Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/11 E. 2022/576 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/11 Esas – 2022/576
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/11
KARAR NO : 2022/576
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/01/2021
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …. Şti.’nin her türlü soğutma sistemlerinin, soğuk hava depolarının, panellerinin ve soğutma sistemleri ile ilgili makine ve cihazlarının montaj, tamirat, bakım onarımı, teknik servisi ve alım satımı vs. ile iştigal etmekte olduğunu, davalı … A.Ş. ile dava dışı 3. kişi … Şti arasında; tüm Türkiye çapında yetkili servis sözleşmesi akdedilmiş olması sebebiyle; müvekkil şirket dava dışı … Ltd.Şti. ile olan anlaşması doğrultusunda, … A.Ş.’nin revizyon, revizyonda kullanılan yedek parça ve revizyon olmayan dolapların hurda söküm, montaj, tamirat, bakım onarımı, teknik servis vs. hizmetlerini verdiğini, bu işleyişte müvekkilinin gördüğü iş ve hizmetin bedelini 3. Kişi … Ltd.Şti.’ne fatura ederek bedelini talep ettiğini, 2019 yılı sonu itibariyle davalı … A.Ş ile dava dışı … Ltd.Şti arasındaki yetkili servis sözleşmesi, … A.Ş. Tarafından fesih edilerek sona erdirildiğini, Fesih sonrası süreçte ise, davalı … A.Ş. doğrudan müvekkil şirketten aynı hizmeti almaya devam ettiğini, müvekkili şirketin verdiği hizmetin bedeli olarak davalı/borçlu … A.Ş.’nden 03.03.2020 tarihli, … numaralı e-faturadan kaynaklı 426.652,60-TL (KDV dahil) ve 03.03.2020 tarihli, … numaralı e-faturadan kaynaklı 116.589,90-TL (KDV
e-imza e-imza e-imza e-imza

dahil) olmak üzere toplam olarak 543.242,50-TL alacağı bulunduğunu, davalı şirketin, faturaların bedellerini ödemekten imtina ettiğini, müvekkil şirketin alacağını tahsil edebilmek için müteaddit kez talepte bulunduğunu ve sonuç alamadığından bizzat davalı
aleyhine 15.06.2020 tarihinde Ankara … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasından alacağın tahsili için ilâmsız icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalarının kabulü ile Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından takibin devamına, %20’ den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin 03.03.2020 tarihli, … numaralı e-faturadan kaynaklı 426.652,60TL ve 03.03.03.2020 tarihli, … numaralı e-faturadan kaynaklı 116.689,90 TL olmak üzere toplam olarak 543.242,50 TL alacağının bulunduğu iddiasıyla Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyasıyla icra takibi başlattığını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu olmadığından borca ve yetkiye itiraz edildiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında ticari ilişkinin 01.01.2020 tarihinde başladığı ve devam ettiğini ve bu tarihe kadar tahakkuk eden bütün ödemelerin kendisine yapıldığını, davacı şirketin de bilgileri dahilinde olduğu üzere 2019 yılında müvekkili şirket yetkili servis sözleşmesi ile dava konusu verdiğini iddia ettiği hizmetleri davadışı … Tic. Ltd. Şti’nden (Kısaca …) aldığını, yani, müvekkili şirketin …’ten hizmet satın aldığı ve 01.01.2020 tarihinden önceki dönemde müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davacı tarafın, 01/01/2020 tarihinden önce dava dışı …’e hizmet vermesine rağmen hizmet bedelini almadığını iddia ediyorsa bu taleplerin muhatabı müvekkili şirketin olamayacağını, 01/01/2020 tarihinden önce varsa davacının …’e verdiği bir hizmetin ve yine varsa ödenmemiş hizmet bedellerinin, davacının iddia ettiği hizmetin verilip verilmediğinin veya … tarafından hizmet bedellerinin ödenip ödenmediğine ilişkin ihtilafın ve taleplerin muhatabı müvekkil şirket olamayacağını, söz konusu taleplerin muhatabının dava dışı … olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde “2019 yılı içinde gördüğü iş ve hizmetin bedelini dava dışı … şirketine fatura ettiğini ve bedelini talep ettiğini” söylemekle 2019 yılında müvekkil şirketle doğrudan ticari ilişkisinin olmadığını ikrar ettiğini, dava konusu 03.03.03.2020 tarihli … numaralı ve 116.689,90 TL bedelli e-fatura müvekkili şirkete tebliğ edildiği ve bu fatura cari hesaba işlenip ödendiğini, nitekim fatura konusu hizmet taraflar arasındaki ticari ilişkinin başladığı 2020 tarihi içinde verildiğinden söz konusu bedelin müvekkili şirket tarafından cari hesap ilişkisine istinaden ödenmediğini, davacının, dava dilekçesinde dolaylı olarak dava konusu faturaların müvekkili şirkete tebliğ edildiğini ve müvekkil şirketin ise söz konusu faturalara 8 günlük süre içerisinde itiraz etmediğini iddia ettiğini, davacının bu beyanları tamamen gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirketin, 2020 yılı içerisinde davacı şirketten dava konusu faturalardan 03.03.2020 tarihli … numaralı faturada belirtilmiş olan herhangi bir hizmet veya ürün almadığını, faturanın müvekkili şirkete 03.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği Üsküdar … Noterliğinin 11.03.2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile işbu faturaya itiraz edildiğini, davacı şirketin dava konusu 03.03.2020 tarihli … fatura içeriğinde verildiği iddia ettiği hizmet kalemlerini, müvekkili şirket ile dava dışı … arasında sözleşmenin bulunduğu döneme olması halinde bile söz konusu hizmet kalemleri ve bedellerinin müvekkili şirketten talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek, davacının davasının reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Taraflara ait ticaret sicil özeti bilgileri, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tanık beyanları, 14/10/2021 tarihli bilirkişi raporu, 15/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
e-imza e-imza e-imza e-imza

GEREKÇE :Dava, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali, davalı borçlu aleyhine asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmolunması istemine ilişkindir.
Davanın tarafları, dosya kapsamında yer alan dilekçeleri dikkate alındığında aralarındaki ticari ilişkiyi doğrulamaktadır. Davacı, önceleri dava dışı … Ltd. Şti.’nin taşeronu sıfatıyla, sonraları doğrudan davalı tarafın muhatabı olarak davalı ile ticari ilişki içinde yer almıştır.
Bu ilişkinin doğal sonucu olarak davacı taraf davalıya gördüğü hizmetlerin karşılığını faturalandırmış ve birçoğunun bedelini tahsil etmiştir. Ancak davacı 03.03.2020 tarihli … numaralı 426.652,60 TL tutarındaki fatura ile yine 03.03.2020 tarihli … numaralı 116.589,90 TL tutarındaki fatura karşılığı olarak toplam 543,242,50TL alacaklı olduğunu iddia ederek alacağının tahsili için Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatmıştır.
Davalı tarafın borcu bulunmadığı iddiasıyla yaptığı itiraz neticesinde icra takibi durdurulmuştur. Davalı 03.03.2020 tarihli … numaralı 116.589,90TL tutarındaki fatura bedelini ödediği, 03.03.2020 tarihli … numaralı 426.652,60 TL tutarındaki faturanın ise muhatabının kendisi olmadığını ve 11.03.2020 tarih ve … sayılı Üsküdar … Noterliği tarafından düzenlenen ihtarname ile faturanın iade edildiğini beyan etmiştir.
Ankara .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibe konu faturalar uyarınca davacının alacağı olup olmadığı, var ise miktarı bakımından dosya kapsamı ve ekleri üzerinde HMK 266 vd maddeleri uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde; davacının kayıtlarına göre davalı tarafın 03.03.2020 tarihli … numaralı 116.589,90TL tutarındaki fatura bedelini ödediği, bu nedenle bu tutarın icra takibine konu edilmesinin yersiz ve dayanaksız olduğun, diğer taraftan 03.03.2020 tarihli … numaralı 426.652,60 TL tutarlı fatura davacının kayıtlarında alacak olarak yer aldığı, davacının kayıtlarına göre bu fatura bedeli ödenmemiş, ilgili hesapta borç bakiyesi olarak göründüğü, 03.03.2020 tarihli … numaralı 426.652,60 TL tutarlı fatura dışındaki diğer tüm faturaların bedelinin ödendiği, diğer bir ifade ile tarafların bu fatura bedeli ödenmemiş olmasına rağmen ticari ilişkilerini devam ettirdikleri, bunun sonucu olarak davacının düzenlediği diğer tüm fatura bedellerinin ödendiği, dosya kapsamında yapılan işlerin muhtevasını ve teslimini gösteren çok sayıda irsaliye bulunduğu, irsaliyeler … Ltd. Şti. Adına düzenlenmiş ve satıcı adına teslim eden kısmında davacının imza ve kaşesi yer aldığı, … Ltd. Şti. ile davalı … A.Ş. aynı adreste yer aldığı, irsaliyeler incelendiğinde davacı … Ltd. Şti.’nin muhtevada yer alan tüm işleri teslim ettiği, irsaliyeler … Ltd. Şti. adına düzenlendiği için işin teslimi konusunda herhangi bir anlaşmazlık bulunmadığı, ancak irsaliyelerin muhtevasının anlaşılamadığını, ürün cinsi sayısal kod ile ifade edildiği için irsaliyelerin muhtevası ile davaya konu olan fatura arasında bağlantının tespit edilemediği, yani fatura içeriğine bağlı olan irsaliyelerin hangileri olduğunu sayısal kodların neyi ifade ettiği bilinemediğinden tespit etmenin mümkün olmadığı, yapılan inceleme ve dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden takibe konu … numaralı 116.589,90TL tutarındaki fatura bedeli ödendiği için bu tutarın icra takibine konu edilmesinin yersiz ve dayanaksız olduğu, 03.03.2020 tarihli … numaralı 426.652,60 TL tutarındaki faturanın bedelinin ödenmediği, davacının faturaya konu işleri davalı adına yaptığı ve müşteriye teslim ettiği dolayısıyla davalıdan bu fatura bedelini isteyebileceği kanaatine ulaşıldığı bildirilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde; davalı şirket tarafından bilirkişi incelemesine sunulan 2020 yılı ticari defterlerinin E-Defter olarak tutulduğu, Defter Beratlarının mevcut olduğu, davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin
e-imza e-imza e-imza e-imza

mevcut olduğu, davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında davacının davalıdan 0,00.-TL alacaklı olarak gözüktüğü, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 2020 yılı Mart ayına ait 2 adet faturadan 03.03.2020 tarih … nolu Kdv dahil 116.589,90.-TL bedelli faturanın davalı şirket ticari defterlerinde yer aldığı, 03.03.2020 tarih … nolu Kdv dahil 426.652,60.-TL bedelli faturanın ise davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı, davacı tarafından 03.03.2020 tarih … nolu Kdv dahil 426.652,60TL bedelli faturanın ve faturanın içeriğindeki hizmetin davalıya verildiğinin kanıtlanması gerektiği, davacı tarafından takip tarihine kadar temerrüt faizi talep edilmemiş olması nedeniyle faiz hesaplaması yapılmadığı bildirilmiştir.
Söz konusu raporlar hüküm kurmaya ve denetime elverişlidir. Buna göre:
Dava konusu 03/03/2020 tarihli 116.589,90TL bedelli fatura yönünden;
Söz konu fatura her iki tarafın ticari defterlerine göre bedeli ödenmiş ve bundan doğan bir alacak borç ilişkisi kalmamıştır. Davalı taraf ödemeye ilişkin olarak dekontunu da sunmuştur. Bu nedenle de, söz konusu faturaya ilişkin açılan davanın reddine karar verilmiş, ancak bu faturaya ilişkin takip yapılmasına davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olduğunun kanıtlanamamış olması nedeniyle davalı taraf lehine tazminata hükmedilmemiştir.
Dava konusu 03/03/2020 tarihli 426.652,60TL bedelli fatura yönünden;
Söz konu fatura davacı tarafça davalı adına kesilmiştir. Davacı taraf yargılamanın başından buyana faturaya ilişkin malların dava dışı … Ltd. Şti.’ne teslim edildiğini, bu durumun davalı tarafça bilindiğini beyan etmiştir. Ancak davalı taraf bu faturaya ilişkin herhangi bir mal ve hizmet almadığını söylemiştir. İtirazın iptali davalarında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Somut olayda davacı alacakları malları faturanın kesildiği davalı şirkete teslim edildiğini yazılı deliller ile kanıtlayamamıştır. Dilekçeler aşamasının tamamlanmasında sonra ise davacı taraf davalı şirket ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında organik bağ olduğunu iddia etmiş ise de; iddianın genişletilmesi mahiyetindeki bu talep davalı tarafın açık muvafakatı olmadığından dikkate alınmamıştır. Dolayısıyla davacı taraf malların davalı tarafa teslimini kanıtlayamamış ve alacağını ispat edememiştir. Yine davacı taraf açıkça yemin deliline dayanmadığından mahkememizce bu delilde hatırlatılmamış, davanın reddine karar verilerek, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın tazminat isteminin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 6.561,02TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.480,32TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 44.212,13TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/06/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza