Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/142 E. 2021/114 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/142 Esas – 2021/114
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/142 Esas
KARAR NO : 2021/114

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
K. YAZIM TARİHİ : 03/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili yüklenici firma ile davalı-arsa sahibi arasında 12.07.2018 tarihinde Ankara … Noterliğinde 11.08.2014 tarihli ve … yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak uzlaşma şartlarının düzenlenmesine ilişkin protokol imzalandığını, sözleşme uyarınca … İli … İlçesi … Mahallesi … Ada … Parselde kain bina için müvekkili yüklenici firmanın 3.800.000,00 TL masraf ve harcama yaptığını, bu harcamaların hesap sonu davalı arsa sahibine verilecek bedelden mahsup edilmesine karar verildiğini, Pursaklar ve Etimesgut’ta belirtilen iki taşınmaz için taraflarin aralarında %50 üzerinden anlaşma yaparak davalı(arsa sahibine) düşen bedelin Etimesgut’ta yer alan binada müvekkili(yüklenici) adına düşen 7.300.000,00 TL bedel üzerinden müvekkilinin Pursaklar için yaptığı harcama düşüldükten sonra davalı arsa sahibine 3.500.000,00 TL ödemesi kaldığını, bu kalan ödeme için müvekkili yüklenici firma tarafından bulunan iki adet villanın 3.000.000TL değerden hesap edilerek, kalan 500.000TL ile önceki dönem arsa sahibine ait arsanın eksik yapılan kısmına ait 286.000TL lik SGK borcu ile yüklenici müvekkilinin daha önce davalıdan aldığı 80.000Amerikan Doları karşılığı 388.000TL bedel mukabilinde; davalıya, … İli … İlçesi … Mah … ada … parselde bulunan bina üzerindeki, zemin kat 3 nolu daire, 2. Kat 13 nolu daire, 4. Kat 25 nolu daire 7. Kat 37 nolu dairelerin arsa sahibine verilmesi, buna karşılık davalı-arsa sahibinin de yüklenicin SGK borcunu ödeyeceği ve makbuzunu sunacağı hususunun kararlaştırıldığını, bu sözleşme ve fesih protokolü çerçevesinde davalıya sözleşmeye konu dairelerin resmi devirleri verilmesine rağmen, davalı tarafça sözleşmeye dayalı kendisine düşen SGK borcunun ödenmesi edimini yerine getirmediğini, davalı tarafın sözleşmeye göre edinmiş olduğu … İli … İlçesi … Mah … ada … parselde bulunan bina üzerindeki, zemin kat 3 nolu daire, 2. Kat 13 nolu daire, 4. Kat 25 nolu daire 7. Kat 37 nolu daireler için sözleşmeye göre (2-a-i maddesinde) ortalama 290.000TL değer kararlaştırıldığını ve bu dört daire için toplam 1.160.000,00TL bedel belirlendiğini, bu bedelden de, sözleşmenin 2-d/ii maddesindeki ödemeler 500.000TL ve 388.000TL(80.000Dolar karşılığı) toplamı düşüldüğünde, müvekkilinin SGK borcunu ödememesi sonucu, davalı hanesine 272.000TL fazla ve sözleşmeye aykırı bedel söz konusu olduğunu, taraflar o tarihte bu bedeli, davalının müvekkilinin SGK borç ödemelerini yapması hususunda anlaşmasına rağmen, davalının ödemeyi yapmaması sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin, davalının edimini yerine getirmemesi sebebiyle, “uzlaşma protokolü” başlıklı sözleşmeye dayalı alacak faiz ve ferilerinin, 12.7.2018 tarihinden itibaren, şimdilik 100.000TL’ sinin işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki dava; davacı şirketin davalı gerçek kişiden sözleşme hükümlerindeki edimlerini yerine getirmemesi iddiasına dayanan alacak talebine ilişkindir. Davalı arsa sahibi tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, davalının tacir olmaması, ticari işletmesinin bulunmaması gözetilerek, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerinin gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/02/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza