Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1110 E. 2022/726 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1110 Esas – 2022/726
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/1110 Esas
KARAR NO : 2022/726
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2021
KARAR TARİHİ: 08/09/2022
K. YAZIM TARİHİ: 16/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ile bir süre ticaret yaptığını, ancak davalının borcunu ödemediğini, müvekkilinin muhtelif tarih ve numaralı faturalara dayanan cari hesap alacağından dolayı Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itirazı nedeniyle takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, Davalı-borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı-borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiasının aksine müvekkilinin davacıya takibe konu edilen faturalar tutarında borcunun bulunmadığını, müvekkilinin borca haklı olarak itiraz ettiğini beyan ederek, davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve belgeleri ile BA-BS formları, 02/06/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, incelenmesinde; Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 16/11/2021 tarihli ödeme emri ile 7.670,00 TL alacağın, (%16,75) avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 19/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 23/11/2021 tarihinde borca itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 24/12/2021 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği cari hesap ilişkisinden kaynaklanan toplam 7.670,00 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Davacı ticari defterlerine dayanarak alacak talep etmiştir. Bir gerçek veya tüzel kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeyi yine kendi lehine delil olarak kullanamaması bir usul kuralıdır. Zira kişi kendi lehine, başkası aleyhine delil oluşturma eğilimine girebilir. Ancak, bir kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeye yine kendi lehine delil olarak dayanamayacağına ilişkin genel kurala bir istisna getirilmiş ve kanunda belirtilen şartlar altında ticari defterlerin sahibi lehine delil olacağı kabul edilmiştir. Sahibi tarafından oluşturulan ticari defter kayıtları, uyuşmazlığın her iki tarafının defter tutma yükümlülüğüne tabi olması ve uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasına ilişkin genel şartlar dışında, kanunda öngörülen ek şartların gerçekleşmesi halinde, sahibi lehine delil teşkil edebilir. Bu kuralın istisnası olan ticari defterlerle ispat HMK’nın 222/2-3. Maddesinde bazı sıkı şartlara bağlanmıştır. HMK 222/2’de, ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz, usulüne uygun şekilde tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması gerektiği hüküm altına alınmıştır. HMK 222/3. Maddesinde ise, HMK 222/2’de öngörülen şartlara uygun şekilde tutulan ticari defter kayıtlarının, sahibi lehine delil olabilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defter kayıtlarının bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır ( Yargıtay 15. HD’nin 13/06/2017 tarih ve 2/16/2310 E.2017/2537 K sayılı ilamı).
Taraflara ait ticari defterlerin karşılaştırılması neticesinde de;
Dosyaya kazandırılan 02/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyası ve taraf kayıtlarının incelenmesi neticesinde, Davacının Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra dosyası ile 16.11.2021 tarihli ilamsız takiplerde ödeme emri ile 7.670,00 TL asıl alacağını (%16,75) avans faizi ile birlikte talep ettiği, davacının kayıtlarına göre icra takip tarihi olan 16.11.2021 itibariyle davacının davalıdan 7.670,00 TL alacaklı olduğu; Davalının kayıtlarına göre icra takip tarihi olan 16.11.2021 itibariyle davalının davacıya 1.534,00 TL borçlu olduğu, taraf kayıtları arasındaki farka ilişkin olarak davacı kayıtlarında yer alan ve davacının BS formu ile beyan ettiği ancak davalı kayıtlarında yer almayan ve davalı tarafından BA formu ile beyan edilmeyen 25.06.2021 tarihli 6.136,00 TL tutarlı faturanın dosyaya kazandırıldığı, faturanın imzalı nüshasında … imzasının yer aldığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların BA/BS formlarının karşılaştırılması neticesinde ise; tarafların bu kayıtlarının aynen ticari defterlerinde olduğu gibi 1.534,00 TL’lik fatura açısından uyumlu olduğu, Yargıtay …HD … esas, … karar sayılı kararında da belirtildiği üzere bu hususun fatura konusu malların teslimine karine teşkil ettiği ve aksinin ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle taraf ticari defterlerinde ve karşılıklı olarak BA/BS formlarında yer alan ve fatura üstünde … imzası bulunan 1.534,00 TL tutarındaki fatura yönünden davacının alacağının oluştuğu kabul edilmiştir.
Davacı ticari defterlerinde ve BS formunda kayıtlı ancak davalı ticari defterlerinde ve BS formunda kayıtlı olmayan 6.136,00 TL bedelli fatura yününden ise faturanın incelenmesinde, fatura üzerinde … imzasının bulunduğu, davalı tarafın söz konusu imza sahibine veya imzaya karşı bir itirazının olmadığı, taraflar arasındaki bu fatura kapsamındaki ticari ilişki kapsamında davacının fatura konusu malları davalıya teslim etmiş olduğunu ispatı gerekli olup (Yargıtay … Hukuk Dairesi nin … E … K sayılı ilamı); davacı tarafça teslime dair yazılı delil sunulduğu ve davalının da bu yazılı delile bir itirazının bulunmadığı, yazılı delile karşı bir delil sunmadığı ve başkaca bir delile dayanmadığı gözetilerek bu fatura yönünden de davacının teslim olgusunu ispatladığı ve alacağının bulunduğu kabul edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar, HMK 222.maddesi, belirtilen Yargıtay kararları, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davanın kabulüne takibin devamına ve faturanın likit alacak olduğu gözetilerek icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
2-7.670,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 523,93 TL harçtan peşin alınan 92,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 431,29 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 92,64 TL peşin harç olmak üzere toplam 160,44 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 850,00 TL bilirkişi ücreti, 67,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 917,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 7.670,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/09/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza