Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/112 E. 2021/376 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/112 Esas – 2021/376
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/112 Esas
KARAR NO : 2021/376

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2021
KARAR TARİHİ: 01/06/2021
K. YAZIM TARİHİ: 28/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; Davalının, müvekkili hakkında Konya … İcra Müdürlüğünün …E., …E. sayılı dosyasıyla alacak takibi yaptığını, söz konusu takiplerin 12/08/2015 ve 18/09/2015 tarihlerinde başlatıldığını, müvekkilinin takibe konulan alacağın konusu olan bonolarla hiçbir ilgisi olmadığını, söz konusu bonolorla ilgili olarak müvekkilinin Cumhuriyet Savcılığı’na sahtecilik iddiasıyla şikayette bulunduğunu ve bu bonoların sahteliği ile ilgili Konya … Ağır Ceza Mahkemesi’nde …E., …K. İle ilgili senetler üzerinde yapılan kriminal inceleme sonucunda aldırılan Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Uzmanlık Raporundan incelemeye konu keşidecisi müvekkili …, alacaklısı …, 10/11/2014 düzenleme, 30/06-07/2015 vade tarihli ve 1500/2000TL bedelli iki adet senetteki borçlu imzalarının katılan …’in eli ürünü olmadığı, sanık …’in senetleri müvekkilinden habersiz kendisinin düzenlediğini ikrar ettiğini ve mahkeme … …’yu 2 yıl 1 ay ile cezalandırdığını, dolayısıyla bu mahkeme kararı ile müvekkilinin ilgili bonolarla hiçbir ilgisi olmadığının açıkça mahkeme kararıyla ispatlandığını, resmi makamdan onaylanmış ve sahteliği ispat edilmiş mahkeme kararıyla sabit bonoların konusu olan icra dosyalarının yenilendiğini ve hatta yenilenmekle kalmamış müvekkiline dava konusu senetlerden dolayı araç haczi gerçekleştirildiğini, bu konuyla ilgili arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin kendisine yapılan icra takibini noter kanalıyla araç satışı yapacağında öğrendiğini ve mağdur olduğunu, müvekkilinin araç haczinden ve haksız olarak kendisine yapılan icra takibinden yeterince mağdur olduğunu, icra takibine dayanak olan bono asıllarının mahkeme delil listesinde emanet olarak saklandığını, zaten davaya konu olan icra takipleri senet aslı olmadan işleme alındığını ve usulsüz işlem gerçekleştirildiğini, bu nedenlerle müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, ivedelikle haksız icra takiplerinin durdurulmasını, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, davacı lehine davalıya toplam alacağın yüzde 20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; işbu davaya bakmakla yetkili Mahkemenin Konya Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, icra takibinin, senedin icra takibine konu edildiği Konya Adliyesi İcra Daireleri’nde ikame edildiği gözetildiğinde, icra takibinden sonra ikame edilen işbu menfi tespit davasında yetkisizlik kararı verilerek, davanın yetkili Konya Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesi gerektiğini, davacının müvekkiline borcu olmadığını iddia ettiğini, davalının, bonoda iyiniyetli 3. kişi ve yetkili hamil konumunda olduğunu, davaya konu bono müvekkiline ciro yoluyla geçtiğini, davacının bonoda keşideci konumunda olduğunu, davaya konu bononun müvekkili davalı …’e, …’nun ciro ederek verdiğini, lehtar konumundaki bu şahıs ile davacının arasında nasıl bir hukuki ilişki olduğunu müvekkili davalının bilmesi kendisinden beklenemeyeceğini, bu iki şahıs arasındaki hukuki ilişki, borçlu olunup olunmaması, alışverişleri, aralarındaki hiçbir hukuki durumun müvekkilini bağlamayacağını, müvekkili alacaklının senedi iyiniyetle edinen 3. kişidir ve yetkili hamil olduğunu, neticede, başlangıçta da usulünce açılan icra takibinin söz konusu olduğunu, senet asıllarının icra takibi başlatıldığında, icra dairesine ibraz edildiğini, davalının, alacağına kavuşmak amacı dışında hiçbir saikle hareket etmediğini, bonolar açısından iyiniyetli yetkili hamil 3. kişi olduğu gözetilerek hareket edilmesi gerektiğini, davalının, davacının durumunu, işini ve nasıl bono imzaladığını bilebilecek konumda olmadığını, sadece senedin sahte olduğu iddiasının ceza mahkemesince yapılan yargılamada ortayı çıktığı iddiasıyla davalıdan kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuş olmasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacının haksız surette talep etmiş olduğu kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddi gerektiğini, ancak davacı tarafından haksız surette dava ikamesi yapılmış olması nedeniyle, işbu davanın reddi gerektiğinden, davaya konu bononun %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davacının davasının ve tüm taleplerinin reddine, davacının haksız surette ikame etmiş olduğu işbu dava nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası içeriği, Konya …. İcra Dairesinin … esas ve … esas sayılı dosyaları içeriği, tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, takip konusu bonodaki imzanın sahte olduğu iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Yetkisizlik itirazı ile ilgili yapılan değerlendirmede ; İİK 72. son maddesinde “menfi tespit ve istirdat davalarının, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir” hükmü gereği yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Kambiyo senedindeki imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü alacaklı davalıdadır. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/4086 E. 2016/15449 K. sayılı ilamı) İspat yükü kendisinde olan davalı-alacaklı tarafça senetteki imzanın aidiyetine ve borcun varlığına ilişkin delil de ibraz edilmemiş olmakla, sadece davalının iyiniyetli 3.kişi olması sebebine dayandırılmış olup senetteki imzanın sahte olmadığına yönelik savunma ve itirazda bulunmamıştır. Bu kapsamda cevap dilekçesinde senedi dava dışı …’dan teslim aldığı bu kapsamda Konya … Ağır Ceza Mahkemesi’nde …E., …K. İle ilgili senetler üzerinde yapılan kriminal inceleme mahkememiz hükmüne esas alınmıştır. Bu kapsamda alınan rapora tarafların itiraz etmediği hususu da nazara alınarak yapılan hukuki değerlendirmede Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Uzmanlık Raporundan incelemeye konu keşidecisi müvekkili …, alacaklısı …, 10/11/2014 düzenleme, 30/06-07/2015 vade tarihli ve 1500/2000TL bedelli iki adet senetteki borçlu imzalarının katılan …’in eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. İmza itirazı mutlak defilerden oluşu ve iyiniyet olgusu esas olmaksızın herkese karşı ileri sürülebileceği, dikkate alınarak aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davacının Konya …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla takibe konulan 10/11/2014 tanzim ve 30/06/2015 vade tarihli, keşidecisi … olan 1.500,00 TL bedelli ve davacının Konya …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla takibe konulan 10/11/2014 tanzim ve 30/06/2015 vade tarihli, keşidecisi … olan 2.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline,
2-Davacıyı menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu yönünde kanaat oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 239,10 TL harçtan peşin alınan 59,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 179,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 59,78 TL peşin harç olmak üzere toplam 127,58 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 43,20 TL posta ve tebligat ücreti olan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.01/06/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍