Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1142 E. 2023/1116 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1142 Esas – 2023/1116
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/1142 Esas
KARAR NO : 2023/1116

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ: 26/10/2023
K. YAZIM TARİHİ: 20/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; 01.10.2020 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile sola dönüş yapıp ışıklı kavşak sisteminde kırmızı ışıkta beklerken ve kırmızı ışık yanmasına rağmen hareket ettiğini ve bu esnada sağından gelen ve yeşil ışıkta geçen tamamen kusursuz … (müvekkilinin eşi) idaresindeki eden … plakalı araçla kaza meydana geldiğini, bu çarpmanın etkisiyle müvekkili …’ın ağır yaralandığını, kaza nedeniyle malul ve işgöremez duruma geldiğini, kaza tespit tutanağında da açıkça belli olduğu üzere tam kusurlu tarafın sürücü … olduğunu, … adına kayıtlı … Plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası … poliçe numarası ile … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, … Sigortanın ise 03.09.2021 tarihinde … Anonim Şirketine devredildiğini, 28.04.2021 tarihinde … SİGORTA A.Ş.’ye başvuru yapıldığını, 31.05.2021 ve 29.07.2021 tarihlerinde aynı belgelerin mail yoluyla da iletildiğini, ancak davalı şirketin bugüne kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkilinin kaza tarihinden sonra belli bir süre çalışamadığını, kazanın etkisi ile psikolojik olarak yıprandığını ve trafiğe dahi çıkmaya korktuğunu, özbakımını bile yerine getirmekte zorlandığını, ev işlerinde dışarıdan destek alması gerektiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL (bintürklirası) geçici ve sürekli iş göremezlik, tedavi giderleri v.b maddi tazminatı ile kaza tarihi olan 01.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizinin davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, 50.000 TL (ellibintürklirası) manevi tazminatın kaza tarihi olan 01.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan … ve …’tan alınarak taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; maddi tazminat; maddi tazminata ilişkin 1.000,00 TL olan taleplerini 279.853,21 TL artırarak 280.853,21 TL’ye çıkarma taleplerinin kabulüne ve tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesine, neticede 280.853,21 TL maddi tazminatın kaza tarihinden (01.10.2020) itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (01.10.2020) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bir defa dahi özür dilememiş geçmiş olsun dememiş olan %100 kusurlu/kusursuz sorumlu olan … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Trafik kazasının müvekkilinin kırmızı ışıkta geçmesi nedeniyle gerçekleşmediğini, polis memurlarının somut bir delil olmadan varsayımla müvekkiline kusur yüklediklerini, müvekkilinin kırmızı ışıkta geçmediğine dair itiraz kaydını tutanağa şerh düşüldüğünü, kazanın gerçekleşmesine davacının eşinin sebebiyet verdiğini, davacının emniyet kemerini takmadığını, estetik ameliyat geçirdiğinden ihtimam gösterdiği burnunu korumak amacıyla elini yüzüne götürmesi neticesinde zararın oluşmasına sebebiyet verdiğini, …’ın polis merkezindeki ifade tutanağının da gerçek duruma aykırı olduğunu, kusur durumlarının tespitini talep ettiklerini, davacının, ev hanımı olduğunu, tazminat tutarının haksız şekilde yüksek çıkmasını sağlamak adına gerçekte çalışmamakla birlikte çalıştığı izlenimi yaratma çabasında olduğunu, davacı tedavilerinin tamamının özel hastanelerde gerçekleştirdiğini, özel hastanede gerçekleştirilmesi zorunlu olmayan bir yaralanma söz konusu olduğunu, kendi tercihi ile ücretsiz olarak elde edebileceği ya da Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bedeli ödenen bir hizmeti fahiş bedellerle almasından kaynaklı zararı müvekkilinden talep edemeyeceğini, aksi bir durumun tazminatın zenginleşme aracı haline gelmesine sebep olacağını, tüm bu nedenlerle haksız davanın reddine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili dilekçesi ile özetle; öncelikle usule ilişkin yetki, işbölümü, zamanaşımı, hak düşürücü süre, görev, hukuki yarar ve dava şartı yokluğu yönünden itirazları olduğunu, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırıldığından dava öncesinde sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğu getirildiğini, haliyle başvurunun tam yapılması gerektiğini, yapılan hasar başvurusunda genel şartlar gereği sunulması zorunlu evrakların sunulmamış olduğundan ödeme yapılmadığını, başka incelemeye gerek olmaksızın davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin maddi tazminat içinde sayılan geçici iş göremezlik ve bakıcı giderleri tazminatından sorumlu olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri kadar sorumlu olduklarını, maluliyet durumunun da belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin poliçe kapsamında davacı tarafın tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş görmezliğe ve bakıcı giderine ilişkin tazminat taleplerinden sorumlu olmadığını, tüm sorumluluk SGK’da olduğunu, gerçek zararın tespiti gerektiğini, davacı tarafın emniyet kemerinin takılı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber, bir an için söz konusu huzurda görülen davanın haklı olduğu varsayılsa bile müvekkili şirketin faizden sorumluluğu sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, bu nedenle ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle, öncelikle gerekçeli itirazlar dikkate alınarak haksız ve hukuka aykırı davanın usulden reddine, bu talebin kabul görmemesi halinde yapılan yargılama sonucu esastan reddine, aleyhe hüküm kurulacak olması halinde SGK tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkili şirketin sorumluluğundan tenziline, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, SGK kayıtları, Ankara Batı C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, araç trafik tescil kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmaları, tedavi evrakları, … Büyükşehir Belediyesi Sinyalizasyon ve Alt Yapı Şube Müdürlüğü cevabi yazısı, … ilçe Emniyet Müdürlüğü kayıtları, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 20/05/2022 tarihli raporu, tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 20/05/2022 tarihli raporu ile özetle; …’ın (T.C.:…) 01.10.2020 tarihli yaralanması neticesinde Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmeliğine göre kişinin engel oranının %7(yüzdeyedi) olduğu, 6(altı) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı bildirilmiştir.
Aktüerya uzmanı, Makine Mühendisi, doktor bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulu 26/01/2023 tarihli raporu ile özetle; Kusur İncelemesi Yönünden; Davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 47/b. ve 84/a. maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %100 oranında kusurlu olduğu, davacının da içinde yolcu konumunda bulunduğu … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda izafe edilecek herhangi bir kural ihlali olmamakla, kusursuz olduğu, kaza esansında … plakalı aracın ön koltuğunda oturan davacı …’ın kaza esnasında emniyet kemerini takmamış olduğu sabit olmakla birlikte müterafik kusur hususunun mahkemenin değerlendirme ve takdirinde olacağı, Tedavi Gideri Yönünden: …’ın dava konusu trafik kazası sonrası hastanede görmüş olduğu tedavi ve tetkikler nedeni ile sağlık harcamasının kurumları olan SGK tarafından karşılandığı, …’ın dava konusu kaza sonrasında maluliyet hesaplanmasında; Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi hakkında Yönetmelik esas alındığında; %7 (yüzdeyedi) kişi engel oranı olduğu, 6 (altı) ay süreyle iş göremez olarak kaldığı, başka birisinin geçici veya sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, kişinin kontrol ve tedavi için yapmış olduğu yol masraflarının 1.061,76 TL. olarak hesaplandığı, dosyada kullanılan tıbbi malzeme ve ilaçlara yönelik sunulan faturaların toplam bedelinin 16.753,47 TL olduğu, Geçici/Sürekli İş Göremezlik Tazminatı Yönünden; Sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 410.000,00-TL. sı olduğu, davalı sigorta şirketinin 12.05.2021 tarihi itibarıyla temerrüdünün oluştuğu, davacı …’ın trafik kazası sonucu uğradığı, Geçici İş Göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının, 15.451,80-TL, Sürekli iş Göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 247.586,18-TL. olduğu, davacı …’ın kaza esnasında emniyet kemerini takmamış olması nedeniyle, yukarıda hesaplanan tedavi gideri ile geçici / sürekli iş göremezlik tazminatı miktarlarından müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmayacağı ve indirim oranı yönünden hukuki değerlendirme ve nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, tedavi gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu olay davalı sürücü …’ın idaresindeki … plakalı araçla … Caddesinden seyri ile … Bulvarı kesişimi kavşağa gelip sola dönüş yapıyor olduğu esnada, aracının sağ tarafından, sağından … Caddesinden gelen sürücü … idaresindeki … plakalı aracın darbesine maruz kalması şeklinde kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır.
Kusur yönünden yapılan değerlendirmede; Davalı …’ın maliki olduğu davalı Sigorta Şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın, olay yeri kavşakta sola doğrultu değiştirme manevrası öncesi kesinlikle kendisine yeşil ışık yandığından emin olduktan sonra hareket etmesi, yeşil ışık yansa dahi sağından gelen trafik akımını da görüp sonra trafiği tehlikeye sokmadan güvenle hareket etmesi gerekirken sürücü …’ın aksine hareketle, iki Otobüs arasındayken trafik ışıklarını da görmeden ve de sağındaki trafik akımını da görmeden sırf sağındaki Otobüsün dönel kavşak depolama alanında 2 metrelik hareketini kendi yönüne yeşil ışık yandı diye varsayarak ileriye atak yapması sonucu aracının sağ yan tarafından sağından … Bulvarından gelip kavşaktan yeşil ışıkta geçiş yapan sürücü … idaresindeki … plakalı aracın önden darbesine maruz kalmış olduğu kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun “Madde 47/b-Karayollarından faydalananlar aşağıdaki sıralamaya göre; Trafik ışıklarına, uymak zorundadırlar.” ve “Madde 84/a-Araç sürücüleri trafik kazalarında; Kırmızı ışıklı trafik işaretinde veya yetkili memurun dur işaretinde geçme, hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %100 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda davacı, aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden ve davalı araç sahibi …’ dan talepte bulunmuştur. Diğer davalı … ise haksız fiil hükümleri gereğince sorumluluğu cihetine gidilmiştir.
…’ın dava konusu kaza sonrasında maluliyet hesaplanmasında; kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi hakkında Yönetmelik esas alındığında; %7 (yüzdeyedi) kişi engel oranı olduğu, 6 (altı) ay süreyle iş göremez olarak kaldığı, başka birisinin geçici veya sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, Geçici/Sürekli İş Göremezlik Tazminatı Yönünden; Sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 410.000,00-TL. sı olduğu, davalı sigorta şirketinin 12.05.2021 tarihi itibarıyla temerrüdünün oluştuğu, davacı …’ın trafik kazası sonucu uğradığı, Geçici İş Göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının, 15.451,80-TL, Sürekli iş Göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 247.586,18-TL. olduğu, Bu durumda davacının emniyet kemeri takmadığı ve emniyet kemeri takmaması ile yaralanması arasında illiyet bağı olduğu sabit olup, belirlenen tazminattan %20 müterafik kusur indirimi yapılmasına karar verilmiştir. (benzer olaya ilişkin Yargıtay 4.HD 22/02/2022 tarih ve 2021/8774 esas, 2022/23011 karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.)12.361,44 TL geçici iş göremezlik, 198.068,944 TL sürekli iş göremezlik, 849,408 TL yol masrafı gideri, 13.402,776 TL tedavi gideri tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden 12/05/2021 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden 01/10/2020 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına, Maddi tazminat yönünden reddedilen kısım için TBK 51 ve 52 maddesi gereğince indirim yapıldığından reddedilen kısım yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden değerlendirme yapmak gerekirse; Kişilik haklarının zedelenmesine dayalı manevi tazminat istemlerine ilişkin düzenleme 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 56. Maddesinde Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.’ şeklinde ifade edilmiştir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre uygun tazminatın belirlenmesinde saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği, kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumu ve kusuru bulunup bulunmadığı ve varsa kusur derecesi, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesi, ekonomik ve sosyal durumu, tarafların sıfatı, işgal ettikleri makam ve diğer sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik koşulları, olayın ağırlığı gibi hususların değerlendirilmesi gerekmektedir. İş bu dosya bakımından değerlendirme yapıldığında davacının yaralanması nedeniyle üzüntü ve acı çektiği düşünülerek manevi tazminat talebine hak kazandığı tarafların kusur oranları, dosya kapsamında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmaları, maluliyet oranı paranın günümüz şartlarında alım gücü nazara alınarak davacı için 15.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 01/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 12.361,44 TL geçici iş göremezlik, 198.068,944 TL sürekli iş göremezlik, 849,408 TL yol masrafı gideri, 13.402,776 TL tedavi gideri tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden 12/05/2021 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden 01/10/2020 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına,
2-Maddi tazminat yönünden reddedilen kısım için TBK 51 ve 52 maddesi gereğince indirim yapıldığından reddedilen kısım yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Manevi Tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 15.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 01/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
4-Fazlaya dair istemin reddine,
5-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 15.348,06 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3,42 TL harç ile 4.779,20 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 10.565,44 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.129,49 TL’nin davalı sigorta şirketinden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 3,42 TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı, 4.779,20 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.850,42 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT maddesi gereğince hesap edilen 35.702,38 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 853,87 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 15.000,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince hesap edilen 15.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a ödenmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 283,20 TL tebligat ve posta gideri ile 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ile 695,00 TL ATK fatura ücreti olmak üzere toplam 3.978,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 2.864,85 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/10/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı