Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1119 E. 2022/175 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1119 Esas – 2022/175
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2021/1119
KARAR NO : 2022/175
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/03/2019
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 02/03/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacının dava konusu … İlçesi … Ada … parsel ….Blok … no’lu bağımsız bölümü Ankara …. Noterliği 27/09/2007 tarih ve … sayılı yevmiye sayılı ”Düzenleme Şeklinde Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” ile satın aldığını ancak taşınmazın davalı tarafında müvekkili adına tescil edilmediğini; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. Ve … k. Sayılı 25/11/2014 tarihli kararı neticesinde dava konusu taşınmazın müvekkili adına kayıt ve tescil edildiğini beyan ederek müvekkilinin sözleşmeyi imzaladığı 27/09/2007 tarihinden itibaren yoksun kaldığı hakların tazminini(ecrimisil bedelini) talep kapsamında olarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, dava konusu gayrımenkulün müvekkiline teslim edilmesi gereken 27/09/2007 tarihinden itibaren işleyecek ecrimisilin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; yetki, husumet ve zamanaşımı itirazları olduğunu, müvekkili kooperatifin daireyi haksız ve kötü niyetli olarak kullanmasının söz konusu olmadığını, aynı dairenin kendi adına tescili için kura sonucu daireyi almaya hak kazanan dava dışı …’ın müvekkili kooperatif aleyhinde Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dosyasında dava açtığını, bu davanın ise dava konusu dairenin davacı adına tescil yönünde karar verildiğinde ise bu kez davanın ıslah edilerek … nolu dairenin tescili talebi olarak devam ettiğini, müvekkili kooperatif aleyhinde aynı dairenin kendi adlarına tescili için hem davacının açtığı dava hem de dava dışı …’ın açmış olduğu davaların devam ettiğinden davalar sonuçlanmadan davacı adına tescil yapamadığını, bu açıklamalar
e-imza e-imza

ışığında müvekkili kooperatifin dairenin tapusunu davacı adına tescil ettirmesinin mümkün olmadığını, bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olduğunu, müvekkilinin haksız işgalci olmadığını, daire üzerinde gerçek hak sahipliği mahkeme kararları ile anlaşılacağından müvekkil davacıya dairenin tapusunu veremediğini, tapuda malik olmayan davacının tapuda malik olan müvekkili kooperatiften ecrimisil talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dava konusu taşınmazın tapu kaydı, mahkememizin … esas sayılı dosyası, mahallinde yapılan keşif, 13/03/2020 tarih bilirkişi raporu, bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Davanın açıldığı Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi 24/09/2021 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
GEREKÇE :Dava, haksız işgal nedeniyle ecri misil istemine ilişkindir.
Dava konusu … ili, … ilçesi, … ada … parsel sayılı taşınmazın takyidatlı tapu kaydı ve Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … esas … karar sayılı ilamın kesinleşme şerhli sureti dosyamız arasına celp edilmiştir.
Mahkememizin … esas … karar sayılı hükmünün incelenmesinde ise: davanın Üyeliğin Tespiti/Tapu İptali Ve Tescil davası olduğu, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Gerekçe olarak ise: “Mahkememizce 27/11/2012 tarih ve … E. …K. sayılı kararla davanın kısmen kabulü ile davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile tapu iptal tescil talebinin reddine karar verilmiş, iş bu karar temyiz edilmekle Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … E. … K. sayılı ilamı ile davacının tapu iptal tescil talebininde kabulü gerektiğinden bahisle dosya bozularak mahkememize gönderilmiştir.
Tüm dosya kapsamı kül halinde incelendiğinde; Yargıtay …. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmak suretiyle..” hususlarına yer verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … E. … K. sayılı ilamının incelenmesinde ise: “Dava konusu …. Blok … numaralı bağımsız bölümün davalı arsa sahibi … Kooperatifi ile dava dışı yüklenici … Ltd. Şti. arasında imzalanan 28.06.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici firmanın hissesine isabet ettiği ve adı geçen şirket ile davacı arasında imzalanan 27.09.2007 tarihli … yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca 30.000,00 TL bedel karşılığı davacıya satıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı … tarafından yüklenici … Ltd. Şti. ve arsa sahibi … Kooperatifi aleyhine … Tüketici Mahkemesi’nin … E., … K. sayılı dosyasında tapu iptali tescil davası açıldığı ve davacı ile davalı kooperatif arasında düzenlenen 24.08.2009 tarihli “davadan feragat hisse kaydı ve tapu devri protokolü” başlıklı belgede; davacının sözkonusu davadan feragat edip, davalı kooperatife 22.000,00 TL ödenmesi halinde davalı kooperatifin davacıyı üye kaydedip, tapu devrini ise diğer üyelerle birlikte vermesi kararlaştırılmış, davacının bu protokol ile yüklendiği borçları yerine getirdiği tespit edilmiştir.
Ayrıca dava dışı … Kooperatifi tarafından davalı yüklenici … Ltd. Şti. ile arsa sahibi … Kooperatifi aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E., … K. sayılı dosyası ile açılan tapu iptali ve tescil davasının açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın taraflara tebliğ edildiği de görülmüştür.
e-imza e-imza

Hal böyle olunca, mahkemece davacının tapu iptali ve tescil talebinde haklı olduğu anlaşıldığından, davanın bu talebe ilişkin olarak da kabulü gerekirken…” gerekçelerini havi olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin … esas … karar sayılı hükmü ve ilgili hükmün dayanağı olan Yargıtay ilamından davalının bir çok itirazının da karara bağlanmış olduğu anlaşılmıştır.
Görevsizlik kararı veren mahkemece taşınmazın bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazılarak rapor tanzimi istenmiştir. Tanzim edilen raporda davaya yönelik olarak taşınmazın kira getirisinin özetle: 25.03.2014 – 25.03.2015 tarihleri arası 7.800,00 TL; 25.03.2015 – 25.03.2016 tarihleri arası 8.100,00 TL; 25.03.2016 – 25.03.2017 tarihleri arası 8.400,00 TL; 25.03.2017 – 25.03.2018 tarihleri arası 9.720,00 TL; 25.03.2018 – 25.03.2019 tarihleri arası 11.100,00 TL olma üzere toplamda 45.120,00 TL olacağının tespit edildiği görülmüştür.
Alınan raporun somut olay ve mevzuata uygun olduğu kabul olunmakla hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Faiz başlangıç tarihine yönelik olarak ise;
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin E. … -K. … ve 15.12.2005 tarihli ilamında faiz başlangıç tarihi olarak: “Davacı 20.5.1983 tarihinde hazineden satın alarak malik olduğu gayrimenkulde davalının işgali nedeniyle elatmanın önlenmesine karar verildiğini, bu kesinleşmiş ilama dayanarak açtığı dava ile 5.425.634.000 lira haksız kullanım tazminatı ödemesi yolunda karar verildiğini fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmuş ise de faiz talebinin unutulmuş olduğundan bahisle 5.425.634.000 lira haksız işgal tazminatının haksız eylem tarihinden itibaren işlemiş olan 25.000.000.000 lira faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece;ecrimisil (5) yıllık hak düşürücü süreye tabi ise de yerleşmiş uygulamalara göre haksız eylemden doğan temerrüt tarihleri 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan mahkemece hüküm altına alınan ecrimisilin başlangıcı 11.4.1995 olup dava tarihi (6.8.2005) itibariyle zamanaşımı süresi dolmadığından 11.4.1995 tarihinden itibaren işlemiş faiz alacağı 16.065.581.869 liranın tahsiline karar verilmiş olup, hükmü davalı taraf temyiz etmektedir.
BK.mad.131, “Asıl alacak hakkında müruruzaman vaki olunca faiz vesair alacaklar hakkında da müruru zaman vaki olmuş olur” şeklindedir. Asıl davada faiz hakkının saklı tutulması bu kuralı değiştirmez.
İşgal tazminatı isteği haksız eylemin özel bir türüdür. Nasıl ki haksız eylemlerde zararın doğduğu günden başlayarak giderilmesi zorunlu bir durum ise işgal zararı da bu nitelikte bir zarardır. Ancak, davalı taraf süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğu takdirde dava tarihinden geriye doğru beş yıllık ecrimisile hükmedilir.
Nitekim Kartal ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.-… K. sayılı ilamında hüküm altına alınan ecrimisil davasında davalı süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunduğundan 11.4.2000 tarihinden geriye doğru 5 yıllık ecrimisile hükmedilmiştir.
BK 113.maddesi hükmü kapsamında olayı incelediğimizde asıl alacak 5 yıllık zamaşımına tabi olduğu bu süre için ecrimisile hükmedildiğine göre faiz hakkında da 5 yıllık süre gözetilmelidir. Mahkemece bu husus gözardı edilerek 10 yıllık süre dikkate alınarak karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı olarak HUMK 74.maddesi gereğince hakim taleple bağlı olup istekten fazlası için araştırma yapmak durumunda değildir. Davacı dava dilekçesinde faiz talep etmediği halde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması doğru değildir.
Ayrıca, ecrimisil davalarında faize, her yıl veya dönemin tahakkuk tarihlerinden başlayarak kademeli biçimde hükmedilmesi gerekirken bu ilke gözetilmeksizin, ecrimisil istemine başlangıç gösterilen 11.4.1995 tarihinden ve dönem başlangıcından itibaren faiz yürütülmesi yersiz ve mesnetsizdir.” hüküm kurduğu görülmüştür.
e-imza e-imza

Haksız eylemlerde zararın, doğduğu günden başlayarak giderilmesi zorunlu ise de, davalı zamanaşımı def’inde bulunmuşsa, ecrimisile ilişkin faizin dava tarihinden geriye doğru beş yıllık hesaplanması gerektiği kabul olunmuştur.
Yukarıda belirtilen açıklamalar, kesinleşmiş mahkememiz kararı ve Yargıtay kararı doğrultusunda davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının … İlçesi … Ada … parsel ….Blok … no’lu bağımsız bölümden dolayı 25/03/2014–25/03/2014 tarihleri arasında ecrimisil talep edebileceğinin KABULÜNE; 25.03.2014 – 25.03.2015 tarihleri arası 7.800,00 TL; 25.03.2015 – 25.03.2016 tarihleri arası 8.100,00 TL; 25.03.2016 – 25.03.2017 tarihleri arası 8.400,00 TL; 25.03.2017 – 25.03.2018 tarihleri arası 9.720,00 TL; 25.03.2018 – 25.03.2019 tarihleri arası 11.100,00 TL olmak üzere toplamda 45.120,00TL’nin belirtilen her dönem için dönem sonundan işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/02/2021 tarihli ve … esas, … karar, … harç numaralı harç tahsil müzekkeresinin bila infaz iadesinin istenilmesine,
3-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 3.082,15TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40TL ve ıslah ile alınan 753,46TL harcın mahsubu ile bakiye 2.284,29TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 44,40TL başvurma harcı, 44,40TL peşin harç, 753,46TL ıslah harcı ve 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 848,66TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 6.665,60TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 500,00TL bilirkişi ücreti, 489,60TL tebligat ve posta gideri, 384,90TL keşif harcı ile 90,00TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam 1.464,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/02/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza