Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/143 E. 2022/155 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/143 Esas – 2022/155
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/143 Esas
KARAR NO : 2022/155
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
K. YAZIM TARİHİ: 03/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;müvekkiline ait … plakalı araç ile davalı tarafın sigortalısının sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın 02/05/2020 tarihinde çarpışması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında müvekkiline ait aracın maddi hasara uğradığını, kusurun davalı tarafın sigortalısına verildiği kazada müvekkilinin aracının onarım esnasında değişen ve boyanan parçalar nedeniyle değer kaybına uğradığını, sigorta şirketine bu konuda başvuru yapıldığını ve … sayılı dosya açıldığını. fakat değer kaybı tazminatının süresinde cevap verilmeyerek reddedildiğini, arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını, meydana gelen kaza nedeniyle değer kaybı zararının ödenmesi için mahkemeye başvurulmasının zorunlu hale geldiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte şimdilik 100 TL’sinin davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın ıslah talebi kabul edilerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100 TL talepli değer kaybı tazminatına yönelik olarak açılan davaya ilaveten 7.890,00 TL toplam 7.990,00 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmamış, aşamalardaki beyan dilekçeleri ile özetle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, tramer kayıtları, dava konusu araçların trafik kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 10/09/2021 tarihli raporu ile özetle; davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre aracın kaza öncesi hasarsız değeri ile kaza sonrası onarılmış değeri arasında fark olmakla 8.000,00 TL olacağı bildirilmiştir.
Bilirkişi 27/01/2022 tarihli ek raporu ile özetle; Davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın olay yeri kavşağa dikkatsiz, tedbirsiz ve gereğinden de süratli girerek, sağından kontrolsüz kavşağa giren … plakalı araca ilk geçiş hakkı da vermediği olayda, 2918 sayılı KTK’nurn 52/a ve 57/c-2 maddelerindeki kurallara da riayet etmeyerek kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacı …’ın, kontrolsüz kavşağa yaklaşırken solundan gelen … plakalı aracı açık olarak görme imkanına sahipken, etkili fren yapmayarak ve de olay yerine yaklaşırken hızını da gerektiği gibi azalmamakla aynı kanunun 52/a maddesindeki kurala da riayet etmeyerek önleyemediği olayda %25 aranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre aracın kaza öncesi hasarsız değeri ile kaza sonrası onarılmış değeri arasındaki fark olmakla 8.000,00 TL olacağı, Genel Şartlara göre ise davacıya ait araçta değer kaybının meydana gelmeyeceği, kusur oranları dikkate alınarak davalı sigorta şirketi reel değer kaybı sorumluluğunun 2918 sayılı KTK.nun 91. Maddesi gereği (%75×8.000,00 TL)=6.000,00 TL olacağı, davalı sigorta şirketinin Genel Şartlara göre değer kaybı sorumluluğunun ise olmayacağı, Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarih, 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2019/40 Es. 2020/40 Karar, 17.07.2020 tarihli Kararında; “13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı KTK.nun; A.14.04.2016 tarih ve 6707 sayılı Kanunun 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin; 1.nci cümlesinde yer alan; a.”..ve bu Kanunun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, ..oyçokluğuyla, b.İkinci cümlesinde yer alan “..ve Genel Sartlarda …” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, oyçokluğuyla, 17.07.2020 tarihinde karar verildi.” şeklindeki kararı gereği Sigorta Genel Şartları ekindeki formüle göre Değer Kaybı hesaplanması iptal edilmiş olunmakla birlikte, derdest dosyalarda hangi hesaplama yöntemiyle belirlenen değer kaybının esas alınması gerektiği hususunun sayın Mahkemenin değerlendirme ve takdirinde olacağı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluştuğu iddia edilen değer kaybı tazminat talebine ilişkindir.
Olay 02/05/2020 tarihinde davalı sigortalı … plakalı araç sürücüsünün … Sokak istikametinden … Sokak kesişimi kavşağa doğru seyri esnasında olay yeri kontrolsüz kavşağa geldiğinde sağ tarafındaki … sokaktan davacı … idaresindeki … plakalı araçla kavşak içinde çarpışması şeklinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Kusur yönünden yapılan değerlendirmede hükme esas alınan Bilirkişi 27/01/2022 tarihli ek raporu ile özetle; Davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın olay yeri kavşağa dikkatsiz, tedbirsiz ve gereğinden de süratli girerek, sağından kontrolsüz kavşağa giren … plakalı araca ilk geçiş hakkı da vermediği olayda, 2918 sayılı KTK’nurn 52/a ve 57/c-2 maddelerindeki kurallara da riayet etmeyerek kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacı …’ın, kontrolsüz kavşağa yaklaşırken solundan gelen … plakalı aracı açık olarak görme imkanına sahipken, etkili fren yapmayarak ve de olay yerine yaklaşırken hızını da gerektiği gibi azalmamakla aynı kanunun 52/a maddesindeki kurala da riayet etmeyerek önleyemediği olayda %25 aranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda davacı, aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden talepte bulunmuştur.
Her ne kadar dava konusu araç davacının zilyetliğindeyken hasar gördüğünden, davacı zilyetin malike aynen iade yükümlülüğü bulunduğu hususu dikkate alınarak davacının söz konusu davayı açmakta hukuki yararı mevcuttur.
Araç değer kaybı ile ilgili yapılan değerlendirmede; Yargıtay ….HD’nin … E- … K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmesine ve bu kapsamda Hükme esas alınan 14/12/2021 tarihli bilirkişi raporu ile yapılan değerlendirme ile davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre aracın kaza öncesi hasarsız değeri ile kaza sonrası onarılmış değeri arasındaki fark olmakla 8.000,00 TLolacağı,davalı sigorta şirketi reel değer kaybı sorumluluğunun 2918 sayılı KTK.nun 91. Maddesi gereği (%75×8.000,00 TL)=6.000,00 TL olacağı KDV DAHİL talep edebileceği miktarın 7.080 TL olduğu, davacının ıslah dilekçesi ile 7.990,00 TL talep ettiğinden fazlaya dair istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, 7.080,00 TL’nin dava tarihi olan 23/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil ile davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 483,63 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 135,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 289,33 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1096,27 TL’nin davanın kabul-red oranına göre hesaplanıp belirlenen 971,41 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, kalan 124,86 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı ve 135,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 262,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 24,50 TL tebligat ve posta gideri ile 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 624,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 553,37 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacının adli yardım talebinin reddine karar verilmesinden önce suçüstü ödeneğinden karşılanan yargılama giderleri olan 30,00 TL’nin davanın kabul-red oranına göre hesaplanıp belirlenen 26,58 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, kalan 3,42 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
7-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.17/02/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.