Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1149 E. 2022/79 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1149 Esas – 2022/79
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/1149 Esas
KARAR NO : 2022/79

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:30/12/2021
KARAR TARİHİ:18/01/2022
K. YAZIM TARİHİ:21/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/08/2021 tarihinde müvekkili …’ın kendisine ait … plakalı araçta, ailesiyle birlikte Ankara … İlçesi … Sk. ile … Sk. arasında seyir halinde iken davalı ….’nin kaskosu kapsamındaki ….’ye ait ve …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çöp kamyonunun arkasındaki yolu kontrol etmeksizin geri geri gelmesi, korna ve selektör yapılmasına rağmen durmayarak geri geri devam etmesi sonucunda müvekkiline ait araca çarptığını ve çarpmasına rağmen seyrine devam ederek aracı metrelerce sürükleyerek maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında, diğer araç sürücüsü …’ın %100 kusurlu olduğunun, müvekkilinin ise kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında 68.241,28 TL’lik araç onarım bedeli çıktığını ve bu bedelin müvekkilinin kasko şirketince ödenerek tamir edildiğini, her ne kadar onarım bedeli müvekkilinin kasko şirketince ödenmişse de iş bu kazada müvekkiline ait daha önce hiç kazası bulunmayan araçta büyük hasar meydana geldiğini ve değer kaybı oluştuğunu, 17/11/2021tarihinde taraflarınca alınan ekspertiz raporuna göre müvekkilinin aracında meydana gelen zararın kaza tarihi itibariyle reel olarak 125.000 TL olduğunu, bu zararın karşılanması talebiyle 18/11/2021 tarihinde davalı şirkete yaptıkları başvuru üzerine, kasko şirketince taraflarına total değer kaybı olan 87.276,56 TL değerinde kısmi ödeme yapıldığını (320 TL ekspertiz rapor ücretinin de kasko şirketince ödendiğini) kalan 37.723,44 TL kısmın ödenmediğini, değer kaybının, aracın serbest piyasadaki ikinci el rayiç değerindeki düşüşe göre hesaplanmasının kabul edilmesi gerektiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20. maddesiyle eklenen ve 01/01/2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 5/A maddesine göre, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Eldeki dava, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat talebini içeren ticari davadır. Dolayısıyla dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Davacı vekiline, 6102 sayılı TTK 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içerisinde mahkememize sunması, aksi taktirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içerir meşruhatlı davetiye gönderilmiş, gönderilen meşruhatlı davetiye 05/01/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği dosyaya sunulmamıştır. Hal böyle olunca, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması nedeniyle herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı noksanlığı bulunduğundan, 6100 Sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile, bakiye kalan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/01/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza