Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1135 E. 2023/81 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1135 Esas – 2023/81
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/1135 Esas
KARAR NO : 2023/81

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ: 24/01/2023
K. YAZIM TARİHİ: 03/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkili şirketin yukarıda belirtilen adreste kuaför malzemeleri ve kozmetik ürünlerinin satış/pazarlama alanında faaliyet göstermekte olup, bu kapsamda davalı şirkete de ürün verdiğini, her ürün alımının karşılığı davalı şirkete fatura edildiğini, davalı tarafın bu faturalara herhangi bir itirazı olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin bir süredir devam etmekte olup, davalı tarafın hesabında 4.581,84 TL alacak biriktiğini, taraflar arasında yapılan tüm görüşmelere rağmen davalı şirketin müvekkili şirkete olan borcunu ödemediğini, bu sebeple davalı şirket aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden sonra borca itiraz ettiğini, oysa ki, taraflara ait ticari defter ve kayıtlarla sabit olduğu üzere müvekkili şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunu, nitekim, davalı borçlu şirketin, aleyhinde icra takibi başlatılana kadar kendilerine fatura edilen alacağa TTK m. 23 uyarınca itiraz etmediğini ve bunun doğal bir sonucu olarak da fatura mündericatlarını ve dolayısıyla da borcu kabul ettiğini, diğer yandan cari hesapta biriken müvekkili alacağını ödemede temerrüde düşen davalı şirketin, müvekkili alacağının tahsiline mani olmak saikiyle haksız ve mesnetsiz olarak mevcudiyetini bildiği bir borcu inkar etmesinin kötü niyet göstergesi olduğunu, dolayısıyla davalı borçlunun ayrıca İİK uyarınca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesi gerektiğini, kaldı ki tarafların incelenecek ticari defter ve kayıtlarından da taraflar arasındaki ticari ilişki ile borcun varlığı ve miktarı da sübuta ereceğini ve davalının itirazının haksız olduğunun görüleceğini, tüm bu nedenlerle davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu borca yönelik itirazlarının iptali ile Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takibin devamına, borçlunun itirazında haksız olması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, BA-BS formları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 12/12/2022 tarihli raporu ile özetle; davacı … AŞ.’nin yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceği, davacı şirketin ticari defterlerinin 6762 sayılı ETTK 66 6102 Sayılı Yeni Ticaret Kanunun 64 ve 213 sayılı V.U.K. ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulünce tutulmuş olduğu, davacı şirketin ticari defterlerin TTK 69 ve 213 sayılı kanunun 216.md gereğince açılış tasdiklerinin süresinde, ticari defterlerin VUK 228-226 md gereğince muhasebe usul ve tekniğine uygun tutulup kazıntı ve silintiye rastlanmadığı ve ETTK 70/6 md. 72/3 fıkraları ve YTTK 64/3 fıkraları gereğince ticari defterler süresinde kapanış tasdikleri yapılmış olduğu, davacı şirketin ticari defterler ve dayanağı belgeler yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK 85 md ve HMK 222. maddesi gereğince delil niteliğine haiz olabileceği, davalının 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirildiğini, buna göre aylık 5.000 TL sınırını aşan alış ve satışlar Form BA ile Form BS beyannamesinde beyan edileceğini, bahse konu faturanın söz konusu sınırı aşmadığından ilgili dönemlerde ba/bs formunda beyan edilemediği, davacının ticari defter hesaplarında tutulduğu, … Şirketi borç kaydedildiği, 20.01.0864 … Şirketi muhasebe kodlu hesapta davaci tarafından davalıya kesilen faturaların kaydedildiği ve bu hesabın bakiyesinin 4.581,84 TL (davacı alacağı) olduğu, davacı ticari defter ve kayıtlarında 120.01.0864 muhasebe kodlu hesapta davacı tarafından davalıya gönderilen fatura ve ödeme niteliğindeki evrakların takip edildiği, bu hesabın bakiyesinin de 4.581,84 TL (davacı alacağı) olduğu, davacı defterlerinde davalının toplam borcunun 4.581 ,84 TL (davacı alacağı) olduğu ve davacının davalıdan fatura karşılığı cari hesap karşılığında alacağının olduğunun görüldüğü bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, ticari satımdan kaynaklı borç bulunduğu iddiası ile yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların dosya kapsamındaki BA-BS formları incelendiğinde dava konusu alacağın dayanağı faturaların ne davacı ne de davalı tarafından BA-BS formları ile beyan edilmediği (dava konusu fatura yasal bildirim sınırının altında olduğu için bildirim zorunluluğu bulunmadığı) görülmüştür. Taraflar arasındaki ilişki kapsamında davacının fatura konusu malları davalıya teslim etmiş olduğunu ispatı gerekli olup (Yargıtay … Hukuk Dairesi nin … E … K sayılı ilamı); davacı tarafça teslime dair yazılı delil sunulmamış, yemin deliline de başvurulmamıştır. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.Uyuşmazlık konusu kapsamında davacının faturaya dayalı alacağı olduğu iddiasından kaynaklı teslimi yerine getirdiğini ispat etmesi gerekmektedir. Faturalar e-fatura şeklinde düzenlenmiş olup malları teslim alan kısmında herhangi bir isim ve imza bulunmadığı iş bu sebeple satıma konu malın davalı şirket çalışanı tarafından teslim alındığı belli değildir. Tüm bu açıklamalara göre; her ne kadar davacı tarafından alacak isteminde bulunulmuşsa da; alacağın dayanağı faturaya konu malın davalı şirket tarafından teslim alındığının ispatlanamadığı, davacının kayıtlarına göre alacak bulunduğu ancak davacının kendi ticari defter ve kayıtlarının tek yanlı olarak lehine delil teşkil etmediği, davacının fatura konusu malların davalıya teslimi ile işin davalıya yapıldığını ve taraflar arasında hukuki ilişki bulunduğunu ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 78,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 101,65 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.24/01/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.