Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/110 E. 2022/413 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/110 Esas – 2022/413
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/110 Esas
KARAR NO : 2022/413
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/06/2015
BİRLEŞEN ANKARA BATI … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN … E.
… K. SAYILI DOSYASI
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
K.YAZIM TARİHİ : 10/06/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davalı/borçlu hakkında Ankara Batı … İcra Müdürlüğü’nün … esas dosyasından icra takibi yapıldığını, takibe itiraz üzerine itirazın durdurulduğunu, davalı-borçlunun davacı işyerinde sigortalı olarak çalışmaktayken askerlik nedeni ile işten ayrıldığını, davalı müvekkil firmanın işyerinde çalışırken … tarafından gönderilen bankomat kartını kargodan teslim aldığını, davalı teslim bu kartı müvekkil firmanın yetkililerine teslim etmeden … arayarak şifre oluşturduğunu ve kartı kullanarak kimsenin haberi olmadan müvekkil firmanın hesabından yavaş yavaş küçük tutarları çekerek zimmetine geçirdiğini hatta Savcılık dosyasına giren kayıtlara göre askerlik hizmetini yaptığı yerlerde bile bu kartı kullanarak zimmetine para geçirmeye devam ettiğini, müvekkil firma bu durumu öğrenir öğrenmez ilgili banka şubesine bildirimde bulunarak kendilerinin haberi olmadan hesaplarından çekilen tutarların ödenmesini kartın kullanıma kapatılarak sorumlular hakkında işlem yapılmasını istediklerini ilgili banka şubesinin yaptığı hatayı kabul etmemesi üzerine Ankara Batı Ticaret Mahkemesi’nin … esas dosyasından dava açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, müvekkilinin bilgi ve onayı olmaksızın kartı banka usulsüz olarak teslim ettiğini, üstelik devamında şifre oluşturma aşamasında şirket yetkilileri ile görüşülmediğini, şifre oluşturulurken çok özel sorular sorulduğunu, banka şifre oluşturma aşamasında bunu fark etmiş olduğu ve kartı kullanıma açmaması gerekirken açtığını, … sadece bir çalışan olduğunu, temsilci veya yetkili olmadığını, kartın 05/05/2009 tarihinde aracı … tarafından …’e teslim edildiği kart şifresinin sesli yanıt sisteminden 02/12/2009 tarihinde alındığı , bu nedenle kartın 7 ay sonra açıldığını gösterdiğini, bankanın bu süreçte müvekkili firmayı arayarak bilgilendirme yapması gerektiği bu 7 aylık sürecin düşündürücü olduğunu, sözleşmeye göre kartın teslim edileceği kişilerin … veya … olduğunu kartın bu kişiler dışında birine teslim edilmesi ve aradan 7 ay gibi süre geçtikten sonra sesli yanıt sisteminden teslim yapılması olması müvekkilinin kusurunun olmadığını bankanın gerekli özeni, kurye seçimini hatalı ve sonrasında denetleme mekanizmasının yeterli olmadığından doğduğunu, yapılan işlem haksız fiil olduğu müvekkilinin dışında verildiği gerçekleşen haksız fiilde dava dışı 3.kişi tarafından bankamatik kartı müvekkilden gizlenmek yoluyla alındığı ve şifreyi de 3.kişi muhtemelen alarak kullanıldığını, bankamatik kartının varlığından ve hesabından para çekildiğinden müvekkilinin haberi olmadığını, kötü niyetli itirazın iptali kötü niyet tazminatı istemi olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, müvekkil şirketin banka hesabından paraların çekildiği tarihten yasal faiz yürütülmesine, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
Birleşen Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş kapasitesi gereğince birden fazla banka şubesi ile çalıştıklarını, çalıştıkları bankalardan biri olan … tarafından bankomat kartı çıkartılma isteği üzerine işlem yapıldığını, adı geçen bankomat kartının müvekkil şirket yetkililerine teslim edilmediğini, şirket tarafından hesaplarından para çekildiğini tespit eder etmez iptal için başvuru ve ardından zarar için dava açtıklarını, kartı teslim alan …’e karşı Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyanın derdest olduğunu, kargo teslim tutanağından adı geçen kargo görevlisinin ifadesinin alınmasını, gerektiğinde de imza örneklerinin alınmasını istediğini, kartın birinci derecede sorumlusu olan kişi olan Kargo firması ve Kargo elemanı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile kartın teslim edildiği 05/05/2009 tarihinden başlayarak ticari faiz yürütülmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … 10/07/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkette çalıştığını, ancak banka kartını getiren kurye tarafından yeterli bilgileri görmeden yetkili olmayan kişilere teslim edilemeyeceğinin doğru olduğunu, kendisinin de şirkette yetkisinin bulunmayan bir çalışan olduğunu, banka kartının tarafına tesliminin mümkün olmadığını, şirket yetkilileri tarafından banka kartı verilerek git miktar söyleyerek bu kadar para çek getir diyerek çalışanları görevlendirdiğinin olduğunu, çalışan olarak gidip istenilen parayı çekerek şirket yetkililerine verdiklerini, ancak hiçbir iddia edildiği gibi şirket kartını kullanmadığını ve zimmetine de para geçirmediğini yine kuryeden kartı da kendisinin almadığını, üzerine isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini, hakkında ileri sürülen iddiaların haksız ve mesnetsiz olduğunu, itimadını sarstığını, başka işyerlerinde çalışmak zorunda olduğunu bu olay nedeniyle çalışamaz duruma geldiğini, maddi ve manevi olarak mağduriyet yaşadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine Ankara Batı … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının iptaline mahkeme masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
Birleşen Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6098 sayılı BK.nunun 72.maddesine göre “… davanın 10 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı ” 2011 yılından itibaren kartın müvekkil şirket tarafından teslimatının yapıldığını bildiğini, dava dışı … karşı 2012 tarihinde davanın ikame ettiği o tarihte taraflarına husumet yöneltilmediğini, bu nedenle 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğinden reddedilmesi gerektiği, müvekkili şirkein yasal düzenlemeler ve ticari teamüller uyarınca yükümlülüklerini gereği gibi ifa ettiğini ve herhangi bir kusurunun olmadığını, dava konusu ihtilafın davacının ve davalının kusur ve ihmali sebebiyle oluştuğunu, davacı, somut olayda birincil yükümlülüklerinden olan şirket hesabını gereği gibi ve zamanında kontrol etmediğini, davacının gönderilen banka kartından haberdar olmaması somut olayda bir savunma olarak öne sürülemeyeceğini, bu sebeplerle davacı tarafın tüm taleplerinin ve davanın reddine yargılama harç giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, Mahkememizin … Esas sayılı dosyası, Ankara … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları ve Kuryenetten dava konusu olaya ilişkin celp edilen ilgili tüm bilgi ve belgeler, davalı …’in imza örneklerinin bulunduğu belge asılları, 30/11/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu, 05/04/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi heyeti raporunda, Asıl Dava Bakımından; davacı şirketin, T.C. Ankara Batı … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasındaki takip tarihi (21.05.2014) itibarıyla davalı takip borçlusu …’den alacaklı olmadığı, davalı takip borçlusu …’in davacı takip alacaklısından tazminat talebinin bulunmadığı, tazminat konusundaki değerlendirmelerin tümüyle mahkemenin takdirinde bulunduğu; Birleşen Dava Bakımından; Davacı şirketin, davalı … A.Ş.’den tazminat alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Asıl dava, davacıya ait banka hesabından ATM kartı ile usulsüz para çekildiği iddiasına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali, birleşen dosya usulsüz çekilen para sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dava Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmekteyken 15/12/2020 tarihinde verilen görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize gelerek mahkememizin işbu esasına kaydedilmiştir. Uyuşmazlık konusuna göre mahkememizin davaya bakmaya görevli olduğu değerlendirilmekle işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacısının … Şti., davalısının … olduğu, uyuşmazlığın yetkisiz kişiye teslim edilen bankamatik kartının kullanımından doğan zararın davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediğine ilişkin olduğu, yapılan yargılama sonucunda davacı şirketin, davalı banka nezdinde açılan şirket hesabı ile ilgili olarak bankomat kartının davacının herhangi bir talimatı olmaksızın davalı muhasebesinde çalışan dava dışı …’e yasa ve usullere uygun olmayarak teslim ettirilmesi nedeniyle uğradığı zararın 57.117,04TL olduğu, davalı bankanın, davacı şirkete ait ATM kartını yetkisiz kişiye teslim etmesi nedeniyle davacı ile yaptığı sözleşme ve bankacılık mevzuatı kapsamında uyması gereken kurallar çerçevesinde hareket etmemesi nedeniyle zararın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğu, davacının da, banka kartı talebinde bulunmasına karşın uzunca bir süre banka kartının akibetini araştırmamış olmasının müterafık kusur kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, usulsüz olduğu iddia edilen para çekme işlemlerinin 8 ay gibi uzunca bir süreye yayıldığı ve bu süre içinde davacı şirketçe gerekli kontrollerin yapılmamış olması sebebiyle %50 müterafik kusurunun bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, 28.280,45TL’nin davalı bankadan tahsiline karar verildiği, kararın Yargıtay onamasından geçerek ve karar düzeltme talebi reddedilerek 10/06/2019 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
Asıl dava ile usulsüz para çektiği iddia edilen …’den çekilen paraların tahsili, birleşen davada kartı yetkisiz kişile teslim eden kurye firmasından oluşan zararın tazmini talep edilmiştir.
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasında uyuşmazlık konusu hakkında yapılan soruşturmada alınan 13/06/2016 havale tarihli raporda, kartın teslimine ilişkin belgedeki teslim alan kısmına atılı bulunan imzanın davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığı, … elinden çıkmış olmasının mümkün olduğu rapor edilmiştir. Görevsizlik öncesinde mahkemece alınan 20/10/2016 tarihli ATK raporunda ise, atılı imzanın … eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği rapor edilmiştir. İki raporun yapılan tespitler yönünden örtüşmediği anlaşılmakla çelişkinin giderilmesi için üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin 29/11/2021 tanzim tarihli raporunda, incelemeye konu belgede … adına atılı bulunan imzanın, … tarafından ve fakat sonradan inkar edilebilme olanağını muhafaza amacıyla, samimi imza tarzından bilinçli olarak uzaklaşmak suretiyle atılmış olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan her üç rapor birlikte değerlendirildiğinde, atılı imzanın davalı eli ürünü olduğu yönünde somut delillere dayalı, bilimsel tekniğe uygun tespit ve değerlendirmenin bulunmadığı, raporların yoruma ve varsayımsal çıkarımlara dayalı olduğu, davalının tüm yargılama boyunca ve ceza yargılaması aşamasında da kartı teslim aldığını kabul etmediği, dosya kapsamında davalının kartı teslim aldığı yönünde somut delil bulunmadığı, her ne kadar davalının askerde olduğu dönemde askerlik görevini yaptığı yerdeki bankamatikten uyuşmazlık konusu hesaptan para çekilmesinin kartın davalı tarafta olduğunu gösterdiği yönünde davacı iddiası bulunmaktaysa da söz konusu durumun tek başına davalıyı sorumlu tutmaya yeterli görülmediği, kaldı ki davacı şirket yetkilisinin ceza dosyasındaki tanık beyanından anlaşılacağı üzere arada sırada şirket çalışanına kart verilerek para çekme işlemi gerçekleştirildiği, yine ceza dosyasında yapılan yargılama neticesinde davalının CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verildiği ve kararın istinaf incelemesinden geçerek 22/11/2019 tarihinde kesinleştiği, her ne kadar hukuk hakimi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de tespit edilen maddi vakıalarla bağlı olacağı, gerek ceza dosyasında gerekse mahkememiz dosyasında davalının işbu usulsüz çekilen paradan sorumlu tutulması için davacı iddialarını destekler mahiyette somut delil bulunmadığından asıl davanın reddine karar verilmiştir. Davalı yanın kötüniyet tazminatı talebi bulunmadığından bu hususta değerlendirme yapılmamıştır.
Birleşen davada, davacı taraf, kartın usulsüz teslimi nedeniyle kredi kartı hesabından para çekilmesi suretiyle zarara uğradığını ileri sürdüğüne göre, öncelikle kredi kartının kart sahibine teslim edilip edilmediğinin açıklığa kavuşturulması gerekir. Bu itibarla, bu husustaki ispat külfetinin davalıda olduğu da(Bu yönde Yargıtay 11. HD’nin 2011/5171 E. 2012/10458 K. sayılı kararı bulunmaktadır.) nazara alınarak kredi kartının gerçek hamiline teslim edilip edilmediğinin tespiti için teslim belgesindeki imzaya ilişkin imza incelemesi yapılmıştır. Yapılan imza incelemesine ilişkin alınan bilirkişi heyeti raporunda somut delillere dayalı, bilimsel tekniğe uygun tespit ve değerlendirmenin bulunmadığı, raporun yoruma ve varsayımsal çıkarımlara dayalı olduğu, bu nedenle hükme esas alınamayacağı, ceza yargılamasında ve mahkememizde alınan raporların da kartın gerçek hamiline teslim edildiği olgusunu ispata yeterli olmadığı, ispat yükü üzerinde olan davalının bu iddiasını ispata yarar delil sunamadığı, cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla oluşan davacı zararından sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Oluşan zarardan sorumluluk kapsamında yapılan değerlendirmede; davalının kartı gerçek sahibine teslim etme yükümlülüğü bulunduğundan ve bu hususta özenli davranması gerekirken davranmadığından zarardan sorumlu ise de davacının da Mahkememizin … esas sayılı dosyasında da tespit edildiği üzere banka kartı talebinde bulunmasına karşın uzunca bir süre banka kartının akıbetini araştırmamış olmasının müterafık kusur kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, usulsüz olduğu iddia edilen para çekme işlemlerinin 8 ay gibi uzunca bir süreye yayıldığı ve bu süre içinde davacı şirketçe gerekli kontrollerin yapılmamış olması sebebiyle %50 müterafik kusurunun bulunduğu kabul edilerek birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, oluşan 56.560,89TL’den davacının %50 müterafik kusurunun indirilmesi sonucu tespit edilen 28.280,45TL’nin davalının davadan önce temerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından dava tarihi olan 12/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 609,72TL harçtan mahsubu ile artan 529,02TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.225,21TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
BİRLEŞEN ANKARA BATI … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN … E. … K. SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, 28.280,45TL’nin dava tarihi olan 12/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 1.931,83TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40TL harcın mahsubu ile bakiye 1.900,43TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40TL peşin harç, 31,40TL başvuru harcı, 4,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 67,40TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 325,60TL tebligat ve posta gideri ile 3.600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.925,60TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.943,68TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/05/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı