişkin ise genel kredi sözleşmesi madde 27.2.3. uyarınca davalının sorumlu olduğu, kredi kartına bağlı ek kredi kartının davalının şahsi kullanımına ait olması sebebiyle davalının sorumlu olduğu, çek defteri verilmesi sebebiyle depo edilmesi gereken bedel yönünden ise genel kredi sözleşmesi madde 23.2.4. uyarınca sorumlu olduğu, son olarak muacceliyet ve faiz talebi yönünden de genel kredi sözleşmesi madde 23.2.2 uyarınca davalının sorumlu olduğu kabul edilmiş, bu itibarla bilirkişi kurulunun düzenlediği heyet raporundaki hesaplamalar hükme esas alınarak davalının itirazının kısmen yerinde olduğu, kısmen ise yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yapılan hesaplamalarda maddi hata sonucu toplama hatası ile davacı yanın alacağı davacı vekilinin itirazı gözetildiğinde eksik hesaplanmış olduğundan ve bu hata basit matematik bilgisiyle giderilebileceğinden ek rapor alınmaksızın mahkememizce resen düzeltilerek bu hesaplama üzerinden hüküm kurulmuştur. Raporda 3 nolu işletme kredisi için 149.784,30TL, 24 nolu işletme kredisi için 79.943,28TL, 27 nolu işletme kredisi için 155.130,54TL olmak üzere toplam 384.858,12TL yerine hatalı olarak 354.858,12TL hesaplandığı görüldüğünden davacının 384.858,12TL alacağı bulunduğu kabul edilmiş, takip talebiyle bağlı kalınarak 380.672,20TL yönünden itirazın iptaline karar verilmiştir. Davacı vekili deposu gerekli asıl alacağın bazı çek yapraklarının iadesi sonucu 25.010,00TL’ye düştüğü beyan edilmişse de dava tarihinden sonra gerçekleşen bu teslim durumunun infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği kabul edilerek raporda hesap edildiği gibi 81.200,00TL gayri nakdi çek kredisi alacağı yönünden itirazın iptaline karar verilmiştir.
Neticeten davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 380.672,20TL kurumsal finansman desteğinden kaynaklanan asıl alacak, 1.188,94TL kurumsal finansmandan kaynaklı kar mahrumiyeti, 2.030,00TL tazmin edilen gayri nakdi finansman desteğinden kaynaklanan asıl alacak, 29,25TL çekten kaynaklı kar mahrumiyeti, 10.005,24TL ticari kredi kartından kaynaklanan asıl alacak, 128,07TL ticari kredi kartından kaynaklı kar mahrumiyeti, 81.200,00TL gayri nakdi çek kredisi alacağı olmak üzere toplam 475.253,70TL yönünden iptali ile takibin 380.672,20TL kurumsal finansmandan kaynaklı asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yıllık %25,05 ve davacı bankanın dönemlere göre değişken ticari kredi kar payı oranları üzerinden işleyecek kar payı ve kar payının %5,00 ı oranında BSMV, 2.030,00TL tazmin edilen çekten kaynaklı asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yıllık %7,86 ve davacı bankanın dönemlere göre değişken nakdi çek kredisi kar payı oranı üzerinden işleyecek kar payı ve kar payının %5,00’i oranında BSMV, 10.005,24TL ticari kredi kartından kaynaklı asıl alacak miktarının takip tarihinden itibaren yıllık %28,80 ve TCMB nin dönemlere göre değişken kredi kartı azami gecikme faizi oranları üzerinden işleyecek kar payı ve kar payının %5,00’i oranında BSMV ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takipten sonra yapılan ödemelerin ve iade edilen çek yaprakları sebebiyle depo edilmesi gereken bedellerin infaz aşamasında dikkate alınmasına, asıl alacak miktarı likit(belirlenebilir) olduğundan ve davalı yan takibe haksız olarak itiraz ettiğinden gayri nakdi alacak hariç tutularak nakdi alacak(394.053,70TL) üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı olan 78.810,74TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 380.672,20TL kurumsal finansman desteğinden kaynaklanan asıl alacak, 1.188,94TL kurumsal finansmandan kaynaklı kar mahrumiyeti, 2.030,00TL tazmin edilen gayri nakdi finansman desteğinden kaynaklanan asıl alacak, 29,25TL çekten kaynaklı kar mahrumiyeti, 10.005,24TL ticari kredi kartından kaynaklanan asıl alacak, 128,07TL ticari kredi kartından kaynaklı kar mahrumiyeti, 81.200,00TL gayri nakdi çek kredisi alacağı olmak üzere toplam 475.253,70TL yönünden iptali ile takibin 380.672,20TL kurumsal finansmandan kaynaklı asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yıllık %25,05 ve davacı bankanın dönemlere göre değişken ticari kredi kar payı oranları üzerinden işleyecek kar payı ve kar payının %5,00 ı oranında BSMV, 2.030,00TL tazmin edilen çekten kaynaklı asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yıllık %7,86 ve davacı bankanın dönemlere göre değişken nakdi çek kredisi kar payı oranı üzerinden işleyecek kar payı ve kar payının %5,00’i oranında BSMV, 10.005,24TL ticari kredi kartından kaynaklı asıl alacak miktarının takip tarihinden itibaren yıllık %28,80 ve TCMB nin dönemlere göre değişken kredi kartı azami gecikme faizi oranları üzerinden işleyecek kar payı ve kar payının %5,00’i oranında BSMV ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takipten sonra yapılan ödemelerin ve iade edilen çek yaprakları sebebiyle depo edilmesi gereken bedellerin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
2-Asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız olarak itiraz ettiğinden asıl alacak miktarı (394.053,70TL) üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı olan 78.810,74TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 32.464,58TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.101,58TL harcın mahsubu ile bakiye 27.363,00TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.087,78TL’sinin davalıdan, 8,49TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 5.101,58TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 5.169,38TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 78,30TL tebligat ve posta gideri ile 2.600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.678,30TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 2.657,55TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 69.535,52TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 3.709,20TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/10/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı