Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1127 E. 2022/1112 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1127 Esas – 2022/1112
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/1127 Esas
KARAR NO : 2022/1112

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
3-
4-
VEKİLİ :
5-
VEKİLİ :
6-
VEKİLİ :
7-
8-
9-
10-
TASFİYE MEMURU:

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ: 22/11/2022
K.YAZIM TARİHİ: 26/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; dava dışı işçi … tarafından Ankara Batı … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile Belediye aleyhine dava açıldığı, davada dava dışı işçinin 1997-2020 yılları arasında çalıştığı belirtilerek, ödenmeyen işçilik alacaklarının davalı belediye ile davalı şirketlerden tahsilinin talep edildiği, davanın kabulüne dair verilen kararın Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takibe konulması üzerine icra dosyasına davacı belediye tarafından 122.720,28-TL ödendiği, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 38. maddesinde, davalı şirketlerin dava dışı personelin işçilik alacaklarından sorumlu olduğu hususunun düzenlendiği, dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu ancak anlaşma sağlanamadığı belirtilerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, dava dışı işçi … için ödenen 122.720,28-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ve 6183 sayılı Kanuna göre hesaplanacak faizi ile birlikte davalıların sorumluluk oranları belirlenmek suretiyle rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şti hakkında açılan davanın iş bu dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
CEVAP :
Davalılardan … Şirketi vekili … Şirketi-… Şti. ortak girişimi ile davacı … Belediye Başkanlığı arasında 01.01.2013-30.09.2014 tarihlerini kapsayan … ihale kayıt numaralı sözleşmenin imzalandığı, … Şirketi ile davacı … Belediye Başkanlığı arasında 01.10.2014-30.09.2017 tarihlerini kapsayan … ihale kayıt numaralı sözleşmenin imzalandığı, bu sözleşme kapsamında teminat mektubunun nakde çevrilerek iade edilmediği, davacı belediyenin 20.03.2018 tarihli yazısında teminat mektubun iadesinin mümkün olmadığının belirtildiği, 3.450,000,00-TL’lik teminat mektubunun nakde çevrilmesi hususunun davacı Belediye başkanlığının oluruna sunulduğu, dava dışı işçi … yönünden 12.949,68-TL’nin emanet -hesaba aktarıldığı, davacı belediyenin akdedilmiş sözleşme bittikten yıllar sonra dava dışı personelin hizmet akdinin sona erdiği, davalı şirketin feshe bağlı alacaklardan sorumluluğunun bulunmadığı, teminat mektubunun iadesi için davalı şirket tarafından … Belediye Başkanlığı aleyhine Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Şti. Vekili; … Şirketi-… Şti. Ortak girişimi ile davacı … Belediye Başkanlığı arasında 01.01.2013-30.09.2014 tarihlerini kapsayan … ihale kayıt numaralı sözleşmenin imzalandığı, Sözleşme döneminde davacı şirketin yükümlülüklerini eksiksiz ve zamanında ifa ettiği, teminat mektubunun sorunsuz olarak ortak girişim tarafından iade alınarak işin tasfiye edildiği, hizmet alımı sözleşmesi kapsamında istihdam edilip kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde akitleri sona eren personellerin tüm tazminat ve ücretlerinin ortak girişim tarafından ödendiği, dava dışı işçinin ihaleyi yeni kazanan … Şirketi bünyesinde çalışmaya devam ettiğinden kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığı, … Şirketi ile davacı … Belediye Başkanlığı arasında 01.10.2014-30.09.2017 tarihlerini kapsayan … ihale kayıt numaralı sözleşmenin imzalandığı, bu sözleşme kapsamında teminat mektuplarının iade edilmediği ve nakde çevrildiği, teminat mektubunun nakde çevrilmesi ve personellerin kıdem tazminatı ile yıllık izinlerinin hesaplanmasında süreler bakımından “adi ortalık” döneminin de dahil edildiği, Davalı … Belediye Başkanlığı tarafından … Şirketi’ne hitaben yazılan 20.03.2018 tarih ve … sayılı yazıda teminat mektuplarının iade edilmesinin mümkün olmadığının bildirildiği ve 3.450,000,00-TL’lik teminat mektubunun nakde çevrildiği, ekte sunulan tabloya göre (300. Sıra) 12.949,68-TL’ye yer verildiği, teminat mektubunun iadesi için davalı şirket tarafından … Belediye Başkanlığı aleyhine Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. Vekili; dava dışı işçi …’nın 01.01.2006-01.03.2006 tarihleri arasında davalı şirkette çalıştığı, dava dışı işçinin kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretine hak kazanmadığı, 6552 sayılı Kanun hükümlerine göre kıdem tazminatının kamu kurum ve kuruluşları tarafından ödenmesi gerektiği, işçi alacaklarının İş Kanunun 32. Maddesi hükmüne göre 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Şirketi vekili; 6552 sayılı Kanun hükümleri gereğince kıdem tazminatının kamu kurum ve kuruluşu tarafından ödenmesi gerektiği, davacı belediye ile davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu, dava dışı işçinin davalı şirket nezdindeki çalışmasının sona ermesi akabinde davalı şirket tarafından dava dışı işçiye 18.05.2010 vadeli ve 3.549,52-TL bedelli çek ile 17.08.2011 vadeli 1.403,00-TL bedelli çek verildiği, bunun üzerine dava dışı işçinin davalı şirketi ibra ettiği, davalı şirketin kıdem tazminatından sorumlu tutulması halinde dava dışı işçinin davalı şirkette çalıştığı süre ve son aldığı ücret miktarı ile sınırlı olarak sorumlu tutulması gerektiği, davalı şirketin yıllık izin alacağı ödemesinden sorumluluğunun bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara Batı … İş Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, davalıların ticaret sicil kayıtları, SGK kayıtları, Mahkememizin … esas sayılı dava dosyası, 10/10/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, dava dışı işçiye ödenen tazminatın taraflar arasındaki sözleşmeler kapsamında davalılardan sorumlulukları oranında rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 17/08/2021 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Bu durumda, davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.
Eldeki davada uyuşmazlık, davacı belediye bünyesinde yürütülen evsel atıkların toplanması, toplanan atıkların nakli, cadde ve sokak, meydan ve pazar yerlerinin insan ve makine marifetiyle süpürülmesi faaliyetlerinin davalılarca ihale yoluyla gerçekleştirilmesi sırasında dava dışı işçiye Belediye tarafından ödenen tazminatların davalılardan rücuen tahsiline ilişkindir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi ile 13. Hukuk Dairesinin benzer dosyalarla ilgili sözleşmeye konu işin taşıma hukuku kapsamında kaldığından mutlak ticari dava olması sebebiyle Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girdiğine dair emsal nitelikte kararları bulunmaktaysa da, Yargıtay … Hukuk Dairesi … Esas … Karar sayılı ilamı ile benzer mahiyetteki bir davanın temyiz incelemesi neticesinde “… Bu kapsamda Belediyenin asli işleminden olan temizlik işi ile ilgili taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığı ve uygulandığı anlaşılmıştır. Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmenin taşıma edimini içerdiği belirtilerek arabuluculuğa tabi olduğu yönünde karar verilmiş ise de taraflar arasındaki sözleşmede baskın olan edim Belediyenin asli işi olan temizlik ile ilgili hizmet alımı olduğu ve bu halde dava konusu uyuşmazlığın arabuluculuğa tabi olmadığı” şeklinde karar verildiği, bu itibarla ihale ekindeki sözleşmede anılan birçok işten biri olan çöp toplama ve nakli işinin TTK’nın 850 vd. maddelerinde düzenlenen taşıma sözleşmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, çöp nakil işinin, temizlik ve çöp toplama faaliyetinin devamı niteliğindeki hizmet işi olduğu kanaatiyle, davacının tacir olmadığı da gözetilerek, ihtilafın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerektiği, nitekim Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … Esas; … Karar sayılı ilamında “… Bu itibarla anılan sözleşmelerin bundan sonraki uyuşmazlıklarda Yargıtay 6.HD.nin anılan kararı dikkate alınnarak hizmet sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerekmiştir. Bu itibarla, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 01/07/2022 tarihli ve 1047 sayılı kararı ile belirlenen iş bölümüne göre, “6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında (Özel Borç İlişkileri -Akdin Muhtelif Nev’ileri) yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların (satış sözleşmesi:taşınır ve taşınmaz satışı, ödünç sözleşmeleri:ariyet (kullanım ödüncü) – karz-ödünç (tüketim ödüncü), ölünceye kadar bakma sözleşmesi, vedia (saklama) sözleşmesi, hizmet sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, vekalet sözleşmesi)” istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (4). Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (4). Hukuk Dairesine gönderilmesine..” şeklinde uyuşmazlığın dairenin görevine girmediğine dair karar verdiği, iş bu kapsamda temel uyuşmazlığın TTK’nın 850 vd maddelerinde düzenlenen taşıma sözleşmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği ve görev hususunun davanın her aşamasında dikkate alınabileceği sonuç ve kanaatiyle göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekili, davalı … şti vekili ve davalı … şti vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/11/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı