Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1136 E. 2022/1005 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1136 Esas – 2022/1005
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/1136 Esas
KARAR NO : 2022/1005

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
K.YAZIM TARİHİ: 26/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkilin davalı tarafın araçlarının bakım ve onarım işini üstlendiğini, işi eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, ancak bu işe ilişkin ödemelerin davalı tarafından yapılmadığını, müvekkil tarafından 23.01.2020 tarih 218,80TL, 21.02.2020 tarih 2.128,72TL ve 09.03.2020 tarih ve 2.314,87TL bedelli 3 adet fatura düzenlendiğini, faturaların ödenmemesi nedeniyle 11.02.021 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davanın yaptığı itiraz neticesinde takibin durdurulması sebebiyle işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu beyan ederek, davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesi … E. sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile daha sonradan bilirkişi marifetiyle hesaplanacak değeri ıslah etmek suretiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00TL bedelin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalının itirazında kötü niyetli ve haksız olduğundan %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 26/09/2022 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve talebini 4.443,47TL’ye artırmıştır.
CEVAP :
Davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2020 yılına ait BA-BS formları, 22/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, iddia ile dosyaya sunulan delillerin, taraflara ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde, davacı … Şti.’nin davalı … Şti.’den 11.02.2021 takip tarihi itibariyle iki faturadan kaynaklı 4.443,47 TL alacaklı olduğu, davacı … Şti.’nin alacağını tahsil etmek için davalıya herhangi bir ihtarda bulunmadığından, işlemiş faiz talep etme hakkına sahip
olmadığı, davacı … Şti.’nin faturadan kaynaklı 4.443,47 TL’lik alacağını, takipteki %9,00 avans faiz oranı üzerinden 11.02.2021 takip tarihinden tahsil tarihine kadar işletilecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, davalı … Şti.’nin dosyaya ticari defterlerin sunulmaması nedeniyle davalıya ait ticari defterlerin incelenme imkanının elde edilemediği belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki araçların bakım-onarım işi kapsamında faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki araçların bakım-onarım işi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 16.02.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 22.02.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki hizmet ilişkisi kapsamında üç adet faturadan kaynaklı alacağının bulunduğunu iddia ederek fatura alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığından davalı yanın savunmaları tespit edilememiş, borca itiraz dilekçesi içeriğinden takibe konu faturalarda gösterilen araç tamiri işinin alacaklı tarafından gereği gibi yapılmadığını, taleplere rağmen sorunun giderilmediğini, aracın bir başkasına çok daha yüksek fiyatla yaptırılmak sorunda kalındığını, alacaklıya hizmetin ve fiyatların kabul edilmediğine dair iade faturası düzenlenerek gönderildiğini, borcunun bulunmadığını savunduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2020 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; her iki tarafın da 2020 yılına ait Ba-Bs formlarında bildirime rastlanılmamıştır. Takip konusu faturaların KDV hariç 5.000,00TL’nin altında olmaları sebebiyle bildirim zorunluluğu bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalıya verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacı yanın defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 22/07/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda davacının takip tarihi itibariyle 4.443,47TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan alacağının bulunduğunu iddia etmişse de, davalının borca itiraz dilekçesi içeriği, vergi dairesinden gelen kayıtlarda bildirimin bulunmaması ve tüm dosya kapsamına göre davacının faturalara konu hizmeti eksiksiz olarak davalıya ifa ettiğini ispatlayamadığı, davacı defterlerinde faturaların kayıtlı olmasının hizmetin ifa edildiğini ispat için yeterli olmadığı, dosya kapsamında iddianın ispatı için başkaca delil bulunmadığı, davacı yanın yemin deliline de dayanmadığı bu sebeple ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kararın miktar itibariyle kesin olacağı düşünülmekteyse de 15/04/2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24/02/2022 tarih 2021/34 Esas 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı HMK’nın 341. Maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi iptal ediliğinden ve henüz bu hususta yasal bir düzenleme yapılmadığından hak kaybına sebebiyet vermemek için istinaf kanun yolu açık olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30TL harç ile ıslah ile alınan 60,00TL harçtan mahsubu ile artan 38,60TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderinden sayıldığından ve davalı ilk oturuma katılmadığından tamamının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 80,70TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı ile 60,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 208,50TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 212,50TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 912,50TL yargılama giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca davalı ilk oturuma katılmadığından tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.01/11/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı