Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1109 E. 2022/863 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1109 Esas – 2022/863
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/1109 Esas
KARAR NO : 2022/863

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2021
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
K.YAZIM TARİHİ: 07/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 10.05.2021 tarihinde davalı lehine kamulaştırma planlanmış olması ve kamulaştırılan alanlarda davalı tarafından biyokütle enerji santralleri işletme faaliyeti gerçekleştirileceğinden “biyoakütle enerjisi santralleri projelerine ait kamulaştırma planlarının ve teknik dosyalarının hazırlanması, EPDK ön kontrollerinin sağlanması, ilgili kadastro müdürlüklerinden proje kontrollerinin sağlanıp onayların alınması” işlerini içeren eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğunu, müvekkilinin sözleşmedeki edimlerini ifa etti , akabinde 12.07.2021 tarihinde davalıya 61.950,00 TL fatura tanzim edildiğini, faturanın davalıya aynı gün elektronik ortamda gönderildiğini, davalırım faturaya yönelik kanuni süre zarfında herhangi bir itirazda bulunmadığını, davalı tarafından 03.05.2021 tarihinde 13.500,00 TL, 04.10.2021 tarihinde 10.000,00 TL kısmi ödemeler yapıldığını, kalan bakiyenin ödenmemesi üzerine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olan … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Davaya konu 12.07.20Z21 tarihli faturanın davacıya iade edildiğini, davacının sözleşme ile belirlenen; … ili … ilçesi … mahallesi … Ada … Parsel, … ili … ilçesi … mahallesi … Ada … Parsel, … ili … ilçesi … Mahallesi … Ada … parsel adreslerinde bulunan taşınmazların BES kamulaştırma iş kalemlerinin yapılması (2 … ili, 1 … ili) işlerini yüktendiğini, fakat toplam olarak … ilinde bulunan 2 adet taşınmaz ve … ilinde bulunan 1 adet taşınmaz için çalışmalar yaptığını, davacının sözleşme konusu edimleri doğru şekilde yerine getirmediğinden faturanın tüm içeriğine itiraz edildiğinden müvekkili tarafından faturanın iade edildiğini, davacının … ili … ilçesi … Ada … Parsel numaralı irtifak hakkı tesis edilecek maliye bazinesi mülkiyetindeki taşınmazın kamulaştırma işlemi yapılırken onaylatılması davacı tarafın edimi iken tescil bildiriminin onaylatılmadığını, akabinde işin gereği gibi yerine getirilmemesinden dolayı davacı tarafından ücret hak edişinin sağlanmamış olduğunu, müvekkilinin sonraki işlemleri yaptıramadığını ve zarara uğradığını beyan ederek, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili yer mahkemesine gönderilmesine, davacı tarafça açılan haksız ve hukuki dayanaktan yaksun davanım reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davalı şirkete ait ticaret sicil kaydı, davacının ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtları, tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, tarafların ticari defter ve kayıtları, talimat mahkemesi aracılığıyla aldırılan 27/06/2022 tarihli bilirkişi raporu, mahkememizce alınan 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Talimat mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi raporunda, davalının 2021 yılına E-defter berat tasdikine tabi olduğu, tasdiklerini süresi içinde ve usulüne uygun olarak yaptırmış olup, ticari defterleri sahibi lehine delil olma niteliğine haiz olduğu, dava konusu alacağa esas teşkil eden 12.07.2021 tarihli, … numaralı KDV dahil 61.950,00TL’lik faturanın davalı tarafça Ticari Defterlerine kaydedilmiş olduğu, davacıya banka havalesi olarak yapılmış olan ödemeler toplamının 23.500,00TL olduğu, ödemelere ilişkin banka dekont fotokopileri sunulduğu, davalı tarafça davacıya 16.11.2021 tarihinde düzenlenmiş olan, .. numara ve 40.000,01TL Kdv dahil faturanın davalının Ticari defterlerinde kaydedilmiş olduğu, davalının muhasebe kayıtlarında davacıya ait … … Proje Danışmanlık numaralı hesabın borç bakiyesinin 1.550,01TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, dava dosyası ve davacının 2021 yılı kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacının Ankara Batı İcra Dairesinin … E. sayılı icra dosyası ile davalıdan … tarihli ilamsız takiplerde ödeme emri ile 40.242,65TL asıl alacağı ile 925,58TL işlemiş faiz toplamı olan 41.168,23TL toplam alacağını takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık 418,25TL ticari temerrüt faizi ile birlikte talep ettiği, davacının davalıyı temerrüde düşürücü bir belgesinin dosya kapsamında bulunmadığı, ancak icra takip tarihi ile aym tarihli olan ve davalının davacıya göndermiş olduğu fiyat farkı faturasının davacı tarafından kabul edilmediğini ve davalıya iade edildiğini ihtar eden davacı ihtarnamesinin dosya kapsamında yer aldığı, usulüne uygun tutulan ve delil niteliğine haiz davacı kayıtlarına göre; davacının davalı adına düzenlediği ve BS formu ile beyan ettiği dava konusu alacağın dayanağı faturayı davalının hesabına horç kaydettiği, iki adet davalı ödemesi toplamı olan 23.500,00TL’yi davacı hesabına alacak kaydettiği ve 01.10.2021 tarihi itibariyle davalıdan bakiye 38.450,00 TL alacağının bulunduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarının incelendiği talimatla dosyaya aldırılan bilirkişi raporundaki tespitlere göre; davalının BA formu ile beyan ettiği dava konusu alacağın dayanağı davacı faturasımın kayıtlarında yer aldığı, 16.11.2021 tarihi itibariyle davalının davacıdan bakiye 1.550,01 TL alacaklı olduğu, tarafların kayıtları arasındaki farkın davalının davacıya gönderdiği 16.11.2021 tarihli … numaralı ve 40.000,01TL tutarlı “fiyat farkı” açıklamalı faturanın davacı hesabına borç kaydedilmesinden kaynaklandığı, söz konusu faturanın davacı tarafından Ankara … Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya iade edildiği, dolayısıyla davalı kayıtlarında yer alan ancak davacı tarafından kabul edilmeyen davalı faturasının davacı kayıtlarında yer almadığı, Nihai olarak dosya kapsamı ve davacı kayıtlarına göre, icra takip tarihi olan 17.11.2021 itibariyle davacının davalıdan 38.450,00TL alacaklı olduğu, davacının takipteki asıl alacak talebinin ise 40.242,65TL olduğu, davalının kayıtlarının incelendiği bilirkişi raporundaki tespitlere göre ise davalı kayıtlarında yer alan ancak davacının kabul etmeyip ihtarname ile iade ettiği davalı faturasından kaynaklı davalının davacıdan bakiye 1.550,01TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 22.11.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 22.11.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki hizmet ilişkisi kapsamında faturadan kaynaklı bakiye alacağının bulunduğunu iddia ederek bakiye alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, takibe konu faturanın sözleşmeye uygun ifa gerçekleşmediğinden iade edildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 2021 yılına ilişkin 1 adet belge karşılığında KDV hariç 52.500,00TL(KDV dahil 61.950,00TL) mal satış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça, davacı adına 1 adet belge karşılığında KDV hariç 33.898,31TL(KDV dahil 40.000,01TL) mal satış bildiriminde bulunulduğu, yine davalı tarafça davacı adına 2021 yılına ilişkin 1 adet belge karşılığında KDV hariç 52.500,00TL(KDV dahil 61.950,00TL) mal alış bildiriminde bulunulduğu, uyuşmazlık konusu faturaya ilişkin bildirimlerin örtüştüğü, ancak davalı tarafça bildirilen 1 adet fatura yönünden davacının bildiriminin bulunmadığı tespit edilmiştir. Bildirimlerin KDV dahil tutarları gözetildiğinde ortak bildirilen faturanın 12/07/2021 tarihli 61.950,00TL bedelli fatura olduğu anlaşılmıştır. Yine davalının bildirdiği faturanın da 17/11/2021 tarihli 40.000,01TL bedelli fiyat farkı faturası olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu 12/07/2021 tarihli 61.950,00TL bedelli faturanın taraflarca Ba-Bs formuyla bildirildiği tespit edilmiştir.
Tarafların defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde düzenlenen raporlar neticesinde; uyuşmazlık konusu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, yapılan kısmi ödemelerin de davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, fiyat farkı faturasının da davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalı kayıtlarına göre davalının davacıya 1.550,01TL borçlu olduğu, uyuşmazlık konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, alınan kısmi ödemelerin de kayıtlı olduğu, fiyat farkı faturasının kayıtlı olmadığı ve davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan 38.450,00TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Düzenlenen raporların gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle raporlar hükme esas alınmıştır.
Dava konusu alacak, bakiye faturaya alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan bakiye alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen taraf defter ve kayıtları ile tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimlerinin örtüştüğü, takibe konu faturanın taraflarca defterlerine kaydedildiği ve vergi dairesine bildirildiği görülmüştür. Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının, hayatın olağan akışına göre teslim almadığı faturaya konu mallara ilişkin bildirimde bulunmaması gerekmekte olup davalı tam tersine uyuşmazlık dönemine ilişkin davacı adına davacı kayıtları ile örtüşecek şekilde Ba formuyla vergi dairesine bildirimde bulunmuş ve faturayı defterine işlemiştir. Her ne kadar davalı faturanın iade edildiğini savunmuşsa da dosya kapsamında bu iddiasını ispata yarar delil sunulmamıştır. Ayrıca davalı yanın faturaya istinaden 03/05/2021 tarihinde 13.500,00TL, 04/10/2021 tarihinde 10.000,00TL kısmi ödeme yaptığı gözetildiğinde taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve hizmet ifası yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır.
Davacının hukuki ilişkiyi, hizmetin ifasını ve bakiye alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunması bulunmamaktadır.
Davalı tarafça tanzim edilen 17/11/2021 tarihli 40.000,01TL bedelli fiyat farkı faturasının yalnızca davalı defterinde kayıtlı olması, davacı defterlerinde kayıtlı olmaması ve davacı tarafça fiyat farkı faturasının iade edilmesi birlikte değerlendirildiğinde davalının takibe itirazının haksız olduğu ve davacıya 38.450,00TL borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 38.450,00TL asıl alacak yönünden iptali ile, takibin 38.450,00TL asıl alacak yönünden devamına, davalının temerrüte düşürüldüğü ispat edilmediğinden işlemiş faiz talebinin ve fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak miktar likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 7.690,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE; Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 38.450,00TL asıl alacak yönünden iptali ile, takibin 38.450,00TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak miktar likit olduğundan ve davalı yanın takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 7.690,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.626,51TL karar ve ilam harcından peşin alınan 497,22TL harcın mahsubu ile bakiye 2.129,29TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.232,84TL’sinin davalıdan, 87,16TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 497,22TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 565,02TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 77,25TL tebligat ve posta gideri ile 1.300,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.377,25TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.286,31TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 2.718,23TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/10/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı