Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1152 E. 2023/539 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1152 Esas – 2023/539
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/1152 Esas
KARAR NO : 2023/539

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
3-
VEKİLİ :
4-
VEKİLİ :
5-
6-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ: 09/05/2023
K.YAZIM TARİHİ: 09/06/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; 12.02.2020 tarihinde … plakalı aracın … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen kazada, … plakalı araçla yolcu olarak bulunan müvekkilinin oğlu …’in hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda davalılardan … A.Ş’ye sigorlalı … plakalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu, … A.Ş’yo sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın ise tali kusurlu bulunduğunu, sürücü …’ın aynı zamanda alkollü olduğunu, …’in vefatı sebebiyle mirasçısı … tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile davalı sigorta şirketlerine başvuru yapıldığını, gerek annesi …’e gerekse daha sonra vefat eden babası …’e tazminat ödemesi yapıldığını, ancak sigorta şirketleri tarafından ödenen miktarın gerçek tazminat değerinin çok altında olduğunu, bunun üzerine anne ve baba için arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, baba …’in arabuluculuk aşaması sonrasında hastalığından dolayı vefat ettiğini, geriye sadece annesi …’in kaldığını, müvekkilinin oğlunun ölümü sebebiyle desteğinden yoksun kalmasının yanında ruhsal bütünlüğünün de bozulduğunu, ömür boyu sürecek derin bir acı, elem ve keder yaşadığını belirterek, 6100 sayılı yasanın 107. maddesi uyarınca müvekkili …’in için 60.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı araç sahibi ve sürücüler yönünden olay tarihinden, sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte, 120.000,00TL manevi tazminatın ise davalı araç sahibi ve sürücüler yönünden olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 04/04/2023 tarihli dilekçe ile bedel arttırım talebinde bulunmuş ve destekten yoksun kalma tazminatı talebini 369.746,61TL’ye artırmıştır.
CEVAP :
Davalılar … ile … vekili; kazanın … caddesi ile … sokağın kesiştiği kontrolsüz kavşakta meydana geldiğini, olay saatinde sokağın sağ ve solunda park halinde araçlar bulunup havanın da yağışlı olduğunu, müvekkilinin maksimum 30-40 km hızla ilerlediğini, kavşağa gelince yavaşladığını, kavşağın ortasına geldiğinde daha önce göremediği, fren korna sesi duymadığı, bir aracın ön sol tamponuna sürterek hızla önüne girip sağ tarafa direksiyon kırmasıyla kazanın meydana geldiğini, kazaya karışan diğer araçta toplam beş kişinin bulunduğunu, bunlardan sadece emniyet kemeri takılı olmayan …’in araçları düşerek vefat ettiğini, müteveffanın kazanın oluşumunda kusuru olmasa bile emniyet kemeri takmaması sebebiyle araçtan fırlayarak vefatından tali boyutta kusurlu olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin alkollü olduğunu iddia etmesinin kötü niyet taşıdığını, kazanın alkol sebebiyle meydana gelmediğini, alkol oranının çok düşük olduğunu, maddi tazminata ticari avans faizi uygulanamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; müvekkilinin … plakalı aracın tuhsat sahibi olduğunu, kaza anında olay yerinde bulunmadığını, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ın tek kusurlu olduğunu, bu sürücünün kaza anında da alkollü bulunduğunu, henüz belli olmayan kusur oranlarına istinaden tazminat talebinde bulunulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının her türlü zararlarının sigorta poliçeleri ile teminat altına alındığını, manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, kazada vefat eden …’in araçta hatır için bulunduğunu, emniyet kemeri takmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; tarafların kusur oranlarının ve kazanın meydana gelmesindeki rollerinin netlik kazanmadığını, kazada araçtan tek düşenin emniyet kemerini takmayan … olmasına rağmen bilirkişinin müteveffaya tali kusur atfettiğini, oysaki zarar görenin ağır kusurunun illiyet bağını kestiğini, müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, kazaya alkollü diğer araç sürücüsünün sebep olduğunu, müteveffanın babasının ölümünün doğrudan bu olay ile ilgisinin bulunmadığını, bunun müvekkiline kusur olarak atfedilemeyeceğini, kazaya karışarı aracın ticari araç olmaması sebebiyle ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş (… A.Ş) vekili; davacının usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından davanın usulden reddi gerektiğini, … plakalı aracın müvekkili şirkele 05.10.2019-05.10.2020 tarihleri arasında … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, sorumluluklarının sigorlalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacıya 14.04.2020 tarihinde 43.581,40TL ödeme yapıldığını, böylece sorumluluklarının ortadan kalktığını, kusur oranlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek üzere ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete 23.07.2019-23.07.2020 tarihleri arasında … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 410.000,00TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından davacıya 07.04.2020 tarihinde 46.720,40TL ödeme yapıldığını, davacıların zararlarının fazlasıyla karşılandığını, kabul anlamına gelmemek üzere ödeme tarihi verilerine göre hesaplama yapılması ve davacının zararının karşılanıp karşılanmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kaza anında alkol ve uyuşturucu madde etkisi altında olup olmadığının, geçerli sürücü belgesi bulunup bulunmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, hesaplamada TRH 2010 mortalite tablosu ile 1,8 teknik faiz kullanılması gerektiğini, davacıların dava konusu kaza nedeniyle elde ettikleri gelir ve tazminatların mahsup edileceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirtmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, tanık beyanları, 27/09/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu, 24/02/2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Davalı … arkadaşım olur o gün için işten çıkmıştık beni eve bırakacaktı … mahallesi istikametine doğru … sokakta seyir halindeydik ışıksız kavşağa geldiğimizde durup yolun durumunu kontrol ettik daha sonra yola çıktık, yolu yarılamıştık ki bir çarpma sesi duydum ben şoför koltuğunun yanındaki koltukta oturuyordum aracımızın sol çamurluk şoför kısmının kapı tarafına bir araç çarptı bu araç soldan gelen bir araçtı, araç o kadar hızlıydı ki çarpmanın etkisi ile savrularak kasalı bir kamyonete daha çarptı daha sonra da yine çarpmanın etkisi ile bir kaç araca daha çarptı son çarptığı araçlar park halindeydi olay bu şekilde meydana gelmiştir kaza mahallinde her hangi bir ışık ve trafik levhası bulunmamaktadır aracın hızı çok yüksekti çarpmadan sonra 80-90 metre savrulmuştur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında “Ben davalı …’ın kullandığı araçta olay günü arka koltukta oturuyordum, … istikametinden … istikametine gidiyorduk yokuş aşağı sağ şeritten devam ediyorduk, hatırladığım kadarıyla hızımız 50-60 km civarındaydı, ışık kontrolsüz kavşağa geldiğimizde kavşağa girip bitirmek üzereyken yolun sağından gelen bir araba sağ taraftan bize çarptı hatırladığım kadarıyla sarı renk bir araba bize çarpmıştı, çarpan arabanın hızını tam hatırlamıyorum araçta olduğum için hızını anlayamadım ancak çarpmanın etkisi ile aracımız savruldu, aracımız savrulduğu için çarpan aracın hızlı olduğunu düşünüyorum yavaş olsaydı bu kadar savrulmazdık kavşakta trafik levhası olup olmadığını hatırlamıyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi heyeti raporunda, kusur incelemesi yönünden meydana gelen trafik kazasında; … plakalı otomubilin sürücüsü …’ın %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı otomobilin sürücüsü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu, dava konusu kaza sürecinde park halinde oldukları süreçte çarpılmaya maruz kalarak hasarlanan …, … ve … plakalı araçların dava dışı malikleri ya da sürücülerinin tamamen kusursuz oldukları, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’in kaza anında araçtan düşmesi, yaralanması ve ölümü ile aracın seyir halinde olduğu süreçte emniyet kemerini takmamış olmasının illiyet bağı bulunması tespiti itibariyle, takdiri mahkemeye ait olmak üzere meydana gelen kaza sürecinde müterafik kusurunun bulunduğu; Destekten yoksun kalma tazminatı yönünden davacı vekili dava dilekçesinde; 12.02.2020 tarihinde … plakalı aracın … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen kazada, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin oğlu …’in hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda davalılardan … A.Ş’ye sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu, … A.Ş’ye sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın ise tali kusurlu bulunduğunu, …’in vefatı sebebiyle mirasçısı … tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile davalı sigorta şirketlerine başvuru yapıldığını, gerek annesi …’e gerekse daha sonra vefat eden babası …’e tazminat ödemesi yapıldığını, ancak sigorta şirketleri tarafından ödenen miktarın gerçek tazminat değerinin çok altında olduğunu, bunun üzerine anne ve baba için arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, baba …’in arabuluculuk aşaması sonrasında hastalığından dolayı vefat ettiğini, geriye sadece annesi …’in kaldığını, müvekkilinin oğlunun ölümü sebebiyle desteğinden yoksun kalmasının yanında ruhsal bütünlüğünün de bozulduğunu, ömür boyu sürecek derin bir acı, elem ve keder yaşadığını belirterek, 6100 sayılı yasanın 107. maddesi uyarınca müvekkili …’in için 60.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı araç sahibi ve sürücüler yönünden olay tarihinden, sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte, 120.000,00TL manevi tazminatın ise davalı araç sahibi ve sürücüler yönünden olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Dosya içerişinde yer alan belgelerden, davadan önce davalılardan … A.Ş (… A.$) tarafından …’in vefatı sebebiyle annesi … ile babası … için 14.04.2020 tarihinde toplam 43.581,40TL, … A.Ş tarafından ise 07.04.2020 tarihinde 24.282,91TL ve 22.437,49TL’lik destekten yoksun kalma tazminatı ödemeleri yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak anne ve babanın her biri için ayrı ayrı ne miktar ödeme yapıldığı, yapılan ödemelerin ne kadarının anne ne kadarının baba için olduğu belli değildir. Mahkemece yazılan müzekkerelerde de bu husus özellikle sorulmuş ancak ayrıntılı cevap verilmemiştir. Davalı sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemelerin ödeme tarihi verilerine göre yeterli olup olmadığının, davacı …’in bakiye destekten yoksun kalma alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için öncelikle davalı sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemelerin ne kadarının annc … için, ne kadarının da baba … için yapıldığının tespiti gerekmektedir. Davacı vekili, müteveffa …’in babası …’in arabuluculuk aşamasından sonra hastalığından dolayı vefat ettiğini beyan etmiştir. Ancak dosya içerisinde ölüm tarihini gösterir nüfus kaydı bulunmamaktadır. Tazminat hesabında babanın vefat tarihi de önem taşıdığından bu kaydında dosyaya kazandırılması gerektiği, belirtilen eksiklikler tamamlandığında gerekli hesaplamaların yapılabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda, 12.02.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden …’in desteğinden yoksun kalanlar için sigorta ödeme tarihi ile hesap tarihi verilerine göre ayrı ayrı tazminat hosabı yapılımış, zararlarının sigorta ödemesiyle ödeme tarihinde karşılanmadığı tespit edilmiş, hesap tarihi itibariyle davacı annesi … için 369.746,61TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatı belirlendiği, Davalılardan … kazaya karışan … plakalı hususi otomobilin sürücüsü, … maliki/işleteni olması, … A,Ş ise bu aracı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigorlalaması sebebiyle, davalılardan … kazaya karışan … plakalı hususi otomobilin sürücüsü, … maliki/işleteni olması, … A.Ş ise bu aracı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesiyle sigortalaması sebebiyle poliçe teminat Jlimitleri dahilinde müteselsilen sorumlu oldukları, tazminat haksız fiilden kaynaklandığı, mahkemece hükmedilecek tazminata davalılardan …, …, … ile … bakımından kaza tarihi itibariyle, davalılardan … A.Ş ile … A.Ş’ye (… A.Ş) ise, davacı tarafından poliçe teminatının ödenmesi konusunda 23.03.2020 tarihinde başvuruda bulunulduğu, bir kısım ödeme de yapıldığı, Karayolları Trafik Kanunun 99. Maddesi uyarınca başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda davalı sigorta şirketlerinin temerrüte düşürüldüğü kabul edilerek, hükmedilecek tazminata 03.04.2020 tarihi itibariyle yasal faiz takdir edilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
12/02/2020 tarihinde, maliki davalı …, sürücüsü davalı … olan, davalı … A.Ş.’nce sigortalı olan … plakalı araç ile maliki davalı … olan, sürücüsü davalı … olan, davalı …(…) Sigorta A.Ş.’nce sigortalı olan … plakalı araç arasında ölümlü trafik kazası meydana gelmiş, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı desteği … vefat etmiştir.
… plakalı aracın 05/10/2019 – 05/10/2020 tarihleri arasında davalı …(…) Sigorta A.Ş.’nce trafik sigortası poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, poliçe teminat limitinin ölüm halinde kişi başına 390.000,00TL(kaza tarihinde 410.000,00TL) olduğu, davacının davadan önce sigorta şirketine başvurduğu, sigorta şirketince davacıya 14/04/2020 tarihinde 23.356,41TL ödeme yapıldığı, davadışı desteğin babası …’e de 20.224,99TL ödeme yapıldığı, toplam ödemenin 43.581,40TL olduğu, bakiye poliçe limitinin 366.418,60TL olduğu, işbu davanın yapılan ödemenin yetersiz olduğu iddia edilerek bakiye tazminat talebi için açıldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar dosyaya ibraname ve makbuz başlıklı 02/04/2020 tarihli davacı vekilince imzalı belge sunulmuşsa da, incelenmesinde, 43.581,40TL ödeme yapılması için anlaşıldığı ancak fazlaya ilişkin talepler bakımından talep ve dava hakkının saklı tutulduğu görülmüştür. Bu itibarla yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının denetlenmesi yeterli ise talebin reddi, yetersiz ise belgeyle bağlı kalınmaksızın bakiyesine hükmedilmesi gerekmektedir.
… plakalı aracın 23/07/2019 – 23/07/2020 tarihleri arasında davalı … A.Ş.’nce trafik sigortası poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, poliçe teminat limitinin ölüm halinde kişi başına 390.000,00TL(kaza tarihinde 410.000,00TL) olduğu, davacının davadan önce sigorta şirketine başvurduğu, sigorta şirketince davacıya 24.282,91TL ödeme yapıldığı, davadışı desteğin babası …’e de 22.437,49TL ödeme yapıldığı, toplam ödemenin 46.720,40TL olduğu, bakiye poliçe limitinin 363.279,60TL olduğu, işbu davanın yapılan ödemenin yetersiz olduğu iddia edilerek bakiye tazminat talebi için açıldığı tespit edilmiştir.
Kazaya ilişkin ceza yargılamasının Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapıldığı, dosya kapsamında alınan 06/11/2020 tanzim tarihli raporda, sürücü …’ın asli kusurlu olduğu, sürücü …’ın tali kusurlu olduğu, yolcu …’in kusursuz olduğunun rapor edildiği, 25/01/2021 tarihli ATK kusur raporunda sürücü …’ın asli kusurlu olduğu, sürücü …’ın tali kusurlu olduğu, yolcu …’in alt düzeyde tali kusurlu olduğunun rapor edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda sürücü …’ın asli kusurlu olduğu, sürücü …’ın tali kusurlu olduğu, yolcu …’in alt düzeyde tali kusurlu olduğu kabul edilerek sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine kararın düzeltilmesi ile kesinleştiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan heyet raporunda sürücü …’ın %75 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu, yolcu …’in kusursuz olduğu rapor edilmiştir.
Mahkememizce olayın kusur yönünden değerlendirmesinde; sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı aracıyla olay yeri kontrolsüz kavşak alanına seyir halindeyken kavşak alanına yaklaşan sağdan gelmekte olan sürücü … yönetimindeki … plakalı araca geçiş önceliğini vermediğinden kazanın meydana gelmesinde asli düzeyde kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsünün ise kavşağa yaklaşırken hızını azaltarak tedbirli ve dikkatli davranması gerekirken aksi şekilde seyrine devam ettiğinden kazanın meydana gelmesinde tali düzeyde kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde tespit edilen başkaca kural ihlalinin bulunmadığı, bu itibarla sürücü …’ın %75 oranında, sürücü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Yolcu … yönünden yapılan değerlendirmede, yolcunun çarpışma sonucu aracın ön yolcu kapısının açılmasıyla araçtan düştüğü dosya kapsamından sabit olup, davacı savunmasından da yolcunun kaza anında emniyet kemerinin takılı olmadığı belirlidir. Yolcunun emniyet kemerini takmaması kazanın meydana gelmesinde etkili bir eylem olmayıp zararın artmasında etkili olmuştur. Bu sebeple ceza dosyasının aksine kazaya ilişkin yolcuya herhangi bir kusur atfedilemeyeceği değerlendirilmiş, emniyet kemerinin takılı olmamasının müterafik kusur kapsamında hesaplanan tazminattan indirim sebebi olacağı değerlendirilmiştir. Yerleşik yargı içtihatları uyarınca takdiren %20 oranında indirim yapılmasına karar verilmiştir.
Yine davalı yanın hatır taşımasına ilişkin savunması bulunduğundan bu yönde bir değerlendirme yapıldığında; dosya kapsamından yolcu …’in … plakalı araçta hatır için taşındığı anlaşıldığından takdiren %20 oranında hesaplanan tazminattan indirim yapılmasına karar verilmiştir.
Tazminat hesabı için bilirkişiden kök rapor alınmış, hangi mirasçı için ne kadar bir ödeme yapıldığı belirli olmadığından eksiklikler tamamlanarak ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda davacı yanın talep edebileceği tazminatın her bir davalı yönünden sorumlu olduğu tutar hesaplanarak düzenlendiği görülmüştür. Mahkememizce raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu kabul edilerek ve itirazlar reddedilerek davacı yana talep artırım dilekçesi için süre verilmiş, davacı taraf da 04/04/2023 tarihli dilekçesini düzenleyerek ve harcını yatırarak dosyaya sunmuştur. Mahkememizce kısa karar verilmeden önce raporun incelenmesi sırasında tazminat hesabının doğru bir şekilde hesaplandığı ancak kusur indirimi ve ödeme mahsubu sırasının hatalı olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Davacı yan bu hatalı rapora göre talep sonucunu artırmış olduğundan mahkememizce usul ekonomisi ilkesi gereğince ikinci bir ek rapor alınmaksızın öncelikle kusur tenzili yapılarak ardından ödemeler mahsup edilerek bir hesaplama yapılmıştır. Davacının hak kazandığı destekten yoksun kalma tazminatı raporda doğru hesaplamalar sonucu 603.689,80TL bulunmuştur. Buna göre;
… plakalı araç bakımından:
603.689,80TL x (%25) Kusur = 150.922,45TL
150.922,45TL x (%80) Müterafik Kusur = 120.737,96TL
120.737,96TL – 30.575,84TL Güncellenmiş Sigorta Ödemesi = 90.162,12TL (bakiye)

… plakalı araç bakımından:
603.689,80TL x (%75) Kusur = 452.767,35TL
452.767,35TL x (%80) Müterafik Kusur = 362.213,88TL
362.213,88TL x (%80) Hatır Taşıması = 289.771,10TL
289.771,10TL – 29.368,93TL Güncellenmiş Sigorta Ödemesi= 260.402,17TL (bakiye)

…’in toplam bakiye destek tazminatı:
90.162,12TL + 260.402,17TL = 350.564,29TL bakiye tazminatının bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan hesaplamalar hükme esas alınarak davacı yanın maddi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Hüküm altına alınan tutara her iki aracın da kullanım durumunun hususi olması sebebiyle yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir. Tazminat talebinin kısmen reddine davacı sebebiyet vermediğinden ve mahkememizce ek rapor talebi de reddedilerek talep artırım için davacı yana süre verildiğinden reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Davacı yanın manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davacı …’in müteveffanın annesi olduğu, davacının oğlunun vefatıyla gerek maddi gerekse manevi desteğinden yoksun kaldığı, olay sebebiyle manevi olarak çöküntüye uğradığı anlaşılmıştır. Davacının müteveffa ile yakınlık derecesi, kazadaki tarafların kusur durumları, müteveffanın müterafik kusuru, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının yaşadığı elem ve acı, kaybettiği manevi destek göz önüne alınarak, ruhsal dengesi bozulan davacının uğradığı manevi zararın giderimi amacıyla, paranın satın alma gücü itibariyle belirli bir meblağın davalılardan alınarak davacıya verilmesi suretiyle, davacının zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha özenli olmaya sevketmek hedeflenerek, günün ekonomik koşullarına TBK’nın 56. maddesi uyarınca uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle, davacı anne için 60.000,00TL manevi tazminat takdiriyle hükmedilen tazminatın olay tarihi olan 12/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talepli davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
Davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 350.564,29TL olduğunun tespitine;
a)90.162,12TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar …, … ve … A.Ş.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hüküm altına alınan tutara davalı … A.Ş. yönünden kısmi ödeme tarihi olan 07/04/2020 tarihinden, davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 12/02/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalı … A.Ş.’nin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)260.402,17TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar …, … ve … A.Ş.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hüküm altına alınan tutara davalı … A.Ş. yönünden kısmi ödeme tarihi olan 14/04/2020 tarihinden, davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 12/02/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalı … A.Ş.’nin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talepli davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, takdiren 60.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 23.947,04TL karar ve ilam harcından peşin alınan 204,93TL harç ile 1.057,95TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 22.684,16TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.400,00TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 204,93TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı, 1.057,95TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.330,68TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince davacı … için hesap edilen 52.079,00TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … A.Ş.’nin sorumluluğunun 13.394,27TL ile davalılar …, … ve … A.Ş.’nin sorumluluğunun 38.684,73 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 4.098,60TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 409,86TL harcın mahsubu ile bakiye 3.688,74TL karar ve ilam harcının, davalılar …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 409,86TL peşin harcın davalılar …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 9.600,00TL vekalet ücretinin davalılar …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; davalılar …, …, … ve …’nün kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2 ve 10/2 maddesi gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 9.600,00TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalılara ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 481,90TL tebligat ve posta gideri ile 2.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.481,90TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 2.165,44TL’nin davalı … A.Ş.’nin sorumluluğunun 556,94 TL ile, davalı … A.Ş.’nin sorumluluğunun 1.608,50 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı … vekili ve davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/05/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı