Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1111 E. 2022/477 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1111 Esas – 2022/477
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/1111 Esas
KARAR NO : 2022/477
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2021
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
K. YAZIM TARİHİ: 03/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;davacının, davalı- borçludan, muhtelif tarih ve numaralı faturalara dayanan cari hesap alacağından kaynaklanan alacağından dolayı taraflarınca Ankara Batı İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı-borçlunun, haksız ve kötüniyetli olarak takibe, takip konusu borca itiraz ettiğini, itiraz sonucunda taraflar arasında arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmaya varamadıklarını, davacı ile davalı-borçlunun, ticari ilişkisi içerisinde bir süre ticaret yaptığını ancak davalı borçlunun borcunu ödemediğini, davalı tarafın haksız ve kötü niyetle icra takibini durdurması ve hali hazırda alacakları ödenmediğinden iş bu itirazın iptali davasını açtıklarını, takibe konu alacak fatura ve cari hesaba dayalı likit bir alacak olup davalı taraf haksız ve kötü niyetle takibe itiraz etmiş olduğundan icra inkar tazminatı şartları oluşmakla alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı taleplerinin de olduğunu, davalı–borçlunun, icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı- borçlunun, takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı-borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, her şeyden önce davacı iddiasının aksine, cari hesap kayıtlarından da anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin davacıya, takibe konu edilen faturalar tutarında borcu bulunmadığını, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, bu hususun tarafların ticari defterleri, banka kayıtları ve cari hesap kayıtları incelendiğinde açıklığa kavuşacağını, davacının iddiasının aksine, davaya konu faturalar kapsamındaki alacağın muaccel halde olmadığını, bu kapsamda davacının mezkur icra dosyası kapsamındaki faiz talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin, bahse konu icra takibine haklı olarak itiraz ettiğini, bu kapsamda şartları oluşmadığından, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının, Ankara Batı İcra Dairesi Müdürlüğünün … sayılı esasına kayıtlı olarak başlattığı icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunu, dolayısıyla da alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, avukatlık vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğü-… Esas sayılı icra takip dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, BA-BS formları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişinin 21/04/2021 tarihli raporu ile özetle; davacının Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davalıdan talebinin 10.155,50 TL olduğu, tarafların dosya kapsamındaki BA-BS formlarının birbiriyle uyumlu olduğu ve birbirini teyit ettiği, davacı kayıtlarına göre; icra takip tarihi (09.11.2021) itibariyle davacının davalıdan 10.155,40 TL alacaklı olduğu, ilgili alacak tutarının icra takip tarihinden sonra 13.12.2021 tarihinde davalı tarafından ödendiği ve davacının davalıdan alacağının kalmadığı, davalı kayıtlarına göre; icra takip tarihi (09.11.2021) itibariyle davalının davacıya 10.155,40 TL borçlu olduğu, ilgili borç tutarının icra takip tarihinden sonra 13.12.2021 tarihinde ödendiği ve davacıya borcunun kalmadığı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, ticari satımdan kaynaklı düzenlenen faturaya dayalı başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri dışında, itirazın iptali davasında başka itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi hâlinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır. Sonuç itibariyle; takipten ve davadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır.
Somut olayda davacının Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davalıdan talebinin 10.155,50 TL olduğu, tarafların dosya kapsamındaki BA-BS formlarının birbiriyle uyumlu olduğu ve birbirini teyit ettiği, davacı kayıtlarına göre; icra takip tarihi (09.11.2021) itibariyle davacının davalıdan 10.155,40 TL alacaklı olduğu, Tarafların BA/BS beyannamelerine yansıyan belge sayısı ve tutarlarına bakıldığında da ticari defterlerle uyumlu olduğu nitekim davalının ticari ilişkiden kaynaklı malı teslim almadığına yönelik bir iddiasının bulunmadığı, ba-bs formları ile mal alış satış yapıldığının ispatlandığı, davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması nedeniyle kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı ,kayıtlarına işlediği fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek ispat yükü davalıda olduğu ilgili alacak tutarının icra takip tarihinden sonra 13.12.2021 tarihinde davalı tarafından ödendiği ve davacının davalıdan alacağının kalmadığı, davalı kayıtlarına göre; icra takip tarihi (09.11.2021) itibariyle davalının davacıya 10.155,40 TL borçlu olduğu, ilgili borç tutarının icra takip tarihinden sonra 13.12.2021 tarihinde ödendiği ve davacıya borcunun kalmadığı raporda da belirtildiği gibi davalı tarafın dava tarihi itibariyle davacıya borcu kalmadığı görülmektedir. Yapılan ödemelerin icra emrinin tebliğinden sonra yapıldığı anlaşıldığından, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, davadan önce icra takibinden sonra yapılan ödemeler bakımından dava açılmasında hukuki yarar olmayacağından, (Yargıtay … H.D. … E., … K. sayılı ilamı ve benzer diğer kararlar) hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcın peşin alınan 122,65 TL harçtan mahsubu ile bakiye 41,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/05/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.